Ürdün Kralı 2. Abdullah Şarku'l Avsat'a konuştu: Suudi Arabistan'ın zirve hazırlıkları, zirvenin başarılı olacağını garanti ediyor

Cidde zirvesinin başarısına olan güvenini dile getiren Ürdün Kralı, bağımsız bir Filistin devletinin kurulması gerektiğini vurguladı.

Ürdün Kralı 2. Abdullah, Şarku’l Avsat Genel Yayın Yönetmeni Gassan Şerbil ile bir araya geldi.
Ürdün Kralı 2. Abdullah, Şarku’l Avsat Genel Yayın Yönetmeni Gassan Şerbil ile bir araya geldi.
TT

Ürdün Kralı 2. Abdullah Şarku'l Avsat'a konuştu: Suudi Arabistan'ın zirve hazırlıkları, zirvenin başarılı olacağını garanti ediyor

Ürdün Kralı 2. Abdullah, Şarku’l Avsat Genel Yayın Yönetmeni Gassan Şerbil ile bir araya geldi.
Ürdün Kralı 2. Abdullah, Şarku’l Avsat Genel Yayın Yönetmeni Gassan Şerbil ile bir araya geldi.

Ürdün Kralı 2. Abdullah, Cidde'de yapılması planlanan Arap zirvesinin başarılı olcağına duyduğu güveni dile getirerek “Tüm tarafların yararına olacak şekilde sağlam bir ekonomik iş birliği temeline dayalı yeni bir Arap eylemi aşamasının başlatılmasını” umduğunu ifade etti.

Ürdün Kralı, Başkenti Doğu Kudüs olan 4 Haziran 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını sağlamak için başta Filistin halkının davası olmak üzere ümmetin karşı karşıya olduğu siyasi zorlukları ele alma önceliğine dikkat çekti.

Zirve hazırlıkları, zirvenin başarılı olacağını garanti ediyor

Ürdün Kralı, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı: “Kardeşim Prens Muhammed bin Selman'ın çabalarının, herkesin yapmaya istekli olduğu bu zirvenin başarısını garanti eden iyi bir hazırlık sağladığından eminim.”

Kral 2. Abdullah, geçtiğimiz yıl Amman'a gelen Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ı Ürdün Veliaht Prensi ile birlikte karşıladı. (SPA)
Kral 2. Abdullah, geçtiğimiz yıl Amman'a gelen Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ı Ürdün Veliaht Prensi ile birlikte karşıladı. (SPA)

Ürdün Kralı 2. Abdullah, “Başarıya olan güvenimi ikiye katlayan şey, halklarımızın sonuçları görebilmesi için karşılıklı Arap ilişkilerinin ekonomik iş birliğinin sağlam temelleri üzerine kurulması gerektiğine son aylarda duyduğumuz inançtır. Bu, zaman zaman ortaya çıkabilecek siyasi farklılıklara karşı iş birliğini güçlendiriyor” ifadelerini kullandı.

Ürdün Kralı sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkelerimiz, karşılıklı yarar temelinde yakın ve derin bir iş birliği ile ele alınması gereken bir dizi zorlukla karşı karşıya. Yeni nesillere iş fırsatları sağlamak için ekonomiyi canlandırma ve geliştirme sorunu var. Genel olarak idare, reform geliştirme ve yolsuzlukla mücadele sorunu var. Ayrıca mülteciler, su, uyuşturucu, eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi ve çevre sorunları da mevcut.”

Ürdün Kralı, “Ekonomik iş birliğinin derinleştirilmesi, genç nesiller için umut kapıları aralıyor. Aynı zamanda istikrar ve refah için ciddi bir temel oluşturuyor. Pek çok nedenden ötürü çatışma ve gerilimlerin bedelini ağır ödeyen bu bölgenin yaşam koşullarında, iş birliği iradesi ve iyi bir planlama ile değişikliğin meydana gelmesinin mümkün olduğuna inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan ile stratejik ilişkiler

Ürdün-Suudi Arabistan ilişkileriyle ilgili bir soruya Ürdün Kralı şu cevabı verdi: “Kardeş Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz stratejik ve tarihidir. Bölge ve dünya meselelerine ilişkin sorumlu politikaların uygulanması yoluyla iş birliği, istişare ve istikrar arayışının sürekliliğine dayanmaktadır. İki kutsal caminin hizmetkârı (Hâdimü'l-haremeyni'ş-şerîfeyn) Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile mükemmel ilişkilerim var.”

