Suudi Arabistan Milli Günü ve Suudilerin kutlama filmleri

Suudi Arabistan Milli Günü ve Suudilerin kutlama filmleri
TT

Suudi Arabistan Milli Günü ve Suudilerin kutlama filmleri

Suudi Arabistan Milli Günü ve Suudilerin kutlama filmleri

Suudi Arabistan Milli Günü, filmlere, kısa filmlere ve şarkılara konu oluyor. Ulusal ve kamusal etkinliklere katılmak için yarışan kurumlar, devlet kurumları ve özel sektör şirketleri, böylece toplumsal ve ulusal sorumluluk kapsamında sevinç ve aidiyet duygusunu artıracak içerikler üretiyor.

Suudi Arabistan Milli Günü başta olmak üzere bu tür vesilelerle üretilen içerikler, bu yöndeki zihinsel imajı pekiştirmeyi, toplumun her kesiminden daha fazla izleyiciye ulaşmayı amaçlayan yumuşak güç kapsamına giriyor. Her sektörün kimliğini yerinde yansıtan çalışmalarla Suudi Arabistan tarihi ve mirasının geleneksel avantajlarını öne çıkaran senaryoları sunuluyor.

Eskiden özel veya kamusal çoğu kuruluş, ulusal etkinliklerle ilgili görsel içerikleri veya kurumlara yönelik tanıtım videolarını üretmek için çoğunlukla yabancı yapım şirketlerine başvururdu. Ancak bu durum, yerel üretim şirketlerinin piyasaya girişiyle değişti. Ulusal etkinlikler veya Kovid-19 salgını gibi küresel gelişmelere geniş etkisi olan etkinlikler sırasında talep arttı.

Medya Mükemmelliği Ödülü

Bu çaba artık sadece özel sektörle sınırlı değil, devletin kurumları da söz konusu çalışmaların seviyesini yükselterek rekabetçi hale getirmek için devreye girmiş durumda. Eylül 2019'da Suudi Medya Bakanlığı, Medya Mükemmelliği Ödülü adı altında ülkenin Milli Gün kutlamalarına katılan en iyi yaratıcı çalışmaları ödüllendiren yıllık bir etkinlik başlattı. Böylece kişi ve kurumların bu gün ile etkileşiminin artırılması, etkinlik sırasında medya profesyonellerinin ve yaratıcıların rolünün vurgulanması hedeflendi. Ödüller arasında ‘Özel Sektörden En İyi Video’ ve ‘En İyi Radyo Prodüksiyonu’ gibi birçok alt başlık yer alıyor.

Yüksek prodüksiyonlar 1 milyon riyali aştı

Şarku’l Avsat kaynaklarının bildirdiğine göre, yapım piyasasında gelişmiş ve modern teknik donanım gerektiren yüksek prodüksiyon yoluyla gerek kısa film gerek video gibi ulusal üretimlerde 200 bin Suudi riyalinden başlayan maliyet bazı çalışmalarda ise 1 milyon riyali aşıyor. Sosyal medyada Suudilere dair pek çok hikayenin anlatıldığı kısa filmler paylaşılıyor. Bazıları Medya Mükemmelliği Ödülü’ne layık görülüyor. Bu yönde yüksek izlenme sayıları kaydediliyor.

Gazi el-Kusaybi iki ödül kazandı

Bu videolardan biri de Maestro Pizza’nın 2019’da Özel ve Kâr Amacı Gütmeyen Sektör Videosu dalında ödül almasını sağlayan “Çünkü o şereftir, biz ondanız, o ise bizden” isimli videosu yer alıyor. Videoda Hamis bin Ramsan, pilot Ayid eş-Şemrani gibi Suudi tarihinde ön kahramanlıkları ve başarıları ile ön plana çıkan figürler gösteriliyor. Arka planda ise merhum Bakan ve Büyükelçi Gazi el-Kusaybi’nin “Evet, biz Hicaz’ız, biz Necid’iz” sözleri melodiyle buluşuyor.

2019’da Suudi Siber Güvenlik Federasyonu, Devlet Kurumu Tarafından Medya Kampanyası dalında “Ülkeyi onlarsız hayal edebiliyor musunuz?” adlı bir kısa film yayınladı. Bir dakika 10 saniyelik bu videoda, Suudi programcıların ülkenin elde ettiği ve şuan kamusal hayata yansıyan teknik ilerlemeye ilişkin çabalarına değinildi. Bu çalışma Medya Mükemmelliği Ödülü'ne layık görüldü.

2020’de ise Spor Bakanlığı, Suudi spor sektöründe rüyaların gerçeğe dönüşmesi konusunda yayınladığı kısa film ile Devlet Kurumu Tarafından Medya Kampanyası dalında Medya Mükemmelliği Ödülü’nü kazandı.

