Suudi Arabistan: Hacı sayısı pandemi öncesindeki sayıya ulaşacak

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakan Yardımcısı: Hacı sayısı pandemi öncesindeki döneme ulaşacak

Bu yılki hac sayıları “Korona” pandemisi öncesine ulaşacak (SPA)
Bu yılki hac sayıları “Korona” pandemisi öncesine ulaşacak (SPA)
TT

Suudi Arabistan: Hacı sayısı pandemi öncesindeki sayıya ulaşacak

Bu yılki hac sayıları “Korona” pandemisi öncesine ulaşacak (SPA)
Bu yılki hac sayıları “Korona” pandemisi öncesine ulaşacak (SPA)

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakan Yardımcısı Abdulfettah Meşat, Bakanlığın her ülkeden gelecek Hacı sayısını koronavirüs pandemisi öncesi kaydedilen seviyeye döndürmek amacıyla salgın öncesi yürürlükte olan mekanizmayı takip edeceğini belirterek, Hac mevsiminin eşsiz olduğunu ve kutsal mekanlarda tüm hizmetlerin hazır olduğunu vurguladı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Meşat, ilgili makamların Hac mevsiminde ortaya çıkabilecek herhangi bir sağlık veya organizasyonel acil durumla başa çıkmak için ihtiyati planları olduğunu ve bunun Suudilerin kalabalıkları yönetme ve tüm verilerle ilgilenme yetenekleri dahilinde gerçekleştiğine değinerek, ülkedeki ilgili makamların “Mekke Yolu” girişimine katılmak için çok sayıda talep aldıklarını ve bu taleplerin İçişleri Bakanlığı tarafından incelendiğini açıkladı.

Abdulfettah Meşat ile röportaj (Şarku’lA vsat)
Abdulfettah Meşat ile röportaj (Şarku’lA vsat)

Meşat şirketlerin sınıflandırılmasıyla ilgili olarak, bu yıl hizmet veren şirketlerin, ilgili değerlendirme formlarına göre müşterinin (hacı) memnuniyetine göre sınıflandırılacağını söyledi. Bir dizi önde gelen konaklama şirketine rekabetçi hizmetlerin sunulması için fırsat verildiğini söyleyen Meşat, temerrüde düşen şirketlerin sorumlu tutulacağını ve hacıların maruz kaldıkları eksiklikleri telafi edecek mekanizmaların bulunduğunu vurguladı.

Hazırlıklar

Açıklamasında bu yıl hac mevsimini farklı olduğuna işaret eden Meşat, Hac’a gelecek tüm taraflar için hizmet, entegrasyon, koordinasyon ve tüm planlar arasındaki uyum için erken hazırlık yapıldığını ve bunun için Hac ve Umre Bakanlığı ile tüm yetkili makamlar arasında büyük bir ortak çalışma olduğunu aktardı. Ayrıca, operasyonel düzeyde gerçekleşen tüm işlerin sürekli takibi için İş Takip Ofisi (BIMOA) ve Merkezi Hac Komitesi aracılığıyla yürütülen  koordineli bir operasyonel planın oluşturulmasında işbirliği yapıldığını söyledi.

Suudi yetkili, hacılara sunulan tüm hizmetler için erken hazırlıkla ilgili olarak Hac ve Umre Bakanlığı'nın genel stratejisi ile uyumlu olan organizasyon sürecinin önemli bir yönüne değinerek, tüm paketlerin Hac Platformu aracılığıyla yerel platform üzerinden internetle  Avrupa, ABD, Avustralya ve Kanada'dan hacıların  erken hazırlık yapabildiğini söyledi.

Bireysellik

2023 hac mevsiminin önceki yıllardan ayıran özelliklere de dikkati çeken Meşat, bu yılın en önemli özelliğinin tamamen salgın öncesi rakamlara dönüş olduğunu ve bu nedenle sayıların, bakanlığın her ülkeden gelecek hacı sayısını belirlemek için izlediği mekanizma ile pandemi öncesi onaylanan sayıların aynısı olacağını vurguladı.

Meşat doğrudan rakam açıklamazken, Genel İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan veriler 2,4 milyonu aşkın hacı olacağını öngörüyor. Bunlardan 634 binini ise Suudi Arabistan vatandaşı ve ülkede ikamet edenler oluşturuyor.

