KİK Genel Sekreteri: Ülkelerimiz dünyanın sekizinci büyük ekonomisini temsil ediyor

Yemen'deki Bahreyn güçlerinin olayının İran'la ilişkileri geri getirmedeki rolüne dikkat çekildi.

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Bidevi dün düzenlenen Arap Medya Forumu’nda konuşma yaptı. (GCCSG)
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Bidevi dün düzenlenen Arap Medya Forumu’nda konuşma yaptı. (GCCSG)
TT

KİK Genel Sekreteri: Ülkelerimiz dünyanın sekizinci büyük ekonomisini temsil ediyor

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Bidevi dün düzenlenen Arap Medya Forumu’nda konuşma yaptı. (GCCSG)
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Bidevi dün düzenlenen Arap Medya Forumu’nda konuşma yaptı. (GCCSG)

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Bidevi, Körfez ülkelerinin birlikte dünyanın sekizinci en büyük ekonomisini oluşturduğunu, ekonomilerinin yıllık toplam büyümesinin yaklaşık yüzde 6 olduğunu ve toplam gayri safi yurtiçi hasılasının 2,4 trilyon dolara ulaştığını söyledi.

Bidevi dün Dubai'de düzenlenen ‘Arap Medya Forumu’nda katıldığı bir oturumda, Körfez ülkelerinin siyasi olarak açık ve net bir tutum benimsediğini ve bu tutumun onlara uluslararası alanda saygın bir konum kazandırdığını kaydetti. Bunun, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'yı bir araya getiren BRICS grubunun Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni üyeliğe (BAE) davet etmesi ile açıkça görüldüğüne işarette bulundu.

SD

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Bidevi konuşmasında, Körfez ülkelerinin diplomatik olarak aktif olduğunu ve bu durumun, New York'ta düzenlenen son Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarında yoğun bir şekilde faaliyet göstermelerinden açıkça görüldüğüne dikkat çekti. Bu durum, Körfez ülkelerinin siyasi ve ekonomik alanlarda önemli bir rol ve ağırlığa sahip olduğunu, aynı zamanda dünyanın en önemli enerji kaynaklarından bazılarına sahip olan kritik bir bölge olduğunu, kalkınma ve insani yardım alanında önemli katkılarda bulunduğunu ve bu katkıların dünyanın farklı bölgelerine olumlu yansımalara sahip olduğunu gösteriyor.

Ekonomik ağırlık

KİK Genel Sekreteri, Körfez bölgesinin önemli bir ekonomik güç olduğunu gösteren bazı veriler sundu. Söz konusu verilere göre Körfez ekonomisinin yıllık büyüme oranı yaklaşık yüzde 6 ve altı ülkenin toplam ekonomisi, dünyanın sekizinci en büyük ekonomisini oluşturuyor.

Bidevi, Körfez ülkelerinin toplam gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) 2,4 trilyon doların üzerinde olduğunu ve 2050 yılına kadar 6 trilyon dolara ulaşmasının beklendiğini söyledi. Ayrıca, Körfez ülkelerinin toplam varlık fonu büyüklüğünün 3,225 trilyon dolar olduğunu ve Körfez içi ticaret hacminin 107 milyar dolar olduğunu belirtti.

Eşit mesafe

KİK Genel Sekreteri, küresel güçler arasındaki rekabetin arttığı bir dönemde, Körfez ülkelerinin siyasi ve ekonomik olarak dengeli ve istikrarlı bir strateji izlediğini kaydetti.

Bidevi, Körfez ülkelerinin, geçtiğimiz yıl Riyad'da ABD Başkanı Joe Biden ile bir araya gelen altı Körfez ülkesi liderinin katıldığı zirve ve geçen aralık ayında Riyad'da düzenlenen ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in de katıldığı Körfez-Çin zirvesini örnek olarak gösterdi.

Bidevi, Körfez İşbirliği Konseyi Dışişleri Bakanları ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Moskova'da düzenlediği ve iki ülke arasındaki stratejik diyalog çerçevesinde gerçekleşen toplantıya ve Körfez İşbirliği Konseyi Dışişleri Bakanları ile ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in Riyad'da düzenlediği toplantıya da atıfta bulundu. Genel Sekreter, bu siyasi hamlelerin, Körfez ülkelerinin herkesle eşit mesafede durduğunu ve açık ve şeffaf bir şekilde hareket ettiğini gösterdiğini söyledi.