2020’de Retal Urban Development Company, “İçimizde Yaşayan bir Vatan İnşa Ediyoruz” isimli kısa filmi ile Özel ve Kâr Amacı Gütmeyen Sektör Videosu dalında Medya Mükemmelliği Ödülü’nü kazandı. Genç Suudilerin şu an bulundukları noktaya gelene kadar ulusal destek aşamalarına değinilen bu kısa filmde merhum Bakan ve Büyükelçi Kusaybi’nin genç Suudilere iş konusunda güven verilmesini talep ettiği açıklamalarına yer verildi. Tüm bu kısa filmler, X (eski adıyla Twitter) ve YouTube platformlarında yüksek izlenme oranlarına ulaştı.

Sosyal medyanın, izlenme oranlarının ve mevcut istatistiklerin ortaya çıkardığı etkiyle bu medya endüstrisini derinlemesine inceleyen Şarku’l Avsat, yapımcılar, resmi yararlanıcı kuruluşlar, yapım şirketleri ve eleştirmenler de dahil olmak üzere konu hakkında bilgi sahibi birçok kişiyle görüştü.

Yumuşak güç

Kral Abdülaziz Dünya Kültür Merkezi (Ithra) İletişim ve Pazarlama Departmanı Direktörü Yusuf el-Mutayri, 91. Milli Gün kutlamaları sırasında Ithra’da Suudi sanatçı Ayed ile birlikte sundukları ‘Hatha’ adlı eserin geniş yankı bulduğunu söyledi. Suudi folklörünün melodi haline geldiği bu şarkı, Al Nassr Suudi futbol kulübünün uluslararası televizyonda yayınlanan Cristiano Ronaldo'yu karşılama kutlamasında yayınlanmıştı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Mutayri şunları söyledi:

“Kısa film ve her türlü sanat eseri Milli Gün kutlamalarının özü haline geldi. Çeşitli kurum ve markalar bunları hayata geçirmek için yarışıyor, ayrıca yurt içinde ve yurt dışında kamuoyunun ilgi odağı haline geliyor. Böylece Suudi Arabistan'ın kültürel ve medeniyet zenginliğini ve ülkemizde yaşanan kalkınmayı yansıtacak sanatsal yaratımlara ışık tutuluyor. Bu eserlere değer katan ve onları ölümsüz kılan fikirler halk arasında uzun süre yayılıyor. Her bir kesim, kendi dokunuşlarıyla zengin sanatsal ve kültürel içerik sunma yeteneğini sergilemiş oluyor.”

Makana Prodüksiyon Şirketi Abdurrahman es-Sabii de Şarku’l Avsat’a şunları aktardı:

“Geçtiğimiz yıllarda Suudi yapım şirketlerinin üretim kalitesi yükselerek yabancı emsallerine göre üstünlük sağladı. Zira bu şirketler, Suudilerin Milli Gün’e verdikleri önemi kavrıyor. Piyasalarda ön sıralarda yer aldılar. Ancak tecrübe açısından yabancı üretim firmaları lehine bir üstünlük mevcut. Suudi Milli Günü'nde yerli şirketlerle büyük yabancı şirketlerin iş birliğinde eserler üretmeye yönelik projeler var.”

Ulusal şarkılar diğerlerinden daha hızlı yayılıyor

Sabii, Suudi toplumunda popüler olan içeriklere ilişkin şunları söyledi:

“Ulusal şarkılar genelde diğerlerinden daha hızlı yayılıyor. Ancak rekabetin artmasıyla birlikte eserler örtüşmeye başladı. Kısa filmlerde şarkılar ve şiirler de yer allıyor.”

Birçok yapım şirketinin CGI teknolojisi ve 3D tasarımlara yer vermesinin, toplumda hatrı sayılır kişilerin oynatılmasının rolüne de değindi:

“İyi üretilen işletmelerin iş başına toplam maliyeti 700 bin Suudi riyali iken, yüksek verimli işletmelerin iş başına maliyeti bir buçuk milyon riyal. Bütçesi 3 ila 5 milyon riyali bulan çok az ve belki de nadir eser var.”

Pazarlama ve reklam sektörüyle yakından ilgilenen eleştirmen Halil el-Enezi, Büyük ve küçük kurum ve şirketlerin iç pazarlama ekiplerinin farkındalık sürecinin arttığını, video ve görsel prodüksiyon öneminin arttığını söylüyor. Bunun arz ve talebe dayalı olduğunu, nitekim kamuoyu ve alıcılarda da bir bilinçlenme sürecinin kaydedildiğini, sosyal medya kullanımının arttığını belirtiyor.

Yerli yapım şirketlerine destek

Son istatistiklere göre sayıları 250'yi geçmeyen yerli üretim şirketlerine destek verildiğini, böylece yazma, planlama ve üretim sürecinde yaratıcı şirketlerin oluşturulduğunu belirten Enezi, yerel şirketlerin Suudilerin günlük hayatını kavrama konusunda daha avantajlı olduğunu vurguladı. Suudi kıyafetleri, halk dansları ve şehirlerdeki tarihi ve coğrafi detaylar gibi yerel şirketlerin başarıyla dokunduğu birçok genel hususun olduğunu da ekledi.

