Mişari el-Mutayri’nin Beyrut kafelerinden Suriye topraklarına kaçırılması ve serbest bırakılmasının hikayesi

Operasyonda çok katmanlı bir ağ ortaya çıktı

Mişari el-Mutayri’nin Beyrut kafelerinden Suriye topraklarına kaçırılması ve serbest bırakılmasının hikayesi
TT

Mişari el-Mutayri’nin Beyrut kafelerinden Suriye topraklarına kaçırılması ve serbest bırakılmasının hikayesi

Mişari el-Mutayri’nin Beyrut kafelerinden Suriye topraklarına kaçırılması ve serbest bırakılmasının hikayesi

Suudi Arabistan vatandaşı Mişari el-Mutayri’nin serbest bırakılması, Lübnan ordusu istihbaratının organize suç çeteleriyle çatışmalarda başarılı vakalarından biri. Çünkü çoğu operasyonun tutuklanmadan serbest bırakılmasıyla sona ermesinin ardından ilk kez bir dizi kaçıranın tutuklanmasına tanık oldu. Operasyon ayrıca Beyrut kafelerinde başlayan ve Suriye topraklarında sona eren, organize bir kaçırma ağını da ortaya çıkardı.

Beyrut’un güneyindeki Khalda’daki Beyt Buyut kafesine akşam saat 10’da gelen Mutayri gece yarısına kadar kafede zaman geçirdi. Daha sonra Beyrut şehir merkezindeki başka bir kafeye gitti. Soruşturmayı yürüten yetkililer, kafeden itibaren birinin onu izlediğine inanıyor.

O gece askeri üniforma giymiş beş kişilik bir grup hedefi izledi. Grup, Lübnan güvenliği tarafından adam kaçırma, gasp ve uyuşturucu suçlarından aranan Musa Cafer ile temasa geçti. Anlaşma yapıldı ve kurban belirlendi. Sabaha karşı 3’te Mutayri kafeden ayrıldı o esnada beş kişi onu takip etti. Issız bir bölgede onun arabasına çarptılar ve Mutayri’yi arabadan çıkardılar. Daha sonra onu hemen Bekaa bölgesine götürdüler. Mutayri’yi kaçıran grup Chtoura bölgesinde durdu, araba değiştirdi. Ardından Cafer’e teslim ettikleri ve ücretlerini aldıkları Sharawneh bölgesine doğru devam ettiler. Oradan da Lübnan Suriye sınırının ötesine gittiler.

Daha sonra Mutayri tehdit edildi ve korkutuldu. Kaçıranlar banka kartına el koymuş ama Mutayri onlara yanlış şifre verdi. Daha sonra ona geri döndüler. Fiziksel ve psikolojik olarak baskı yaptılar, böylece doğru şifreyi aldılar. Mutayri’nin hesabından birkaç bin dolar çekmeyi başardılar ama elbette bu onlar için yeterli değildi. Mutayri’nin telefonundan 400 bin dolar fidye talep ettikleri bir mesaj yolladılar.

Bu sırada güvenlik güçleri bilgi almak için baskı yapıyordu. İlk amaç kaçıranı tespit etmekti, ülkenin doğusunda bu yöntemi uygulayan birçok kişi var. Fonların geri çekilmesi güvenlik güçlerine ilk sinyalleri verdi ve kaçırılan hattın bir süre açılması onlara yeni bir ipucu sağladı. Mutayri’yi şahsen tanıyanlar da dahil olmak üzere kafedeki bazı insanlara baskı yapıldı. Ordu istihbaratındaki teknik ekip ilk ipucunu alabildi. Sad El Baouchriyeh bölgesinde bir kişi gözaltına alındı ardından Mutayri’nin nerede olduğu belli oldu.

Askeri istihbarat, onu el-Kasr bölgesindeki Cafer ailesinden Lübnanlıların çoğunluğunun yaşadığı Suriye’nin Carmaş kasabasında yaşayan Cafer ile ilişkilendiren bir ipucu buldu. Cafer, bölgede yaşayan diğer aranan kişiler gibi bu suçlardan geçimini sağlıyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnanlı bir güvenlik kaynağı, Cafer’in uyuşturucu kaçakçılığının yanı sıra bir Iraklı ve bir Suriyelinin kaçırılması da dahil olmak üzere birçok suçtan arandığını söylüyor.

