Tarihte Mescid-i Haram'ın revaklarında ne gibi gelişmeler meydana geldi?

Geçen günlerde inşa edilen yapıya "Suudi Revakı" isminin verilmesi ardından, revak konusu sosyal medyada ve Suudi toplumunda yeniden gündeme geldi

Suudi Revakı, daha önce görülmeyen geniş alanıyla, Abbasi Revakı’nı çevreliyor (SPA)
Suudi Revakı, daha önce görülmeyen geniş alanıyla, Abbasi Revakı’nı çevreliyor (SPA)
TT

Tarihte Mescid-i Haram'ın revaklarında ne gibi gelişmeler meydana geldi?

Suudi Revakı, daha önce görülmeyen geniş alanıyla, Abbasi Revakı’nı çevreliyor (SPA)
Suudi Revakı, daha önce görülmeyen geniş alanıyla, Abbasi Revakı’nı çevreliyor (SPA)

Mina el-Mencumi 

Bir yapıda üstü kapalı, önü ise açık yerlere revak deniyor. Mescid-i Haram'da ise revak ismi İslam'ın ilk çağlarında Hulefâ-yi Râşidîn'den Osman bin Affan döneminde başlayan tavaf avlusunu çevreleyen yapılar için kullanılıyor.  

Alanın ilki Ömer bin Hattab, ikincisi ise Osman bin Affan döneminde olmak üzere Hulefâ-yi Râşidîn döneminde iki kez genişletildiğini söyleyen Suudi Tarih Kurumu üyesi Mensur ed-Decani, Osman bin Affan'ın Mescid-i Haram duvarlarına revak ekleten ilk kişi olduğunu söylüyor.

Bunun hicretin 26'ncı yılına, miladi takvime göre 646 yılına denk geldiğini belirten Decani, "Böylece ibadet edenlerin güneş ışınlarından korunması amaçlanmıştı" ifadelerini kullanıyor.  

Decani'nin ifade ettiğine göre üçüncü genişletme ise Abdullah bin Zubeyr döneminde kaydediliyor. Bu dönemde alanın Şam köşesiyle Yemen köşesinden genişletildiğini, Zubeyr'in buradaki evleri satın alarak Mescid-i Haram'a dahil ettiğini belirtiyor. 

Revaklar ve Emevi devleti

Suudi araştırmacı, bilimsel bir tezde, Emevi döneminde Mescid-i Haram'ın bu bölümünün gelişimini takip ediyor.

Abdülmelik bin Mervan döneminde ise duvarlar yükseltilerek revaklar en iyi ağaç türlerinden biri olan tik ağacından yapılmaya başlandı.

Sütunlar aracılığıyla yükseltilen revaklara altın taçlar eklendi. Her bir sütunda bir ağırlık altın yer aldı. 

Belgeye göre, Emevi hanedanı dönemindeki bu genişleme Abdülmelik bin Mervan ile sınırlı kalmayarak oğlu Velid döneminde ve hicri 91 yılında (miladi 709) da devam etti.

Tavaf avlusunu çevreleyen revaklar kaldırılıp yeniden inşalarına başlandı. Mermerden yapılmış sütunlardan oluşan, tik ağacından çatısı bulunan tek bir revak inşa edildi. 

Abbasi Revakı

Decani'nin bahsettiğine göre, Mescid-i Haram avlusundaki revağı eksiksiz hale getiren ve mermer sütunların üzerine sabitleyen ilk kişi Abbasi halifesi Ebu Cafer el-Mansur'dur.

Bir öncekine göre iki katı revak mevcut hale gelmiş, mozaik, altın ve yazıtlarla kapsamlı dekorasyon çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmanın iki yıl sürdüğü, miladi 757'de (hicri 140) tamamlandığı biliniyor. 

Suudi revak haritası (King Abdulaziz Foundation for Research and Archives)
Suudi revak haritası (King Abdulaziz Foundation for Research and Archives)

Decani, bugün bilinen Abbasi Revakı'nın Abbasi Halifesi Ebu Abdullah el-Mehdi döneminde inşa edildiğine dikkat çekti.