İlk dönemlerde kısa video, film ve ulusal ya da diğer içerikli yapımlar konusunda en çok özel sektörün talep edildiğine inanan Enezi, zira özel sektörün müşteriye ve kullanıcıya hitap ettiğine, onlara doğrudan ve hızlı erişime ihtiyaç duyulduğuna işaret etti. Ancak zamanla kamuya ve hedef kesime ulaşmak için devlet ve özel kuruluşlar arasındaki talebin eşit hale geldiğini de ekledi.

Enezi sözlerine şöyle devam etti:

“Çok düşük maliyetle ve kalitesiz bir şekilde üretilen, ancak içerdikleri fikri aktarmayı başaran işler var. Diğer yandan büyük meblağlar ödenerek üretilen, ancak istenilen fikri aktarmakta başarısız olan eserler de var. Genel olarak herhangi bir yapımın amacı fikri aktarmaktır. Günümüzde fark yaratan faktörler bulunuyor. Örneğin sinematografi küçük kamera fotoğrafçılığından daha iyi. Ekipman ve sesler de fark yaratıyor. Ayrıca oyuncu ve yönetmenler de önemli” ifadelerini kullanıyor.”

Suudilerin kuruluşların bu önemli günü kutlamalarında bir fenomen haline gelen bu etkinlikler 93’üncü Suudi Milli Günü’nde, bugün de ön plana çıkıyor.



Dubai'deki BM İklim Zirvesi'nde Filistin'e destek gösterisi düzenlendi

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)
TT

Dubai'deki BM İklim Zirvesi'nde Filistin'e destek gösterisi düzenlendi

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)

Aktivistler, bu yıl başkanlığını Birleşik Arap Emirlikleri'nin yürüttüğü COP28'in dördüncü gününde, konferans alanı Expo City Dubai'de BM'nin gözetiminde olan ve iklim müzakerelerinin yapıldığı Mavi Alan'da (Blue Zone) İsrail pavilyonunun yakınında toplandı.

Filistin'e destek sembolü haline gelen "karpuzlu bayraklarla" gösteriye katılan aktivistler, İsrail'in saldırılarında hayatını kaybedenlerin isimlerini okuyarak Filistin'e destek verdi.

Acil ateşkes çağrısında bulunan aktivistler, dünyada adalet sağlanmadan iklim değişikliğiyle mücadelenin de adil şekilde yapılamayacağını ifade etti. Söz konusu gösteriye Filistinli aktivistler de katıldı.


KİK ülkeleri ham petrol üretimi ve rezervlerinde dünyada ilk sırada yer alıyor

Geçtiğimiz Aralık ayında Riyad’da düzenlenen KİK Yüksek Konseyi’nin 43. oturumu (SPA)
Geçtiğimiz Aralık ayında Riyad’da düzenlenen KİK Yüksek Konseyi’nin 43. oturumu (SPA)
TT

KİK ülkeleri ham petrol üretimi ve rezervlerinde dünyada ilk sırada yer alıyor

Geçtiğimiz Aralık ayında Riyad’da düzenlenen KİK Yüksek Konseyi’nin 43. oturumu (SPA)
Geçtiğimiz Aralık ayında Riyad’da düzenlenen KİK Yüksek Konseyi’nin 43. oturumu (SPA)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri ham petrol üretiminde, bu petrolün rezervlerinde ve doğal gaz rezervlerinde dünyada birinci, ticaret fazlasında ise dünyada ikinci sırada yer alıyor.

KİK Genel Sekreterliği tarafından, Katar’da liderlik düzeyinde düzenlenecek KİK Yüksek Konseyi’nin 44. oturumunun arifesinde bir açıklama yayınladı.

Açıklamaya göre, KİK ülkelerinin küresel olarak konumları şöyle;

-KİK ülkelerinin ham petrol üretimi, ham petrol rezervleri ve doğalgazda dünyada ilk sırada

-Bu ülkeler cari fazlada dünya ikincisi.

-Toplam ihracatta dünya çapında beşinci.

-Cari fiyatlarla gayri safi yurt içi hasılada dünya çapında dokuzuncu.

-Karşılıklı ticaret açısından onbirinci.

-Toplam ithalatta ise 14. Sırada.

Genel Sekreterlik, sürdürülebilir kalkınma göstergelerinin 2022 yılı hedeflerine ilişkin olarak, öncelikli olarak temiz yakıtlara ve teknolojiye bağımlı olan nüfus oranının yüzde 99,3 ile yüzde 100 arasında değiştiğini belirtti.

Güvenli yönetilen içme suyu hizmetlerinden yararlanan nüfusun ise yüzde 99,2 ile yüzde 100 arasında değiştiğini bildirdi.

Arıtılan tehlikeli atıkların yüzdesinin ise yüzde 70,5 ila yüzde 100 arasında olduğunu ekledi.

Eğitim, öğretim ve işgücü dışındaki 15-24 yaş arası gençlerin oranının ise yüzde 2,4 ile yüzde 19,4 arasında değiştiğine dikkat çeken KİK Genel Sekreterliği, kadınların parlamentoda sahip olduğu sandalye oranının yüzde 1,5 ila yüzde 50 arasında olduğu bilgisini verdi.

KİK Genel Sekreterliği, bu ülkelerde tıbbi gözetim altında gerçekleşen doğumların yüzde 100 olduğunu vurguladı.

Aynı zamanda, kapsamlı kalkınmanın en belirgin göstergelerinden biri olarak KİK ülkelerinin yüzde 100’ünün gıdaları güvenli bir şekilde saklama, kirlilik riskini azaltmaya yönelik ulusal stratejilerin yanı sıra iklim değişikliği stratejisini ulusal tarım politikalarına uyarlama becerisine sahip olduğu ifade edildi.

KİK nüfusunun yüzde 100’ünün aynı zamanda elektrik hizmetleri ve temiz teknolojiden faydalandığı, pişirme yakıtı konusunda güvencede olduğu ve temel hizmetlere (eğitim ve sağlık) erişimlerinin olduğu bildirildi.

KİK Genel Sekreterliği, temel güvenli içme suyunun yanı sıra özel ihtiyaçları olan kişilere uygun altyapı ve materyallere sahip olan KİK okullarının yüzde 100 olduğunu belirtti.

Dünya Bankası (WB) birkaç gün önce yayınladığı bir raporda, KİK bölgesindeki ekonomik çeşitlendirme çabalarının meyvelerini vermeye başladığını ve daha fazla reform ihtiyacının devam ettiğini bildirmişti.


Suudi Arabistan’ın Uluslararası Denizcilik Konseyi’ne üyeliği ne anlama geliyor?

Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) Londra’daki genel merkezi (Medya Hizmetleri)
Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) Londra’daki genel merkezi (Medya Hizmetleri)
TT

Suudi Arabistan’ın Uluslararası Denizcilik Konseyi’ne üyeliği ne anlama geliyor?

Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) Londra’daki genel merkezi (Medya Hizmetleri)
Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) Londra’daki genel merkezi (Medya Hizmetleri)

Muna Almanjoomi 

Suudi Arabistan’ın Ulusal Ulaştırma ve Lojistik Hizmetleri Stratejisi, İngiltere’nin başkenti Londra’da 143 ülkenin ‘evet’ oyu kullanmasıyla, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Konseyi üyeliğine ulaşma yönündeki iddialı hedeflerine ulaştı.

Ülkedeki uzman otoriteler, bu adımın, ulaştırma sektörüne yönelik stratejinin başlatılmasından bu yana gösterilen çabaların bir sonucu olduğunun altını çizdi.

Ayrıca Suudi Arabistan’da lojistik sektörünün altyapısını geliştirmeyi, yerel ekonomiyi çeşitlendirmeyi ve ülkenin lider yatırım destinasyonu ve küresel lojistik merkezi konumunu güçlendirmeyi amaçlayan lojistik merkezlerine yönelik genel planın başlatılması gibi müteakip girişimler sonucunda elde edilen büyük bir kazanım olduğunu vurguladı.

Al Faysal Üniversitesi’nde ekonomi işleri uzmanı olan Muhammed El Kahtani, Suudi Arabistan’ın şu anda, özellikle örgütün en önemli hedeflerinden biri olan çevrenin korunması ve karbon emisyonlarının azaltılması konusunda küresel olarak aktif bir rol üstlenmek istediğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabai’dan aktardığı habere göre Kahtani, Riyad’ın IMO Konseyinde yer almasının, denizlerin ve ulaşım yollarının korunmasına ilişkin rolünün etkinleştirilmesine katkı sağlayacağına dikkat çekti.

Suudi Arabistan’ın, çevreyi korumayı da dikkate alarak deniz, hava ve kara taşımacılığı alanlarında lojistik çemberini genişletmeye çalıştığını da belirtti.

Stratejik konum

Kahtani, “Ülkenin üç kıta arasında yer alan coğrafi konumu, özellikle dünyanın doğusunu batısına bağlamaya çalışan, limanlar içindeki ulaşım hareketini artıracak jeopolitik ve ekonomik hareketlerin mevcut olması, onu küresel ticaret, özellikle de deniz taşımacılığı için önemli bir rota haline getiriyor. Bu adım aynı zamanda Suudi deniz yollarından geçen malların hacmini de artıracak” dedi.

1969 yılında IMO’ya katılan Suudi Arabistan, hedeflerine ve girişimlerine ulaşmaya katkıda bulunma taahhüdünün ardından, IMO girişimlerini aktif olarak destekleyen en önde gelen ülkelerden biri olarak kabul ediliyor.

IMO’ya dair

1958 yılında kurulan ve merkezi Londra’da bulunan IMO’nun, Fildişi Sahili, Gana, Kenya, Filipinler ve Trinidad ve Tobago’da beş bölge ofisi bulunuyor.

IMO, 174 üye devletin yanı sıra üç ortak üye ve 64’ü hükümetlerarası kuruluş ve 81’i sivil toplum kuruluşu olmak üzere 145’ten fazla tarafı içeriyor.

BM’ye bağlı kuruluş, deniz taşımacılığının emniyetini sağlamak, gemilerden kaynaklanan kirliliği azaltmak ve deniz ortamının ve doğanın korunmasına yardımcı olan girişimleri uygulamak için tasarlanmış uluslararası standartları belirleyen küresel denizcilik otoritesidir.

Ulaştırma ve Lojistik Bakanı Salih bin Nasır el-Casir konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

Suudi Arabistan uluslararası organizasyonlar ve forumlarda uluslararası konumunu gördüğümüz, çok sayıda büyük başarılara sahip tarihi bir aşamadan geçiyor. Bu da ülkenin Expo 2030 gibi pek çok önemli uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapma hakkı elde etmesini sağladı.

Ulaştırma Bakanı, bu konudaki çabaların sürdürülmesi ve çeşitli kuruluşlara üye ülkeler arasındaki ikili ilişkilerin derinleştirilmesinin önemine dikkat çekerek, açıklamasına şu ifadelerle devam etti;

“Bu durum, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın başlattığı strateji doğrultusunda, Suudi Arabistan’ın sektördeki çaba ve girişimlerini öne çıkarma fırsatı sağlıyor. Suudi denizcilik sektörünün dünya çapında ileri seviyelere gelmesine katkıda bulunmak ve ülkenin küresel lojistik merkezi konumunu pekiştirmek amacıyla birçok iddialı girişim hayata geçiriliyor.”

Deniz filosu bölgesel olarak birinci sırada

Suudi Arabistan Ulaştırma Genel İdaresi (TGA) ise konuya ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı;

Suudi Arabistan’ın zaferi, deniz taşımacılığı sisteminin 2030 Vizyonu’na uygun olarak geliştirilmesine verdiği sürekli desteğin ve bunun başarılmasında önemli bir faktör olan deniz ortamının korunması ve muhafaza edilmesi için ülke tarafından benimsenen girişimlerin bir sonucudur. Üyelik aynı zamanda örgütün girişimlerini harekete geçirme fırsatı sunacak ve küresel ticaret ile deniz taşımacılığına ilişkin uluslararası düzenleme ve yasaların geliştirilmesine katkıda bulunacaktır. Deniz filomuz bölgesel olarak birinci sırada bulunduğu ve Suudi limanları dünyadaki en verimli limanlar arasında yer aldığından bu adım, Suudi ticaret hacmiyle tutarlıdır.

TGA, Ulusal Ulaştırma ve Lojistik Hizmetleri Stratejisi’nin, Suudi denizcilik sektörünün dünya çapında ileri seviyelere ulaşmasına katkıda bulunan birçok iddialı girişim ve hedefi benimsediğine de dikkat çekti.

Suudi Arabistan, 2030 yılına kadar yılda 40 milyon konteyner elleçlemeyi, takas ve kargo elleçleme prosedürlerini kolaylaştırmayı ve Doğu ile Batı arasında bir buluşma noktası olarak ve küresel ticaretin yüzde 13’ünün Kızıldeniz’den geçtiği rota olarak ülkenin stratejik konumundan faydalanarak, yolcu gemileri ve kıyı taşımacılığı yoluyla deniz turizmini geliştirmeyi hedefliyor.

Suudi Arabistan, Nisan ayında Dünya Bankası’nın (WB) yayınladığı Lojistik Performans Endeksi’nde dünya genelinde 17 sıra yükselerek ulaştırma ve lojistik sisteminde bir başarıya daha imza atmış, 160 ülke arasında 38. sıraya yükselmişti.


Katar Emiri, Macron ile "Gazze'de insani ara ve kalıcı ateşkes çabalarını" görüştü

(AA)
(AA)
TT

Katar Emiri, Macron ile "Gazze'de insani ara ve kalıcı ateşkes çabalarını" görüştü

(AA)
(AA)

Katar Emirlik Divanından yapılan yazılı açıklamaya göre, Katar Emiri Şeyh Temim ile Macron, başkent Doha'da bir araya geldi.

İki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı görüşmede, ayrıca İsrail ablukası ve saldırıları altındaki Gazze Şeridi ile işgal altındaki Batı Şeria'da yaşanan gelişmeler başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası konular konuşuldu.

Şeyh Temim, görüşmede Gazze Şeridi'ndeki sivillerin korunmasının yanı sıra yardımların ulaştırılması ve iki devletin kurulmasını öngören çözümlerin oluşturulmasının kaçınılmazlığına dikkati çekti.

Şeyh Temim, Gazze Şeridi'nde "yeni insani ara ve kalıcı ateşkesin sağlanması için uluslararası çabaların" önemine vurgu yaptı.

Macron, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Dubai kentindeki Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28'inci Taraflar Konferansı'na (COP28) katıldıktan sonra Katar'a geçmişti.


116 ülke 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarını artırma sözü verdi

Katılımcılar Dubai'deki Birleşmiş Milletler iklim değişikliği konferansı COP28’e katıldı ( EPA)
Katılımcılar Dubai'deki Birleşmiş Milletler iklim değişikliği konferansı COP28’e katıldı ( EPA)
TT

116 ülke 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarını artırma sözü verdi

Katılımcılar Dubai'deki Birleşmiş Milletler iklim değişikliği konferansı COP28’e katıldı ( EPA)
Katılımcılar Dubai'deki Birleşmiş Milletler iklim değişikliği konferansı COP28’e katıldı ( EPA)

Dubai'de düzenlenen COP28 iklim konferansı başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, 116 ülke, dünyanın yenilenebilir enerji kapasitesini 2030 yılına kadar üç katına çıkarmayı amaçlayan bağlayıcı olmayan bir anlaşma imzaladığı bildirildi.

Bu ülkeler, çeşitli ülkelerin ulusal farklılıklarını ve koşullarını dikkate alarak, güneş, rüzgar ve hidroelektrik enerjisinin küresel kapasitesini on yılın sonuna kadar 11 bin gigawatt'a çıkarmak için ‘birlikte çalışma’ sözü verdi. Yenilenebilir enerjinin mevcut kapasitesi küresel olarak 3 bin 400 gigawat.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı'na (IRENA) göre, 2022 yılı sonunda küresel yenilenebilir enerji kapasitesi 3.372 GW oldu. Bu kapasitede hidroelektrik yüzde 37 ve güneş enerjisi ise yüzde 31.

Ülkeler ayrıca enerji verimliliğindeki yıllık ilerleme hızını 2030 yılına kadar ikiye katlayarak yüzde 2'den yüzde 4'e çıkarma sözü verdi.

Bu taahhütler bağlayıcı değil.

Avrupa Birliği, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) COP28 başkanlığının desteğiyle baharda bu yönde bir çağrı başlattı. Çağrıya, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 80'ini oluşturan G7 ve G20 ülkelerinden de destek geldi.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen AFP’ye, aylardır hazırlık aşamasında olan bu duyurunun piyasalara ve yatırımcılara çok güçlü bir mesaj olduğunu söyledi.


'COP28'... 30 milyar dolarlık iklim çözümleri fonu

BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed, Dubai'deki “COP28” konferansının ikinci gününde ülke liderleriyle hatıra fotoğrafında (Reuters)
BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed, Dubai'deki “COP28” konferansının ikinci gününde ülke liderleriyle hatıra fotoğrafında (Reuters)
TT

'COP28'... 30 milyar dolarlık iklim çözümleri fonu

BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed, Dubai'deki “COP28” konferansının ikinci gününde ülke liderleriyle hatıra fotoğrafında (Reuters)
BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed, Dubai'deki “COP28” konferansının ikinci gününde ülke liderleriyle hatıra fotoğrafında (Reuters)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al-Nehyan, dün Dubai'de düzenlenen BM İklim Konferansı’nın (COP 28) ikinci gününde yaptığı konuşmada, dünya çapında iklim çözümleri için 30 milyar dolarlık bir fonun kurulduğunu duyurdu. Zayed, 2030'a kadar 250 milyar doların toplanmasını ve yatırılmasını amaçladıklarını belirtti.

Dün (Cuma) düzenlenen konferansın ikinci gününde dünya liderleri, gezegeni kurtarmak için çağrıda bulunan konuşmalar yaptı. İngiltere Kralı III Charles, gezegeni koruma konusunda hızlı ve kararlı adımlar atılması gerektiğini vurgulayarak, "Dünyanın umutları devlet başkanları ve hükümetlere dayanıyor" diyerek, "COP 28"in gerçek bir dönüşümün başlangıcı olmasını umduğunu ifade etti.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, liderleri birlikte çalışmaya ve gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliği ile mücadele için teknoloji ve finansman sağlamaya çağırdı.

Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva ise Amazon yağmur ormanlarının çoğunluğuna ev sahipliği yapan ülkesinin iklimi koruma konusunda liderlik yapmaya hazır olduğunu belirtti.

Birçok konuda anlaşma sağlanmasına rağmen, tazminat fonları ve iklim değişikliği ile mücadelede hala çözülmemiş anlaşmazlıkların olduğu bir atmosferde, fosil yakıtların gelecekteki kullanımının azaltılması veya terk edilip edilmeyeceği konusundaki soruların hala tartışma konusu olduğu görülüyor.


Katar Dışişleri Bakanlığı: Saldırılara rağmen Filistin ve İsrail tarafları arasındaki müzakereler devam ediyor

İsrail ile Hamas arasındaki yedi günlük ateşkesin sona ermesinden kısa bir süre sonra çatışmalar yeniden başladı.  İsrail 1 Aralık’ta Gazze Şeridi'ndeki Refah Mülteci Kampı’na baskın düzenledi. (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki yedi günlük ateşkesin sona ermesinden kısa bir süre sonra çatışmalar yeniden başladı.  İsrail 1 Aralık’ta Gazze Şeridi'ndeki Refah Mülteci Kampı’na baskın düzenledi. (AFP)
TT

Katar Dışişleri Bakanlığı: Saldırılara rağmen Filistin ve İsrail tarafları arasındaki müzakereler devam ediyor

İsrail ile Hamas arasındaki yedi günlük ateşkesin sona ermesinden kısa bir süre sonra çatışmalar yeniden başladı.  İsrail 1 Aralık’ta Gazze Şeridi'ndeki Refah Mülteci Kampı’na baskın düzenledi. (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki yedi günlük ateşkesin sona ermesinden kısa bir süre sonra çatışmalar yeniden başladı.  İsrail 1 Aralık’ta Gazze Şeridi'ndeki Refah Mülteci Kampı’na baskın düzenledi. (AFP)

Katar Dışişleri Bakanlığı bugün, İsrail'in insani ateşkesin bu sabah sona ermesiyle birlikte Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına devam etmesine rağmen, Filistin ve İsrail tarafları arasındaki müzakerelerin ateşkes durumuna dönme amacıyla devam ettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Arap Dünyası Haber Ajansı’ndan (AWP) aktardığına göre Katar, İsrail'in Gazze saldırısına yeniden başlamasından duyduğu derin üzüntüyü dile getirdi. Bakanlık’tan yapılan açıklamada, İsrail ile Filistinliler arasında arabuluculuk konusunda çalışma taahhüdü verildi. Ateşkesin sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nin bombalanmaya devam edilmesinin arabuluculuk çabalarını karmaşık hale getirdiği ve Gazze’deki insani felaketin daha da kötüleşeceği vurgulandı.

Sivillerin hedef alınmasını, toplu cezalandırma politikasını ve Gazze Şeridi'ndeki vatandaşları zorla yerinden etme girişimlerini kınadığını yineleyen Katar, Gazze'ye yardım ve insani yardım akışının kesintisiz bir şekilde sağlanmasının gerekliliğinin altını çizdi.


Suudi Arabistan'daTikTok uygulamasına yönelik boykot kampanyası devam ediyor

Suudi Arabistan'da TikTok’u boykot kampanyasına çok sayıda ünlü de katıldı. (AP)
Suudi Arabistan'da TikTok’u boykot kampanyasına çok sayıda ünlü de katıldı. (AP)
TT

Suudi Arabistan'daTikTok uygulamasına yönelik boykot kampanyası devam ediyor

Suudi Arabistan'da TikTok’u boykot kampanyasına çok sayıda ünlü de katıldı. (AP)
Suudi Arabistan'da TikTok’u boykot kampanyasına çok sayıda ünlü de katıldı. (AP)

Suudi Arabistan'da Çin merkezli TikTok uygulamasının boykot edilmesine yönelik kampanya hız kazanarak devam ediyor. Protesto, TikTok'un Suudi içeriğine kısıtlamalar getirmesine ilişkin Suudi kullanıcılardan gelen şikayetler üzerine haftalar önce başlamıştı.

Söz konusu kısıtlamalar, uygulamanın özellikle Suudi içeriğine ilişkin politikaları ve hedefleri hakkında şüphelere ve soru işaretlerine yol açtı.

‘#Boycott_TikTok’ ve ‘#Boycott_TikTok28’ hashtag'leri, sosyal medya sitelerinde uygulamanın kalıcı olarak silinmesi ve kullanılmaması yönünde artan çağrılarla trend oldu. Önde gelen Suudi içerik üreticilerinin de TikTok’un kalkınmayı destekleyen ya da teşvik eden video klipleri sildiğine dikkat çekmesiyle kriz derinleşti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Suudi Arabistan'a karşı saldırgan olduğunu düşündükleri içeriklerin yayınlanmasına izin verilmesine karşı Suudi Arabistan'da halkın öfkesi arttı.

Söz konusu kriz TikTok yönetimini ‘bu iddiaları şiddetle reddettiğini’ söylediği bir açıklama yayınlamaya sevk etti. Açıklamada, bunun ‘TikTok'un içerik yönetimi politikalarına ilişkin yanıltıcı bir imaj yaydığı’ vurgulandı.

Etkiler ve tepkiler

İstatistiklere göre söz konusu kriz TikTok'un Suudi kullanıcılarının sayısında düşüşe yol açtı. Çok sayıda Suudi ünlü de yayın boykotu ilan etti, ardından uygulamanın değerlendirmesi düştü.

TikTok, güveni yeniden tesis etmek amacıyla internet sitesinde, özellikle Suudi içerikler için bir hashtag sayfası açtı. Ancak bu adımlar, halkın memnuniyetsizliğini ifade etmenin ve Suudi Arabistan'ı savunmanın bir sembolüne dönüşen kampanyanın hızını kesmedi.


Saudi Space ve Axiom Space’den mutabakat zaptı

Suudi Arabistan Uzay Ajansı ile Axiom Space (Suudi Uzay Ajansı) arasında iş birliği anlaşmasına imza atıldı.
Suudi Arabistan Uzay Ajansı ile Axiom Space (Suudi Uzay Ajansı) arasında iş birliği anlaşmasına imza atıldı.
TT

Saudi Space ve Axiom Space’den mutabakat zaptı

Suudi Arabistan Uzay Ajansı ile Axiom Space (Suudi Uzay Ajansı) arasında iş birliği anlaşmasına imza atıldı.
Suudi Arabistan Uzay Ajansı ile Axiom Space (Suudi Uzay Ajansı) arasında iş birliği anlaşmasına imza atıldı.

Suudi Arabistan Uzay Ajansı bugün, insanlı uzay uçuş çalışmaları geliştirme alanında lider bir şirket olan Axiom Space ile uzay ve uzay teknolojileri alanlarında iş birliği yapmak ve uzayda mikro yerçekimi araştırmalarını desteklemek üzere bir mutabakat zaptı imzaladı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre söz konusu mutabakatın en önemli çalışma alanlarından biri, Krallık'ta uzay görevlerinin takibi ve mikro yerçekimi ortamında bilimsel ve eğitsel deneylerle ilgili teknoloji ve tesislerin geliştirilmesine katkıda bulunacak bir uzay görev kontrol merkezinin kurulmasına yönelik çalışmalar. Bu mutabakat aynı zamanda uzay endüstrilerinin geliştirilmesi amacıyla alçak Dünya yörüngesindeki araştırmaların desteklenmesine de katkıda bulunacak. Krallık'ta, bu alandaki uluslararası araştırma ve geliştirme faaliyetlerini de destekleyecek.

Anlaşma, Suudi Uzay Ajansı CEO'su Dr. Muhammad et-Temim ve Axiom Space CEO'su Michael Suffardini arasında gerçekleşecek. İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı ilgili alanlarda ortaklıkları derinleştirmek amacıyla ABD’ye resmi bir ziyarette bulunan dijital ekonomi, uzay ve inovasyon sistemi heyetine Abdullah es-Savaha başkanlık edecek.

Suudi Uzay Ajansı'nın daha fazla ortaklık kurmaya ve halihazırda kendisiyle iş birliği yapan kuruluşlarla ortaklığını derinleştirmeye kararlı olduğu biliniyor. Buna ek olarak iş birliğini ve entegrasyonu arttırmak ve Krallık'ta uzay sektörünü ve teknolojilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar da sürüyor.


BM İklim Zirvesi COP28  Dubai'de başladı

BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı Sultan el-Cabir ( AP)
BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı Sultan el-Cabir ( AP)
TT

BM İklim Zirvesi COP28  Dubai'de başladı

BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı Sultan el-Cabir ( AP)
BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı Sultan el-Cabir ( AP)

Birleşik Arap Emirlikleri’nde ( BAE) düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (COP28) Taraflar Konferansı resmen başladı. Toplantının, ülkeleri temiz enerjilere geçiş hızını artırmaya hedefliyor.

COP28 Başkanı Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, konferansın başkanlığını BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı Sultan el-Cabir’e devretti. Konferansın başında Şükri, Gazze'de "öldürülen tüm siviller" için bir dakikalık saygı duruşu çağrısında bulundu.

Cabir konferansın açılış konuşmasında, “Bu COP Konferansı, Kayıp ve Hasar Fonu'na 100 milyar dolar sağlamak gibi sözlerimizi yerine getireceğimiziz konferans olsun” diyerek, dünyanın güney yarısının kalkınma ve iklim eylemi arasında seçim yapmak zorunda kalmamasını sağlamak adına finansmanın serbest bırakılmasına yönelik kararlılığın vurgulanması gerektiğini söyledi.

COP28 Başkanı, “Fosil yakıtlar da dahil olmak üzere herhangi bir konuyu incelenmeden bırakmamalıyız. Her ülkeye, her sektöre ve her birimize acil bir görev düşüyor” dedi.

Dubai Emirliği'nde çölün kapılarında yer alan Expo 2020 Uluslararası Sergi alanı, BAE'nin planladığı gibi iki hafta içinde iklim diplomasisinin atan kalbine dönüştürülecek. Birleşmiş Milletler benzer bir şekilde, ülkelerin küresel ısınma sanayi devrimi öncesindeki sıcaklık seviyelerine kıyasla iki santigrat derecenin altında sınırlama sözü verdiği 2015'teki Paris konferansı kadar tarihi bir konferans düzenlemişti.

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi İcra Sekreteri Simon Steele dün yaptığı açıklamada, "Bu, Paris'ten bu yana en önemli COP. Bugün küçük adımlarla ilerliyoruz, dev adımlar bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Bu, 2012'de Katar'dan sonra ikinci kez bir Körfez ülkesinin iklim konferansına ev sahipliği yapması oldu. BM iklim konferansları genellikle her yıl farklı bir kıtada düzenlenmekte. İki yıl önce Asya-Pasifik bölgesindeki ülkeler oybirliğiyle BAE'yi bu konferansa ev sahipliği yapması için aday göstermişti.

Organizatörlere göre, konferansın bitiş tarihi olan 12 Aralık'a kadar yaklaşık 180 devlet ve hükümet başkanının konferansa katılması bekleniyor.