Kuveytli parlamenterler Şarku'l Avsat'a konuştu: “Yeni meclis uyumlu olacak”

Usfur, “Hükümeti zorlu bir aşama bekliyor” derken, Vesmi ise ‘endişe duymadığını’ söyledi.

Kuveytliler, Ulusal Meclis’in belirlenmesi için oy kullandılar. (KUNA)
Kuveytliler, Ulusal Meclis’in belirlenmesi için oy kullandılar. (KUNA)
TT

Kuveytli parlamenterler Şarku'l Avsat'a konuştu: “Yeni meclis uyumlu olacak”

Kuveytliler, Ulusal Meclis’in belirlenmesi için oy kullandılar. (KUNA)
Kuveytliler, Ulusal Meclis’in belirlenmesi için oy kullandılar. (KUNA)

Kuveytliler dün, Ulusal Meclis (parlamento) üyelerini seçmek için oy kullandıkları uzun bir seçim gününü geride bıraktı. Kuveytlilerin siyasi istikrarın sağlanmasına ve reform projelerinin onaylanmasına yol açacak uyumlu bir meclis oluşturmak için güvendikleri seçimlere katılımda ise bir tutarsızlık gözlemlendi.

Bazı sandık merkezleri yoğun seçmen katılımına sahne oldu. Oy kullanma işleminin sona ermesine birkaç saat kala, havanın düzelmesinin ardından katılım arttı.

Seçim komitesi çalışanları, Şarku’l Avsat’a oy verme merkezlerindeki katılımın yüzde 60'a ulaştığını aktarırken bazı görevliler merkezlerin kapanmasına dakikalar kala düşük katılımdan şikâyet ettiler. Resmi kaynaklar tarafından henüz doğrulanmayan raporlar, katılımın yüzde 53'ü aştığını gösteriyor.

Seçim sandıklarının kapanmasının hemen ardından seçmen oylarının sayım süreci başladı. Yargı ve sivil toplum kuruluşlarının gözetiminde gerçekleşen seçimler, hükümetin seçmenlerin sandıklara erişimini kolaylaştırmak için tüm imkanlarını seferber etmesiyle sorunsuz bir şekilde tamamlandı.

Kuveyt Emiri ve Veliaht Prensi, 2023 Ulusal Meclis seçimlerini organize ettikleri için üst düzey yetkililere teşekkür ettiler. Vatandaşların anayasal haklarının kullanılmasına aktif katılımlarında somutlaşan vatanseverlik duygularına övgüde bulundular.

Emir ve Veliaht Prens, seçimlerin yürütülmesini denetleyen Yüksek Yargı Komitesi üyelerine de teşekkürlerini iletti.

Fotoğraf Altı: Kuveyt’te 21. Ulusal Meclis seçimleri için oy kullanıldı. (KUNA)
Kuveyt’te 21. Ulusal Meclis seçimleri için oy kullanıldı. (KUNA)

Ulusal Meclis'in 50 üyesini 207 erkek ve kadın arasından seçmek için tek oylu seçim sistemine göre beş seçim bölgesinde dün sabah saat sekizde başlayan oy verme işlemi12 saat devam etti.

Kuveyt, yasama ve yürütme makamları arasında, ekonomik reform yasalarının çıkarılmasının aksamasına yol açan ve siyasi hayatın çıkmaza girmesine sebebiyet veren keskin çatışmalara tanık oldu. Bu krizin ışığında ülke son dört yılda üç yasama konseyine tanık oldu.

Seçimler, Anayasa Mahkemesi'nin anayasal çözüm kararıyla restore edilen 2020 Ulusal Meclisi'nin feshedilmesinin ardından geldi. 19 Mart'ta Anayasa Mahkemesi, 2022 Kuveyt Ulusal Meclisi seçimlerini ve daha önce 2 Ağustos 2022'de feshedilen eski Ulusal Meclis'in (2020 Meclisi) başkanı ve tüm üyelerinin geri dönüşünü iptal eden bir karar yayınladı.