İyi komşuluk

KİK Genel Sekreteri Körfez ülkeleri ile İran arasındaki yakınlaşmanın yeni bir gelişme olmadığını söyledi. Bidevi, bu sürecin uzun süredir devam ettiğini ve İran'ın iyi komşuluk ilişkileri temelinde, içişlerine müdahale etmeme ve uluslararası anlaşmalara saygı duyma ilkelerine dayanan ilişkiler kurma çağrısı ile başladığını belirtti. Bidevi, geçtiğimiz mart ayında Suudi Arabistan ve İran arasında gerçekleşen yakınlaşmanın olumlu bir adım olduğunu ve bölgesel istikrara katkı sağlayacağını vurguladı. Körfez ülkelerinin de bu yakınlaşmayı memnuniyetle karşıladığını ifade etti. Ancak Bidevi dün Suudi Arabistan-Yemen sınırında Bahreyn güçlerini hedef alan ve iki Bahreyn askerinin ölümüne neden olan Husi saldırısının, yakınlaşma çabalarını geriye götürdüğünü belirtti.

DSCF
KİK Genel Sekreteri ‘Arap Medya Forumu kapsamında düzenlenen oturuma katıldı. (Şarku'l Avsat)

Bidevi, İran'ın bölge ülkeleri ile iyi komşuluk ilişkileri temelinde doğal ilişkiler kurmasının önemine inandığını ifade etti. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir-Abdullahiyan ile yaptığı görüşmeye atıfta bulunarak, Abdullahiyan'ın bu yakınlaşmayı gerçekleştirmek ve Körfez ülkeleri ile doğal ilişkiler kurmak istediğini söylediğini aktardı. Bidevi, Körfez ülkelerinin, bu yakınlaşmanın, karşılıklı saygı ve içişlerine müdahale etmeme temelinde gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı. İran'ın da bu yakınlaşmaya yönelik iyi niyet göstergesi sunması gerektiğini kaydetti.

Ekonomik bütünleşme

Bidevi, Körfez ülkelerinin ekonomik olarak daha fazla entegre olması için çaba gösterdiklerini söyledi. Söz konusu çabaların, Körfez ülkelerinin ortak bir pazar oluşturması ve gümrük birliği kurması yoluyla gerçekleştirileceğini belirtti.

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Bidevi, Körfez ülkelerinin siyasi, güvenlik ve askeri alandaki koordinasyonunun en üst düzeyde olduğunu kaydetti. Ancak ekonomik entegrasyonu tamamlamak ve uzun vadeli hedeflere ulaşmak için bazı tavizlerde bulunmak gerektiğinin altını çizdi. Genel Sekreter, Körfez ülkelerinin, ekonomik olarak daha fazla entegre olmanın, bölgesel istikrar ve refahı artıracağına inandığını vurguladı. Ancak, bu entegrasyonu tamamlamak için, Körfez ülkelerinin bazı tavizlerde bulunması gerektiğine dikkat çekti.

Bidevi, Körfez ülkeleri liderlerinin, ekonomik entegrasyonu tamamlamanın stratejik bir öneme sahip olduğu konusunda hemfikir olduğunu söyledi. Bu, Körfez İşbirliği Konseyi'nin son toplantısında liderlerin, Genel Sekreter’i bu konudaki çabaları hızlandırmakla görevlendirmesiyle açıkça görülüyor. Ancak Bidevi, bazı görüş farklılıklarının, bu konuda ilerlemeyi engellediğini belirtti.

Bu stratejik hedefin gerçekleştirilmesine olan inancını vurguladı ve bölgede bu yolda önemli ilerlemeler olduğunu ifade etti. Söz konusu ilerlemelerden birinin, Güney Irak'ın da projeye bağlanmasına öncülük eden Körfez elektrik şebekesi projesi. Genel Sekreter, bu konuda açık bir diyalog olduğunu ve bu çabaların, Konsey üyesi ülkeler arasında istenen ekonomik entegrasyonu sağlayacak bir anlaşmaya varma konusunda bir atılım görmesini umduğunu dile getirdi.

