Japonya Kabine Sekreteri Noriyuki Shikata, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Tokyo ve Riyad arasındaki iş birliği barış için önemli’

Japonya Başbakanı'nın Kamu İşlerinden Sorumlu Kabine Sekreteri Noriyuki Shikata (Fotoğraf:Gazi Mehdi)
Japonya Başbakanı'nın Kamu İşlerinden Sorumlu Kabine Sekreteri Noriyuki Shikata (Fotoğraf:Gazi Mehdi)
TT

Japonya Kabine Sekreteri Noriyuki Shikata, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Tokyo ve Riyad arasındaki iş birliği barış için önemli’

Japonya Başbakanı'nın Kamu İşlerinden Sorumlu Kabine Sekreteri Noriyuki Shikata (Fotoğraf:Gazi Mehdi)
Japonya Başbakanı'nın Kamu İşlerinden Sorumlu Kabine Sekreteri Noriyuki Shikata (Fotoğraf:Gazi Mehdi)

Suudi Arabistan ve Japonya, Suudi-Japon Vizyonu 2030 kapsamında ekonomik ve stratejik alanda ilişkilerde önemli bir gelişmeye tanıklık ediyor. Söz konusu vizyon, enerji alanındaki girişimler, petrol endüstrileri, doğal gaz endüstrisi ve temiz enerji için altyapı geliştirmede, nükleer enerji alanlarında enerji verimliliğinin artırılması ve insan kaynaklarının geliştirilmesinde iki ülke arasındaki iş birliğini kapsıyor.

Japonya Başbakanı'nın Kamu İşlerinden Sorumlu Kabine Sekreteri Noriyuki Shikata, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda bölgede ve uluslararası toplumda refah ve barış için Suudi Arabistan ile Japonya arasındaki ekonomik iş birliğinin çok önemli olduğunu vurguladı.

Suudi Arabistan'ın Japonya'nın ilk petrol kaynağı olduğuna dikkat çeken Shikata, ülkesinin hidrojen ve amonyak dahil olmak üzere karbonsuz enerji gibi yeni alanlara geçmek istediğine dikkat çekti. Gelecekte Suudi Arabistan'da mavi veya yeşil hidrojen üretme yönündeki büyük potansiyele işaret eden Shikata sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suudi Arabistan Krallığı'nın Suudi endüstrilerinin ünü ve çeşitliliği için Vizyon 2030 doğrultusunda çok çalıştığının farkındayız. Bu açıdan Japon iş insanlarının ziyaretlerini, Suudi Arabistan’da neler olup bittiğini anlamak için harika bir fırsat olarak görüyor, Krallık'tan Japonya'ya daha fazla yatırım gelmesini istiyoruz.”

japon

İran ile Suudi Arabistan arasındaki iyileşen ilişkileri memnuniyetle karşılayan Japonya, ilişkilerin normale dönmesini ve Yemen'deki durumun çözülmesini umut ediyor:

“Birleşmiş Milletler (BM) aracılığıyla Yemen'deki bazı kurtarma projelerine dahil olmaya başladık. Ancak Büyükelçimiz Kazuhiro Higashi'nin Yemen'e gönderilmesi konusunda bir tutuma veya çözüme varmak kolay değil. Diplomatik kadromuz ve Higashi, 2014-2015'ten bu yana Riyad'da görev yapıyor.”

Barış girişimleri

Japonya'nın bölgede barış ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmak için gösterdiği diplomatik çabalara değinen Shikata, ülkesinin en başından beri Ortadoğu barış sürecinde yapıcı olmaya çalıştığını vurguladı. Japonya'nın pozisyonunun herhangi bir tarafça değiştirilmesine karşı olduğunu vurgulayan Shikata, ülkesinin mülteciler için insani destek programları ve sistemlerine yardım sağlama alanında aktif olduğuna işaret etti. “Sorunların barışçıl bir şekilde çözüme kavuşturulacağını, her türlü girişimi destekleyeceğimizi umuyoruz. Suudi Arabistan Krallığı'nın durumu çözmek için gösterdiği çabaların farkındayız. Krallığın bu konudaki çabalarını desteklemeye oldukça istekliyiz” vurgusunda bulundu.

Güvenlik meseleleri

Doğu Asya’da gerilim ve güvenlik endişeleri sürüyor. Shikata, bunların nasıl çözüleceği konusunda Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida'nın geçtiğimiz yılın sonunda bölgenin güvenliği için yeni bir stratejiye yöneldiğini, Doğu Asya'daki çok karmaşık güvenlik durumuyla başa çıkmaya çalıştığını kaydettiği açıklamasında şunları söyledi:

“Örneğin Kuzey Kore, füze programını iki hafta önce başlattı. Şu an Kuzey Kore füze programı ve nükleer programıyla ilgileniyoruz. Japonların bakış açısına göre bu doğrudan bir tehdit sayılıyor. Biliyorsunuz ki geçmişte Kuzey Kore ile diğer ülkeler arasındaki potansiyel işbirliği için her zaman hevesliydik. Dolayısıyla füzelere ve nükleer teknolojiye karşıyız.”

Çin ve sıkıntılar

Başbakanı Kişida'nın Çin ile istikrarlı ve yapıcı bir ilişki kurma arzusunu doğrulayan Shikata, Çin'in ise askeri programının daha kapsamlı bir hale geldiğine dikkat çekti. İran'ın başına gelenlerle ilgili bazı endişelere işaret eden Shikata, Çin'in faaliyetleriyle ilgili sorunlar veya endişeler olduğunda Japonya’nın bunları dikkate aldığını, aynı zamanda iklim değişikliği konuları gibi iş birliği alanlarının bulunduğunu vurguladı. Nitekim iklim değişikliği veya Kovid-19 salgını gibi küresel konularda Çin ile yakın ilişki kurmanın ve işbirliğinde bulunmanın önemini vurguladı.

Japonya ve Rusya

Shikata, Rus-Japon ilişkilerine dair de açıklamalarda bulundu:

“Japonya'nın Rusya ile yakınlığı ve çözülmemiş ada sorunları göz önüne alındığında, Başbakan Kişida hem iş birliği hem de istişare konularıyla doğrudan ilgilenmeyi amaçlıyor. Rusya ile ekonomik durumda Başkan Putin ile anlaşmaya ve iş birliği yapmaya çalışıyor. Ancak Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ardından bu süreç temelde durdurulmuş durumda. Bir dizi Japon şirketi Rusya'yı terk etti. Başbakan Kişida, bu güvenlik sorunları nedeniyle, önümüzdeki beş yıl içinde askıya alınan savunma düzeyini JPD'nin yüzde iki düzeyine çıkarma niyetini açıkladı. Bu, Japonya'daki güvenlik politikamızın bir tür temel düzenlemesi.”

Yeşil tahvil

Shikata’nın ifade ettiğine göre, iklim değişikliği ve atık yönetimi konuları ile ilgilenen Tokyo, tüm ekonomik kavramları yeniden değerlendiriyor. Başbakan Kişida bu yeni kavram veya yeni kapitalizm biçimine dikkat çekti. Ancak ekonomik anlamda iklim değişikliği konusu da bu dış etkenlerden biri sayılıyor.

Kişida, gelir eşitsizliğinin, 30 milyondan fazla nüfuslu Tokyo megopol bölgesi ile diğer şehirlerde olduğu gibi kentsel ve kırsal alanlar arasındaki farkın Japonya için şu iki büyük zorluk olduğuna işaret etti. Dolayısıyla kırsalda da füze teknolojisine yatırım yapılması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Kishida’nın büyümeye yönelik karbon fiyatlandırması uygulamaya karar vermesi üzerine Japonya’da bu uygulamaya başlandı. Yine de yeşil geçişe yönelik yatırımları teşvik etmek gerektiğine değinen Shikata, Suudi-Japon zirvesine gelen bazı şirketlerin yeşil dönüşümler için yeni çözümler geliştirmek üzere Suudi şirketleriyle iş birliği ile yakından ilgilendiğini vurguladı. Aynı zamanda Japonya örneğinde bunun bir hükümet emri olmadığına dikkat çekti. Yeşil tahvil ihraç ettiği için Japonya bir miktar teşvik sunacak. Dolayısıyla devlet tahvillerinin ihraç edilecek yeşil geçişlere odaklanması, özel şirketleri de yeşil geçişlere yatırım yapmaya motive ediyor. Japonya, 2050 yılına kadar bu konuda ilerlemeye kararlı.

Suudi Arabistan - Japonya ekonomi ilişkileri

Shikata, Suudi Arabistan’da yaşanan atılımlara ilişkin şunları söyledi:

“Dünya ekonomi değerlendirmesine göre Suudi Arabistan, cinsiyet eşitsizliğinde farkı kapatmada Japonya'yı geride bıraktı. Toplumumuz için daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Nitekim Suudi Arabistan toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yeni bir politika başlattı Birbirimizden faydalanabileceğimizi ve öğrenebileceğimizi düşünüyorum.”

Başbakan Kişida'nın Suudi Arabistan'a uluslararası düzeyde yeşil enerji dönüşümü gibi yeni fikirler için önerilerde bulunduğunu söyleyen Shikata, Körfez ile Japonya arasında yeni bağlar kurulacağına değindi. Diğer ülkelerin de bu bağlara katılması ve bu küresel geçişin tüm yeşil malzemeleri içermesinin mümkün olduğuna dikkat çekti.

Shikata’nın ifade ettiğine göre ilişkilerde yeni bir tür değişim kaydediliyor. Enerji kanalını sağlayıcısının 10 veya 20 yıl sonra tamamen farklı olması mümkün. Suudi Arabistan'da da daha fazla yatırım ve daha fazla endüstri uzmanı olacağı öngörüsünde bulunan Shikata bunu ‘harika bir fırsat olarak’ niteledi. Zira Japonya, enerji kaynakları için büyük ölçüde Suudi Arabistan'a bağımlı halde. Bu ortaklıkların gelecekte büyük ilişkilerin temeli olabileceği kaydediliyor.

Shikata sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suudi Arabistan ile Japonya arasındaki ilişkilerin çok iyi olduğunu görebiliyorum. Potansiyelimiz çok yüksek. Japonya ile Krallık arasında yeni iş birliği alanlarımız mevcut. Mevcut iş birliğinin ötesine geçerek daha çok biyoloji, hidrojen ve amonyak ve yeni iş birliği alanları hakkında konuşacağız. Sadece enerji sektörlerinde değil, ileri teknolojilerde de iş birliği alanlarını ele alacağız. Nitekim Japon iş dünyası da çeşitleniyor.”

Expo ve Osaka

Osaka’da düzenlenecek olan Expo 2025’in ardından Riyad ise Expo 2030’a ev sahipliği yapmaya hazır. Shikata bu konuda “Suudi Arabistan kesinlikle çok ciddi bir aday” dedi. Expo 2025’in çok popüler olacağı umudunu dile getiren Shikata, insanların refahına katkıda bulunacak yeni teknolojilerin tanıtılacağına dikkat çekti.

Japonya'nın söz konusu fuarda ‘uçan arabaları’ sergileyeceğini söyleyen Shikata, “Daha iyi bir yaşam için yeni teknolojileri tanıtmayı hedefliyoruz. Bu önemli bir gündem. Bu yüzden Suudi Arabistan'ın bu tür etkinliklere ev sahipliği yapma konusunda çok rekabetçi bir aday olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.



Suudi Arabistan İsrail'in "Philadelphia Ekseni"ne ilişkin açıklamalarını kınadı

Mısır'ın Gazze Şeridi sınırına bitişik Philadelphia ekseni (AFP)
Mısır'ın Gazze Şeridi sınırına bitişik Philadelphia ekseni (AFP)
TT

Suudi Arabistan İsrail'in "Philadelphia Ekseni"ne ilişkin açıklamalarını kınadı

Mısır'ın Gazze Şeridi sınırına bitişik Philadelphia ekseni (AFP)
Mısır'ın Gazze Şeridi sınırına bitişik Philadelphia ekseni (AFP)

Suudi Arabistan dün (Salı), İsrail'in Philadelphia Ekseni'ne ilişkin açıklamalarını ve uluslararası kanun ve normların devam eden ihlallerini meşrulaştırmaya yönelik saçma girişimlerini şiddetle kınayarak, bu iddialar karşısında Mısır'ın yanında yer aldığını ve dayanışma içinde olduğunu teyit etti.

Şarku’l Avsat’ın Dışişleri Bakanlığı açıklamasından aktardığına göre Suudi Arabistan, Mısır, Katar ve Amerika'nın kalıcı bir ateşkese varmak için yürüttüğü arabuluculuk çabalarını baltalayan ve bölgede tanık olunan tehlikeli gerilimi daha da arttıran bu provokatif açıklamaların sonuçları konusunda uyarıda bulundu.

Suudi Arabistan, Filistin halkının çektiği acılara son verilmesinin önemini ve Filistin halkının doğuştan gelen kendi kaderini tayin hakkını kullanabilmesi, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurabilmesi için ortak uluslararası çabalara duyulan ihtiyacı yineledi.