ABD, Ortadoğu'da siyaseti değiştirmek için İsrail ve Suudi Arabistan'la görüşüyorhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/4461706-abd-ortado%C4%9Fuda-siyaseti-de%C4%9Fi%C5%9Ftirmek-i%C3%A7in-i%CC%87srail-ve-suudi-arabistanla-g%C3%B6r%C3%BC%C5%9F%C3%BCyor
ABD, Ortadoğu'da siyaseti değiştirmek için İsrail ve Suudi Arabistan'la görüşüyor
ABD Başkanı Joe Biden, Temmuz 2022'de Suudi Arabistan'ı ziyaret etmişti (Reuters)
Suudi Arabistan'la İsrail arasında diplomatik ilişkilerin kurulması için yapılan görüşmeler ABD arabuluculuğunda devam ediyor.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jack Sullivan son üç ayda ikinci kez Suudi Arabistan'ı ziyaret ederken, New York Times gazetesi ABD'li yetkililerin Ortadoğu'daki siyasi durumu yeniden şekillendirmek için bölgenin iki büyük gücü arasında bir anlaşmaya zemin hazırlamaya çalıştığını yazdı.
İsrail'le normalleşme için Suudi Arabistan'ın çok ciddi talepleri olduğunu belirten gazete bunlardan birinin ABD'yle NATO benzeri bir ortaklık kurulması olduğunu yazdı.
İddiaya göre ABD'yle karşılıklı güvenlik anlaşması imzalanmasını isteyen Suudi yetkililer, bu anlaşmanın NATO'nun 5. maddesine benzer bir içerikte olmasını ve taraflardan birinin saldırıya uğraması durumunda diğerinin de uğramış sayılmasını talep ediyor.
Suudi Arabistan'ın bu talebi uzun süredir Amerikan siyasetinde bir tabu olarak görülüyor.
Riyad'ın bunun yanı sıra ülkede sivil bir nükleer program geliştirerek kendi uranyumunu zenginleştirme talebinde bulunduğu belirtildi. İsrail ve ABD'nin bu talebe de bölgede nükleer silahlanma yarışının önünü açacağı gerekçesiyle sıcak bakmadığı biliniyor.
Kral Selman müzakerelere müdahale etti
New York Times'a konuşan bir İsrail Savunma Bakanlığı yetkilisi ilk etapta İsrail'in Filistinlilere yönelik vereceği bir tavizin müzakerelerde yer almadığını ancak daha sonra Kral Selman'ın müdahale ettiğini söyledi.
İddiaya göre yönetimi büyük ölçüde oğlu Muhammed bin Selman'a bırakan Kral Selman, İsrail'le yapılacak bir normalleşme anlaşmasının İsrail'in Filistinlilere karşı atacağı net adımları da içermesini şart koştu.
Haberde İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Batı Şeria'yı ilhak etmeme sözünün Riyad tarafından yeterli görülmediği ve bunun yerine sahada somut adımlar atılmasının istendiği belirtildi.
İsrailli yetkililer, kendilerinin görüşmelere taraf olmadığını vurguladı. Ancak Amerikan tarafının İsrail'e görüşmeler konusunda tam şeffaflık ve düzenli bilgilendirme vadettiği biliniyor.
ABD yönetimi Netanyahu hükümetinden emin değil
Biden yönetiminin görüşmelerde elde edilen ilerlemeden dolayı "ihtiyatlı bir iyimserlik" içinde olduğu belirtilirken, İsrail'deki aşırı sağ hükümetin Filistinlilere verilecek tavizleri onaylayacağından emin olmadığı kaydedildi.
Haber ABD yönetiminin böyle bir anlaşmanın gündeme gelmesi durumunda Binyamin Netanyahu hükümetinin dağılabileceğini düşündükleri belirtildi.
İsrail'le Suudi Arabistan arasında resmi diplomatik ilişkilerin tesis edilmesinin Netanyahu için büyük bir zafer olacağı düşünülüyor. İsrail lideri uzun bir süredir ülkenin 75 yıllık tarihinde düşman olarak görülen bölge ülkeleriyle ilişkileri normalleştirmek için adımlar atıyor.
İsrail yönetimi 2020'de Trump yönetiminin çabalarıyla varılan Abraham Anlaşmaları'yla birlikte, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Fas'la ilişkileri normalleştirme yoluna gitmişti.
Suudi Arabistan yönetimi o dönem anlaşmaya katılmayı reddetmişti.
Suudi Arabistan ve İsrail, İran'ın bölgedeki rolünden duydukları endişe nedeniyle bir süredir yakınlaşma sürecine girmişti.