Ürdün Kralı 2. Abdullah (Haşimi Divanı)
Ürdün Kralı 2. Abdullah (Haşimi Divanı)

Ürdün Kralı, “Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın himayesinde düzenlenen bir reform ve kalkınma çalıştayında Suudi Arabistan'ın yıllardır tanık olduğu şeyi gören her Arap gurur duyuyor. Mevcut Suudi Arabistan rönesansının bölge ülkeleri için ilham verici bir deneyim olduğunu söylemek abartı olmaz. Ekonomiyi modernleştirme arzusu, teknoloji kullanımı, gençlerin modernizasyon atölyelerine katılımı, kültür, sanat ve turizme olan ilgisi, ilgili ülke ve çevresini de olumlu etkiliyor” dedi.

Ürdün Kralı 2. Abdullah, Şarku’l Avsat Genel Yayın Yönetmeni Gassan Şerbil ile bir araya geldi.
Ürdün Kralı 2. Abdullah, Şarku’l Avsat Genel Yayın Yönetmeni Gassan Şerbil ile bir araya geldi.

Prens Muhammed ile Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin’in arasında var olan dostluk ve iş birliği ilişkisinden duyduğu mutluluğu dile getiren Kral 2. Abdullah, “Bu nesil Arap gençliği, ülkelerimiz için daha iyi bir gelecek vaat eden umutlara, arzulara ve yeteneklere sahip” dedi.

Ürdün Kralı 2. Abdullah sözlerini şu cümleyle tamamladı: “Ülkelerimiz ve bölgemiz için yeni bir fırsatla karşı karşıya kalacağımızı umuyorum. Böylece enerjiler kalkınma projesine hizmet etmek için seferber edilebilir ve halklarımızın yararına refah ve istikrar için umutlar açılabilir.”

Batı'nın Arap zirvesinden beklentileri

Öte yandan Batılı diplomatik kaynaklar, Cidde'de yapılacak Arap zirvesinin bir dizi hassas uluslararası ve bölgesel gelişmeyi doğru bir şekilde ele almak için düzenlendiğine inanıyor.

Uluslararası düzeyde, geçtiğimiz aylarda Rusya Ukrayna savaşında büyük bir tırmanış kaydedildi. Bu durum Batı-Rusya ilişkilerinde, ekonomik ve siyasi dosyaların yanı sıra özellikle bu savaşı yakında durdurma olasılığına dair herhangi bir göstergenin yokluğunda benzeri görülmemiş bir bozulmaya yol açtı.

Bölgesel düzeyde kaynaklar, Çin'in uluslararası krizlere ilişkin türünün ilk örneği olarak aylar önce Pekin'de gerçekleşen Suudi Arabistan-İran-Çin zirvesine atıfta bulundu. Bu süreçte Çin’in oynadığı garantör ve sponsor rolü açık. Zirvenin Riyad ile Tahran arasındaki ilişkilerin yeniden kurulmasına yol açması halinde İran'ın doğrudan ilgilendiği diğer dosyaların soğutulmasına kapı açabileceğine inananlar da var.

Diğer bir gelişme ise, Suriye'nin Arap Birliği'ndeki koltuğuna yeniden oturması. Bu gelişme on yılı aşkın bir süredir açık olan bir sayfanın çevrilmesine yardımcı oluyor. Kaynaklar, Batılı ülkelerin Suriye’nin Arap Birliği’ne dönüşü sonrası süreci ve Şam'ın siyasi çözüm, mültecilerin dönüşü, uyuşturucu kaçakçılığının kontrolü, Suriye ile ilgili uluslararası kararlara saygı konularında olumlu adımlar atıp atmayacağına dikkat çekeceğini vurguluyor.

Kaynaklar ABD'nin, etkili Batılı ülkelerle birlikte, geride kalan meseleleri olumlu bir şekilde ele almadan Arap ailesinin yanına dönmekle yetinmesi halinde Suriye rejimine karşı sert bir tavır alacağına işaret etti. Arap ülkelerinin de talebi bu yönde. Uluslararası ve bölgesel gelişmelerin zirvede yayınlanacak bazı maddelerin formülasyonunu etkileyeceği  de göz ardı edilmiyor.