Ordu, Cafer’in Lübnan’daki işyerine ve ailesine Baalbek şehri yakınlarındaki Şeravneh mevkiinde baskı yapmaya başladı. Ordu bölgeye baskın düzenleyerek bazı aile üyelerini sorguya çekmek ve baskı yapmak için gözaltına aldı. Telefonları ve onunla olan bağlantıları kontrol edildi ve arananları tanıdıklarından emin oldular.

Baskınlar sonucunda, biri Bouchriya’da (doğu Beyrut), ikisi Sharawneh mahallesinde ve dördü Bekaa yolunda olmak üzere kaçırma olayına karışanlardan yedisi gözaltına alındı. Pazartesi günü baskı arttı ve ordu Lübnan ile Suriye arasındaki geçiş bölgelerine baskınlar düzenledi, yeni kaçıranlara ulaştı. Adam kaçırma olayına karışanların bazıları Suriye’ye kaçtı.

Ordunun Sharawneh’teki bir Captagon depolama merkezine baskın yapmasının bir askeri tesise ateş açan bir kişi de dahil olmak üzere suçluları arıyor. Ayrıca, kaçırılanların operasyonlarını kolaylaştırdığına inanılan kişileri de arama çalışmaları devam ediyor.



45. KİK Zirvesi'nde Körfez birliğinin güçlendirilmesi ve bölgesel konular ele alındı

Kuveyt'te düzenlenen 45. KİK Zirvesi'nden
Kuveyt'te düzenlenen 45. KİK Zirvesi'nden
TT

45. KİK Zirvesi'nde Körfez birliğinin güçlendirilmesi ve bölgesel konular ele alındı

Kuveyt'te düzenlenen 45. KİK Zirvesi'nden
Kuveyt'te düzenlenen 45. KİK Zirvesi'nden

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) liderleri ve temsilcileri 45. KİK Zirvesi kapsamında bugün (Pazar) Kuveyt'te Körfez, Arap, bölgesel ve uluslararası çıkarları ilgilendiren pek çok konunun gündemde olduğu toplantılarına başladı.

Zirvede, başta İsrail'in Gazze'deki savaşı, Lübnan'daki gelişmeler, Kızıldeniz'in güvenliği ve Suriye'deki son olaylar olmak üzere, bölgenin ve dünyanın ciddi çalkantılara sahne olduğu bir dönemde bölgesel ve uluslararası sorunlar ele alınacak.

KİK Zirvesi aynı zamanda altı ülkenin askeri, güvenlik ve ekonomik dosyaları gibi KİK ülkelerine özgü konulara da dikkat çekiyor. Beyan Sarayı'nda düzenlenecek olan zirvede bölgesel güvenlik, Körfez ekonomik entegrasyonunun güçlendirilmesi ve bölgesel ve küresel zorluklarla yüzleşme gibi bir dizi stratejik dosya incelenecek.

KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, KİK ülkelerinin liderlerinin bugün Kuveyt’in ev sahipliğinde düzenlenecek 45. KİK Zirvesi'nde ‘Körfez birliğini her alanda güçlendirecek bir dizi konuyu’ ele alacaklarını söyledi.

El-Budeyvi, KİK Zirvesi’nin liderlerin entegrasyonu ve ortak iş birliğini güçlendirmeye devam etme isteklerini yansıttığını belirterek, liderlerin vizyonlarını ve KİK ülkelerinin halklarının isteklerini yansıtan bu zirvenin olumlu ve verimli sonuçlarına yönelik yüksek beklentilere işaret etti.

El-Budeyvi, “Bu zirve, bölgedeki güvenlik ve istikrarı arttırmayı, sürdürülebilir ekonomik kalkınma çabalarını desteklemeyi ve KİK ülkeleri halklarının çıkarlarını gerçekleştirmeyi amaçlayan stratejik dosyaların tartışılmasına tanıklık edeceğinden, bölgesel ve uluslararası konularda vizyon ve pozisyonların koordine edilmesi için öncü bir platformu temsil etmektedir” ifadesini kullandı.

Bahreyn Krallığı Veliaht Prensi ve Başbakanı Selman bin Hamad Al Halife Kuveyt'e varışında yaptığı açıklamada, KİK Yüksek Konsey'in 45. oturumunun “KİK ülkelerinin ortak Körfez eylemini desteklemeye devam etme ve tüm ülkelerimizin yararına ortak hedeflere ulaşma çabalarını arttırma kararlılığını yansıttığını” söyledi.