Dünya bir yol ayrımında

Ayrıca, akademik uzmanlar ve siyasi analistler, mevcut küresel sistemin görünümünü ve yeni bir küresel sistemin ortaya çıkma fırsatlarını, bazılarının dünyanın iki kutuplu sisteme veya çok kutuplu bir dünyaya geri dönmesinin başlangıcı olarak görebileceği mevcut jeopolitik dönüşümler ışığında değerlendirdiler.

‘Yeni bir küresel sisteme mi giriyoruz?’ başlıklı oturumda katılımcılar, ABD ve Avrupa'nın siyasi ve ekonomik nüfuzunun devam etmesi ve küresel gayrisafi yurtiçi hasılanın en büyük payını elinde bulundurması nedeniyle mevcut küresel sistemin önümüzdeki yıllarda devam edeceği tahmininde bulundu. Diğerleri ise, Kuzey'in Güney ile buluştuğu ve ekonomik blokların rolünün arttığı yeni bir küresel sistemin şekillenmeye başladığına işaret etti.

Dubai Medya'dan gazeteci Nevra Rommel tarafından yönetilen ve Dr. Muhammed er-Rumeyhi, Kuveyt Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü, Abdulaziz el-Hamisi, Arap siyaseti konusunda yazar ve araştırmacı, Ahmed el-Müslimani, Kahire Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı ve ‘eş-Şark Gazetesi’ yazarı İyad Ebu Şakran'ı bir araya getiren oturumda katılımcılar, hem Suudi Arabistan hem de BAE'nin mevcut küresel ekonomik manzarada oynadığı etkili rolün önemi konusunda hemfikir oldular. Bu, ulusal çıkarların herhangi bir başka gündemin önüne geçtiği bir liderlik altında, tüm güçlere açılma ve ekonomik ve kalkınma çıkarlarını gerçekleştiren bloklara katılmanın bir sonucu olarak değerlendirildi.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump’la  görüşmek için Washington’a gitti

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump’la  görüşmek için Washington’a gitti

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman, bugün (Pazartesi9 Kral Selman bin Abdülaziz’in talimatı ve ABD Başkanı Donald Trump’ın daveti üzerine resmi bir çalışma ziyareti için Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti.

Suudi Kraliyet Divanı’ndan yapılan açıklamada, Prens Muhammed bin Selman’ın ziyareti kapsamında Başkan Trump ile bir araya gelerek iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi, iş birliği alanlarının genişletilmesi ve ortak öneme sahip bölgesel konuların ele alınacağı bildirildi.

ABD’de siyasi çevreler, söz konusu ziyareti iki ülke ilişkilerinin stratejik niteliğini pekiştiren ve ekonomik ile güvenlik alanlarında ortaklığı derinleştiren önemli bir adım olarak değerlendiriyor.

Beyaz Saray’ın, sabah karşılama töreni, Oval Ofis görüşmeleri ve resmi akşam yemeğini de kapsayan kapsamlı bir devlet ziyareti programı hazırladığı belirtildi.

Trump, hafta sonu tatili için Florida’ya hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Bu ziyaret bir buluşmadan fazlası… Suudi Arabistan’ı ve Veliaht Prensi onurlandırıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bölgedeki gelişmeler ve iki ülkenin beklentileri ışığında, Suudi analistler Prens Muhammed bin Selman’ın Washington temaslarının, doksan yıla dayanan ilişkilerde yeni bir ivme yaratmasını bekliyor.

Ziyaretin ana gündemini, ikili ilişkilerin daha ileri seviyelere taşınması, son dönemde yürütülen temasların sonuçlandırılması ve bölgesel krizlerin barışçıl çözümlerinin ele alınması oluşturuyor.

ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi’nin, iki ülkenin kamu ve özel sektörleri arasında stratejik bir köprü rolü üstlendiği; ortak hedefleri kalıcı ekonomik ortaklıklara ve etkin yatırım projelerine dönüştürmeyi amaçladığı ifade ediliyor.

Konseyin CEO’su Charles Hallab, Şarku’l Avsat gazetesine yaptığı değerlendirmede, ziyaretin “Suudi Arabistan 2030 Vizyonu” kapsamında savunma, yapay zekâ, dijital dönüşüm ve yaşam kalitesi endüstrileri gibi kritik sektörlerde iş birliğini daha da ileriye taşıyacağını söyledi.


