Suudi Arabistan Milli Günü ve Suudilerin kutlama filmleri

Suudi Arabistan Milli Günü ve Suudilerin kutlama filmleri
TT

Suudi Arabistan Milli Günü ve Suudilerin kutlama filmleri

Suudi Arabistan Milli Günü ve Suudilerin kutlama filmleri

Suudi Arabistan Milli Günü, filmlere, kısa filmlere ve şarkılara konu oluyor. Ulusal ve kamusal etkinliklere katılmak için yarışan kurumlar, devlet kurumları ve özel sektör şirketleri, böylece toplumsal ve ulusal sorumluluk kapsamında sevinç ve aidiyet duygusunu artıracak içerikler üretiyor.

Suudi Arabistan Milli Günü başta olmak üzere bu tür vesilelerle üretilen içerikler, bu yöndeki zihinsel imajı pekiştirmeyi, toplumun her kesiminden daha fazla izleyiciye ulaşmayı amaçlayan yumuşak güç kapsamına giriyor. Her sektörün kimliğini yerinde yansıtan çalışmalarla Suudi Arabistan tarihi ve mirasının geleneksel avantajlarını öne çıkaran senaryoları sunuluyor.

Eskiden özel veya kamusal çoğu kuruluş, ulusal etkinliklerle ilgili görsel içerikleri veya kurumlara yönelik tanıtım videolarını üretmek için çoğunlukla yabancı yapım şirketlerine başvururdu. Ancak bu durum, yerel üretim şirketlerinin piyasaya girişiyle değişti. Ulusal etkinlikler veya Kovid-19 salgını gibi küresel gelişmelere geniş etkisi olan etkinlikler sırasında talep arttı.

Medya Mükemmelliği Ödülü

Bu çaba artık sadece özel sektörle sınırlı değil, devletin kurumları da söz konusu çalışmaların seviyesini yükselterek rekabetçi hale getirmek için devreye girmiş durumda. Eylül 2019'da Suudi Medya Bakanlığı, Medya Mükemmelliği Ödülü adı altında ülkenin Milli Gün kutlamalarına katılan en iyi yaratıcı çalışmaları ödüllendiren yıllık bir etkinlik başlattı. Böylece kişi ve kurumların bu gün ile etkileşiminin artırılması, etkinlik sırasında medya profesyonellerinin ve yaratıcıların rolünün vurgulanması hedeflendi. Ödüller arasında ‘Özel Sektörden En İyi Video’ ve ‘En İyi Radyo Prodüksiyonu’ gibi birçok alt başlık yer alıyor.

Yüksek prodüksiyonlar 1 milyon riyali aştı

Şarku’l Avsat kaynaklarının bildirdiğine göre, yapım piyasasında gelişmiş ve modern teknik donanım gerektiren yüksek prodüksiyon yoluyla gerek kısa film gerek video gibi ulusal üretimlerde 200 bin Suudi riyalinden başlayan maliyet bazı çalışmalarda ise 1 milyon riyali aşıyor. Sosyal medyada Suudilere dair pek çok hikayenin anlatıldığı kısa filmler paylaşılıyor. Bazıları Medya Mükemmelliği Ödülü’ne layık görülüyor. Bu yönde yüksek izlenme sayıları kaydediliyor.

Gazi el-Kusaybi iki ödül kazandı

Bu videolardan biri de Maestro Pizza’nın 2019’da Özel ve Kâr Amacı Gütmeyen Sektör Videosu dalında ödül almasını sağlayan “Çünkü o şereftir, biz ondanız, o ise bizden” isimli videosu yer alıyor. Videoda Hamis bin Ramsan, pilot Ayid eş-Şemrani gibi Suudi tarihinde ön kahramanlıkları ve başarıları ile ön plana çıkan figürler gösteriliyor. Arka planda ise merhum Bakan ve Büyükelçi Gazi el-Kusaybi’nin “Evet, biz Hicaz’ız, biz Necid’iz” sözleri melodiyle buluşuyor.

2019’da Suudi Siber Güvenlik Federasyonu, Devlet Kurumu Tarafından Medya Kampanyası dalında “Ülkeyi onlarsız hayal edebiliyor musunuz?” adlı bir kısa film yayınladı. Bir dakika 10 saniyelik bu videoda, Suudi programcıların ülkenin elde ettiği ve şuan kamusal hayata yansıyan teknik ilerlemeye ilişkin çabalarına değinildi. Bu çalışma Medya Mükemmelliği Ödülü'ne layık görüldü.