Suudi Arabistan, İran ve Çin ekonomik ve siyasi iş birliğini genişletecek

Suudi Arabistan-Çin-İran üçlü komitesinin Pekin anlaşmasını takip etmek amacıyla düzenlediği üçüncü toplantı Tahran'da yapıldı. (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Arabistan-Çin-İran üçlü komitesinin Pekin anlaşmasını takip etmek amacıyla düzenlediği üçüncü toplantı Tahran'da yapıldı. (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
TT

Suudi Arabistan, İran ve Çin ekonomik ve siyasi iş birliğini genişletecek

Suudi Arabistan-Çin-İran üçlü komitesinin Pekin anlaşmasını takip etmek amacıyla düzenlediği üçüncü toplantı Tahran'da yapıldı. (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Arabistan-Çin-İran üçlü komitesinin Pekin anlaşmasını takip etmek amacıyla düzenlediği üçüncü toplantı Tahran'da yapıldı. (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan, İran ve Çin, ekonomik ve siyasi alanlar da dahil olmak üzere iş birliğini genişletme arzusunu dile getirdi. Üç ülke, bölgedeki güvenlik, istikrar, barış ve ekonomik refahın artırılması amacıyla diyalog ve bölgesel iş birliğinin önemine vurgu yaptı.

Bu açıklamalar dün Tahran’da düzenlenen Suudi Arabistan-Çin-İran üçlü komitesinin üçüncü toplantısı sırasında yapıldı. Toplantıya İran adına Dışişleri Bakan Yardımcısı Dr. Mecid Taht Revançi başkanlık ederken, Suudi heyetine Dışişleri Bakan Yardımcısı Mühendis Velid el-Hureyci, Çin heyetine ise Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Miao Deyu başkanlık etti.

Üç ülke, Filistin, Lübnan ve Suriye’deki İsrail saldırılarının derhal durdurulmasını talep ederek, İran’a yönelik saldırı ve ihlalleri kınadı. Tahran, Suudi Arabistan ve Çin’in İsrail saldırılarına yönelik net tutumlarını takdirle karşıladı.

Suudi Arabistan ve İran tarafları, Pekin anlaşmasının tüm hükümlerini uygulama taahhüdünü yineleyerek, Birleşmiş Milletler (BM) ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) tüzükleri ile uluslararası hukuka uygun olarak iki ülke arasında iyi komşuluk ilişkilerini geliştirme çabalarını sürdüreceklerini vurguladı. Taraflar, bu kapsamda egemenlik, toprak bütünlüğü, bağımsızlık ve güvenliğe saygı göstereceklerini ifade etti.

Üç ülke, Suudi Arabistan-İran ilişkilerinde kaydedilen sürekli ilerlemeyi ve bunun iki ülke arasında doğrudan iletişim için sağladığı fırsatları memnuniyetle karşıladı. (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)Üç ülke, Suudi Arabistan-İran ilişkilerinde kaydedilen sürekli ilerlemeyi ve bunun iki ülke arasında doğrudan iletişim için sağladığı fırsatları memnuniyetle karşıladı. (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan ve İran, Çin’in Pekin anlaşmasının uygulanmasını destekleme ve takip etmedeki olumlu rolünü memnuniyetle karşıladı. Çin ise Suudi Arabistan ve İran’ın ilişkilerini farklı alanlarda geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etme taahhüdünde bulundu.

Üç ülke, Suudi Arabistan-İran ilişkilerinde kaydedilen sürekli ilerlemeyi memnuniyetle karşıladı ve bunun iki ülke arasında tüm düzeylerde doğrudan iletişim imkânı sağladığını vurguladı. Taraflar, özellikle bölgedeki mevcut gerginliklerin bölge ve dünya güvenliğini tehdit ettiği bir dönemde, üst düzey yetkililer arasında yapılan temasların ve karşılıklı ziyaretlerin önemine dikkat çekti.

Katılımcılar, iki ülke arasındaki konsolosluk hizmetlerinde sağlanan ilerlemeyi de memnuniyetle karşıladı. Bu hizmetler sayesinde 2025 yılında 85 binden fazla İranlı hac ibadetini ve 210 binden fazla İranlı umre ibadetini güvenli ve sorunsuz bir şekilde gerçekleştirebildi.

Ayrıca, Suudi ve İranlı merkezler ile bireyler arasında yürütülen araştırma, eğitim, medya, kültür ve fikir alanlarındaki diyaloglarda kaydedilen ilerleme de memnuniyetle karşılandı. Taraflar, iki ülke arasında heyetlerin karşılıklı değişimini ve söz konusu alanlardaki etkinliklere katılımı olumlu buldu.

Üç ülke, BM himayesinde uluslararası olarak kabul edilen ilkeler çerçevesinde, Yemen’de kapsamlı siyasi çözüm için desteğini bir kez daha vurguladı.