Enerjiden teknolojiye... Suudi Arabistan-ABD ilişkilerinin geleceğini şekillendiren anlaşmalar

ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Reuters)
TT

Enerjiden teknolojiye... Suudi Arabistan-ABD ilişkilerinin geleceğini şekillendiren anlaşmalar

ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Reuters)

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Washington ziyareti, Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ekonomik iş birliğinin benzeri görülmemiş bir ivme kazandığı kritik bir dönemde gerçekleşiyor.

Artık ilişki yalnızca enerji sektöründeki tarihi ortaklıkla sınırlı değil; yapay zekâ, madencilik, yenilenebilir enerji ve eğlence gibi geleceğin hayati sektörlerini de kapsayacak şekilde genişlemiş durumda. Bu genişleme, ekonomik dönüşümü hedefleyen Vizyon 2030 amaçlarıyla uyumlu.

Bu yoğun ticari faaliyet, karşılıklı güveni ve daha sürdürülebilir, çeşitli bir küresel ekonomi inşa etme yönündeki ortak isteği yansıtıyor.

2025 yılının ilk on ayında -yani ABD Başkanı Donald Trump’ın bu yıl 20 Ocak’ta başlayan yeni döneminden itibaren- iki ülkenin özel sektörü, yalnızca büyük finansal anlaşmalarla sınırlı kalmayan; bilgi transferi, teknoloji yerelleştirme ve yerel yeteneklerin geliştirilmesini de içeren bir dizi anlaşma, mutabakat zaptı ve stratejik ortaklığa imza attı.

Bu detaylı inceleme, Şarku’l Avsat tarafından sektörel olarak sınıflandırılan en önemli anlaşmalar ve ticari duyurulara ışık tutmayı amaçlıyor. Bu da Suudi Arabistan-ABD ortaklığının sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında ve küresel ekonominin geleceğinin şekillendirilmesine katkıda bulunmadaki stratejik önemini doğruluyor.

Finans ve yatırım

Finans ve yatırım sektörü büyük bir ivme kazandı. Başlıca Amerikan kuruluşları, Suudi Arabistan’daki hızlı büyümeden faydalanmak ve Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF) ile daha yakın çalışmak amacıyla Riyad’daki varlıklarını güçlendirmek için yarışıyor.

* Bölgesel merkez

Amerikan finans devleri, Riyad’ı bölgesel merkezleri olarak seçti. Ekim 2025’te Citigroup, Riyad’daki bölgesel merkezinin açılışını resmen duyurdu. Aynı şekilde State Street Corporation, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi için yeni bölgesel merkezini başkentte faaliyete geçirdi. Nisan 2025’te Bank of New York Mellon, kendi bölgesel merkezini kurmak için gerekli lisansı aldı. Yönetim danışmanlığı şirketi Bain & Company de yeni bölgesel merkezinin açılışını ilan etti.

axscdf
ABD'deki State Street binası (Reuters)

* İş genişlemesi

Goldman Sachs, Ekim 2025’te Suudi Arabistan’daki servet yönetimi bölümünü genişlettiğini duyurdu; bu adım, on yılı aşkın süredir devam eden faaliyetlerini daha da güçlendiriyor.

* Devasa fonlar ve ortaklıklar

Ekim ayında, Geleceğe Yatırım Girişimi (FII), küresel bir varlık yönetim şirketi olan Guggenheim Investments ile stratejik bir ortaklık kurduğunu duyurdu. Mart ayında, ABD'li özel sermaye şirketi Warburg Pincus, Hassana Investment Company ile yaptığı anlaşma ile Krallık'taki yatırım fırsatlarını araştırdı. Mayıs ayında, ABD'li yatırım şirketi Burlington Capital, Al-Bushra Altyapı Geliştirme Fonu'na stratejik ortak olarak katıldı. Şubat ayında, Suudi İhracat-İthalat Bankası (Saudi EXIM), ticaret finansmanı çözümlerini geliştirmek için American International Group (AIG) dahil olmak üzere küresel kuruluşlarla üç reasürans anlaşması imzaladı.

xcsdfg
Üç reasürans anlaşmasının imza töreninden (Suudi İhracat-İthalat Bankası / Saudi EXIM)