Bu dönemde miladi 776'da (hicri 160) bu alan genişletilirken halife Mehdi ise Mısır ve Levant'tan mermer sütunların getirtilmesini emretti.

Çoğu Yukarı Mısır'ın Ahmim şehrinden deniz yoluyla eş-Şuaybe şehri üzerinden getirtildi. 

Mehdi, Mescid-i Haram revaklarını vadinin güney tarafı haricinde her taraftan üç sıra halinde inşa etti.

O tarafta bir darlığın bulunması sebebiyle tek sıra revak kaldı. Mehdi kısa bir süre sonra ise Kabe'yi çevreleyen yapıyı güney tarafı da içerecek şekilde genişletti.

Böylece Abbasi Revakı meydana geldi. Abbasilerden sonraki dönemlerde bu yönde bazı değişiklikler yapıldı. 

Mehdi, revak için biri diğerinden yüksek iki çatı yaptırdı. İnşanın tamamlanması ardından revaktaki sütun sayısı doğuda 103, batıda 105, kuzeyde 135 ve güneyde 141'e ulaştı.

Decani'nin ifade ettiğine göre, tüm genişletme işlemlerinde hicri 980 (miladi 1583) yılına dek revakta önemli bir değişiklik olmadı. 

Akademisyen Talal et-Tarifi gibi Suudi araştırmacılar, Türklerin son çağlarda ‘Osmanlı Revakı' adını kullanarak başvurduğu aldatmacaları eleştiriyor.

Türkler daha sonradan AA üzerinden, Mescid-i Haram etrafına ilk revak yapanın Osmanlılar değil, Osman bin Affan olduğunu itiraf etmişti. Osmanlılar ise bu revaklar üzerinde bazı iyileştirmeler yapmıştı.

Suudi Revakı

Şu anki Suudi Revakı ise mevcut Suudi devletinin kurucusu Kral Abdülaziz dönemine kadar uzanıyor.

Kral Abdülaziz ölümünden önce halefi Kral Suud'un hükümdarlığı sırasında 1955 (hicri 1375) Mescid-i Haram'ın genişletilmesine başlanması emrini vermişti.

Bu genişletme süreci, bir dizi eski revağın kaldırılması, farklı bir mühendislik yöntemiyle yeniden inşa edilmeleriyle sonuçlanmıştı.

Bu, Mescid-i Haram'ın tarihindeki 10'uncu, Suudi devleti tarihindeki ise ilk genişletme süreciydi. 

Mescid-i Haram ile Mescid-i Nebevi İşleri Genel Başkanı ve Kabe İmamı Şeyh Abdurrahman es-Sudeys, revağın yapımının Kral Suud, Kral Faysal ve Kral Halid döneminde devam ettiğini, yapımın Kral Fahd, Kral Abdullah ve Kral Selman döneminde tamamlandığını belirtti.

Bu revağın Mescid-i Haram'a daha önce görülmeyen bir genişlik sağlayacağını söyleyen Sudeys, Suudi Revakı'nın dört kattan oluşacağını, 287 bin kişi kapasiteli olacağını ve saatte 107 bin kişiye tavaf imkanı sunacağını da ekledi. 

Suudi Revakı, ibadet edenler için genişlik sağlıyor (SPA)
Suudi Revakı, ibadet edenler için genişlik sağlıyor (SPA)

Suudi Arabistan'ın tüm girişimlerine karşı çıkan bazı siyasal İslamcı örgütlere karşılık vererek tarihsel verilere değinen Suudi ve Arap aktivistler ve araştırmacılar, "İnsanlık, iki Suudi mescidinin mimarisine de tanıklık etti. Tarih, gerek bu alanda, gerekse sunulan ayrıntılı hizmetlerde bir emsalinin olmadığını gösteriyor" vurgusunda bulundu. 