2020’de ise Spor Bakanlığı, Suudi spor sektöründe rüyaların gerçeğe dönüşmesi konusunda yayınladığı kısa film ile Devlet Kurumu Tarafından Medya Kampanyası dalında Medya Mükemmelliği Ödülü’nü kazandı.

2020’de Retal Urban Development Company, “İçimizde Yaşayan bir Vatan İnşa Ediyoruz” isimli kısa filmi ile Özel ve Kâr Amacı Gütmeyen Sektör Videosu dalında Medya Mükemmelliği Ödülü’nü kazandı. Genç Suudilerin şu an bulundukları noktaya gelene kadar ulusal destek aşamalarına değinilen bu kısa filmde merhum Bakan ve Büyükelçi Kusaybi’nin genç Suudilere iş konusunda güven verilmesini talep ettiği açıklamalarına yer verildi. Tüm bu kısa filmler, X (eski adıyla Twitter) ve YouTube platformlarında yüksek izlenme oranlarına ulaştı.

Sosyal medyanın, izlenme oranlarının ve mevcut istatistiklerin ortaya çıkardığı etkiyle bu medya endüstrisini derinlemesine inceleyen Şarku’l Avsat, yapımcılar, resmi yararlanıcı kuruluşlar, yapım şirketleri ve eleştirmenler de dahil olmak üzere konu hakkında bilgi sahibi birçok kişiyle görüştü.

Yumuşak güç

Kral Abdülaziz Dünya Kültür Merkezi (Ithra) İletişim ve Pazarlama Departmanı Direktörü Yusuf el-Mutayri, 91. Milli Gün kutlamaları sırasında Ithra’da Suudi sanatçı Ayed ile birlikte sundukları ‘Hatha’ adlı eserin geniş yankı bulduğunu söyledi. Suudi folklörünün melodi haline geldiği bu şarkı, Al Nassr Suudi futbol kulübünün uluslararası televizyonda yayınlanan Cristiano Ronaldo'yu karşılama kutlamasında yayınlanmıştı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Mutayri şunları söyledi:

“Kısa film ve her türlü sanat eseri Milli Gün kutlamalarının özü haline geldi. Çeşitli kurum ve markalar bunları hayata geçirmek için yarışıyor, ayrıca yurt içinde ve yurt dışında kamuoyunun ilgi odağı haline geliyor. Böylece Suudi Arabistan'ın kültürel ve medeniyet zenginliğini ve ülkemizde yaşanan kalkınmayı yansıtacak sanatsal yaratımlara ışık tutuluyor. Bu eserlere değer katan ve onları ölümsüz kılan fikirler halk arasında uzun süre yayılıyor. Her bir kesim, kendi dokunuşlarıyla zengin sanatsal ve kültürel içerik sunma yeteneğini sergilemiş oluyor.”

Makana Prodüksiyon Şirketi Abdurrahman es-Sabii de Şarku’l Avsat’a şunları aktardı:

“Geçtiğimiz yıllarda Suudi yapım şirketlerinin üretim kalitesi yükselerek yabancı emsallerine göre üstünlük sağladı. Zira bu şirketler, Suudilerin Milli Gün’e verdikleri önemi kavrıyor. Piyasalarda ön sıralarda yer aldılar. Ancak tecrübe açısından yabancı üretim firmaları lehine bir üstünlük mevcut. Suudi Milli Günü'nde yerli şirketlerle büyük yabancı şirketlerin iş birliğinde eserler üretmeye yönelik projeler var.”

Ulusal şarkılar diğerlerinden daha hızlı yayılıyor

Sabii, Suudi toplumunda popüler olan içeriklere ilişkin şunları söyledi:

“Ulusal şarkılar genelde diğerlerinden daha hızlı yayılıyor. Ancak rekabetin artmasıyla birlikte eserler örtüşmeye başladı. Kısa filmlerde şarkılar ve şiirler de yer allıyor.”

Birçok yapım şirketinin CGI teknolojisi ve 3D tasarımlara yer vermesinin, toplumda hatrı sayılır kişilerin oynatılmasının rolüne de değindi:

“İyi üretilen işletmelerin iş başına toplam maliyeti 700 bin Suudi riyali iken, yüksek verimli işletmelerin iş başına maliyeti bir buçuk milyon riyal. Bütçesi 3 ila 5 milyon riyali bulan çok az ve belki de nadir eser var.”

