Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Salem Abdullah el-Cabir es-Sabah, Irak Federal Yüksek Mahkemesi’nin, Irak ile Kuveyt arasında deniz seyrüseferinin düzenlenmesini öngören Hor Abdullah Sınır Anlaşması’nın geçersiz olduğuna yönelik kararını kınadı.
Irak Parlamentosu ve Kuveyt Ulusal Meclisi’nin onayladığı anlaşma Birleşmiş Milletler’e (BM) sunuldu. Ancak Irak Federal Yüksek Mahkemesi, bu ay anlaşmayı onaylayan yasanın, anayasaya aykırı olduğuna hükmetti.
Mahkemenin gerekçesi ise “milletvekillerinin üçte iki çoğunluğu olmadan yapılmış bir uluslararası anlaşma” olması gösterildi.
Şarku’l Avsat’ın Kuveyt resmi haber ajansı KUNA’dan aktardığı habere göre, Kuveyt Bakanlar Kurulu, dün Irak mahkemesinin kararını kınayarak, ‘yanlış tarihi iddialar’ içerdiğini vurguladı.
Kuveyt Dışişleri Bakanı’nın Arap Dünyası İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Ahmed Al-Bakr, Bağdat Büyükelçisi’ne, mahkeme kararına karşı bir protesto notası verdi.
Kuveyt Dışişleri Bakanı, 78. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun oturum aralarında, pazar akşamı New York’ta gerçekleştirilen Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin dışişleri bakanları koordinasyon toplantısında konuya değindi.
Bakan Şeyh Salem Abdullah el-Cabir es-Sabah, KİK ülkeleri dışişleri bakanlarına, Irak Federal Yüksek Mahkemesi’nin, iki ülke tarafından onaylanarak BM’ye tevdi edilen anlaşmaya ilişkin kararı hakkında bilgi verdi.
Bakan, Irak’ı, Federal Yüksek Mahkeme’nin kararından kaynaklanan gelişmelerin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için ciddi ve acil adımlar atmaya çağırdı.
Bu gelişmelerin KİK ülkeleriyle ilişkilere hizmet etmediğini söyleyen es-Sabah, BM Güvenlik Konseyi’nin 833 sayılı kararı da dahil olmak üzere uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğini vurguladı.
Irak Parlamentosu, 2013 tarihli 42 sayılı kanun uyarınca anlaşmayı onaylamıştı.
Şarku’l Avsat’a konuşan Iraklı hukuk uzmanı Ali El-Tamimi, “Oylamanın anayasaya aykırı olduğuna yönelik Federal Yüksek Mahkeme’nin kararı, anlaşmanın iptal edilmesi anlamına gelmiyor. Üçte iki çoğunlukta oylamayı gerektiren bir yasa çıkana kadar anlaşmanın askıya alınması anlamına geliyor” dedi.
Tamimi, üçte ikilik çoğunluk sağlanırsa anlaşmanın geçerli olacağını, aksi takdirde ‘tek taraflı olarak iptal edilmiş sayılacağını’ da sözlerine ekledi.