* Eğlence ve teknolojiye yatırım

PIF'ın yatırımları, ekonomik çeşitlendirme planını teyit ederek, interaktif eğlence sektörü ve gelecek teknolojilerine odaklandı. Eylül ayında, PIF'ın da dahil olduğu bir konsorsiyumun liderliğinde Electronic Arts (EA) şirketinin yaklaşık 55 milyar dolar karşılığında satın alınacağının açıklanmasıyla sektör büyük bir anlaşmaya tanık oldu. PIF destekli Scopely, Mart 2025'te, Pokemon Go'nun geliştiricisi Niantic'in video oyun bölümünü 3,5 milyar dolar karşılığında satın almak için bir anlaşma imzaladı.

Ocak 2025'te WWE, Suudi Arabistan Genel Eğlence Otoritesi ile ortaklaşa, Royal Rumble etkinliğinin Ocak 2026'da Riyad'da, Kuzey Amerika dışında ilk kez düzenleneceğini duyurdu. Suudi Arabistan'ın SURJ Sports Investment şirketi de, küresel spor sektörüne yatırımı artırmak için ABD merkezli Enfield Investment Partners ile bir ortaklık anlaşması imzaladı.

Petrol, gaz ve mineraller

Enerji ve doğal kaynaklar sektörü, ortaklığın temel dayanağı olmaya devam etti; özellikle gaz projeleri ve petrolün kimyasallara dönüştürülmesine yönelik girişimlere artan bir odaklanma görüldü.

* Aramco'nun devasa anlaşmaları

Mayıs ayında Aramco, toplam potansiyel değeri yaklaşık 90 milyar dolar olan 34 mutabakat zaptı ve anlaşmayı ABD şirketleriyle imzaladığını duyurdu. Ayrıca NextDecade ve Sempra ile 6,2 milyon ton sıvılaştırılmış doğal gaz için bir mutabakat zaptı imzaladı.

Ağustos ayında Aramco, el-Cafura gaz sahasını geliştirmek üzere orta ölçekli altyapı varlıkları için BlackRock liderliğindeki bir konsorsiyumla 11 milyar dolarlık kiralama ve geri kiralama anlaşması imzaladı.

xsdfr
Honeywell ve Aramco arasında yapılan anlaşmanın imza töreninden (Honeywell)

Eylül ayında, Aramco ve Honeywell, ham petrolü doğrudan kimyasallara dönüştürme teknolojisini geliştirmek üzere bir anlaşma imzaladı. Ocak ayında KBR, Aramco’nun gaz işleme kapasitesini artırmak için yürüttüğü büyük genişleme programını desteklemek üzere bir sözleşme kazandı; Baker ise el-Cafura sahasının üçüncü aşamasındaki gaz teknolojisi talebini kazandı. Ekim ayında, Baker, doğal gaz sahalarında boru döşeme ile entegre sondaj operasyonlarını genişletmek için bir sözleşme aldı.

* Madencilik

Ekim ayında, Bechtel, Ma’aden tarafından Arjom Altın Madeni’nin geliştirilmesi için mühendislik, tedarik ve inşaat yönetimi ana sözleşmesini kazandı. Mayıs ayında, Ma’aden, nadir toprak elementleri için entegre bir tedarik zinciri kurmak üzere Amerikan MP Materials Corp ile bir mutabakat zaptı imzaladı.

İletişim ve bilgi teknolojileri

İletişim ve bilgi teknolojileri sektörü, büyük anlaşmaların odak noktası olarak öne çıkıyor ve altyapıyı destekleyen dev girişimlerle destekleniyor.

* Yapay zekâya büyük yatırımlar

Şubat ayında, yapay zekâ çipleri geliştiren girişim Groq, Suudi Arabistan’dan 1,5 milyar dolarlık taahhüt aldı. Ayrıca Salesforce, yapay zekâ geliştirmeyi desteklemek ve 30 bin Suudi vatandaşını eğitmek için 500 milyon dolarlık yatırım planlarını açıkladı.

Ekim ayında, HUMAIN ve Qualcomm, 200 MW işlem gücüne sahip gelişmiş bir yapay zekâ altyapısı kurmak için ortaklık yaptıklarını duyurdu; bu ortaklık, Mayıs 2025’te Qualcomm ve HUMAIN arasında imzalanan mutabakat zaptının devamı niteliğinde.