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakan Yardımcısı, bu yıl da uzun bir süredir  hacılara elektrik ve su hizmeti sağlayan Kidana Şirketi ile işbirliği yaptıklarını ifade ederek, bu Hac mevsiminde bir çok firmaya hizmet verme imkanı sağlandığını,  çalışmaların sadece geçmiş yıllarda var olan eski firmalar ile sınırlı kalmayarak konaklama ve hizmet sektöründe öncü firmalarla çalıştıklarını bildirdi. Meşat, bunun hacılara en iyi hizmeti sağlamak için şirketler arasındaki rekabetçi pazara yansıdığını aktardı.

Yeni uygulamalar

Mekke Yolu girişimi ve önemi ile ilgili de konuşan Meşat, “Girişime katılmak için birçok ülkeden  talep aldık. İçişleri Bakanlığı liderliğindeki ihtisas komitesi, komite ve bu taleplerle yaptığı çalışma arasındaki koordinasyon yoluyla tüm bu talepler hakkında profesyonel bir şekilde kapsamlı bir çalışma yürütüyor” dedi.

Mekke Yolu’nun tüm hacı adayları üzerinde büyük olumlu izlenim bırakan çok başarılı bir milli fikir olduğunu ve bu yıl hizmetin ilk kez Türkiye'ye verildiğine değinen Meşat, Mekke Yolu üzerinden verilen hizmetlerin pozitifliği çok büyük olduğunu, bunlardan en önemlisinin ise Suudi Arabistan’a giriş mekanizmalarının hızlandırılması ve Rahman’ın misafirlerinin gelmeden önce tüm işlemlerinin tamamlanması olduğuna atıfta bulundu.

Bağlı şirketler

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı, bir gözetim çalışma modeline göre, gözetim ve takip için yetenekli bir ekip tahsis etti. Bu yılki tüm hizmetlerin izlenmesi için uzman bir elektronik platform kullanıldığına vurgu yapan Meşat, tüm hacılar için hizmet standartlarını ölçmek üzere 65'ten fazla anket uygulamaya konulduğunu ve bunların stratejik, operasyonel ve denetleyici seviyeler olmak üzere 3 seviyede takip edildiğin bildirdi. Ayrıca, üç seviyedeki izlemenin günlük ve haftalık olduğunu, bu hizmetlerin değerlendirilme ve düzeltilmesi için ihtisas komiteleri sunulduğunu aktardı. Yetkili, Mekke, Medine ve kutsal mekanlarında her birinde izleme ekibinin olduğunu söyledi.

Geçtiğimiz yıl Mina (Fotoğraf: Adnan Mehdili)
Geçtiğimiz yıl Mina (Fotoğraf: Adnan Mehdili)

Grupları izleme

Grupların özel hizmetleriyle ilgili olarak Meşat, grupları takip etmek ve hacıların resmi, tarihe göre ayrılmalarını sağlamak için modern teknolojilerinin en üst seviyesini kullanan uzman ekiplerin olduğunu söyleyerek, bu yıl bakanlığın  Türkiye, Malezya ve Afrika ülkelerinde yaşayan farklı ülkeler dengelen hacılarla gözlemci ve rehberlere eğitim vermek için yeni bir adım atarak birçok dilde çeşitli kurslar açtığını aktardı. Yetkili ayrıca, Hac ve Umre Bakanlığı ile Spor Bakanlığı arasında, ihlallerin izlenmesi ve kontrol edilmesi sürecinde yardımcı olacak izciler ve korucular sağlamak için bir işbirliği olduğunu dile getirerek, ayrıca İçişleri Bakanlığı’ndaki güvenlik makamlarıyla çalıştıklarını vurguladı.

Teknoloji ve Hac

Meşat, Hac ve Umre Bakanlığı tarafından birkaç ay önce başlatılan yeni teknolojili “Nusuk Hac” Avrupa, ABD ve Avustralya'dan gelen hacılara yönelik en önemli programlar arasında yer aldığını söyleyerek, bu platform tarafından verilen vize sayısının 20 bini aştığını bildirdi.

