Suudi Arabistan, petrol piyasalarının istikrara kavuşmasında OPEC + ile kolektif işbirliğinin önemini vurguladı

Prens Faysal bin Ferhan, 78. BM Genel Kurulu’nda konuşuyor (SPA)
Prens Faysal bin Ferhan, 78. BM Genel Kurulu’nda konuşuyor (SPA)
TT

Suudi Arabistan, petrol piyasalarının istikrara kavuşmasında OPEC + ile kolektif işbirliğinin önemini vurguladı

Prens Faysal bin Ferhan, 78. BM Genel Kurulu’nda konuşuyor (SPA)
Prens Faysal bin Ferhan, 78. BM Genel Kurulu’nda konuşuyor (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın, Suudi Arabistan’ın petrol piyasalarının istikrarına olan bağlılığına bir kez daha vurgu yapmasının ardından, Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan da ülkesinin küresel petrol piyasalarının istikrarını korumaya istekli olduğunu dile getirdi.

Veliaht Prens, Fox News’a verdiği röportajda, “Sadece arz ve talebi gözlemliyoruz. Arzda eksiklik olması durumunda OPEC olarak bizim rolümü bu eksikliği gidermek. Arz fazlası olması durumundaysa, piyasanın istikrarı için görevimiz buna karşı tedbir almak” diye konuşmuştu.

Dışişleri Bakanı ise, 78. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda Kral Salman bin Abdulaziz adına yaptığı konuşmada, “Suudi Arabistan, küresel petrol piyasalarını istikrara kavuşturmak ve onların güvenilirliği, sürdürülebilirliği ve güvenliğini artırmak için OPEC + ile kolektif işbirliğinin önemini her zaman vurgulamaktadır” dedi.

Küresel enerji piyasalarının istikrarının, küresel ekonominin büyümesi için önemli bir dayanak olduğunu dile getiren Prens Faysal şu ifadelerle devam etti;

“OPEC +’ın piyasaları yakından takip etme ve ihtiyatlı bir yaklaşım benimseme politikası, petrol piyasalarının istikrar ve dengesine katkıda bulundu. Doğalgaz ve kömür piyasaları gibi diğer enerji piyasalarıyla karşılaştırıldığında, 2022 yılında petrol piyasalarının tanık olduğu istikrarda da bu durum açıkça görüldü.”

Dışişleri Bakanı konuşmasında iklim değişikliğine değinerek, Suudi Arabistan’ın emisyonların azaltılmasına katkıda bulunduğunu ve daha sürdürülebilir olmak için tüm kaynakları kullanan temiz, düşük emisyonlu enerji sistemlerine kademeli ve sorumlu geçişi desteklediğini kaydetti.

Prens Faysal, Suudi Arabistan’ın çevreyi koruma, sera gazı emisyonlarını azaltma, halk sağlığını ve yaşam kalitesini iyileştirme, yenilenebilir enerjiyi iyileştirme ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamaya yönelik küresel çabalara öncülük etmek amacıyla ‘Yeşil Suudi Arabistan’ ve ‘Yeşil Ortadoğu’ girişimlerini duyurduğunu belirtti.

Dışişleri Bakanı, Veliaht Prens’in, su sorunlarının ele alınması ve çözümü için Küresel Su Örgütü kurulduğunu duyurduğunu hatırlattı.

Expo 2030’a ev sahipliği yapma teklifine değinen Prens Faysal, “Suudi Arabistan, iddialı gelecek vizyonuna dayanarak, Expo 2030’a ‘Değişim Çağı’ sloganı altında ev sahipliği yapma talebinde bulundu” dedi.

Suudi Arabistan’ın, bu adaylığa destek verdiğini açıklayan ülkelere teşekkür ve takdirlerini ifade eden Prens Faysal, tüm ülkeleri Riyad’ın Expo 2030’a ev sahipliği yapması konusunda destek vermeye çağırdı.



Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump
TT

Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump

Trump Organization’ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Eric Trump, Körfez ülkelerini ‘büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyete’ sahip olarak tanımladı. Trump, bölgenin hızlı hükümet desteği, güvenilir ortakları ve büyük fikirleri barındıran dinamik ekonomisi sayesinde geleneksel normların ötesine geçen istisnai projeler oluşturmak için ideal bir ortam olduğunu vurguladı.

Trump'ın yorumları, Suudi Arabistanlı Dar Al Arkan'ın bir iştiraki olan DarGlobal ile ortaklaşa geliştirilen, Şeyh Zayed Yolu üzerinde 80 katlı, 350 metre yüksekliğinde ve dünyanın en yüksek yüzme havuzuna sahip bir konut kulesi olan Dubai'deki Trump International Hotel & Tower projesinin duyurulmasının ardından Şarku’l Avsat'a verdiği özel röportaj sırasında geldi.

Eric Trump, projenin Riyad, Cidde ve Umman'da duyurulan projelerin ardından Trump Organization’ın bölgedeki bir dizi yatırımının sonuncusu olduğunu vurgulayarak, Dubai seçiminin sadece ticari bir karar olmadığını, buranın öncü kültürüne ve farklı fikirleri kucaklamasına olan inançtan kaynaklandığını belirtti.

Kulenin felsefesi

Bu yeni kulenin şehirdeki diğer projelerden farklı olduğunu vurgulayan Trump, “Biz diğer markalar gibi niceliksel genişleme peşinde değiliz. Bizim felsefemiz, her şehirde o yerin karakterini ifade eden ve siluete katkıda bulunan ikonik bir proje inşa etmektir. Birbirinin kopyası değil, farklı deneyimler istiyoruz. Dubai'deki yeni bina şehrin her köşesinden görülebilecek, lüksü, yeniliği ve olağanüstü konumu bir araya getiren bir simge olacak” ifadelerini kullandı.

Kxkxk
Dubai'de yapılması planlanan Trump International Hotel & Tower (Şarku’l Avsat)

Trump sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğu marka, şehirleri otellerinin o kadar çok versiyonuyla dolduruyor ki aradaki fark artık tanınmaz hale geliyor. Biz bu modeli reddediyoruz. İnsanların kulemizi uzaktan görmelerini ve Trump'ın imzası olduğunu hemen anlamalarını istiyoruz.”

Uygulama hızı

Trump, Körfez'deki hükümet prosedürlerinin hızını överek, Dubai'deki kule için ruhsatların sadece altı haftada alındığını ve bunun ‘dünyada eşi benzeri görülmemiş’ bir hız olduğunu söyledi. Trump, “Benzer bir projeyi Avrupa'da yapmayı deneyin, altı ay sonra bile bir yanıt alamazsınız. Orada her şeye hayır diyen bir kültür var. Burada ise yenilikçi büyük projeler görmek için gerçek bir istek var” dedi.

Körfez'deki niteliksel değişim

Bölgedeki büyük değişimleri yorumlayan Trump şunları söyledi: “Körfez bugün emlak, turizm ve eğlence gelişiminde bir paradigma değişimine öncülük ediyor. Suudi Arabistan'ın Diriye'de yaptıkları ya da Dubai'nin yirmi yılda başardıkları dünyada rakipsiz. Dubai'yi 2005 yılından bu yana ziyaret ediyorum ve yaşanan dönüşümü kendi gözlerimle gördüm. Şehir artık sadece bir iş merkezi değil, yaşam, eğlence, turizm, eğitim ve inovasyon için küresel bir destinasyon haline geldi.”

Trump, “Körfez'de geleceğe yönelik bir tutku var. İnsanlar geriye değil ileriye bakıyor. En iyisini istiyorlar ve bunu başarabileceklerine inanıyorlar. Trump Organization gibi istisnai fırsatlar arayan markaların ihtiyacı olan şey de tam olarak bu” şeklinde konuştu.

Trump, bölgedeki iş ortamıyla ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Körfez, özellikle de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) muhteşem. Avrupa'da bürokrasi nedeniyle proje yapmak zorken, Körfez'de büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyet var. Bu proje için izinleri altı haftadan kısa bir sürede aldık ki bu dünyada nadir görülen bir durum.”

Suudi Arabistan ilham verici bir model

Eric Trump Suudi Arabistan'daki gelişmeleri överek, ülkenin küresel bir destinasyon olma yolunda ilerlediğini söyledi. Trump sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan inanılmaz işler yapıyor. Diriye, Qiddiya ve NEOM gibi projeler vizyoner liderliğin ekonomiyi ve küresel konumu nasıl yeniden tanımlayabileceğini gösteriyor. Batı'da artık Körfez'deki güvenlik ya da yaşam kalitesi konusunda herhangi bir şüphe yok. Buradaki insanlar güvenli şehirlerde yaşıyor ve rakipsiz bir misafirperverlik ve lüks düzeyinin tadını çıkarıyor. Küresel bilinç değişti. Körfez kendini güçlü bir şekilde kanıtladı ve dünya bunu hayranlıkla izliyor.”

Çift haneli büyüme

Trump sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Dubai lüks markalara layık bir şehir. Ekonomisi çift haneli oranlarda büyüyor, sakinleri ve ziyaretçileri lüks ve ayrıcalığa değer veriyor. Dolayısıyla, bunu Trump Organization felsefesiyle birleştirdiğimizde mükemmel bir kombinasyon yaratıyoruz. Biz sadece bina satmıyoruz, ikonlar inşa ediyoruz.”

Eric Trump, ABD Başkanı Donald Trump'ın üçüncü oğludur ve Trump'ın dünya çapındaki gayrimenkul ve otel projelerini yöneten aile şirketi Trump Organization'ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

Babasının iki dönem başkanlık yapmasının ardından aile şirketini kardeşi Donald Jr. ile birlikte yönetmektedir.