Suudi Arabistan ve İran, ‘Pekin anlaşmasını’ uygulamak ve ilişkileri geliştirmek için adımlar atıyor

Suudi Arabistan ve İran, ‘Pekin anlaşmasını’ uygulamak ve ilişkileri geliştirmek için adımlar atıyor
TT

Suudi Arabistan ve İran, ‘Pekin anlaşmasını’ uygulamak ve ilişkileri geliştirmek için adımlar atıyor

Suudi Arabistan ve İran, ‘Pekin anlaşmasını’ uygulamak ve ilişkileri geliştirmek için adımlar atıyor

Suudi Arabistan ve İran, güvenlik ve ekonomik alanlar başta olmak üzere her alanda iş birliğini artırma konusunda anlaşarak, geçtiğimiz Mart ayında Pekin’de imzalanan anlaşmanın uygulanması ve ilişkilerin geliştirilmesi yönünde bir adım daha attı.

İki ülkenin dışişleri bakanları, dün başkent Riyad’daki Dışişleri Bakanlığı’nda düzenlenen ortak basın toplantısında, ikili ilişkilerde ortak çıkarlar ve karşılıklı saygıya dayalı yeni bir dönemin başladığını ifade etti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile bölgesel ve uluslararası ortak endişeleri tartıştığını ve kendisinin Suudi Arabistan’ın iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme arzusunu dile getirdiğini söyledi.

Prens Faysal, iki ülkenin diplomatik misyonlarının çalışmalarına devam etmesi ve karşılıklı büyükelçilerin görevlerine başlamasını iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için bir başka adım olarak değerlendirdi.

Toplantının diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması yönünde atılan adımların bir devamı olduğunu söyleyen Suudi Bakan, bunun iki ülkenin tarihi ve bölgesel güvenlik yolunda önemli bir an olduğunu vurguladı.

Prens Faysal, Suudi Arabistan ve İran’ın, karşılıklı güveni artırarak, işbirliğini genişleterek ve bölgesel istikrarı güçlendirerek hem iki ülkenin, hem de halkların yararına olan anlaşmanın şartlarını uygulamaya yönelik samimi ve ciddi arzusunun altını çizdi.

Suudi Bakan, ülkesinin İran ile daha önce imzalanan, özellikle güvenlik ve ekonomiyle ilgili anlaşmaları harekete geçirecek mekanizmaları tartışma konusundaki istekliliğini yineledi ve önümüzdeki dönemde iki ülkenin dışişleri bakanlıkları arasında istişare ve koordinasyonun sürdürülmesinin önemini vurguladı.

Prens Faysal, Kral Selman bin Abdulaziz’in daveti üzerine, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Suudi Arabistan’ı ziyaret etmesini dört gözle beklediklerini de dile getirdi.

Suudi Bakan, iki ülke arasındaki işbirliği ve koordinasyon düzeyini yükseltmenin önemini de vurguladı.

Bölgesel işbirliği

İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan ise, Suudi mevkidaşı ile görüşmelerini ‘verimli’ olarak nitelendirerek, “İran ve Suudi Arabistan, Batı Asya bölgesi ve İslam dünyasının iki önemli ülkesidir. Her iki taraf da ilişkilerimizi her alanda genişletmeye kararlıdır” dedi.

Abdullahiyan, Tahran-Riyad arasında 7 yıl sonra ilişkilerin yeniden kurulmasının ardından Riyad’a yaptığı ilk ziyarette, her iki ülkenin de aralarındaki işbirliğini her alanda genişletmeye ve güçlendirmeye kararlı olduğunu söyledi.

Bölgesel diyalog

Abdullahiyan, Suudi mevkidaşına bölgesel işbirliği fikrini önerdiğini belirterek, “Bölgesel güvenlik ve kalkınmanın birbiriyle ilişkili olduğuna ve tüm bölgesel aktörlerin bunda rol oynayacağına inanıyoruz” dedi.

İranlı bakan ayrıca, Umre ve Hac ziyareti sırasında İranlılara yönelik işbirliği ve hizmetler için İran’ın Suudi Arabistan’a olan şükranlarını iletti.

Reisi’ye davet

Abdullahiyan, İran cumhurbaşkanının, Kral Selman’dan gelen ziyaret davetini kabul ettiğini ve Reisi’nin uygun bir zamanda Suudi Arabistan’ı ziyaret edeceğini vurguladı.

Önümüzdeki dönemde iki ülke arasında yapılacak görüşmeler ve heyet ziyaretlerinin liderler toplantısına zemin hazırlayacağını da dile getirdi.

Prens Faysal ve Abdullahiyan spor konusuna da değinerek, iki milli takım arasında yapılacak dostluk maçları hakkında görüştü.

İranlı bakan ise, ülkesinin Riyad’ın Expo 2030’a ev sahipliği yapma teklifini desteklediğini dile getirdi.

Görüşmede, her iki taraf da kamu ve parlamenter diplomaside işbirliği ve iki ülke arasında heyet değişimi konusunda mutabık kaldı.

Suudi Arabistan ve İran, Mart ayında diplomatik ilişkileri sürdürme ve diplomatik misyonları yeniden açma konusunda anlaştı.

Prens Faysal, Haziran ayında resmi bir ziyaret için Tahran’a gitti ve İran Cumhurbaşkanı Reisi ile bir görüşme gerçekleştirdi.



Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

TT

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Katar'ın el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarına rağmen Katar'ın İran ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf ettiğini açıkladı.

Doha'yı ziyaret etmekte olan Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Al Sani şu ifadeleri kullandı: “Ateşkes konusuyla ilgili olarak Katar devleti, ateşkesin istikrarını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için Katar Emiri Şeyh Temim'in hem ABD tarafı hem de İran Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği temaslar aracılığıyla büyük çaba sarf etti… Bu sürecin başarısı nihayetinde ilgili tarafların iradesine ve kararlılığına bağlıdır.”

Al Sani, Katar Emiri'nin İran Cumhurbaşkanı ile yaptığı bir telefon görüşmesini de açıklayarak şunları söyledi: “Sayın Emir, İran Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşmede Katar'ın komşu bir ülke olarak her zaman bölgenin güvenlik ve istikrarını korumaya çalıştığını vurguladı.”

sdfrgt
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (DPA)

Al Sani, “Durumu alevlendirmeyi amaçlayan tüm girişimlere rağmen Katar olayları akıllıca ele almaya devam edecektir” dedi.

Bununla birlikte, İran'ın Katar'a yönelik füze saldırısının ülkenin egemenliğinin ihlali olduğunu vurguladı. Al Sani, “Yaşananlar Katar devletinin egemenliğinin ihlalidir ve bu kabul edilemez; ülkenin güvenliğini ve egemenlik haklarını korumak için uluslararası hukuk ve kabul edilen sözleşmeler uyarınca gerekli hukuki ve siyasi tedbirler alınacaktır” şeklinde konuştu.

Al Sani, İran ile İsrail arasındaki ateşkesin önemini vurgulayarak, ABD ve İran'ı müzakere masasına geri dönmeye çağırdı. Al Sani, “Ateşkesin kararlaştırıldığı şekilde devam edeceğini umuyor ve Katar devletinin her zaman istediği kapsamlı bir diplomatik çözüme ulaşmak için ABD ve İran taraflarını müzakere masasına dönmeye çağırıyoruz” ifadesini kullandı.

Al Sani sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm tarafların çıkarlarını garanti altına alan adil bir anlaşma çerçevesinde, nükleer silahlardan arındırılmış, güvenli ve istikrarlı bir bölge için çalışmanın önemine inanıyoruz. İran'ın da komşu bir ülke olarak anlayış ve yapıcı bölgesel iş birliği çerçevesinde güvenlik, istikrar ve büyüme arzusunda olduğunu yineliyoruz.”

Al Sani, “Bölgedeki olayları her zaman sorumluluk ruhu ve bilgelik gözüyle ele almalıyız. İsrail'in bölgeye ve İran'a yönelik tekrarlanan saldırganlığı gerilimin daha da artmasına yol açmakta ve bölgedeki istikrarsızlık durumunu daha da kötüleştirmektedir. Bu düşmanca yaklaşımın devam etmesi bölgeyi daha karmaşık ve tehlikeli yollara sürüklemekte ve bölgesel barış ve güvenliği önemli ölçüde tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.

Katar'ın hava savunma sistemlerinin İran füzelerine karşı gösterdiği başarı konusunda ise Al Sani şunları söyledi: “Katar'ın bugün açıkça teyit ettiği mesaj, güvenliğini korumak, topraklarını ve halkını savunmak için tam kapasiteye sahip olduğudur. Katar Silahlı Kuvvetleri etkinliğini ve yüksek hazırlık düzeyini kanıtlamış ve herkese Katar devletinin kendisini, vatandaşlarını ve topraklarında yaşayanları tam güç ve yeterlilikle savunabileceği yönünde güçlü bir mesaj göndermiştir.”

Katar Silahlı Kuvvetleri’nin ‘söz konusu saldırıya karşı koymada kahramanca bir hareket’ sergilediğini ve düşman füzelerinin biri hariç hepsini durdurup düşürdüğünü belirten Al Sani, “Bu performans silahlı kuvvetlerimizin sahip olduğu yüksek hazırlık ve profesyonellik düzeyini yansıtmakta ve anavatanın güvenlik ve egemenliğini yetkinlikle koruma kabiliyetlerini teyit etmektedir” dedi.

Al Sani ayrıca, İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını da kınayarak şunları söyledi: “İsrail'in ateşkesi sürekli ihlal etmesini ve Lübnan'ın egemenliğine yönelik saldırılarını açık ve kesin bir dille kınıyoruz… Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni sorumluluklarını yerine getirmeye ve İsrail'in bölgenin istikrarını tehdit eden bu sorumsuz hareketlerini durdurmaya çağırıyoruz.”