‘Chivalrous Knight 2 Operasyonu’… Türkiye’deki depremzedelere destek için BAE yardım ekiplerinin dikkat çeken çabaları

WAM
WAM
TT

‘Chivalrous Knight 2 Operasyonu’… Türkiye’deki depremzedelere destek için BAE yardım ekiplerinin dikkat çeken çabaları

WAM
WAM

Asım el-Huveyli/ İbrahim Nusayrat

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) bu yılki bağışı, 6 Şubat’ta meydan gelen Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremin ardından ön plana çıktı. BAE Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan’ın talimatlarıyla başlayan Chivalrous Knight 2 Operasyonu’nda yıkıcı depremden etkilenen Türk ve Suriyeli kardeş ve dostlara destek olmak amacıyla BAE dostane çabalar gösterdi. Bu yardımlar, iki dost ülke arasında her alanda kurulan köklü ilişkiler ve 50 yıl önce kurucu lider Şeyh Zayed bin Sultan Al Nahyan’ın devleti üzerine inşa ettiği değerler doğrultusunda geldi. Merhum Şeyh kurduğu devleti nerede olursa olsun insanların yanında olma ve onlara yardım etme temelleri üzerine tesis etti.

Savunma Bakanlığı’na bağlı Müşterek Harekat Komutanlığı geçtiğimiz perşembe günü ilgili yardım ekiplerinin beş aylık aralıksız çalışmasının ardından operasyonlarının sona erdiğini duyurdu. BAE, Chivalrous Knight 2 Operasyonu’yla bölgesel ve uluslararası düzeyde öne çıkan insani yaklaşımını somutlaştırmak için Türk makamlarıyla koordinasyon içinde yoğun çaba sarfetti.

Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BAE’ye yaptığı şu anki ziyaret ışığında Emirates haber ajansı WAM, devletin depremden etkilenenlere yardım etmek için neler sağladığını ortaya koydu. Türkiye’de meydana gelen yıkıcı depremden etkilenen Türk ve Suriyeli kardeş halka destek olmak amacıyla başlatılan operasyon, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Abu Dabi Sağlık Bakanlığı, BAE Kızılayı, Zayed Hayır ve İnsani İşler Vakfı Khalifa bin Zayed Al Nahyan Vakfı gibi çeşitli ulusal kurumların ortak çabalarını içeriyordu.

Şarku’l Avsat’ın WAM’dan aktardığı habere göre BAE’nin Türkiye’deki depremzedelere 5 aylık bir süre içinde yaptığı yardımlar arasında 77 yardım uçağının yanı sıra Abu Dabi ve Dubai polisinden toplam 110 araştırmacı ve kurtarıcıyla arama kurtarma ekipleri, molozları gidermek için özel ekipmanlarla donatılmış mekanizmalar ve bir sağlık ekibi yer alıyordu. Ayrıca tıbbi ekipman ve malzemelerle donatılmış 75 doktor, teknisyen ve uzmanda çalışmalarda yer aldı.

BAE ile dost Türkiye arasındaki en güzel sinerji ve uyum biçimlerinden biri olan BAE’nin aynı operasyon çerçevesinde yaptığı yardım, Gaziantep’te 50 yatak kapasiteli bir ıslah alanında yaralıları tedavi etmesi için sahra hastanesi gönderilmesini ve ikinci bir hastanenin kurulmasını da kapsıyordu. Hatay’da 200 yatak kapasiteli, uluslararası kuruluşlar aracılığıyla bin 148 ton tıbbi yardım ve gıda malzemesi, 230 ton yardım kaynağı sağlayan hastanenin yanı sıra yaklaşık 12 bin kişiyi barındıracak bin 732 çadırda yer alıyordu.

BAE’nin bilge liderliğin rehberliğinde insani yaklaşımı, yaraları sarmak, acıları iyileştirmek ve daha iyi bir yarın adına umut aşılamak için nerede olurlarsa olsunlar mağdurların yanında olmak için büüyk çabalar gösteriyor. BAE, insanların kalplerinde ve ruhlarında güzel izler bırakmaya devam edecek.



Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

TT

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Katar'ın el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarına rağmen Katar'ın İran ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf ettiğini açıkladı.

Doha'yı ziyaret etmekte olan Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Al Sani şu ifadeleri kullandı: “Ateşkes konusuyla ilgili olarak Katar devleti, ateşkesin istikrarını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için Katar Emiri Şeyh Temim'in hem ABD tarafı hem de İran Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği temaslar aracılığıyla büyük çaba sarf etti… Bu sürecin başarısı nihayetinde ilgili tarafların iradesine ve kararlılığına bağlıdır.”

Al Sani, Katar Emiri'nin İran Cumhurbaşkanı ile yaptığı bir telefon görüşmesini de açıklayarak şunları söyledi: “Sayın Emir, İran Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşmede Katar'ın komşu bir ülke olarak her zaman bölgenin güvenlik ve istikrarını korumaya çalıştığını vurguladı.”

sdfrgt
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (DPA)

Al Sani, “Durumu alevlendirmeyi amaçlayan tüm girişimlere rağmen Katar olayları akıllıca ele almaya devam edecektir” dedi.

Bununla birlikte, İran'ın Katar'a yönelik füze saldırısının ülkenin egemenliğinin ihlali olduğunu vurguladı. Al Sani, “Yaşananlar Katar devletinin egemenliğinin ihlalidir ve bu kabul edilemez; ülkenin güvenliğini ve egemenlik haklarını korumak için uluslararası hukuk ve kabul edilen sözleşmeler uyarınca gerekli hukuki ve siyasi tedbirler alınacaktır” şeklinde konuştu.

Al Sani, İran ile İsrail arasındaki ateşkesin önemini vurgulayarak, ABD ve İran'ı müzakere masasına geri dönmeye çağırdı. Al Sani, “Ateşkesin kararlaştırıldığı şekilde devam edeceğini umuyor ve Katar devletinin her zaman istediği kapsamlı bir diplomatik çözüme ulaşmak için ABD ve İran taraflarını müzakere masasına dönmeye çağırıyoruz” ifadesini kullandı.

Al Sani sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm tarafların çıkarlarını garanti altına alan adil bir anlaşma çerçevesinde, nükleer silahlardan arındırılmış, güvenli ve istikrarlı bir bölge için çalışmanın önemine inanıyoruz. İran'ın da komşu bir ülke olarak anlayış ve yapıcı bölgesel iş birliği çerçevesinde güvenlik, istikrar ve büyüme arzusunda olduğunu yineliyoruz.”

Al Sani, “Bölgedeki olayları her zaman sorumluluk ruhu ve bilgelik gözüyle ele almalıyız. İsrail'in bölgeye ve İran'a yönelik tekrarlanan saldırganlığı gerilimin daha da artmasına yol açmakta ve bölgedeki istikrarsızlık durumunu daha da kötüleştirmektedir. Bu düşmanca yaklaşımın devam etmesi bölgeyi daha karmaşık ve tehlikeli yollara sürüklemekte ve bölgesel barış ve güvenliği önemli ölçüde tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.

Katar'ın hava savunma sistemlerinin İran füzelerine karşı gösterdiği başarı konusunda ise Al Sani şunları söyledi: “Katar'ın bugün açıkça teyit ettiği mesaj, güvenliğini korumak, topraklarını ve halkını savunmak için tam kapasiteye sahip olduğudur. Katar Silahlı Kuvvetleri etkinliğini ve yüksek hazırlık düzeyini kanıtlamış ve herkese Katar devletinin kendisini, vatandaşlarını ve topraklarında yaşayanları tam güç ve yeterlilikle savunabileceği yönünde güçlü bir mesaj göndermiştir.”

Katar Silahlı Kuvvetleri’nin ‘söz konusu saldırıya karşı koymada kahramanca bir hareket’ sergilediğini ve düşman füzelerinin biri hariç hepsini durdurup düşürdüğünü belirten Al Sani, “Bu performans silahlı kuvvetlerimizin sahip olduğu yüksek hazırlık ve profesyonellik düzeyini yansıtmakta ve anavatanın güvenlik ve egemenliğini yetkinlikle koruma kabiliyetlerini teyit etmektedir” dedi.

Al Sani ayrıca, İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını da kınayarak şunları söyledi: “İsrail'in ateşkesi sürekli ihlal etmesini ve Lübnan'ın egemenliğine yönelik saldırılarını açık ve kesin bir dille kınıyoruz… Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni sorumluluklarını yerine getirmeye ve İsrail'in bölgenin istikrarını tehdit eden bu sorumsuz hareketlerini durdurmaya çağırıyoruz.”