Ulusal Meclis seçimlerine katılan güçler, istenen değişikliği yapmak adına halkı seçimlere katılmaya teşvik etmek için tüm imkanlarını kullandı. Oy kullanma hakkı bulunan 793 bin 646 seçmen, tek oylu seçim sistemine göre yürütülen seçim sürecinde 15'i kadın olmak üzere 207 aday arasından 50 milletvekili için sandık başına gitti.

Fotoğraf Altı: Kuveytliler, Ulusal Meclis’in oluşması için oy verdi. (KUNA)
Kuveytliler, Ulusal Meclis’in oluşması için oy verdi. (KUNA)

Usfur: Zor bir aşama

Oy verme merkezlerinin kapanmasıyla birlikte Şarku'l Avsat'ın görüştüğü önde gelen siyasetçi ve analistlerin seçimler hakkındaki görüşlerinin farklılaştığı gözlemlendi. Önde gelen Kuveytli bir siyasetçi, yeni parlamentonun 2022 yılında feshedilen parlamentoya kıyasla Başbakan için daha zor olacağı görüşünü dile getirdi.

İki önde gelen analist ise iki otorite arasında bir sonraki aşamayı karakterize edecek bir uzlaşma beklediklerini söylediler. Yıllarca derinleşen siyasi krizlerin ardından, ülkenin içinde bulunduğu siyasi çıkmazdan kurtulmak için son dört yılda üç yasama meclisi kuruldu.

Ülkenin önde gelen milletvekillerinden Suud el-Usfur'un görüşüne göre bir sonraki meclis, Başbakan Şeyh Ahmed Nevaf için ‘seçilmiş milletvekillerinin farklı doğası nedeniyle’ 2022 yılında iptal edilen bir önceki parlamentoya göre daha zor olacak.

Usfur, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Önceki meclis, Şeyh Ahmed Nevaf ile tamamen çelişmiyordu. Ancak bir sonraki meclis, onunla çeliştiğine inanılan bazı unsurları içerecek” dedi.

Başbakanın büyük bir sorumluluğu olduğunu düşünen Usfur, bu sorumluluğun ‘Meclis ile başa çıkabilecek güçlü bir hükümet oluşturmak, böylece net bir plan ve vizyona sahip ve insanların hissettiği bazı popüler başarılar elde etme yeteneğine gücü yeten bir çalışma ekibi oluşturmak’ olduğunu vurguladı.

Fotoğraf Altı: Kuveytli milletvekili Suud el-Usfur.
Kuveytli milletvekili Suud el-Usfur.

Usfur’un görüşüne göre önceki deneyimden farklı olarak 2022 Meclisi, Emirlik Kararnamesi’nin çizdiği bir iyimserlik halinin ortasında gelirken bir sonraki meclis, siyasi sürecin seçilmiş meclisin iptali ve tasfiyesi vakalarıyla sonuçlanmasının ardından bir beklenti ve endişe halinin ortasında oluşuyor.

Usfur, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamasını şöyle sürdürdü:

“2023 Meclisi temsilcilerinin, 2022 Meclisi'nde yasama makamı tarafından yapılan önceki hatalardan kaçınma konusunda büyük sorumluluğu var. Bunların en önemlisi, önceliklerin yokluğu ve üyeler arasındaki koordinasyon eksikliğidir. Reformcu milletvekillerinin öncelikli gördükleri yasaların belirlenmesi için yemin töreninden önce koordinasyon sağlanmalı. İptallerin bir daha tekrarlanmaması için başta Anayasa Mahkemesi Kanunu ve değişiklikleri olmak üzere erken onaylanması gerekiyor.”

Usfur, bir sonraki hükümeti, hükümet tarafından sunulan eylem planına dayalı olarak daha fazla iş birliğini garanti edecek şekilde, gündeme getirilen konuların önceliği hakkında Ulusal Meclis ile anlaşmanın gerekliliğiyle tek bir ekip olarak çalışabilecek sağlam bir yapı oluşturmaya çağırdı.

Ubeyd el-Vesmi: Endişeye gerek yok

Eski milletvekillerinde olan ve şu an da parlamentoda yer almak için adaylar arasında bulunan Ubeyd el-Vesmi, Şarku’l Avsat'a  “Anayasaya bağlı kalındığı sürece yasama ve yürütme makamları arasındaki ilişkinin keskin bir çekime tanık olmasını beklemediğini” söyledi. El-Vesmi, sandıklar kapanmadan önce Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Hükümet net bir eylem programı sunarak oluşturulan anayasal standartlara bağlı kaldığı sürece herhangi bir endişe duyulacak gibi görünmüyor” dedi.

Seçilmesi halinde yasama dönemini hükümetle gerilim olmadan geçirme sözü vermediğini ifade eden el-Vesmi açıklamasının “Ben söz vermiyorum, çünkü her şey yürütmenin elinde. Yürütme, vatandaşın kabul edeceği bir proje ortaya koyarsa milletvekillerinin işi bu programın takibini yapmaktır” ifadesini kullandı.

El-Vesmi, bir sonraki aşamanın öncelikleriyle ilgili olarak ise şunları söyledi:

“Bu öncelikler, ülkenin Emirine sunulan Kuveyt Belgesi'nin kabul edilmesinden öncekilerden farklı olmayacak. Siyasi sürece tarafların kabulünü mümkün olduğunca sağlamaya çalıştık ve önümüzdeki dönemde Kuveyt'in farklı bir projeye ihtiyacı var.”

Muna: Yeni bir fırsat

Kuveytli akademisyen ve siyasi analist Dr. Ayed el-Muna, Şarku’l Avsat'a şu açıklamalarda bulundu:

“Meclisin feshi ve tasfiyesi gibi meydana gelen şokların ışığında, seçimlerin sonucu, yürütme erki ile olan ilişkilerde eskisinden daha az gergin görünüyor. Hükümet kurulduktan sonra iki hafta içinde Meclis'e sunulacak programda sakinleşme ve çalışma arzusu var. Bu program ışığında, yasama otoritesinin, gözetim çalışmaları ve yasal mevzuat yoluyla sürekli takip ile hükümete programını uygulama fırsatı vermesi bekleniyor.”

Fotoğraf Altı: Dr. Ayed el-Muna.
Dr. Ayed el-Muna.

Muna sözleirni şöyle sürdürdü:

“Özellikle Veliaht Prens Şeyh Mişal el-Ahmed es-Sabah'ın 22 Haziran 2022'de yaptığı Emirlik konuşmasını hatırladığımız için, önümüzdeki dönemin bir öncekinden daha az gergin olacağını düşünüyorum. Zira o konuşmada, siyasi durumun reform için zorlaşması durumunda daha etkili tedbirlere başvurmanın mümkün olduğuna ve bunun milletvekilleri tarafından kabul edilmeyen ve demokratik yola hizmet etmeyen seçeneklere yol açabileceğine işaret edilmişti.”

Bu seçenekler arasında ‘anayasanın bazı maddelerini askıya almak ve parlamento hayatını bir süreliğine de olsa kesintiye uğratmak’ yer aldığını belirten Muna, “Bu nedenle, seçim sonuçlarının açıklanmasından sonraki süreçte iki otorite arasında bir iş birliği aşamasına ihtiyaç duyulmaktadır” dedi.

Deşti: Temkinli iyimserlik

Üçüncü seçim bölgesinden aday olan siyasi analist Dr. İbrahim Deşti, Şarku'l Avsat'a “Yeni meclisin hükümetle anlaşma içinde olacağını, ancak başbakanın halkın isteklerine uygun bir program teklifi sunacağını umduğunu” söyledi.

“Bu seçimlerin sonuçları arasında yeni kabine oluşumunun değişime yol açacak net bir stratejiyle gelmesini umuyoruz. Kuveyt sokağı hüsrana uğradı ve sonuçları felaket olduğu için bu hüsranı sürdürmek veya artırmak için zamanımız yok” diyen Deşti, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mevcut seçim sisteminde, parlamento değişiklik yapabilir. Ancak bunun sınırları var. Çünkü demokrasimiz görecelidir ve mükemmel değildir. Anayasa, Kuveytli milletvekillerine yasama ve denetim için bir alan veriyor ve biz bu alanın reformlar yaratmak için kullanılmasını istiyoruz.”

Fotoğraf Altı: Dr. İbrahim Deşti.
Dr. İbrahim Deşti.

Sorumluluğu kim alıyor?

Suud el-Usfur, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda, feshedilen meclisin parlamento deneyiminin ‘olgunlaşmamış ve eksik bir deneyim olduğu için değerlendirilemeyeceğine’ inandığını ifade etti. El-Usfur sözleirni şöyle sürdürdü:

“2022 Meclisi Kuveyt halkı için altın bir fırsatı temsil ediyordu ancak bu fırsat kaçırıldı. Zira meclis içinde, üyeler ve başkanlık arasında ve meclis ile hükümet arasında büyük bir anlaşma vardı. Zemin, ülkede somut bir değişiklik getirebilecek yasal kazanımları ilerletmek için uygundu. Ancak fırsat değerlendirilemedi. Bu nedenle meclis ilk aydan itibaren tatil edildi. Ardından hükümet, Anayasa Mahkemesi kararıyla meclis iptal edilinceye kadar oturumlardan çekildi.”

El-Usfur'a göre 2022 Meclisi’nin başarısız olmasının sorumluları yürütme ve yasama organları:

“Yürütmenin sorumluluğu var ama az da olsa meclisin de sorumluluğu bulunuyor. Yasama organı, 2022 Meclisi'ne eşlik eden memnuniyet durumu ve en fazla sayıda reform odaklı milletvekilinin gelişi, üyeler arasında daha fazla koordinasyon oluşturma arzusunun eksikliğine yol açtı. Öncelikler için bir yarış vardı ve onlar hakkında bir anlaşma yoktu ve bu anlaşma geç saatlere kadar gelmedi. En büyük sorumluluk, hükümet üyeleri arasında büyük bir görüş ayrılığıyla, kararı açıklanmayan yürütmeye aittir.”

El-Usfur, sorgulamaların iki makam arasındaki ilişkilerin gerginleşmesine katkıda bulunduğu yönündeki açıklamaya yanıt olarak “Sorgulamalar, hükümetten tekrar tekrar geri çekilmelerin ardından bir tepki olarak geldi. Bir sebep değil sonuçtu” dedi.

Üyelerin bir halk yardım paketini onaylama istekleriyle ilgili olarak da şunları söyledi:

“Üyelerin istediklerini ortaya koyma hakları var ve hükümetin bunu iade edecek anayasal araçları mevcut. Ulusal Meclis Başkanlığı neredeyse Ahmed es-Sadun'un lehine kararlaştırıldı.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Tahran'ı ziyaret ederek Pezeşkiyan ve Bakıri ile görüştü

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)
Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)
TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Tahran'ı ziyaret ederek Pezeşkiyan ve Bakıri ile görüştü

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)
Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında dün Tahran'da İran Dini Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Prens Halid bin Selman, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in yazılı bir mesajını ilettiğini belirterek, Dini Lider’le ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Tesnim haber ajansından aktardığına göre Hamaney görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkiler her iki ülke için de faydalı… Birbirimizi tamamlayabiliriz” ifadelerini kullandı.

Tesnim, Hamaney ile yapılan görüşmeye İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Prens Halid bin Selman, dün Tahran'a varışında Bakıri ile bir araya geldi. İran haber ajansları Bakıri'nin Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından beri Suudi Arabistan ile ilişkilerin artarak geliştiğini söylediğini aktardı. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini ve ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tesnim'e göre Bakıri, “İran, Suudi Arabistan'ın Gazze Şeridi ve Filistin konusundaki tutumunu takdir ediyor” dedi.

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Prens Halid bin Selman'ın ziyareti, her iki ülkeyi de ilgilendiren boyutları olan bölgesel ve uluslararası gelişmelerin ortasında gerçekleşiyor.

Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için İran’a geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdullatif el-Melhem, Suudi Arabistan Savunma Bakanı’nın İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin Anlaşması’na bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ile Tahran arasındaki koordinasyon ve iş birliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

 Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi. (EPA)Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi. (EPA)

Şarku’l Avsat'a konuşan el-Melhem, Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamaya çalıştığını, bölgeyi çatışmalar evresinden istikrar ve güvenlik evresine taşımayı hedeflediğini ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklandığını söyledi. Suudi Arabistan ve İran arasındaki ikili ilişkilerin gelişmesinin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin ‘bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahın sağlanması ve halkların özlemlerinin gerçekleştirilmesi’ için yürüttüğü çabaların meyvelerinden biri olduğunu belirtti. Ziyaretin Suudi Arabistan'ın uluslararası ve bölgesel taraflarla iş birliği ve eşgüdüm içerisinde bölgenin güvenlik ve istikrarını arttırmaya yönelik devam eden diplomatik çabalarının bir parçası olması bekleniyor.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinden iki haftadan kısa bir süre sonra gerçekleşti. İkili istişarelerin yanı sıra Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve bu konuda sarf edilen çabaları ele aldı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ve İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif'in Kasım 2024'te İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Zirvesi kapsamında gerçekleştirdikleri görüşmeden (SPA)Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ve İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif'in Kasım 2024'te İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Zirvesi kapsamında gerçekleştirdikleri görüşmeden (SPA)

Suudi Arabistan Savunma Bakanı'nın Tahran ziyareti kapsamında bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Söz konusu ziyaret öncesinde bir dizi gelişme yaşandı. ABD-İran görüşmelerinin ilk turu geçtiğimiz cumartesi günü Umman'ın başkenti Maskat'ta gerçekleştirilirken, Suudi Arabistan ve ABD tarafları geçtiğimiz hafta beş istasyonda bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresinde bulundu.

Ziyaret, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Pekin Anlaşması ve 10 Mart'ta Çin'in himayesinde iki ülke arasındaki tarihi uzlaşma ve ilişkilerin yeniden başladığının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önde gelen Suudi yetkililerden biri.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüştü. (AP)Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüştü. (AP)

Pekin Anlaşması’nın ardından iki ülkeden bir dizi üst düzey yetkili karşılıklı ziyaretlerde bulundu. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan Haziran 2023'te Tahran'a ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Bu ziyaret sırasında ‘iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslam kardeşliği ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu’ vurgulayan Prens Faysal bin Ferhan, “Bu ilişkiler bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Şartı gibi açık bir temele dayanmaktadır” dedi.

Pekin'deki anlaşmanın ardından bir dizi İranlı yetkili benzer şekilde Suudi Arabistan'ı ziyaret etti. Bu isimler arasında eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki İİT-Arap Birliği Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 İİT-Arap Birliği Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif yer alıyordu.

Pekin Anlaşması taahhütleri

Pekin Anlaşması'nı takip etmek üzere kurulan Suudi Arabistan-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantılarda iki ülke, Pekin Anlaşması'nı tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlı kalarak ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini geliştirme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşması'nı geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu ve Pekin Anlaşması'nın tümüyle uygulanması konusundaki kararlılığını açıkladı.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da ‘mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel iş birliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini’ gerektirdiğini belirtti. “İran-Suudi Arabistan eylemleri kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde ikili ve çok taraflı uluslararası iş birliğinin başarılı bir modelini taçlandırmaktadır” diyen Revançi, iki tarafın tarihi ve kültürel bağlar ve iyi komşuluk ilkesi temelinde çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında iş birliğini geliştirmeye devam ettiğini bildirdi.