Mescid-i Haram alanı şu ana kadar kaç kez genişletildi?

Şarku’l Avsat, Mescid-i Haram’ın Hz. Peygamber’in fethinden sonra yaşadığı genişletme çalışmalarını inceledi

Mescid-i Haram’ın Abbasi dönemindeki son genişlemeden 900 yıldan fazla bir süre sonra 1887’de çekilmiş fotoğrafı (Getty İmages)
Mescid-i Haram’ın Abbasi dönemindeki son genişlemeden 900 yıldan fazla bir süre sonra 1887’de çekilmiş fotoğrafı (Getty İmages)
TT

Mescid-i Haram alanı şu ana kadar kaç kez genişletildi?

Mescid-i Haram’ın Abbasi dönemindeki son genişlemeden 900 yıldan fazla bir süre sonra 1887’de çekilmiş fotoğrafı (Getty İmages)
Mescid-i Haram’ın Abbasi dönemindeki son genişlemeden 900 yıldan fazla bir süre sonra 1887’de çekilmiş fotoğrafı (Getty İmages)

Şarku’l Avsat, yaklaşık iki milyon Müslüman’ın İslam’ın beşinci şartı olan Hac ibadetini yerine getirdiği bir dönemde, Suudi döneminden önce Mescid-i Haram’ın tanık olduğu bir dizi inşa ve genişletme faaliyetlerini inceledi.

Hz. Muhammed (s.a.v.) 629 yılında Mekke’yi fethettikten sonra, putların kaldırılmasını, Kabe’nin örtülmesini ve güzel kokuların sürülmesini emretmiş, fakat Kabe ve çevresinin mimarisinde herhangi bir değişiklik yapmamıştır.

Mescid-i Haram’ın ilk genişletme çalışmaları, 638 yılında Halife Hz. Ömer bin Hattab döneminde başlamıştır.

Hz. Ömer caminin genişletilmesi yönündeki ihtiyacı gördü, çevredeki evleri satın aldı ve yaklaşık bin 400 metrekarelik alanı camiye ekledi.

646 yılında ise, Halife Hz. Osman bin Affan caminin genişletilmesini emretti ve alan ibadet edenlerin güneşin ışıklarından korunması için revaklar (sundurma) ile çevrildi.

684 senesinde Abdullah bin Zübeyr, 709 yılında Emevi Halifesi Velid bin Abdulmelik ve 754’te Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur döneminde de Mescid-i Haram’ı genişletme çalışmaları yürütüldü.

Abbasi devleti dönemindeki en büyük genişletme çalışmaları ise, Halife Mehdi döneminde olmuştur.

Mescid-i Haram, 776 yılında Mehdi döneminde iki kez genişletildi. Bu genişleme caminin doğu, batı ve kuzey cephelerinde olmuş, Mısır ve Doğu Akdeniz’den mermer ustaları getirtilmiştir.

894 yılında Abbasi Halifesi el-Mu’tazıd ve 918 yılında Halife Muktedir döneminde de alanda iki sınırlı genişletme yapıldı.

Mescid-i Haram’ın alanı, o tarihten sonra bin yıldan fazla bir süredir, Suudi hükümetinin 1955 yılında gerçekleştirdiği genişletmeye kadar önemli bir değişikliğe uğramadı.

Bunun için pek çok gerekçe ileri sürülüyor, ancak görünen o ki, Mescid-i Haram’ı genişleten halifelerin çoğu hac veya umre yaparken genişletme ihtiyacını fark etmişti.

Onlardan sonra gelen hükümdarların çoğu, Hac yapmadılar ya da Mescid’i Haram’ın durumunu görmek için Mekke’yi ziyaret etmediler, kendilerine sunulan raporlara veya taleplere güvendiler.