Suudi yetkili, yakın zamanda hayata geçirilen yeni platformlar arasında, bakanlığa net bir vizyon ve verilen tüm hizmetlerin doğru bir şekilde takip edilmesini sağlayan hizmetlerin izleme ve takip platformu olduğuna dikkat çekti.

Caydırıcılık ve sınıflandırma

Meşat, Hac ve Umre Bakanlığı'nın takip ekipleri aracılığıyla, herhangi bir hizmet vermeyen şirketler konusunda çok sert davranacağını ve hesap vermenin açık olduğunu vurgulayarak, hizmet tahsis etmeyen şirketlerin para cezasına mahkum edileceğini, Rahman’ın misafirlerinin maruz kaldıkları eksiklerin telafi edileceği mekanizmalar geliştirildiğini aktardı.

Yetkili, yurt içi hacı firmaları dışında yurtdışındaki hacılara hizmet için toplamda 16 firmaya ruhsat verildiğini aktardı.

Kalabalık Yönetimi

Salgın hastalıklar ve bunlarla nasıl başa çıkılacağından söz eden Bakan yardımcısı koronavirüs salgınının sona ermesiyle, bu dönemde ortaya çıkabilecek herhangi bir sağlık veya organizasyonel acil durumla başa çıkmak için proaktif ve önleyici ihtiyati planlar olduğunu söyledi.

Suudi Arabistan'ın geçmiş yıllarda edindiği deneyimle kalabalıkları yönetmek için onurlu modeller geliştirdiğini ve her durumla başa çıkabileceğini vurgulayan Meşat, beş gün boyunca çeşitli limanlardan Suudi Arabistan'a akın eden çok sayıda insanın zaman ve mekan koşulları nedeniyle dünyanın hiçbir yerinde tekrarlanamayacak bir model olduğunu bildirdi.



Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)

Suudi Arabistan, gayrimenkul sektöründe yabancı yatırımcılara yönelik yeni bir döneme hazırlanıyor. Ülke, ocak ayında yürürlüğe girecek güncellenmiş yabancı mülkiyet yasası ile yabancı birey ve kuruluşların ülke genelinde gayrimenkul edinimini düzenleyecek. Bu sistem, gayrimenkul sektörünün gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) katkısını artırmayı ve gelir kaynaklarını petrolden bağımsız olarak çeşitlendirmeyi hedefleyen stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Söz konusu hedefler, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programıyla uyumlu bir yaklaşım sergiliyor.

Uygulamadan sorumlu olan Gayrimenkul Genel Otoritesi, yürütme yönetmeliğini hazırlıyor ve yabancıların mülkiyet ve yatırım yapabileceği bölgeleri belirlemeye çalışıyor. Belirlenen detaylar, sistemin yürürlüğe girmesinden önce kamuoyuna açıklanacak.

Yeni yasa ayrıca, uluslararası profesyonellerin ülkede kalmasını desteklemeyi, şehirleşme ve kentsel yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor.

Mülkiyet kapsamı

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil, geçtiğimiz hafta yaptığı bir televizyon röportajında, gelecek ay yabancıların konut amaçlı gayrimenkul edinme sisteminin yürürlüğe gireceğini açıkladı. Bakan, uygulamanın Suudi Arabistan’daki tüm şehirlerde geçerli olacağını, ancak Mekke, Medine, Cidde ve Riyad olmak üzere dört şehirde yalnızca belirlenen bölgelerde mülkiyetin mümkün olacağını belirtti. Ülkede ikamet eden yabancılar ise birer konut sahibi olabilecek.

Öte yandan, sistemin ekonomik sektörler açısından daha esnek olacağı ve ticari, sanayi ve tarım alanlarında yabancıların tüm şehirlerde mülkiyet ediniminin sınırlama olmadan mümkün olacağı kaydedildi.

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)

Suudi Arabistan Gayrimenkul Genel Otoritesi’nde yabancılar için mülkiyetten sorumlu icra direktörü Fahd bin Süleyman, kasım ayında yaptığı açıklamada, Riyad, Cidde ve kutsal şehirler (Mekke ve Medine) için yabancılara ayrılan bölgelerin hâlâ gözden geçirildiğini ve ‘yakın zamanda’ yeni mülkiyet kurallarını belirleyen yönetmeliklerle birlikte ilan edileceğini duyurdu. Bin Süleyman, söz konusu bölgelerin ‘çok geniş’ olacağını ve büyük ölçekli projeleri kapsayacağını belirterek, bu alanlarda yabancı mülkiyet oranının yüzde 70 ile yüzde 90 arasında olması beklendiğini aktardı. Kutsal şehirlerde satın alma yapacak kişilerin Müslüman olması gerektiğini vurgulayan Bin Süleyman, bunun dışında büyük bir kısıtlama bulunmayacağını ifade etti. Bin Süleyman, “Büyük şartlar yok ve sınırlamalar getirmek istemiyoruz; mevcut yasa ile güncellenmiş yasa karşılaştırıldığında belirgin bir fark görülecek” dedi.

Piyasa tahmini

Uzmanlar ve gayrimenkul sektörü profesyonelleri, güncellenmiş yabancı mülkiyet yasasının yürürlüğe girmesine kısa süre kala, söz konusu sistemin hazır konutlara yönelik ek bir talep yaratacağını ve gayrimenkul piyasasındaki likiditeyi artıracağını belirtti. Uzmanlar, uluslararası şirketlerin Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurmasını teşvik edecek bu sistemin ekonomik aktiviteyi canlandıracağını ve gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme dönemini başlatacağını öngörüyor. Etkinin özellikle Riyad, Cidde, Mekke, Taif, Medine ve turistik bölgelere yakın şehirlerde hissedileceği, yasanın etkilerinin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreği ile 2027 yılı boyunca netleşmeye başlayacağı tahmin ediliyor.

Gayrimenkul uzmanı ve pazarlamacı Sakr ez-Zehrani, konuyla ilgili açıklamasında, yasanın uygulanmaya başlamasının Suudi Arabistan gayrimenkul piyasasında dönüm noktası oluşturacağını belirtti. Zehrani, sistemin, geniş bir kesimin kiralamadan mülkiyete geçmesine yol açarak işlem yapan kullanıcı tabanını genişleteceğini vurguladı.

Zehrani, bu dönüşümün hazır konutlar ve planlı konut projelerine yönelik ek talep yaratacağını, satış ve alım hareketliliğini artıracağını ve piyasadaki likiditeyi güçlendireceğini kaydetti.

Gayrimenkul kalitesinin iyileştirilmesi

Zehrani, yabancıların ticari, sanayi ve tarım sektörlerinde tüm şehirlerde mülkiyet edinmesine izin verilmesinin, uluslararası şirketler için Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurma motivasyonunu artıracağı ve bunun ekonomik faaliyetleri canlandırarak gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı bir büyüme dönemini başlatacağı öngörüsünde bulundu.

Zehrani’ye göre piyasadaki ilk değişiklikler, gayrimenkul ürünlerinin kalitesinin yükselmesi, geliştiricilerin daha yüksek standartlı ve iyi planlanmış projeler üretmesiyle daha geniş bir alıcı kitlesinin taleplerini karşılamaya yönelik olacak. Ayrıca, yerli ve yabancı yatırımcıların pazara girmesiyle organize arz hacminde de artış yaşanacak.

Yeni sistemin fiyat istikrarını da destekleyeceğini belirten Zehrani, çünkü hem yerleşiklerin hem de yabancıların mülkiyeti genellikle uzun vadeli olup kısa vadeli spekülasyonları sınırlayacağını ifade etti. Yasa ile birlikte uygulanacak yasal ve denetim mekanizmalarının şeffaflığı artıracağını ve finans sektörüne, hem yerleşikler hem de yabancılar için özel finansal ürünler sunma fırsatı sağlayacağını söyledi. Bu durumun kredi hacmi ve piyasa likiditesi üzerinde olumlu etkisi olacağı kaydedildi.

Zehrani, yasanın yürürlüğe girmesinin ilgiyi ve sorgulamaları doğrudan artıracağını, ancak piyasadaki işlemler üzerindeki gerçek etkinin kademeli olarak hissedileceğini belirtti. İlk sinyallerin 2026’nın ikinci çeyreğinde, yabancılar ve yerleşikler için ilk işlemlerin tamamlanmasıyla ortaya çıkmasının beklendiğini söyledi.

Açık göstergelerin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde netleşeceğini belirten Zehrani, uygulamanın ilk yılının geçiş dönemi olacağını, en somut etkilerin ise 2026’nın ikinci yarısı ve sonrasında gözlemleneceğini vurguladı.

Coğrafi konuma bağlı olarak değişen etki

Gayrimenkul ve değerleme uzmanı Mühendis Ahmed el-Fekih, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, yeni mülkiyet yasasının etkisinin coğrafi konuma göre farklılık göstereceğini belirterek, en olumlu etkilerin Mekke ve çevresindeki şehirler (Cidde ve Taif) ile Medine’de hissedileceği öngörüsünde bulundu. Riyad’daki gayrimenkul piyasasının ise gayrimenkul mülkiyeti ve yatırımı için yabancı sermayeyi çekmede önemli bir rol oynayacağını ifade etti.

El-Fekih, turizm sektörüne yatırım yapmayı hedefleyen sermayenin, Mekke’ye yakınlığı nedeniyle Taif gibi turistik bölgelere, ayrıca Abha ve Cizan ile Neom projesine yakınlığı sebebiyle Tebük’e yönelmesinin muhtemel olduğunu belirtti.

Uzman, yeni sistemin uygulanmasının ilk yılının piyasanın test edilmesi ve fırsatların değerlendirilmesi açısından bir geçiş dönemi olacağını, gerçek etkinin ise 2027’de, yani ikinci yıl itibarıyla hissedilmeye başlanacağını vurguladı. Ayrıca, yasanın Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda ulusal ekonomide gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye ve petrol bağımlılığını azaltmaya katkı sağlayacağını, bu yatırımların Suudi vatandaşlar için yüzbinlerce yeni istihdam fırsatı yaratacağını kaydetti.

Sistem teşvikleri

Suudi Arabistan, Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek olan yeni yabancı mülkiyet yasasıyla gayrimenkul sektöründe kapsamlı bir açılım gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Yasayla, Suudi Arabistan’da yabancıların belirlenen coğrafi alanlarda taşınmaz mülkiyeti edinmeleri yasal olarak düzenlenecek. Bu adım, Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda yabancı yatırımları çekmeyi, gayrimenkul sektörünün GSYİH’ye katkısını artırmayı ve ulusal ekonomide petrol dışı gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi amaçlıyor. Yasa ayrıca uluslararası yeteneklerin ülkede istikrarlı şekilde kalmasını ve yaşam kalitesinin yükselmesini hedefliyor.

Yasa kapsamında, yabancılar yalnızca Bakanlar Kurulu’nun belirleyeceği coğrafi alanlarda mülk edinme yetkisine sahip olacak. Bu alanlar, Gayrimenkul Genel Otoritesi’nin önerisi ve Suudi Arabistan Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi onayıyla belirlenecek.

Buna göre, Suudi Arabistan’da ikamet eden yabancılar, belirlenen coğrafi alan dışında sadece bir adet konut satın alabilecek. Mekke ve Medine’de mülk edinmek isteyenlerin ise Müslüman olması zorunlu.

Şirketler açısından ise Suudi şirketler yasasına göre kurulan ve hisselerinde yabancı ortak bulunan şirketlere, belirlenen coğrafi alanlarda mülk edinme hakkı tanınıyor; alan dışında ise faaliyet veya çalışan konutları için mülk edinilebilecek.

Yasa, borsaya kayıtlı şirketler, yatırım fonları ve özel amaçlı kuruluşlar için ise Suudi Arabistan genelinde mülk edinme imkânı sağlıyor. Bu haklar, Sermaye Piyasası Kurumu (CMA) tarafından Gayrimenkul Genel Otoritesi ve ilgili kurumlarla koordineli olarak belirlenen düzenlemelerle uygulanacak.

Yasa, özel ikamet programları veya Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleriyle yapılan anlaşmalarla tanınan hakları etkilemiyor ve yabancı mülkiyetine ekstra ayrıcalık sağlamıyor.

Ayrıca, yabancılardan yapılacak taşınmaz işlemleri için değerinin yüzde 5’ini aşmayan bir harç alınacak; detaylar yürütme yönetmeliğinde belirlenecek. Kurallara uymayanlar para cezası veya uyarı ile karşı karşıya kalacak; yanlış beyanda bulunanlara 10 milyon riyale kadar ceza uygulanabilecek ve mahkeme kararıyla gayrimenkulün satışı sağlanabilecek.


Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
TT

Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanında kaydettiği nitelikli ilerlemeyi övgüyle değerlendirerek, ülkenin ulaştığı seviyenin uluslararası ölçekte örnek teşkil ettiğini ve yenilikçi, etkili kamu hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik açık bir kararlılığı yansıttığını söyledi.

Guterres, beraberindeki heyetle birlikte Riyad’daki Dijital Hükümet Kurumu (DGA) İnovasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyarette Kurum Başkanı Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Suudi Arabistan’ın New York’taki Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Dr. Abdulaziz el-Vasıl da hazır bulundu.

BM Genel Sekreteri, gelişmiş bir dijital geleceğin inşasına katkı sağlayacak girişimleri desteklemek için ortak iş birliğinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

cds
Fotoğraf: DGA

Taraflar, görüşmede dijital hükümetlerin geliştirilmesi, inovasyonun desteklenmesi, dijital dönüşüm ekosistemlerinin sürdürülebilirliğinin artırılması gibi ortak konuları ele aldı. Ayrıca Suudi Arabistan’ın sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemek ve kamu sektörünün etkinliğini yükseltmek için yürüttüğü dijital yetkilendirme çabaları da değerlendirildi.

Toplantıda, kurum ile BM kuruluşları arasındaki iş birliği imkânları; özellikle bilgi paylaşımı, dijital standartların geliştirilmesi, ortaya çıkan teknolojiler ve yapay zekânın etkinleştirilmesi, kapasite geliştirme ve hizmet kalitesini uluslararası ölçekte yükseltecek ortaklıkların kurulması konularında incelendi.

dsec
Guterres'e Suudi hükümetinin dijital stratejisi hakkında görsel bir sunum yapıldı (SPA)

Guterres, İnovasyon Merkezi’nin dijital kapsayıcılık, hizmet tasarımı, eğitim deneyimleri, yapay zekâ ve yeni teknolojiler gibi alanlarda uzmanlaşmış laboratuvarlarını gezerek merkezde sunulan imkânlara ilişkin bilgi aldı.

Kurum ekibi, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet stratejisine ve ilgili BM göstergelerinde kaydedilen ilerlemeye dair bir sunum gerçekleştirerek ülkenin dijital altyapısının olgunlaştığını ve ulusal deneyimin gelişmişliğini ortaya koydu.


Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
TT

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)

Suudi Arabistan'dan gelen yeni bir insani yardım sevkiyatı, Gazze Şeridi'ndeki mağdurlara ulaştırılmak üzere dün Refah sınır kapısından geçirildi.

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi’nin (KSRelief) "Gazze'deki Filistin Halkına Yardım Halk Kampanyası" kapsamında sağladığı yardımlar arasında büyük miktarda gıda sepeti ve çadır yer aldı.

Merkez, kampanya kapsamında bugüne kadar 75 uçak ve 8 gemiyle 7 bin 685 tondan fazla gıda, tıbbi malzeme ve barınma malzemesi ulaştırarak, hava ve deniz köprüsü kurdu. Ayrıca Filistin Kızılayı'na 20 ambulans teslim etti.

sdfg
Suudi Arabistan'dan Gazze'deki afetzedelere yeni bir insani yardım sevkiyatı yolda (KSRelief)

KSRelief ayrıca Gazze içinde 90 milyon dolar ve 350 bin avro değerinde yardım projeleri uygulamak üzere uluslararası kuruluşlarla anlaşmalar imzaladı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre sınır geçişlerinin kapatılmasını aşmak ve yardımların ulaşmasını sağlamak için Ürdün ile ortaklaşa havadan yardım operasyonları gerçekleştirdi.

Bu yardım, Suudi Arabistan'ın Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının çektiği acıları hafifletmek amacıyla merkez aracılığıyla sağladığı yardım çalışmalarının bir uzantısı niteliğindedir. Soğuk ve zorlu yaşam koşulları nedeniyle çocuklar ve kadınlar da dahil olmak üzere Filistinliler insani tehlike altındadır.