Şarku'l Avsat'ın aldığı bilgiye göre Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, Çinli mevkidaşı ile bir araya gelerek ikili ilişkileri gözden geçirdi ve tüm alanlarda iş birliğinin güçlendirilmesi ile çok taraflı koordinasyonun artırılması yollarını görüştü.

El-Hureyci ayrıca İranlı mevkidaşı Taht Revançi ile de bir araya gelerek Suudi Arabistan-İran ikili ilişkilerini değerlendirdi ve iş birliği yollarını ele aldı.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi, "Kral Salman Hava Üssü"ndeki tesislerin açılışını yaptı

Prens Muhammed bin Salman, Kral Salman Hava Üssü'nün açılışını gerçekleştirdi (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Kral Salman Hava Üssü'nün açılışını gerçekleştirdi (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, "Kral Salman Hava Üssü"ndeki tesislerin açılışını yaptı

Prens Muhammed bin Salman, Kral Salman Hava Üssü'nün açılışını gerçekleştirdi (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Kral Salman Hava Üssü'nün açılışını gerçekleştirdi (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Salman, dün Riyad'da, Suudi Arabistan Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin muharebe hazırlığını artırmaya yönelik stratejik geliştirme projeleri kapsamında, merkez sektördeki "Kral Salman Hava Üssü" tesislerinin açılışını gerçekleştirdi.


Riyad ve Doha, yüksek hızlı trenle stratejik ortaklığı pekiştiriyor

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, dün Kral Halid Uluslararası Havalimanı'nda Şeyh Temim'i karşıladı (SPA)
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, dün Kral Halid Uluslararası Havalimanı'nda Şeyh Temim'i karşıladı (SPA)
TT

Riyad ve Doha, yüksek hızlı trenle stratejik ortaklığı pekiştiriyor

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, dün Kral Halid Uluslararası Havalimanı'nda Şeyh Temim'i karşıladı (SPA)
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, dün Kral Halid Uluslararası Havalimanı'nda Şeyh Temim'i karşıladı (SPA)

Suudi Arabistan ve Katar, iş birliğini ve kalkınma bütünleşmesini güçlendirme, sürdürülebilir kalkınmayı pekiştirme ve bölgede daha geniş kalkınma ve refah beklentilerine yönelik ortak taahhütte bulunma yönünde stratejik bir adım attı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad, dün Riyad'da düzenlenen Suudi-Katar Koordinasyon Konseyi'nin sekizinci toplantısına eş başkanlık ederek, siyasi, güvenlik, askeri, enerji, sanayi, ekonomi, yatırım, ticaret, teknoloji, altyapı, kültür, turizm ve eğitim gibi öncelikli alanlarda ortak koordinasyonu desteklemeye ve geliştirmeye devam etmenin önemini vurguladılar.

İki taraf, Riyad ve Doha arasında yolcu taşımacılığı için yüksek hızlı elektrikli tren projesinin hayata geçirilmesine ilişkin bir anlaşma da dahil olmak üzere mutabakat zaptı ve anlaşmalar imzaladı.

Uluslararası alanda ise taraflar, uluslararası barış ve güvenliğin korunması için koordinasyonun sürdürülmesi ve çabaların yoğunlaştırılması yönündeki kararlılıklarını yinelediler. Bölgesel ve uluslararası düzeyde karşılıklı çıkarları ilgilendiren konularda görüş alışverişinde bulundular.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Katar Emiri'ni dün el-Yemame Sarayı'nda kabul etti ve burada resmi bir görüşme gerçekleştirdi. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre görüşmede, iki ülke arasındaki yakın ikili ilişkiler gözden geçirildi ve ortak iş birliği olanakları ile çeşitli alanlarda ilişkilerin nasıl geliştirilebileceği ele alındı. Her iki taraf da iki ülke arasındaki iş birliği düzeyinin yükselmesine katkıda bulunan karşılıklı ziyaretlerin olumlu sonuçlarına övgüde bulundu.

Taraflar, iki ülke arasındaki savunma ortaklığını güçlendirme ve geliştirme kararlılıklarını teyit ederken, aralarındaki tüm güvenlik alanlarında mevcut iş birliği ve güvenlik koordinasyonunun düzeyini ve ticaret alışverişini çeşitlendirmek ve artırmak ve karşılaşılabilecek her türlü zorluğun üstesinden gelmek için ortak çalışmaları güçlendirmenin önemini vurguladılar.