Pazarlama ve reklam sektörüyle yakından ilgilenen eleştirmen Halil el-Enezi, Büyük ve küçük kurum ve şirketlerin iç pazarlama ekiplerinin farkındalık sürecinin arttığını, video ve görsel prodüksiyon öneminin arttığını söylüyor. Bunun arz ve talebe dayalı olduğunu, nitekim kamuoyu ve alıcılarda da bir bilinçlenme sürecinin kaydedildiğini, sosyal medya kullanımının arttığını belirtiyor.

Yerli yapım şirketlerine destek

Son istatistiklere göre sayıları 250'yi geçmeyen yerli üretim şirketlerine destek verildiğini, böylece yazma, planlama ve üretim sürecinde yaratıcı şirketlerin oluşturulduğunu belirten Enezi, yerel şirketlerin Suudilerin günlük hayatını kavrama konusunda daha avantajlı olduğunu vurguladı. Suudi kıyafetleri, halk dansları ve şehirlerdeki tarihi ve coğrafi detaylar gibi yerel şirketlerin başarıyla dokunduğu birçok genel hususun olduğunu da ekledi.

İlk dönemlerde kısa video, film ve ulusal ya da diğer içerikli yapımlar konusunda en çok özel sektörün talep edildiğine inanan Enezi, zira özel sektörün müşteriye ve kullanıcıya hitap ettiğine, onlara doğrudan ve hızlı erişime ihtiyaç duyulduğuna işaret etti. Ancak zamanla kamuya ve hedef kesime ulaşmak için devlet ve özel kuruluşlar arasındaki talebin eşit hale geldiğini de ekledi.

Enezi sözlerine şöyle devam etti:

“Çok düşük maliyetle ve kalitesiz bir şekilde üretilen, ancak içerdikleri fikri aktarmayı başaran işler var. Diğer yandan büyük meblağlar ödenerek üretilen, ancak istenilen fikri aktarmakta başarısız olan eserler de var. Genel olarak herhangi bir yapımın amacı fikri aktarmaktır. Günümüzde fark yaratan faktörler bulunuyor. Örneğin sinematografi küçük kamera fotoğrafçılığından daha iyi. Ekipman ve sesler de fark yaratıyor. Ayrıca oyuncu ve yönetmenler de önemli” ifadelerini kullanıyor.”

Suudilerin kuruluşların bu önemli günü kutlamalarında bir fenomen haline gelen bu etkinlikler 93’üncü Suudi Milli Günü’nde, bugün de ön plana çıkıyor.



Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)

Suudi Arabistan, gayrimenkul sektöründe yabancı yatırımcılara yönelik yeni bir döneme hazırlanıyor. Ülke, ocak ayında yürürlüğe girecek güncellenmiş yabancı mülkiyet yasası ile yabancı birey ve kuruluşların ülke genelinde gayrimenkul edinimini düzenleyecek. Bu sistem, gayrimenkul sektörünün gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) katkısını artırmayı ve gelir kaynaklarını petrolden bağımsız olarak çeşitlendirmeyi hedefleyen stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Söz konusu hedefler, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programıyla uyumlu bir yaklaşım sergiliyor.

Uygulamadan sorumlu olan Gayrimenkul Genel Otoritesi, yürütme yönetmeliğini hazırlıyor ve yabancıların mülkiyet ve yatırım yapabileceği bölgeleri belirlemeye çalışıyor. Belirlenen detaylar, sistemin yürürlüğe girmesinden önce kamuoyuna açıklanacak.

Yeni yasa ayrıca, uluslararası profesyonellerin ülkede kalmasını desteklemeyi, şehirleşme ve kentsel yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor.

Mülkiyet kapsamı

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil, geçtiğimiz hafta yaptığı bir televizyon röportajında, gelecek ay yabancıların konut amaçlı gayrimenkul edinme sisteminin yürürlüğe gireceğini açıkladı. Bakan, uygulamanın Suudi Arabistan’daki tüm şehirlerde geçerli olacağını, ancak Mekke, Medine, Cidde ve Riyad olmak üzere dört şehirde yalnızca belirlenen bölgelerde mülkiyetin mümkün olacağını belirtti. Ülkede ikamet eden yabancılar ise birer konut sahibi olabilecek.

Öte yandan, sistemin ekonomik sektörler açısından daha esnek olacağı ve ticari, sanayi ve tarım alanlarında yabancıların tüm şehirlerde mülkiyet ediniminin sınırlama olmadan mümkün olacağı kaydedildi.

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)

Suudi Arabistan Gayrimenkul Genel Otoritesi’nde yabancılar için mülkiyetten sorumlu icra direktörü Fahd bin Süleyman, kasım ayında yaptığı açıklamada, Riyad, Cidde ve kutsal şehirler (Mekke ve Medine) için yabancılara ayrılan bölgelerin hâlâ gözden geçirildiğini ve ‘yakın zamanda’ yeni mülkiyet kurallarını belirleyen yönetmeliklerle birlikte ilan edileceğini duyurdu. Bin Süleyman, söz konusu bölgelerin ‘çok geniş’ olacağını ve büyük ölçekli projeleri kapsayacağını belirterek, bu alanlarda yabancı mülkiyet oranının yüzde 70 ile yüzde 90 arasında olması beklendiğini aktardı. Kutsal şehirlerde satın alma yapacak kişilerin Müslüman olması gerektiğini vurgulayan Bin Süleyman, bunun dışında büyük bir kısıtlama bulunmayacağını ifade etti. Bin Süleyman, “Büyük şartlar yok ve sınırlamalar getirmek istemiyoruz; mevcut yasa ile güncellenmiş yasa karşılaştırıldığında belirgin bir fark görülecek” dedi.

Piyasa tahmini

Uzmanlar ve gayrimenkul sektörü profesyonelleri, güncellenmiş yabancı mülkiyet yasasının yürürlüğe girmesine kısa süre kala, söz konusu sistemin hazır konutlara yönelik ek bir talep yaratacağını ve gayrimenkul piyasasındaki likiditeyi artıracağını belirtti. Uzmanlar, uluslararası şirketlerin Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurmasını teşvik edecek bu sistemin ekonomik aktiviteyi canlandıracağını ve gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme dönemini başlatacağını öngörüyor. Etkinin özellikle Riyad, Cidde, Mekke, Taif, Medine ve turistik bölgelere yakın şehirlerde hissedileceği, yasanın etkilerinin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreği ile 2027 yılı boyunca netleşmeye başlayacağı tahmin ediliyor.

Gayrimenkul uzmanı ve pazarlamacı Sakr ez-Zehrani, konuyla ilgili açıklamasında, yasanın uygulanmaya başlamasının Suudi Arabistan gayrimenkul piyasasında dönüm noktası oluşturacağını belirtti. Zehrani, sistemin, geniş bir kesimin kiralamadan mülkiyete geçmesine yol açarak işlem yapan kullanıcı tabanını genişleteceğini vurguladı.

Zehrani, bu dönüşümün hazır konutlar ve planlı konut projelerine yönelik ek talep yaratacağını, satış ve alım hareketliliğini artıracağını ve piyasadaki likiditeyi güçlendireceğini kaydetti.

Gayrimenkul kalitesinin iyileştirilmesi

Zehrani, yabancıların ticari, sanayi ve tarım sektörlerinde tüm şehirlerde mülkiyet edinmesine izin verilmesinin, uluslararası şirketler için Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurma motivasyonunu artıracağı ve bunun ekonomik faaliyetleri canlandırarak gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı bir büyüme dönemini başlatacağı öngörüsünde bulundu.

Zehrani’ye göre piyasadaki ilk değişiklikler, gayrimenkul ürünlerinin kalitesinin yükselmesi, geliştiricilerin daha yüksek standartlı ve iyi planlanmış projeler üretmesiyle daha geniş bir alıcı kitlesinin taleplerini karşılamaya yönelik olacak. Ayrıca, yerli ve yabancı yatırımcıların pazara girmesiyle organize arz hacminde de artış yaşanacak.

Yeni sistemin fiyat istikrarını da destekleyeceğini belirten Zehrani, çünkü hem yerleşiklerin hem de yabancıların mülkiyeti genellikle uzun vadeli olup kısa vadeli spekülasyonları sınırlayacağını ifade etti. Yasa ile birlikte uygulanacak yasal ve denetim mekanizmalarının şeffaflığı artıracağını ve finans sektörüne, hem yerleşikler hem de yabancılar için özel finansal ürünler sunma fırsatı sağlayacağını söyledi. Bu durumun kredi hacmi ve piyasa likiditesi üzerinde olumlu etkisi olacağı kaydedildi.

Zehrani, yasanın yürürlüğe girmesinin ilgiyi ve sorgulamaları doğrudan artıracağını, ancak piyasadaki işlemler üzerindeki gerçek etkinin kademeli olarak hissedileceğini belirtti. İlk sinyallerin 2026’nın ikinci çeyreğinde, yabancılar ve yerleşikler için ilk işlemlerin tamamlanmasıyla ortaya çıkmasının beklendiğini söyledi.

Açık göstergelerin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde netleşeceğini belirten Zehrani, uygulamanın ilk yılının geçiş dönemi olacağını, en somut etkilerin ise 2026’nın ikinci yarısı ve sonrasında gözlemleneceğini vurguladı.

Coğrafi konuma bağlı olarak değişen etki

Gayrimenkul ve değerleme uzmanı Mühendis Ahmed el-Fekih, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, yeni mülkiyet yasasının etkisinin coğrafi konuma göre farklılık göstereceğini belirterek, en olumlu etkilerin Mekke ve çevresindeki şehirler (Cidde ve Taif) ile Medine’de hissedileceği öngörüsünde bulundu. Riyad’daki gayrimenkul piyasasının ise gayrimenkul mülkiyeti ve yatırımı için yabancı sermayeyi çekmede önemli bir rol oynayacağını ifade etti.

El-Fekih, turizm sektörüne yatırım yapmayı hedefleyen sermayenin, Mekke’ye yakınlığı nedeniyle Taif gibi turistik bölgelere, ayrıca Abha ve Cizan ile Neom projesine yakınlığı sebebiyle Tebük’e yönelmesinin muhtemel olduğunu belirtti.

Uzman, yeni sistemin uygulanmasının ilk yılının piyasanın test edilmesi ve fırsatların değerlendirilmesi açısından bir geçiş dönemi olacağını, gerçek etkinin ise 2027’de, yani ikinci yıl itibarıyla hissedilmeye başlanacağını vurguladı. Ayrıca, yasanın Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda ulusal ekonomide gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye ve petrol bağımlılığını azaltmaya katkı sağlayacağını, bu yatırımların Suudi vatandaşlar için yüzbinlerce yeni istihdam fırsatı yaratacağını kaydetti.

Sistem teşvikleri

Suudi Arabistan, Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek olan yeni yabancı mülkiyet yasasıyla gayrimenkul sektöründe kapsamlı bir açılım gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Yasayla, Suudi Arabistan’da yabancıların belirlenen coğrafi alanlarda taşınmaz mülkiyeti edinmeleri yasal olarak düzenlenecek. Bu adım, Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda yabancı yatırımları çekmeyi, gayrimenkul sektörünün GSYİH’ye katkısını artırmayı ve ulusal ekonomide petrol dışı gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi amaçlıyor. Yasa ayrıca uluslararası yeteneklerin ülkede istikrarlı şekilde kalmasını ve yaşam kalitesinin yükselmesini hedefliyor.

Yasa kapsamında, yabancılar yalnızca Bakanlar Kurulu’nun belirleyeceği coğrafi alanlarda mülk edinme yetkisine sahip olacak. Bu alanlar, Gayrimenkul Genel Otoritesi’nin önerisi ve Suudi Arabistan Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi onayıyla belirlenecek.

Buna göre, Suudi Arabistan’da ikamet eden yabancılar, belirlenen coğrafi alan dışında sadece bir adet konut satın alabilecek. Mekke ve Medine’de mülk edinmek isteyenlerin ise Müslüman olması zorunlu.

Şirketler açısından ise Suudi şirketler yasasına göre kurulan ve hisselerinde yabancı ortak bulunan şirketlere, belirlenen coğrafi alanlarda mülk edinme hakkı tanınıyor; alan dışında ise faaliyet veya çalışan konutları için mülk edinilebilecek.

Yasa, borsaya kayıtlı şirketler, yatırım fonları ve özel amaçlı kuruluşlar için ise Suudi Arabistan genelinde mülk edinme imkânı sağlıyor. Bu haklar, Sermaye Piyasası Kurumu (CMA) tarafından Gayrimenkul Genel Otoritesi ve ilgili kurumlarla koordineli olarak belirlenen düzenlemelerle uygulanacak.

Yasa, özel ikamet programları veya Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleriyle yapılan anlaşmalarla tanınan hakları etkilemiyor ve yabancı mülkiyetine ekstra ayrıcalık sağlamıyor.