Independent Türkçe, New York Times, Times of Israel
Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı önümüzdeki on yılların ekonomisini Riyad'dan başlatıyorhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/5202004-gelece%C4%9Fe-yat%C4%B1r%C4%B1m-giri%C5%9Fimi-konferans%C4%B1-%C3%B6n%C3%BCm%C3%BCzdeki-y%C4%B1llar%C4%B1n-ekonomisini-riyaddan
Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı (FII) bugün Riyad’da Kral Selman’ın himayesinde başlıyor. Konferans çerçevesinde milyar dolarlık anlaşmaların imzalanması bekleniyor. Uzmanlar, FII’nın Riyad’ı dünya çapında üst düzey bir buluşma noktası haline getirdiğini, farklı alanlardan uzmanları topladığını ve önümüzdeki on yılların küresel ekonomisinin şekillenmesinde, piyasa hareketlerini destekleyecek ortaklıkların güçlendirilmesinde ve bölgesel fırsatların yaratılmasında etkili olacağını vurguluyor.
FII’nın bu yılki dokuzuncu edisyonunda 20’den fazla devlet başkanı ve başkan yardımcısının katılımıyla benzeri görülmemiş bir katılım bekleniyor. Bu durum, Riyad’ın ekonomik diyalog merkezi olarak artan küresel önemini gösteriyor. Ayrıca, yatırım anlaşmalarının toplam hacminin önceki yılki 60 milyar doları aşması öngörülüyor.
FII, bölgedeki en büyük uluslararası ekonomik buluşma olarak görülüyor. Hükümet liderleri, politika yapıcılar, CEO’lar ve küresel yatırımcılar, ayrıca yenilikçiler ve girişimciler, konferansta bir araya geliyor. 2017’den bu yana etkinlik, küresel yatırım gündemini belirleyen bir pusula haline gelmiş durumda.
Geleceğe Yatırım Girişimi Vakfı Başkanı Yasir er-Rumeyyan, konferansın sekizinci oturumunda konuşma yapıyor. (SPA)
New York Belediye Başkanı'nın eski Uluslararası İlişkiler Temsilcisi Edward Mermelstein, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, FII'nın geleneksel bir konferanstan çok daha fazlası olduğunu söyledi. Mermelstein, “Bu girişim, küresel sermaye, inovasyon ve politikanın buluştuğu bir platformdur” dedi.
Mermelstein, “FII sadece bir dizi etkileyici konuşmadan ibaret değil, aynı zamanda uygulama odaklı devlet fonlarını, küresel CEO'ları ve politika yapıcıları bir araya getirerek, pazarları harekete geçiren ve bölgeler arasında fırsatlar yaratan ortaklıklar kuruyor” ifadesini kullandı.
Mermelstein, “Bu girişimi gerçekten farklı kılan şey, Suudi Arabistan'ın bir kuluçka merkezi olarak üstlendiği roldür. Vizyon 2030 kapsamında, Krallık Riyad'ı gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler için bir merkez haline getirmiştir” şeklinde konuştu.
Mermelstein'a göre FII, önümüzdeki on yıllar boyunca küresel ekonomiyi şekillendirecek sürdürülebilir kalkınma, yapay zekâ entegrasyonu ve gelişmekte olan pazarlara yatırım konularındaki tartışmaları teşvik ettiği için bu hedefi yansıtıyor.
Mermelstein sözlerini şöyle sürdürdü: “FII’nın olağanüstü gelişimini takip ettim ve yaklaşan oturumlarına katkıda bulunmaktan onur duyuyorum. Çalışmalarım, küresel yatırımları gelişmekte olan pazarlara ve yeniden inşa çabalarına yöneltme misyonuyla yakından uyumlu. 2022 ile 2025 yılları arasında New York Şehri Uluslararası İlişkiler Komiseri olarak, şehrin küresel ilişkilerini güçlendirme ve yabancı yatırım, teknoloji ve sürdürülebilirlik girişimlerini teşvik etme onuruna nail oldum.”
Söz konusu görevinde Suudi Arabistan’ı birkaç kez ziyaret eden Mermelstein şu ifadeleri kullandı: “Bu ülkenin olağanüstü dönüşümüne ve ortaklığa açık tutumuna bizzat tanık oldum. Bugün, özellikle yeniden yapılanma, dayanıklılık ve teknoloji odaklı büyümeye odaklanarak, gelişmekte olan ve gelecek vaat eden pazarlarda kurumsal yatırımları harekete geçirmeye çalışıyorum.”
Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan geçen yılki konferansta konuşurken (Reuters)
Mermelstein, bu alandaki deneyimleri hakkında şöyle konuştu: “Kısa süre önce Kiev Uluslararası Ekonomi Forumu'nda, uluslararası ortaklıklar ve özel sermayenin çatışma sonrası ekonomilerin yeniden inşasına nasıl katkıda bulunduğuna odaklandım. Benzer çerçevelerin, Suudi liderliğinin ve sermayesinin sürdürülebilir büyümenin şekillenmesinde belirleyici bir rol oynadığı Afrika, Asya ve Ortadoğu bölgelerine de genişletilebileceğine inanıyorum.”
Mermelstein, Suudi Arabistan’ın yatırım ortamı ve avantajlarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Krallık, yükselen piyasalardaki dönüşümde öncü bir lider olarak konumunu pekiştirdi. Vizyon 2030 sayesinde, güçlü yönetişim, modern düzenlemeler ve uzun vadeli net bir stratejiyle desteklenen, yatırımcılar için istikrarlı ve çekici bir ortam oluştu. Krallığın, Kamu Yatırım Fonu (PIF) ve büyüyen özel sektörü aracılığıyla sermaye toplama kapasitesi, onu yenilik ve yatırım için küresel bir çekim noktası haline getiriyor.”
Blackstone Group Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Stephen Schwarzman, geçen yılki konferansta konuşma yaparken (Reuters)
Mermelstein sözlerine şöyle devam etti: “Suudi liderler ve kurumlarla kişisel etkileşimlerim sayesinde, bu dönüşümü yönlendiren derin hırs ve profesyonelliği ilk elden gördüm. Ekonomisini çeşitlendirmenin yanı sıra, Krallık, stratejik planlama, teknolojik ilerleme ve kapsayıcı kalkınmayı birleştiren bir başarı modelini ihraç ediyor. Bugün Krallık, anlayışlı liderlik ve disiplinli uygulamanın dünya çapındaki gelişmekte olan pazarlar için nelerin mümkün olduğunu nasıl yeniden tanımlayabileceğinin parlak bir örneği.”
FII'nın üç avantajı
Almanya merkezli GSL Holding GmbH'nin kurucu ortağı ve CEO'su Sem M. Köksal, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “FII, Suudi Arabistan'daki yeni gelişmeleri sürekli olarak öğrenmek istememizi sağladı” dedi.
Köksal, “Bu girişimi benzersiz kılan üç şey olduğunu düşünüyorum. Birincisi, başka yerlerden farklı olarak gelişmeleri araştırma ve çözüm arama hızı” dedi.
Girişimin ikinci avantajı, gerçek ortaklıklar kurmasıdır. Köksal’a göre, bunun bir sonucu olarak, Suudi iş insanı Abdullah el-Muleyhi ile başlattıkları ortaklıklar, geleceğin teknolojisi alanında iş birliğini güçlendirdi.
FII'nın üçüncü avantajı, ortaklıklar kurmak ve girişimler başlatmakla sorumlu Suudi Arabistan Yatırım Bakanlığı'nın katılımı ve etkileşimi ile uzmanları, bakanları ve karar vericileri aynı anda ve aynı yerde bir araya getirerek karar vericilere ulaşma kabiliyetidir.
Köksal, “Girişim tarafından oluşturulan bu toplantı, sorunları ve zorlukları belirliyor ve olası çözümleri araştırıyor. Bu nedenle FII sıradan bir konferans değil, geleceğin şekillendirildiği bir yer” ifadelerini kullandı.
Geçen yılki etkinliğe katılanlardan bazıları (Şarku’l Avsat)
Girişime katılımıyla ilgili olarak konuşan Köksal şöyle dedi: “Etkinlikte, Alman mühendislik, iletişim ve teknolojisindeki son gelişmeleri gözden geçirecek ve kritik altyapı alanında çözümler önereceğim.”
Köksal şöyle devam etti: “Ortaklıklarımız, veri merkezleri ve entegre güvenlik çözümlerinden yeni nesil enerji teknolojisine kadar tüm odak alanımı kapsıyor. Alanlarında dünya lideri olan şirketlerle çalışıyorum.”
Anlaşmalar ve projeler
Köksal sözlerini şöyle sürdürdü: “Üç ana alanı kapsayan anlaşmalar imzalamak için çalışıyoruz. Bunlardan biri, yapay zekâ devrimini destekleyecek veri merkezleri alanıdır. Suudi Arabistan şu anda Neom ve The Line gibi iki olağanüstü projeyi inşa ediyor; bu projeler, güvenli ve egemen bir veri altyapısı gerektiriyor… Bu alanda ABD’nin en büyük altyapı fonlarından biriyle çalışıyorum ve Saudi Excellence şirketiyle iş birliği içinde, Suudi Arabistan için somut planlarımız var. Henüz ayrıntılara giremiyorum, ancak konu bilgi transferi, yerel üretim ve gerçek teknolojik egemenlikle ilgili. Biz sadece teknoloji satmıyoruz, onu aktarıyoruz. Krallığın istediği ve hak ettiği şey bu: Gerçek bir egemenlik; sadece dışarıdan satın alma değil.”
Köksal, “Gelişmiş piller ve enerji teknolojisi hakkında konuşacağız: Bu konu benim için ilginç, çünkü Silikon Vadisi'nden lityum ve kükürt pil teknolojisinde dünya lideri olan Lyten'in danışmanıyım. Şirketin kurucusu ve CEO'su Dan Cook vizyoner biri... Avrupa için danışmanlık görevim var, ancak Krallık için de şimdiden konseptler geliştiriyorum” şeklinde konuştu.
Enerji bağımsızlığının ulusal güvenlik olduğunu vurgulayan Köksal, Suudi Arabistan'ın enerjiyi her zaman diğer ülkelerden daha iyi anladığını belirtti. Köksal, “Şimdi, konu yeni nesil enerji teknolojisi. Lyten, bu devrimi küresel olarak öncülük ediyor” dedi.
Bir kadın, konferansın sekizinci edisyonunda Tesla CEO'su Elon Musk'ın konuşmasını telefonuyla kaydediyor. (Reuters)
Köksal, “Egemenlik yeteneklerini geliştirmek için önde gelen Avrupalı ve uluslararası ortaklarla çalışıyoruz. Bu hassas bir konu, ancak bağımsızlık için çok önemli” diyerek Suudi Arabistan'ın şu anda teknoloji şirketleri için dünyanın en iyi yeri olduğunu belirtti. Köksal, “Yatırım girişimi, ideal bir konum olan Riyad'dan başlatılıyor. Riyad'dan Avrupa'ya beş saat, Asya'ya altı saat ve Afrika'ya dört saatte ulaşabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Yapay zekâ ve temiz enerji alanındaki sözleşmeler
Suudi iş adamı ve yapay zekâ yatırımcısı Abdullah bin Zeyd el-Muleyhi, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, FII'nın dokuzuncu edisyonunun başlatılmasının, Krallığı dünyanın dört bir yanından gelen yatırımcılar için küresel bir destinasyon haline getirdiğini söyledi.
El-Muleyhi, “Suudi Arabistan’ın yapay zekâ projelerine verdiği destek, FII ve Vizyon 2030'un en önemli sonucu. Eğitim ve yapay zekâ sektörleri konferansın tartışma panellerinin önemli bir parçası olduğu için, tüm ülkelerden gelen önemli küresel katılımcılarla büyük anlaşmaların imzalanmasını bekliyorum” dedi.
El-Muleyhi, 2017 yılında başlatılan bu girişimin, insanlık üzerinde olumlu bir etki bırakmaya katkıda bulunan küresel zorluklara çözüm bulmak için çabaları birleştirmek ve yatırım yapmak üzere ortak küresel eylemlerin harekete geçirildiği bir dönemde, Krallığı uluslararası yatırım konferanslarının küresel sponsorlarından biri haline getirdiğine inandığını belirtti.
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği Danışmanı ve Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Krallığın bugün bir fırsatlar ülkesi haline geldiğini belirterek, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 çerçevesinde çeşitli alanlarda kaydettiği niteliksel atılımları vurguladı.
26-27 Ekim tarihlerinde ilk kez Riyad'da düzenlenen Fortune Global Forum'un açılış konuşmasında er-Reşid, kadınların işgücü piyasasına katılımının yüzde 37'ye ulaşarak 2030 için belirlenen hedefi aştığını açıkladı. Öte yandan, turizm sektörü geçen yıl 100 milyon ziyaretçi hedefi açıklanmışken, 120 milyon ziyaretçiyi ağırladı.
Er-Reşid, yaklaşık 8 milyonluk nüfusu ile dünyanın en büyük 50 şehir ekonomisi arasında yer alan Riyad şehrinin, Suudilerin hırsını ve zorlu bir ortamda inşa etme yeteneğini somutlaştırdığını belirtti. Er-Reşid, “Başarılar, Suudi halkını karakterize eden hırs, sabır ve sınırsız iyimserlik sayesinde elde edildi” ifadesini kullandı.
Er-Reşid, Vizyon 2030'un uygulanmasının tüm sektörleri kapsayan kesin performans göstergelerine dayandığını belirtti. Suudi Arabistan’ın, çeşitli bölgelerdeki erkek ve kadınların ortak çabalarıyla, küresel yetenekleri çekerek ve uluslararası ortaklıkları güçlendirerek binden fazla girişim başlattığını ve bunların yüzde 85'inin plana göre ilerlediğini kaydetti.
Suudi Arabistan’ın iş birliği ve yatırımı artırmak için dünyaya kollarını açtığını vurgulayan er-Reşid, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Buradayız, hazırız. Yeteneklerimizi artıracak ve bilgimizi derinleştirecek yeni ortaklıklar kurmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”
Fortune Global Forum, yapay zekâ alanındaki tarihi gelişmeler, jeopolitik gerilimler ve değişen ticaret politikalarının küresel pazarlar ve tedarik zincirleri üzerindeki etkisi dahil olmak üzere, küresel ekonomideki büyük değişikliklerin arkasındaki itici güçleri tartışıyor. Ayrıca, ekonomilerin stratejilerini enerji bağımlılığından finansal liderliği güçlendirmeye doğru yeniden yönlendirdiği, kamu-özel sektör ortaklıkları için yeni fırsatlar yarattığı ve iş ve yatırım alanlarında küresel iş birliğinin haritasını yeniden çizdiği Körfez bölgesindeki dönüşümleri de vurguluyor.
Suudi Arabistan, Malezya'ya tıbbi ekipman sevkiyatında gizlenmiş 25 kilogram kokain ve Umman'la Rub' al-Khali sınır kapısından ülkeye giren bir kamyonda 8,9 kilogram metamfetamin kaçakçılığına yönelik iki girişimi engelledi.
Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı Güvenlik Sözcüsü Tuğgeneral Talal eş-Şalhub, uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili suç şebekelerinin faaliyetlerinin proaktif güvenlik izlemesi çerçevesinde, Narkotikle Mücadele Dairesi'nin Malezyalı mevkidaşına verdiği bilgilere dayanarak, engellenen ilk operasyonun gerçekleştirildiğini açıkladı.
Uyuşturucu Kaçakçılığı Ağlarıyla Mücadele
Al- Şalhub, uyuşturucuların takibi ve ele geçirilmesinde ilgili Malezya makamlarıyla sağlanan olumlu iş birliğine dikkat çekerek, uyuşturucu kullanımı yoluyla ülkenin güvenliğini ve gençliğini hedef alan suç faaliyetlerinin izlenmesi, engellenmesi ve bu faaliyetlere karışanların tutuklanmasının sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
Malezya'da ele geçirilen kokainin tıbbi ekipman sevkiyatının içine gizlendiği bildirildi (Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı)
İkinci operasyonla ilgili olarak Suudi Gümrük İdaresi Sözcüsü Hamud el-Harbi, kamyonun gümrük işlemleri sırasında hava tankının altında gizlenmiş bir miktar uyuşturucu bulunduğunu ve güvenlik teknolojisi kullanılarak incelendiğini söyledi. Uyuşturucu Kontrol Müdürlüğü ile koordinasyon sağlandığını ve ele geçirilen ürünleri ülke içinde teslim alan iki kişinin tutuklandığını belirtti.
Toplum güvenliği ve korumanın artırılması
Al-Harbi, Otoritenin ülkenin ithalat ve ihracatı üzerindeki gümrük kontrollerini sıkılaştırma ve bu ve diğer yasaklı ürünleri kaçakçılığa teşebbüs edenlere karşı sürekli tetikte olma taahhüdünü teyit etti. Bu, söz konusu hastalık riskini azaltarak, toplum güvenliğini ve korumasını artırma stratejisinin en önemli unsurlarıyla uyumludur.
Uyuşturucu, Rub' al-Khali limanından (Suudi Gümrükleri) gelen bir kamyonun hava tankının altında saklı bulundu.
Toplumu ve ülke ekonomisini korumak ve kaçakçılıkla mücadeleye katkı sağlamak amacıyla, güvenlik ihbarları için belirlenen numara (1910) veya e-posta (@zatca.gov.sa1910) ve uluslararası numara (009661910) üzerinden Kuruma başvurulması çağrısında bulunuldu. İhbarlar, Kurum tarafından gizlilikle alınıyor ve ihbarda bulunan kişiye maddi ödül veriliyor.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة