Kuveyt, Irak işgalinin yıldönümünü anıyor

Eski Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Said Abdullah es-Sabah, Kuveyt’in kurtarılmasından sonra ortak güçlerle (KUNA)
Eski Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Said Abdullah es-Sabah, Kuveyt’in kurtarılmasından sonra ortak güçlerle (KUNA)
TT

Kuveyt, Irak işgalinin yıldönümünü anıyor

Eski Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Said Abdullah es-Sabah, Kuveyt’in kurtarılmasından sonra ortak güçlerle (KUNA)
Eski Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Said Abdullah es-Sabah, Kuveyt’in kurtarılmasından sonra ortak güçlerle (KUNA)

Kuveyt hükümeti önümüzdeki Irak’ın Kuveyt’i işgalinin 33’üncü yıldönümünde, Irak ordusunun 2 Ağustos 1990 şafağında işlediği ihanet suçunu tüm acı ve ıstırabı ile anacak.

2 Ağustos 1990’da Irak, Kuveyt’i işgal ederek Arap dünyasını sarsan büyük bir depreme neden oldu ve Orta Doğu’daki güç dengesinde bir değişikliğe yol açtı.

Geçtiğimiz Pazartesi günü Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Başbakan Yardımcısı, Kabine İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı ve Ulusal Meclis İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı İsa Ahmed el-Kandari, Kuveyt Emiri Şeyh Ahmed Nevaf el-Ahmed es-Sabah başkanlığında es-Seyf Sarayı’nda Kuveyt Bakanlar Konseyi’yle bir araya geldi. Görüşmede merhum Şeyh Cabir el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ve merhum Şeyh Said Abdullah es-Salim es-Sabah’ın oynadığı önemli rol takdir edildi.

Bakanlar Kurulu’ndan yapılan açıklamada “Kuveyt halkının kararlılığını ve ulusal birlik modeli olan hain saldırganlık karşısında kahramanca fedakarlıklarına” vurgu yapıldı.

Kabine ayrıca değerli kanlarını Kuveyt için fidye olarak veren Kuveyt’in şehitlerinin yaptığı büyük fedakarlıkları hatırlattığını da sözlerine ekledi.

Şarku’l Avsat’ın Kuveyt Haber Ajansı’ndan (KUNA) aktardığı habere göre Bakanlar Kurulu açıklamasında, Kuveyt’in kurtuluşunda kardeş ve dost ülkelerden katkı sağlayan herkese derin şükran ve takdirlerini yineledi.

Bakanlar Kurulu ayrıca en son Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri yapılan bazı tekliflerin bir yasa tasarısı ile onaylandığı Ulusal Meclis oturumlarının gözden geçirdiği Ulusal Meclis’in işlerini de görüştü. Bu bağlamda Bakanlar Kurulu, verimli ortak çalışmaların güçlendirilmesi ve koordinasyonun sürdürülmesi gereğini vurguladı. Hükümet ile Millet Meclisi arasındaki samimi ve yapıcı iş birliği konusundaki kararlılığını vurgulayarak, bir sonraki aşamanın Kuveyt’in ilerlemesi için iki kurum arasında daha yapıcı iş birliğine tanık olacağına dair umudunu dile getirdi.

Hükümet’ten yapılan açıklamada, Millet Meclisi Başkanı Ahmed Abdulaziz es-Sadoun’un mektubunun gözden geçirildiği belirtildi; Millet Meclisi üyelerinin hükümetin 4 yıllık çalışma programına ilişkin sözlerine (2023-2027) de atıf yapıldı. Başbakan yardımcısı, Petrol Bakanı, Ekonomik İşler ve Yatırımdan Sorumlu Devlet Bakanı ve Maliye Bakanı Vekili Sad Hamad el-Berrak’ı bu konuda görevlendirdi.

Bakanlar Kurulu Ulusal Meclis’in gelecek Çarşamba günü yapılması planlanan özel oturumunun sona ermesinin ardından, Ulusal Meclis’in 17’inci yasama döneminin ilk olağan oturumunun feshine ilişkin bir karar tasarısını da onayladı.



Rahman'ın misafirleri, Akabe Cemresi'ne taş atıyorlar

Rahman'ın misafirleri, bu sabahı şafak vakti Mina'ya vardıklarında Cemretü'l-Akabe'ye taş atıyorlar (Fotoğraf: Beşir Salih)
Rahman'ın misafirleri, bu sabahı şafak vakti Mina'ya vardıklarında Cemretü'l-Akabe'ye taş atıyorlar (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Rahman'ın misafirleri, Akabe Cemresi'ne taş atıyorlar

Rahman'ın misafirleri, bu sabahı şafak vakti Mina'ya vardıklarında Cemretü'l-Akabe'ye taş atıyorlar (Fotoğraf: Beşir Salih)
Rahman'ın misafirleri, bu sabahı şafak vakti Mina'ya vardıklarında Cemretü'l-Akabe'ye taş atıyorlar (Fotoğraf: Beşir Salih)

Hacılar, bugün şafak vakti, Zilhicce ayının onuncu günü, sevinç ve coşku içinde, Allah'ın onlara Arafat'ta durma şerefini bahşetmesinden sonra, haccın en önemli kısmını yerine getirip, Allah'ın koruması altında “Muzdelife”de gecelediler.

Suudi Arabistan hükümeti, misafirlerin inanç dolu bir ortamda rahat ve huzur içinde ibadetlerini yerine getirebilmeleri için çeşitli alanlarda entegre ve kapsamlı bakım hizmetleri sunmaktadır.

Mina'ya vardıklarında, hacılar Peygamber Efendimiz'in sünnetine uyarak Akabe taşını attılar. Ardından bugün içinde kurbanlarını kesip başlarını kazıttılar, Kabe'yi tavaf ettiler ve Safa ile Merve arasında sa'y yaptılar.

Mina'da hacılar, hac ibadetlerini tamamlamak için birkaç gün daha kalırlar. Bu günlerde Allah'ı çok anar, hac ibadetini kendilerine bahşettiği için şükrederler ve üç taş atma ritüelini tamamlarlar. Önce küçük taş, sonra orta taş ve en son büyük taş olmak üzere her birine yedi taş atarlar.

Mina'da hacılar ibadetlerini yerine getirmeye devam ediyor, Teşrik günlerini geçiriyor, Allah’ı ​​sık sık anıyor ve Hacc'ı kendilerine bahşettiği için O'na şükrediyorlar. Daha sonra en küçüğünden başlayarak, sonra ortadaki ve en son olarak en büyüğü olmak üzere, her biri yedi çakıl taşıyla üç Cemarat'ın taşlanmasını tamamlıyorlar.

Rahman'ın misafirlerinin gelişi, Allah'ın şefkati ve hac ibadetini yerine getirenlerin gayretleri ile huzur ve sükunet içerisinde gerçekleşti ve bu durum hacıların rahat bir şekilde hareket etmesine, ibadetlerini kolaylıkla ve güvenle yerine getirmelerine vesile oldu.