Ayrıca, yabancılardan yapılacak taşınmaz işlemleri için değerinin yüzde 5’ini aşmayan bir harç alınacak; detaylar yürütme yönetmeliğinde belirlenecek. Kurallara uymayanlar para cezası veya uyarı ile karşı karşıya kalacak; yanlış beyanda bulunanlara 10 milyon riyale kadar ceza uygulanabilecek ve mahkeme kararıyla gayrimenkulün satışı sağlanabilecek.


Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
TT

Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanında kaydettiği nitelikli ilerlemeyi övgüyle değerlendirerek, ülkenin ulaştığı seviyenin uluslararası ölçekte örnek teşkil ettiğini ve yenilikçi, etkili kamu hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik açık bir kararlılığı yansıttığını söyledi.

Guterres, beraberindeki heyetle birlikte Riyad’daki Dijital Hükümet Kurumu (DGA) İnovasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyarette Kurum Başkanı Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Suudi Arabistan’ın New York’taki Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Dr. Abdulaziz el-Vasıl da hazır bulundu.

BM Genel Sekreteri, gelişmiş bir dijital geleceğin inşasına katkı sağlayacak girişimleri desteklemek için ortak iş birliğinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

cds
Fotoğraf: DGA

Taraflar, görüşmede dijital hükümetlerin geliştirilmesi, inovasyonun desteklenmesi, dijital dönüşüm ekosistemlerinin sürdürülebilirliğinin artırılması gibi ortak konuları ele aldı. Ayrıca Suudi Arabistan’ın sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemek ve kamu sektörünün etkinliğini yükseltmek için yürüttüğü dijital yetkilendirme çabaları da değerlendirildi.

Toplantıda, kurum ile BM kuruluşları arasındaki iş birliği imkânları; özellikle bilgi paylaşımı, dijital standartların geliştirilmesi, ortaya çıkan teknolojiler ve yapay zekânın etkinleştirilmesi, kapasite geliştirme ve hizmet kalitesini uluslararası ölçekte yükseltecek ortaklıkların kurulması konularında incelendi.

dsec
Guterres'e Suudi hükümetinin dijital stratejisi hakkında görsel bir sunum yapıldı (SPA)

Guterres, İnovasyon Merkezi’nin dijital kapsayıcılık, hizmet tasarımı, eğitim deneyimleri, yapay zekâ ve yeni teknolojiler gibi alanlarda uzmanlaşmış laboratuvarlarını gezerek merkezde sunulan imkânlara ilişkin bilgi aldı.

Kurum ekibi, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet stratejisine ve ilgili BM göstergelerinde kaydedilen ilerlemeye dair bir sunum gerçekleştirerek ülkenin dijital altyapısının olgunlaştığını ve ulusal deneyimin gelişmişliğini ortaya koydu.


Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
TT

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)

Suudi Arabistan'dan gelen yeni bir insani yardım sevkiyatı, Gazze Şeridi'ndeki mağdurlara ulaştırılmak üzere dün Refah sınır kapısından geçirildi.

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi’nin (KSRelief) "Gazze'deki Filistin Halkına Yardım Halk Kampanyası" kapsamında sağladığı yardımlar arasında büyük miktarda gıda sepeti ve çadır yer aldı.

Merkez, kampanya kapsamında bugüne kadar 75 uçak ve 8 gemiyle 7 bin 685 tondan fazla gıda, tıbbi malzeme ve barınma malzemesi ulaştırarak, hava ve deniz köprüsü kurdu. Ayrıca Filistin Kızılayı'na 20 ambulans teslim etti.

sdfg
Suudi Arabistan'dan Gazze'deki afetzedelere yeni bir insani yardım sevkiyatı yolda (KSRelief)

KSRelief ayrıca Gazze içinde 90 milyon dolar ve 350 bin avro değerinde yardım projeleri uygulamak üzere uluslararası kuruluşlarla anlaşmalar imzaladı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre sınır geçişlerinin kapatılmasını aşmak ve yardımların ulaşmasını sağlamak için Ürdün ile ortaklaşa havadan yardım operasyonları gerçekleştirdi.

Bu yardım, Suudi Arabistan'ın Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının çektiği acıları hafifletmek amacıyla merkez aracılığıyla sağladığı yardım çalışmalarının bir uzantısı niteliğindedir. Soğuk ve zorlu yaşam koşulları nedeniyle çocuklar ve kadınlar da dahil olmak üzere Filistinliler insani tehlike altındadır.