İran’ın Riyad Büyükelçiliği 7 yıl sonra yeniden açıldıhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/4369061-i%CC%87ran%E2%80%99%C4%B1n-riyad-b%C3%BCy%C3%BCkel%C3%A7ili%C4%9Fi-7-y%C4%B1l-sonra-yeniden-a%C3%A7%C4%B1ld%C4%B1
İran’ın Riyad Büyükelçiliği 7 yıl sonra yeniden açıldı
İran’ın Riyad Büyükelçiliği kapılarını resmen açtı (Şarku’l Avsat)
İran, 7 yıldır faaliyetlerini durdurduğu, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daki büyükelçiliğinin kapılarını dün yeniden açtı.
Riyad ve Tahran, 10 Mart’ta Pekin’de Çinli yetkililerin aracılığıyla diplomatik ilişkilerin iki ay içinde yeniden başlatılması konusunda anlaşmaya varmıştı.
İran’ın Riyad Büyükelçiliği’nin yeniden açılış törenine İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Alireza Begdali ve İran’ın Cidde’deki Temsilcisi Hassan Zarnagar Abargoui katıldı.
Alireza Begdali açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Suudi Arabistan-İran ilişkileri tarihinde bu gün çok önemli. İşbirliğinin yeniden zirveye çıkacağına eminiz. İran ve Suudi Arabistan ilişkilerinin yeniden başlamasıyla istikrar, refah ve kalkınmaya ulaşmak için ikili ve bölgesel ilişkilerde daha fazla işbirliği ve yakınlaşmaya yönelik yeni bir sayfaya tanık olacağız” dedi.
Begdali ayrıca konuşmasında şu ifadeleri kullandı;
“Ortak anlayışa, istikrara, barışa ve kalkınmaya ulaşmak için ülkeler arasında en iyi iletişim ve diyalog aracı olarak diplomasi, tercih edebileceğimiz bir seçenek değil, kesin bir zorunluluktur. Buna göre İran ve Suudi Arabistan’ın büyükelçilik ve konsolosluklarının yeniden açılması bu yönde önemli ve zaruri bir adımdır.”
İran ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin yeniden tesis edilmesinin, iki ülkenin ortak çıkarlarının yanı sıra bölgeye, İslam alemine ve uluslararası arenaya fayda sağlayacağını vurgulayan Begdali, “İran, komşuları ve Suudi Arabistan ile çeşitli alanlarda ilişkilerini güçlendirme arzusu taşıyor. Bu konu Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hükümetinde ciddi takip ediliyor” dedi.
Ticari ve ekonomik ilişkilerin ve karşılıklı yatırımların büyümesinin iki ülkeyi yakınlaştıracağını ve nihayetinde bölgede barış ve istikrarın sağlanması için zemin hazırlayacağını dile getiren Begdali konuşmasını şöyle sürdürdü;
“İranlılar, Hac konusunun yanı sıra büyük bir hevesle umre ziyaretlerini gerçekleştirmek istiyor ve Suudi vatandaşlarının da gerek tarihi şehirler, gerekse medikal turizm için İran’ı ziyaret etme isteklerinin olduğunu görüyoruz.”
Şarku’l Avsat’a konuşan İran’ın Cidde’deki Temsilcisi Hassan Zarnagar Abargoui ise, “Bu adım, Suudi Arabistan-İran ilişkilerinde yeni bir sayfadır. Gelecekte yatırım, sanayi ve her türlü ticaretin yeni ufuklara gitmesini umuyorum. Bu hem ülkeler hem de genel olarak bölge için faydalı” dedi.
Abargoui, İranlı turistlerin yakın zamanda Suudi Arabistan’a gelme ihtimaline ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi;
“Elbette. Neden olmasın? İranlılar hac ve umre için gelecekler, ileride kota sayılarını artıracağız.”
İran, Cidde Konsolosluğu ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Temsilciliği’nin kapılarını ise bugün açacak.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani’ye göre, Riyad’daki Büyükelçilik ve Cidde’deki Konsolosluğu, İranlı hacıların seyahat işlemlerini kolaylaştırmak için Suudi Arabistan’da yeniden açılmadan önce faaliyete geçti.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistin ve Lübnan'ın yanındayız… İran'a yönelik saldırıları reddediyoruz
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, ülkesinin İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını kesin bir dille reddettiğini ve Suudi Arabistan'ın Lübnan'a ve topraklarının korunmasına verdiği desteği yineledi. Muhammed bin Selman ayrıca, ülkesinin, İsrail'in Lübnan topraklarını hedef alan askeri operasyonlarını şiddetle kınadığını ve Lübnan'ın güvenlik ve istikrarının tehdit edilmesini, toprak bütünlüğünün ihlal edilmesini ve vatandaşlarının yerlerinden edilmesini reddettiğini ifade etti.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman bugün başkent Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz adına sizleri ikinci ülkeniz olan Suudi Arabistan'da ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu zirve, İsrail'in kardeş Filistin halkına yönelik hukuksuz saldırılarının devam etmesi ve bu saldırıların kardeş Lübnan'a karşı genişlemesi ışığında bir önceki ortak zirvenin devamı olarak düzenleniyor” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, ülkesinin İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği ve çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 150 binden fazla şehit, yaralı ve kayıp verilmesine neden olan soykırımı kınadığını ve kategorik olarak reddettiğini yineledi.
İsrail'in masum insanlara karşı işlediği suçları sürdürmesinin, Mescid-i Aksa'nın kutsallığını ihlal etmeye devam etmesinin ve Filistin Yönetimi'nin tüm Filistin topraklarındaki önemli rolünü baltalamasının, Filistin halkının meşru haklarının elde edilmesi ve bölgede barışın tesis edilmesine yönelik çabaları boşa çıkaracağını vurguladı.
Veliaht Prens ayrıca, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) Filistin topraklarında yardım çalışmaları yürütmesinin ve insani yardım kuruluşlarının Filistin halkına yardım sağlamasının engellenmesini de kınadı.
Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan’ın, devam eden İsrail saldırganlığının feci insani sonuçlarının üstesinden gelmeleri için Filistin ve Lübnan'daki kardeşlerine verdiği desteği bir kez daha teyit etti. Uluslararası toplumu, İsrail'in Filistin ve Lübnan'daki insanlara yönelik saldırganlığını derhal durdurarak ve İsrail'i İran’ın egemenliğine saygı göstermeye mecbur bırakarak uluslararası barış ve güvenliği koruma sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkelerimiz, İsrail'in haksız saldırganlığını kınamak ve Filistin davasının merkeziliğini teyit etmek üzere uluslararası düzeyde ortak hareket ederek önemli adımlar atmışlardır. Daha fazla barışsever ülkeyi Filistin devletini tanımaya teşvik etmeyi başardık. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun Filistin'i BM'ye tam üye olarak kabul eden kararlarında ifade edildiği üzere Filistin halkının haklarını desteklemek ve Filistin topraklarındaki yasadışı İsrail işgaline son verilmesini talep etmek üzere uluslararası arenayı harekete geçirdik. Ayrıca Avrupa Birliği (AB) ve Norveç ile ortaklaşa İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’u başlattık ve kısa bir süre önce Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde ilk toplantısını gerçekleştirdik. Diğer ülkeleri de bu koalisyona katılmaya çağırıyoruz.”
Muhammed bin Selman, “Bul perspektiften hareketle, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik ortak çabalarımızı sürdürmenin önemini ve Lübnan devletinin tüm toprakları üzerindeki egemenliğini koruma ihtiyacını teyit ediyor ve bu zirvenin hepimizin arzuladığı hedeflere ulaşılmasına katkıda bulunmasını dört gözle bekliyoruz” dedi.
50'den fazla ülkenin lider ve temsilcilerinin katılımıyla bugün Riyad'da başlayan İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi, Gazze Şeridi ve Lübnan'da ateşkese ulaşmanın yollarını görüşmek üzere bir yıl önce Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Ortak Zirvesi’nin devamı niteliğinde.
İsrail'in Filistin toprakları ve Lübnan'a yönelik saldırılarının yanı sıra bölgedeki gelişmeleri de ele alacak olan liderlerin Sudan krizinin insani yansımaları ve Kızıldeniz'deki Husi tırmanışı gibi diğer konulara da dikkat çekmesi bekleniyor.
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin halkının, yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump yönetimine ‘Filistin halkına adaletli davranan ve bağımsız devletlerini kurma haklarını veren ciddi bir barış sürecine girmesi için’ elini uzattığını söyledi.
Filistin’in Başbakanlık görevinin yanı sıra Dışişleri Bakanlığı görevini de yürüten Mustafa, dün Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi kapsamında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette verdiği röportajda, Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüm dosyasında Suudilerin üstlendiği önemli role övgüde bulundu. Mustafa, iki devletli çözümün ilk toplantısına 90 ülke ve BM’nin katılmasının, ‘Suudilerin Filistin halkını desteklemek için üstlendiği liderlik rolünün öneminin bir göstergesi’ olduğunu vurguladı.
Geçtiğimiz yıl gerçekleşen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde alınan kararla oluşturulan bakanlar komitesini, İİT-Arap Birliği zirveleri tarihindeki en başarılı komite olarak nitelendiren Filistin Başbakanı, bazı kararların alındığını ve bazı kararlardan ise vazgeçildiğini, ancak bu komitenin göreve geldiğinden beri sürekli hareket ve faaliyet içinde olduğunu, bölgesel ve uluslararası alanda olumlu etkileşim yakaladığını açıkladı.
Diğer yandan Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Dr. Fuad Hüseyin, Gazze Şeridi ve Lübnan'da devam eden savaş nedeniyle bölgedeki çatışmaların yayılma riskinin halen yüksek olduğunu belirterek, bu durumun başka bölgelerde başka savaşlara yol açabileceği, bunun da bölge ve dünyada güvenlik ve barışı tehdit ettiği uyarısında bulundu.
Şarku’l Avsat'a verdiği röportajda, bölgenin içinden geçtiği tehlikeli ve hassas koşullar nedeniyle zirvenin toplanmasının gerekli olduğunu belirten Hüseyin, Suudi Arabistan'a bu zirveye öncülük ettiği, yönettiği ve sponsor olduğu için teşekkür etti. Hüseyin ayrıca, İran'ın, ülkesinin topraklarını İsrail'i hedef almak için kullanmayacağını açıkça taahhüt ettiğini söyledi.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة