Suudi Arabistan Milli Günü ve Suudilerin kutlama filmleri

Suudi Arabistan Milli Günü ve Suudilerin kutlama filmleri
TT

Suudi Arabistan Milli Günü ve Suudilerin kutlama filmleri

Suudi Arabistan Milli Günü ve Suudilerin kutlama filmleri

Suudi Arabistan Milli Günü, filmlere, kısa filmlere ve şarkılara konu oluyor. Ulusal ve kamusal etkinliklere katılmak için yarışan kurumlar, devlet kurumları ve özel sektör şirketleri, böylece toplumsal ve ulusal sorumluluk kapsamında sevinç ve aidiyet duygusunu artıracak içerikler üretiyor.

Suudi Arabistan Milli Günü başta olmak üzere bu tür vesilelerle üretilen içerikler, bu yöndeki zihinsel imajı pekiştirmeyi, toplumun her kesiminden daha fazla izleyiciye ulaşmayı amaçlayan yumuşak güç kapsamına giriyor. Her sektörün kimliğini yerinde yansıtan çalışmalarla Suudi Arabistan tarihi ve mirasının geleneksel avantajlarını öne çıkaran senaryoları sunuluyor.

Eskiden özel veya kamusal çoğu kuruluş, ulusal etkinliklerle ilgili görsel içerikleri veya kurumlara yönelik tanıtım videolarını üretmek için çoğunlukla yabancı yapım şirketlerine başvururdu. Ancak bu durum, yerel üretim şirketlerinin piyasaya girişiyle değişti. Ulusal etkinlikler veya Kovid-19 salgını gibi küresel gelişmelere geniş etkisi olan etkinlikler sırasında talep arttı.

Medya Mükemmelliği Ödülü

Bu çaba artık sadece özel sektörle sınırlı değil, devletin kurumları da söz konusu çalışmaların seviyesini yükselterek rekabetçi hale getirmek için devreye girmiş durumda. Eylül 2019'da Suudi Medya Bakanlığı, Medya Mükemmelliği Ödülü adı altında ülkenin Milli Gün kutlamalarına katılan en iyi yaratıcı çalışmaları ödüllendiren yıllık bir etkinlik başlattı. Böylece kişi ve kurumların bu gün ile etkileşiminin artırılması, etkinlik sırasında medya profesyonellerinin ve yaratıcıların rolünün vurgulanması hedeflendi. Ödüller arasında ‘Özel Sektörden En İyi Video’ ve ‘En İyi Radyo Prodüksiyonu’ gibi birçok alt başlık yer alıyor.

Yüksek prodüksiyonlar 1 milyon riyali aştı

Şarku’l Avsat kaynaklarının bildirdiğine göre, yapım piyasasında gelişmiş ve modern teknik donanım gerektiren yüksek prodüksiyon yoluyla gerek kısa film gerek video gibi ulusal üretimlerde 200 bin Suudi riyalinden başlayan maliyet bazı çalışmalarda ise 1 milyon riyali aşıyor. Sosyal medyada Suudilere dair pek çok hikayenin anlatıldığı kısa filmler paylaşılıyor. Bazıları Medya Mükemmelliği Ödülü’ne layık görülüyor. Bu yönde yüksek izlenme sayıları kaydediliyor.

Gazi el-Kusaybi iki ödül kazandı

Bu videolardan biri de Maestro Pizza’nın 2019’da Özel ve Kâr Amacı Gütmeyen Sektör Videosu dalında ödül almasını sağlayan “Çünkü o şereftir, biz ondanız, o ise bizden” isimli videosu yer alıyor. Videoda Hamis bin Ramsan, pilot Ayid eş-Şemrani gibi Suudi tarihinde ön kahramanlıkları ve başarıları ile ön plana çıkan figürler gösteriliyor. Arka planda ise merhum Bakan ve Büyükelçi Gazi el-Kusaybi’nin “Evet, biz Hicaz’ız, biz Necid’iz” sözleri melodiyle buluşuyor.

2019’da Suudi Siber Güvenlik Federasyonu, Devlet Kurumu Tarafından Medya Kampanyası dalında “Ülkeyi onlarsız hayal edebiliyor musunuz?” adlı bir kısa film yayınladı. Bir dakika 10 saniyelik bu videoda, Suudi programcıların ülkenin elde ettiği ve şuan kamusal hayata yansıyan teknik ilerlemeye ilişkin çabalarına değinildi. Bu çalışma Medya Mükemmelliği Ödülü'ne layık görüldü.

2020’de ise Spor Bakanlığı, Suudi spor sektöründe rüyaların gerçeğe dönüşmesi konusunda yayınladığı kısa film ile Devlet Kurumu Tarafından Medya Kampanyası dalında Medya Mükemmelliği Ödülü’nü kazandı.

2020’de Retal Urban Development Company, “İçimizde Yaşayan bir Vatan İnşa Ediyoruz” isimli kısa filmi ile Özel ve Kâr Amacı Gütmeyen Sektör Videosu dalında Medya Mükemmelliği Ödülü’nü kazandı. Genç Suudilerin şu an bulundukları noktaya gelene kadar ulusal destek aşamalarına değinilen bu kısa filmde merhum Bakan ve Büyükelçi Kusaybi’nin genç Suudilere iş konusunda güven verilmesini talep ettiği açıklamalarına yer verildi. Tüm bu kısa filmler, X (eski adıyla Twitter) ve YouTube platformlarında yüksek izlenme oranlarına ulaştı.

Sosyal medyanın, izlenme oranlarının ve mevcut istatistiklerin ortaya çıkardığı etkiyle bu medya endüstrisini derinlemesine inceleyen Şarku’l Avsat, yapımcılar, resmi yararlanıcı kuruluşlar, yapım şirketleri ve eleştirmenler de dahil olmak üzere konu hakkında bilgi sahibi birçok kişiyle görüştü.

Yumuşak güç

Kral Abdülaziz Dünya Kültür Merkezi (Ithra) İletişim ve Pazarlama Departmanı Direktörü Yusuf el-Mutayri, 91. Milli Gün kutlamaları sırasında Ithra’da Suudi sanatçı Ayed ile birlikte sundukları ‘Hatha’ adlı eserin geniş yankı bulduğunu söyledi. Suudi folklörünün melodi haline geldiği bu şarkı, Al Nassr Suudi futbol kulübünün uluslararası televizyonda yayınlanan Cristiano Ronaldo'yu karşılama kutlamasında yayınlanmıştı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Mutayri şunları söyledi:

“Kısa film ve her türlü sanat eseri Milli Gün kutlamalarının özü haline geldi. Çeşitli kurum ve markalar bunları hayata geçirmek için yarışıyor, ayrıca yurt içinde ve yurt dışında kamuoyunun ilgi odağı haline geliyor. Böylece Suudi Arabistan'ın kültürel ve medeniyet zenginliğini ve ülkemizde yaşanan kalkınmayı yansıtacak sanatsal yaratımlara ışık tutuluyor. Bu eserlere değer katan ve onları ölümsüz kılan fikirler halk arasında uzun süre yayılıyor. Her bir kesim, kendi dokunuşlarıyla zengin sanatsal ve kültürel içerik sunma yeteneğini sergilemiş oluyor.”

Makana Prodüksiyon Şirketi Abdurrahman es-Sabii de Şarku’l Avsat’a şunları aktardı:

“Geçtiğimiz yıllarda Suudi yapım şirketlerinin üretim kalitesi yükselerek yabancı emsallerine göre üstünlük sağladı. Zira bu şirketler, Suudilerin Milli Gün’e verdikleri önemi kavrıyor. Piyasalarda ön sıralarda yer aldılar. Ancak tecrübe açısından yabancı üretim firmaları lehine bir üstünlük mevcut. Suudi Milli Günü'nde yerli şirketlerle büyük yabancı şirketlerin iş birliğinde eserler üretmeye yönelik projeler var.”

Ulusal şarkılar diğerlerinden daha hızlı yayılıyor

Sabii, Suudi toplumunda popüler olan içeriklere ilişkin şunları söyledi:

“Ulusal şarkılar genelde diğerlerinden daha hızlı yayılıyor. Ancak rekabetin artmasıyla birlikte eserler örtüşmeye başladı. Kısa filmlerde şarkılar ve şiirler de yer allıyor.”

Birçok yapım şirketinin CGI teknolojisi ve 3D tasarımlara yer vermesinin, toplumda hatrı sayılır kişilerin oynatılmasının rolüne de değindi:

“İyi üretilen işletmelerin iş başına toplam maliyeti 700 bin Suudi riyali iken, yüksek verimli işletmelerin iş başına maliyeti bir buçuk milyon riyal. Bütçesi 3 ila 5 milyon riyali bulan çok az ve belki de nadir eser var.”

Pazarlama ve reklam sektörüyle yakından ilgilenen eleştirmen Halil el-Enezi, Büyük ve küçük kurum ve şirketlerin iç pazarlama ekiplerinin farkındalık sürecinin arttığını, video ve görsel prodüksiyon öneminin arttığını söylüyor. Bunun arz ve talebe dayalı olduğunu, nitekim kamuoyu ve alıcılarda da bir bilinçlenme sürecinin kaydedildiğini, sosyal medya kullanımının arttığını belirtiyor.

Yerli yapım şirketlerine destek

Son istatistiklere göre sayıları 250'yi geçmeyen yerli üretim şirketlerine destek verildiğini, böylece yazma, planlama ve üretim sürecinde yaratıcı şirketlerin oluşturulduğunu belirten Enezi, yerel şirketlerin Suudilerin günlük hayatını kavrama konusunda daha avantajlı olduğunu vurguladı. Suudi kıyafetleri, halk dansları ve şehirlerdeki tarihi ve coğrafi detaylar gibi yerel şirketlerin başarıyla dokunduğu birçok genel hususun olduğunu da ekledi.

İlk dönemlerde kısa video, film ve ulusal ya da diğer içerikli yapımlar konusunda en çok özel sektörün talep edildiğine inanan Enezi, zira özel sektörün müşteriye ve kullanıcıya hitap ettiğine, onlara doğrudan ve hızlı erişime ihtiyaç duyulduğuna işaret etti. Ancak zamanla kamuya ve hedef kesime ulaşmak için devlet ve özel kuruluşlar arasındaki talebin eşit hale geldiğini de ekledi.

Enezi sözlerine şöyle devam etti:

“Çok düşük maliyetle ve kalitesiz bir şekilde üretilen, ancak içerdikleri fikri aktarmayı başaran işler var. Diğer yandan büyük meblağlar ödenerek üretilen, ancak istenilen fikri aktarmakta başarısız olan eserler de var. Genel olarak herhangi bir yapımın amacı fikri aktarmaktır. Günümüzde fark yaratan faktörler bulunuyor. Örneğin sinematografi küçük kamera fotoğrafçılığından daha iyi. Ekipman ve sesler de fark yaratıyor. Ayrıca oyuncu ve yönetmenler de önemli” ifadelerini kullanıyor.”

Suudilerin kuruluşların bu önemli günü kutlamalarında bir fenomen haline gelen bu etkinlikler 93’üncü Suudi Milli Günü’nde, bugün de ön plana çıkıyor.



Suudi Arabistan yönetimi, Sabah Cabir El Sabah'ın vefatı dolayısıyla Kuveyt Emiri'ne başsağlığı diledi

Kral Selman bin Abdülaziz ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
Kral Selman bin Abdülaziz ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan yönetimi, Sabah Cabir El Sabah'ın vefatı dolayısıyla Kuveyt Emiri'ne başsağlığı diledi

Kral Selman bin Abdülaziz ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
Kral Selman bin Abdülaziz ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)

Kral Selman bin Abdülaziz, Kuveyt Emiri Majesteleri Şeyh Mişal el-Ahmed el-Cabir el-Sabah'a, Şeyh Sabah Cabir Fahad el-Melik el-Sabah'ın vefatı dolayısıyla bir taziye telgrafı gönderdi. 

Kral Selman telgrafta, "Şeyh Sabah Cabir Fahad el-Malik el-Sabah'ın vefatını öğrendik, Allah ona rahmet etsin. Majestelerine ve merhumun ailesine en derin taziyelerimizi ve içten başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Yüce Allah'tan kendisine bol rahmet ve mağfiret diler, onu geniş cennetine kabul etmesini ve sizi her türlü kötülükten korumasını dileriz. Biz Allah'a aidiz ve O'na döneceğiz" ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan Başbakanı, Veliaht Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz de Şeyh Meşal el-Ahmed ve Veliaht Prensi Şeyh Sabah Halid el-Hamad el-Mübarek el-Sabah'a iki benzer taziye ve başsağlığı telgrafı göndererek, Kuveyt Emiri, Veliaht Prensi ve merhumun ailesine en derin başsağlığı ve samimi taziyelerini iletti. Yüce Allah'tan merhuma rahmet, mağfiret, cennet mekanı lütuf ve ihsan etmesini ve onları her türlü zarardan korumasını diledi.


NEOM, 2027'de ilk ticari yeşil hidrojen üretimini başlatmaya hazırlanıyor

TT

NEOM, 2027'de ilk ticari yeşil hidrojen üretimini başlatmaya hazırlanıyor

NEOM, 2027'de ilk ticari yeşil hidrojen üretimini başlatmaya hazırlanıyor

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'nun (PIF) sahibi olduğu NEOM'daki gelişme hızı, Oxagon ve NEOM Yeşil Hidrojen projelerinin üretim ve işletmeye yaklaşmasıyla birlikte hızlanıyor. Söz konusu projeler, Suudi Arabistan’ın temiz enerji ve ileri endüstrilere geçişinde önemli bir rol oynuyor. Bu adım, karbon emisyonlarının azaltılması ve ulusal ekonominin çeşitlendirilmesini hedefleyen Vizyon 2030 çerçevesindeki çalışmalar kapsamında atılıyor. Yenilenebilir enerji ve teknolojik yenilik temelli entegre sanayi ve teknoloji ekosistemlerinin inşası yoluyla, NEOM’un sürdürülebilir sanayiler ve geleceğin teknolojileri alanında küresel bir merkez olarak konumunu güçlendirmesi amaçlanıyor.

İşletme ve bakım

NEOM Yeşil Hidrojen Şirketi CEO'su Visam el-Gamidi, şirketin 2026'da test ve devreye alma aşamalarını tamamladıktan sonra 2027'de ticari üretime başlamaya hazırlandığını duyurdu. Bu projenin, Suudi Arabistan’ın temiz enerjiye geçişinin en önemli dayanaklarından biri olduğunu ve karbonsuzlaşma ve net sıfır emisyon hedefleri olan Vizyon 2030 hedefleriyle uyumlu olduğunu açıkladı.

Şirketin ACWA Power, Air Products ve NEOM arasında bir ortak girişim olduğunu ve NEOM projesi kapsamındaki sanayi şehri Oxagon'da bulunduğunu belirtti. Proje üç ana tesisten oluşuyor: Oxagon'daki hidrojen üretim tesisi, yaklaşık 80 kilometre doğuda bulunan güneş enerjisi sahası ve yaklaşık 120 kilometre kuzeydeki rüzgâr türbini sahası.

El-Gamidi, Şarku’l Avsat ile yaptığı röportajda, projenin toplam üretim kapasitesinin 2026 yılı sonuna kadar hidrojen tesisine güç sağlamak için 4 gigawatt olacağını ve ticari üretimin ertesi yıl 2027'de başlayacağını açıkladı. Tesis, günde 600 ton hidrojen üretebilecek; bu hidrojen, yılda 1,2 milyon ton amonyağa dönüştürülecek ve projenin bir parçası olarak inşa edilen deniz rıhtımı da dahil olmak üzere tesise ait özel bir liman üzerinden sevk edilecek. El-Gamidi, şirketin yaklaşık iki yıl önce inşaat aşamasına girdiğini ve şu anda inşaat aşamasının yüzde 80'inden fazlasını tamamladığını, güneş ve rüzgâr enerjisi santrallerinin ise ileri aşamalarda olduğunu ve 2026 yılında hidrojen tesisine test ve işletme için enerji sağlamaya hazır olduğunu bildirdi.

El-Gamidi, şirketin sadece fabrikayı inşa etmekle kalmayıp, aynı zamanda kurumsal yapısını da kurduğunu, bugüne kadar yaklaşık 350 çalışanı istihdam ettiğini, operasyonlar, bakım ve tüm destek fonksiyonları için gerekli yetenekleri çektiğini açıkladı. Şirket ayrıca, bu gelecek vaat eden sektöre katılmak üzere yeni mezunları eğitmek ve nitelik kazandırmak için özel eğitim programları başlattı.

El-Gamidi, şirketin Oxagon bölgesinde bulunmasının ve limanın hidrojen tesisine yakın olmasının projenin başarısında belirleyici bir rol oynadığını belirtti. El-Gamidi’ye göre, tüm rüzgâr türbinleri Neom Limanı ve Oxagon hizmetleri üzerinden ithal edildi. Ayrıca hidrojen tesisinin ana ekipmanları ve birçok diğer ekipman da Neom Limanı ve Oxagon üzerinden getirildi.

Oxagon'un sanayi bölgesindeki yatırımcılara NEOM'da lisans ve izinler, liman hizmetleri, mühendislik ve lojistik hizmetlerini içeren entegre bir sistem sağladığını ve bunun da projenin uygulama aşamalarında önemli ilerlemeler kaydetmesini sağladığını belirtti.

El-Gamidi, bugün inşa edilenin sadece bir istasyon değil, küresel bir model haline gelecek yeni bir endüstrinin başlangıcı olduğunu vurgulayarak, büyük ölçekli bir hidrojen endüstrisi kurmanın ve onu geleceğe taşımanın mümkün olduğunu dünyaya kanıtladığını ifade etti.

Projenin ekonomik ve sosyal etkisi hakkında konuşan el-Gamidi, şirketin NEOM Yeşil Hidrojen Projesi kapsamında 300 ila 350 arasında doğrudan istihdam sağlayacağını ve bunların çoğunun halihazırda doldurulduğunu, ayrıca destekleyici sektörlerde bu sayının 6 ila 7 katı arasında dolaylı istihdam yaratacağını açıkladı.

Projenin NEOM'da yer almasının, tesisin bakımını ve uzun vadeli sürdürülebilirliğini desteklemek için sürekli endüstriyel hizmetlere ihtiyaç duyulacağı anlamına gelen, yukarı ve aşağı akış hizmetlerinin geliştirilmesine kapı açacağını belirtti. Suudi Arabistan'daki hidrojen endüstrisinin yapay zekâ, dijitalleşme ve mühendislik çözümleri gibi alanlarda uzmanlaşmış birçok şirketi çekeceğini ve Suudi ekonomisinin çeşitlendirilmesi için yeni bir dayanak noktası olacağını vurguladı.

Gelecekteki fırsatlar

Oxagon CEO'su Vishal Wanchoo ise projenin NEOM'da ileri ve temiz endüstrilere ev sahipliği yaptığını ve bölgenin ana ekonomik itici güçlerinden biri olduğunu vurguladı. Oxagon'daki çalışmaların 2021'de planın başlatılmasından bu yana önemli ilerleme kaydettiğini açıkladı. Şehrin, Neom limanı çevresindeki Kızıldeniz'de, özellikle Avrupa ve Afrika olmak üzere birçok coğrafi bölgeye mükemmel erişim sağlayan stratejik bir konumda bulunduğunu ve bu nedenle ürün ihracatı ve Suudi Arabistan'a hizmet vermek için ideal bir yer olduğunu belirtti.

Wanchoo, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, Neom Limanı’nın halihazırda faaliyete geçtiğini ve endüstriyel şirketleri Oxagon'da iş kurmaya çekmek için çabaların sürdüğünü, Neom Yeşil Hidrojen Projesi’nin ise yeşil hidrojenin büyük ölçekli üretimi için ilk büyük proje olduğunu bildirdi. Ayrıca, Oxagon'un endüstriyel şehir için odaklandığı temel alanlar olan yapay zekâ veri merkezlerini genişletmenin ve genel olarak yapay zekâ sistemini geliştirmenin yanı sıra entegre bir yenilenebilir enerji sistemi kurmak için çalıştığını da doğruladı.

Wanchoo, Neom Limanı’nın şu anda Yeşil Hidrojen Projesi’ne malzeme tedarik ederek ve karmaşık sevkiyatlar gerçekleştirerek hizmet verdiğini açıkladı ve projenin gelecekteki fırsatlarına yönelik büyük heyecanı vurguladı. Ayrıca, Oxagon'un önceliklerinden birinin kapsamlı bir yenilenebilir enerji sistemi kurmak olduğunu belirterek, yeşil hidrojen alanındaki çalışmaların yaklaşık dört yıl önce başladığını ve geleneksel enerjiden temiz enerjiye geçişin devam ettiği göz önüne alındığında, Krallığa hizmet etmek ve ihracat kapasitesini artırmak için yenilenebilir enerji sisteminin tüm unsurlarının geliştirilmesinin önemini vurguladı.

Wanchoo, Oxagon’un odaklandığı ilk üç temel sütunun, rüzgâr enerjisi teknolojisinin geniş ölçekte yerli üretimi, güneş enerjisi teknolojisinin orta ve nihai aşamalarda yerli olarak üretilmesi ve yüksek üretim kapasitesine sahip bu tesislerin hem Suudi Arabistan’ın yenilenebilir enerji ihtiyacını karşılaması hem de ihracat pazarlarına hizmet etmesi olduğunu belirtti. Ayrıca, yenilenebilir enerji ekosisteminin kilit unsurlarından biri olarak batarya teknolojilerinin geliştirilmesi yönünde çalışmaların sürdüğünü ifade eden Wanchoo, bu alanda projenin önemli bir ilerleme kaydettiğini vurguladı.

Temiz ve teknik endüstrilerle ilgili olarak, Oxagon'un tüm faaliyetlerinin doğası gereği temiz enerji olan yenilenebilir enerji etrafında döndüğünü açıkladı. Hedefin yenilenebilir enerji bileşenlerinin üretimi ile sınırlı olmadığını, Oxagon'daki tüm endüstrilerin tamamen yenilenebilir enerji kullanarak çalıştırılmasına kadar uzandığını vurguladı. NEOM Yeşil Hidrojen Projesi'nin en büyük yenilenebilir enerji üretim projelerinden biri olduğunu ve tamamen temiz enerjiyle çalıştığını, bu sayede Oxagon'daki diğer endüstrilere de aynı enerjiyi sağladığını belirtti.

Wanchoo, teknik alandaki odak noktalarının yapay zekâ olduğunu belirterek, yapay zekâ ile yenilenebilir enerji arasında yakın bir bağlantı bulunduğunu vurguladı. Günümüzde yapay zekânın karşılaştığı en büyük zorluklardan birinin sürdürülebilirlik olduğunu, zira bu alanın soğutma amaçlı büyük miktarda enerji ve su tükettiğini söyledi. Bu nedenle, Oxagon, sürdürülebilir çözümler benimsemeye özen gösteriyor. Şehirde kurulacak dev yapay zekâ veri merkezi, yenilenebilir enerji ile çalışacak ve soğutma için deniz suyu kullanılacak; böylece operasyonların ve kullanılan teknolojilerin sürdürülebilirliği sağlanmış olacak.

Wanchoo ana hedefin bu görüşmeleri ilerletmek ve şirketlerin faaliyetlerine başlayabilmeleri için anlaşmaları sonuçlandırmak olduğunu vurguladı. Yenilenebilir enerji ve yapay zekâ projelerinin hızlı büyümesi göz önüne alındığında, planın 2026 yılı sonundan önce endüstriyel üretime başlamak ve 2027 yılına kadar tam üretime ulaşmak olduğunu belirtti.


Savaş hazırlığını artırmaya yönelik Suudi Arabistan- Amerika tatbikatları

Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
TT

Savaş hazırlığını artırmaya yönelik Suudi Arabistan- Amerika tatbikatları

Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Suudi Arabistan ve ABD kara kuvvetleri arasındaki ortak askeri tatbikat "Quincy-1" dün Fort Irwin askeri üssünde başladı.

Tatbikat, operasyonel hazırlığı artırmayı, uzmanlık alışverişinde bulunmayı ve çeşitli muharebe ortamlarında ortak operasyonların entegrasyonunu amaçlıyor.

Resim   Ortak tatbikat manevraları “Quincy-1” Fort Irwin askeri üssünde başladı, (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Yaklaşık bin 200 mil karelik bir alanı kaplayan dev Fort Irwin askeri üssü, Kaliforniya ve Nevada eyaletleri arasında, Mojave Çölü'nün kalbinde yer almaktadır.