 



Suriye konulu Riyad toplantısı: Yaptırımlar kalkınmayı engelliyor. Suriye'nin geleceği Suriyeliler tarafından şekillendirilecek

TT

Suriye konulu Riyad toplantısı: Yaptırımlar kalkınmayı engelliyor. Suriye'nin geleceği Suriyeliler tarafından şekillendirilecek

Suriye konulu Riyad toplantısı: Yaptırımlar kalkınmayı engelliyor. Suriye'nin geleceği Suriyeliler tarafından şekillendirilecek

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün yaptığı açıklamada, Suriye'ye uygulanan tek taraflı yaptırımların ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılmasının önemini vurguladı. Mevcut gelişmeler çerçevesinde Riyad'ın ev sahipliğinde düzenlenen Suriye konulu Arap Bakanlar Temas Komitesi’nin genişletilmiş toplantısına başkanlık eden Prens Faysal bin Ferhan, yaptırımların devam etmesinin Suriye halkının yeniden inşa, kalkınma ve istikrara kavuşma yönündeki hedeflerinin gerçekleşmesini engellediğine dikkati çekti. Suudi Bakan, Riyad'ın bölge ve dünyadaki önemli rolünün altını çizerek Suriye'nin güvenliği ve istikrarı ile dış müdahaleler ve dış etkilerden uzakta topraklarının birliğini ve bütünlüğünü garanti altına alacak tüm adımları desteklemekte kararlı olduğunu vurguladı.

Toplantının amacının Suriye'yi destekleme çabalarını koordine etmek ve Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılmasını sağlamak olduğunu söyleyen Bakan, ABD’nin ilgili muafiyetlere ilişkin kararından duydukları memnuniyeti ifade ederken uluslararası tarafları uyguladıkları yaptırımları kaldırmaya çağırdı. Prens Faysal bin Ferhan, aynı zamanda tüm yönleriyle acil insani ve ekonomik desteğin sağlamaya başlaması, Suriye devletinin kapasitesinin arttırılması ve böylece mültecilerin geri dönüşü için uygun ortamın oluşturulması çağrısında bulundu.

fvrgbthnyj
Prens Faysal bin Ferhan Riyad'da düzenlenen Suriye konulu Arap Bakanlar Temas Komitesi’nin genişletilmiş toplantısına başkanlık ederken (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Toplantıda Suriye halkını desteklemek, ülke tarihinin bu önemli aşamasında onlara her türlü yardımı ve desteği sağlamak ve Suriye'yi tüm vatandaşları için güvenli, terörün olmadığı, egemenliğini ihlal etmeyen ve toprak bütünlüğüne herhangi bir tarafça saldırılmayan birleşik, bağımsız bir Arap devleti olarak yeniden inşa etmelerine yardımcı olmak için atılacak adımlar ele alındı.

Toplantıda, siyasi ve sosyal güçlerin temsil edildiği, tüm Suriyelilerin haklarının korunduğu, halkın tüm kesimlerinin dahil olduğu bir geçiş sürecinin desteklenmesi, çeşitli tarafların karşılaştığı zorlukların ya da endişe kaynaklarının diyalog yoluyla ele alınması için çalışılması ve ülkenin bağımsızlığına ve egemenliğine saygı gösterecek şekilde destek, tavsiye ve danışmanlık sağlanması konuları ele alınırken katılımcılar Suriyelilerin seçimlerinin yanında olduklarını ve iradelerine saygı duyduklarını teyit ettiler.

Prens Faysal bin Ferhan ‘her türlü zorluk ya da endişe kaynağının diyalog, destek ve tavsiye yoluyla, Suriye'nin bağımsızlığına ve egemenliğine saygı gösterilerek ve geleceğinin Suriye'nin meselesi olduğu göz önünde bulundurularak ele alınması gerektiğinin’ altını çizerken Suudi Arabistan’ın, Suriyelilerin kendi işlerini yönetme ve krizin her aşamasında krizden çıkışın önünü açacak bir iç diyalog yoluyla kendi kaderlerini belirleme hakkına sahip olduğuna inandığını ifade etti.

fvertbghy
Prens Faysal bin Ferhan Riyad'da düzenlenen Suriye konulu Arap Bakanlar Temas Komitesi’nin genişletilmiş toplantısına başkanlık ederken (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Riyad’daki Suriye konulu toplantının katılımcıları, Şam'daki yeni yönetimin devlet kurumlarını korumak, Suriyeli taraflarla diyalog yaklaşımını benimsemek, terörle mücadele etmek ve ülkenin istikrarını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü sağlamak ve bölge ülkelerinin güvenliğine ve istikrarına karşı tehdit kaynağı olmamak amacıyla halkın tüm kesimlerinin katıldığı bir siyasi süreç başlatmak için attığı olumlu adımlardan duydukları memnuniyeti ifade ettiler.

Toplantı sırasında Suriye’ye insani ve ekonomik destek sağlamaya devam etmenin öneminin vurgulandığını belirten Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin Suriye halkına insani ve kalkınma alanlarında yardımda bulunacağını açıklayan ülkelere takdirlerini ifade ederek, istikrar ve yeniden yapılanmanın sağlanması, mültecilerin güvenli bir şekilde geri dönüşü için uygun ortamın oluşturulması, devlet kurumlarının korunması ve halka yönelik görevlerini yerine getirebilmeleri için Suriye'nin milli yeteneklerinin yeniden inşa edilmesi gerektiğini açıkladı.

Toplantıda, işgalci İsrail’in Suriye ile olan tampon bölgeye ve Hermon Dağı ile Kuneytra iline komşu bölgelere girmesinden duyulan endişe dile getirilirken ülkenin birliğine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesinin önemi vurgulandı.

Suudi Arabistan’ın bu saldırıyı uluslararası hukuku ve Suriye ile İsrail arasındaki 1974 tarihli Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması’nı ihlal eden bir işgal ve saldırı olarak kınadığını ve reddettiğini yineleyen Prens Faysal bin Ferhan, işgalci İsrail güçlerinin işgal altındaki Suriye topraklarından derhal çekilmesini talep etti.

dsvf
Suriye konulu genişletilmiş toplantıya çeşitli ülkelerden ve uluslararası kuruluşlardan geniş katılım gösterildi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Riyad’taki toplantıya Bahreyn, Mısır, Fransa, Almanya, Irak, İtalya, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Umman, Katar, İspanya, Suriye, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İngiltere ve ABD dışişleri bakanları veya temsilcileri ile AL Genel Sekreteri, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcilisi, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri ve BM Suriye Özel Temsilcisi katıldı. Toplantı, geçtiğimiz aralık ayı ortalarında Ürdün'ün Akabe şehrinin ev sahipliğinde düzenlenen toplantıların devamı niteliğindeydi.

scdvfgrth
Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, toplantıya katılanlar arasındaydı (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Öte yandan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, toplantının oturum aralarında Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcilisi Kaja Kallas ve Fransa'nın Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan sorumlu Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Anne-Claire Legendre ile bir araya geldi.

İkili görüşmelerde Suudi Arabistan ile altı ülke ve AB arasındaki iş birliği ilişkileri, Suriye'deki mevcut durum, ortak ilgi alanları, bölgesel ve uluslararası gelişmeler ve bu konularda sarf edilen çabalar ele alındı.

dfvbgrtyh
Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, toplantının oturum aralarında Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan, 2011 yılında ülkelerinde meydana gelen olayların ilk gününden bu yana milyonlarcasına ev sahipliği yaptığı Suriye halkına verdiği kesintisiz destek çerçevesinde Suriye halkının içinde bulunduğu zor koşulların etkilerini hafifletmek amacıyla günlerdir Şam'a kara ve hava köprüleriyle gıda, barınma ve tıbbi malzeme taşıyan insani yardım uçakları gönderiyor. Suudi Arabistan’ın ücretsiz eğitim ve tedavi imkanı da dâhil olmak üzere yaşamın temel gereksinimlerini karşılayan yardımları, Suriyelilerin çalışmalarına ve toplumla bütünleşmelerine olanak tanıdı.

Yardım köprüsü, Suudi Arabistan yöneticilerinin savaştan etkilenenlerin acılarını hafifletmeye yönelik direktifleri doğrultusunda Suriye'de insani durumu istikrara kavuşturarak sahadaki hedeflerine ulaşana kadar açık kalmaya devam edecek.