Kuveytli İhvan Tarık es-Suveydani, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Mescid-i Aksa gibi Mekke'deki Mescid-i Haram'ın da özgür hale getirilmesini dileyerek tepkilere sebebiyet vermişti.

Ardından ise bu ifadelerin hesabı yöneten kişinin hatası olduğunu iddia etmişti. Ancak ülkesinin Saddam'dan kurtuluşuna önderlik ettiğinde dahi Suudi Arabistan'a karşı olan akımının tarihi, herkesçe iyi biliniyor.

Saddam döneminin eski Irak istihbaratçısı Salim el-Cumeyli, Londra merkezli Şarku'l Avsat ile yaptığı röportajda, perde arkasından bazı kısımları ortaya çıkarmıştı.

Ummu'l Kurâ Üniversitesi'nde Kral Selman Mekke-i Mükerreme Tarihi Araştırmaları Merkezi'nden Profesör Abdullah eş-Şerif, gözle görülebilen eklemeler ve geniş yer işaretleri açısından Suudi mimarisinin niteliklerini taşıması dolayısıyla bu adın konduğunu söylüyor. Suudi Revakı'nın, ibadet edenler için genişlik sağladığını da ekliyor. 

Mühendislik standartları ve yapılan hizmetler dikkate alınarak inşa edilen Suudi Revakı, ibadet edenler için uygun bir ortam yaratılması amacıyla ses ve ışık sistemlerinin yanı sıra tüm teknik hizmetlerle donatıldı.

 

Independent Arabia



Veliaht Prens Muhammed bin Selman: Bölgeyi istikrara kavuşturmak için ABD ile iş birliğini sürdürmek istiyoruz

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Riyad'daki Körfez-ABD Zirvesi’nde, 14 Mayıs 2025 (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Riyad'daki Körfez-ABD Zirvesi’nde, 14 Mayıs 2025 (SPA)
TT

Veliaht Prens Muhammed bin Selman: Bölgeyi istikrara kavuşturmak için ABD ile iş birliğini sürdürmek istiyoruz

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Riyad'daki Körfez-ABD Zirvesi’nde, 14 Mayıs 2025 (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Riyad'daki Körfez-ABD Zirvesi’nde, 14 Mayıs 2025 (SPA)

Körfez liderlerini ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya getiren Körfez-ABD Zirvesi bugün Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da başladı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman yaptığı açıklamada, bölgenin istikrarı için ABD ile iş birliği ve koordinasyonu sürdürmek istediklerini söyledi.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, ABD ile ilişkilerin stratejik bir ortaklık olduğunu vurgulayarak, “Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri ABD ile ekonomik ortaklığı vurguluyor” dedi.

“ABD Başkanı'nın Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırma kararını alkışlıyoruz” diyen Muhammed bin Selman, Gazze konusunda ise şu ifadeleri kullandı: “Gazze Şeridi'ndeki savaş sona ermeli ve Filistin sorununa kalıcı ve kapsamlı bir çözüm bulunmalı. Gazze Şeridi'ndeki gerilimi durdurmak için ABD ile iş birliği yapmaya çalışıyoruz.”

Sudan meselesine de değinen Veliaht Prens Muhammed bin Selman, “Sudan'daki krizi sona erdirmek ve tam bir ateşkese ulaşmak için çabalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

“Yemen'de kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılması için Yemenli taraflar arasında diyaloğu teşvik ediyoruz” diyen Muhammed bin Selman, “Ukrayna krizinin çözümüne yardımcı olmak için çabalarımızı sürdürmeye hazırız” şeklinde konuştu.

Bugün erken saatlerde Körfez liderleri ve temsilcileri, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump arasında yapılan görüşmeler ve imzalanan anlaşmalarla dolu yoğun bir günün ardından Körfez-ABD Zirvesi'ne katılmak üzere Riyad'a ulaştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Körfez-ABD Zirvesi'nin tamamlanmasının ardından ilk resmi yurtdışı turunun ikinci durağı olan Katar'a ve oradan da Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) gitmek üzere Riyad'dan ayrıldı.