Ağustos ayında, HUMAIN, Suudi Arabistan’da Groq kullanarak OpenAI modellerini çalıştırmaya başladı.

asdfrg
HUMAIN CEO'su Tarık Emin ve Qualcomm CEO'su Cristiano Amon (HUMAIN)

Şubat ayında Accenture, bulut çözümleri ve üretken yapay zekanın benimsenmesini hızlandırmak için Google Cloud ile ortaklık kurarken, ServiceNow 2026 yılında Suudi Arabistan'da veri merkezleri açacağını duyurdu.

Yine Şubat ayında, Elon Musk'ın Neuralink şirketinin rakibi Paradromics, beyin-bilgisayar arayüzü tedavileri geliştirmek için NEOM ile ortaklık kurdu.

* Dijital genişleme

Ocak 2025'te Amazon Web Services, Cidde'de yeni bir Amazon CloudFront kenar sitesi açacağını duyurdu. Nisan ayında SS&C Technologies bölgedeki faaliyetlerini güçlendirmek için Riyad'da yeni bir ofis açacağını duyurdu.

İnşaat, gayrimenkul ve ulaşım

Amerikan şirketleri, Suudi Arabistan’ın büyük projelerinin altyapı ve lojistik hizmetlerinin yönetimi ve geliştirilmesinde önemli bir rol oynadı:

* Proje yönetimi

Ekim ayında, Parsons Corporation, Diriye Projesi’nin ikinci aşamasında altyapı geliştirmeyi desteklemek için 56 milyon dolarlık bir sözleşme kazandı. Temmuz 2025'te Bechtel, Mayıs ayında Riyad Expo 2030 için proje yönetimi danışmanı olarak seçildi. Bechtel, Riyad'daki Kral Selman Uluslararası Havalimanı'nda üç yeni terminal için bir anlaşma imzaladı. Mart ayında, ABD şirketi Turner Construction, tamamlandığında dünyanın en yüksek kulesi olacak Cidde Kulesi'nin proje yöneticisi olarak atandı.

asdfg
Riyad'daki Kral Selman Uluslararası Havalimanı Projesi (Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu – PIF)

* Lojistik

Ağustos ayında AECOM, Krallık'ta entegre lojistik hizmetlerinin büyümesini desteklemek için Special Integrated Logistics Zone Company ile stratejik bir ortaklık kurduğunu duyurdu.

Havacılık ve otomotiv

Bu sektördeki anlaşmalar, ileri teknolojilerin benimsenmesi ve geleceğin havacılığına odaklanarak Suudi Arabistan’ın küresel lojistik merkezi konumunu güçlendirdi.

* Gelişmiş havacılık

Eylül 2025’te, Suudi Arabistan ve Boeing, gelişmiş hava taşımacılığı sektöründe iş birliği fırsatlarını keşfetmek üzere bir mutabakat zaptı imzaladı. Haziran ayında, Abdul Latif Jameel ve Joby Aviation, Suudi Arabistan’da elektrikli uçakların dağıtım olanaklarını keşfetmek için bir mutabakat zaptı imzaladı. Mart 2025’te, Amerikan Doroni Aerospace, Kingdom Aero Industries ile H1-X model ‘uçan arabayı’ üretmek üzere ortaklık kurduğunu açıkladı. Ocak ayında ise Matternet, M2 insansız uçağını işletmek için Suudi Arabistan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden onay aldı; böylece ilk onay alan operatör oldu.

* Havayolları

Ekim ayında Delta Havayolları, 2026 yılının Ekim ayından itibaren Atlanta ile Riyad arasında direkt uçuşların başlayacağını duyurdu. Ayrıca Riyadh Air, Şubat ayında IBM ile, misafir deneyimlerini geliştirmek amacıyla bir yapay zekâ kurumu kurmak için bir anlaşma imzaladı.

y67
Delta Havayolları’na ait bir uçak (Şarku’l Avsat)

* Otomobiller

Tesla, mart ayında yaptığı duyurunun ardından nisan ayında Suudi Arabistan'da faaliyetlerine başladı. WeRide ve Uber de ekim ayında Riyad'da sürücüsüz taksi hizmetini sunmaya başladı.

Su ve yenilenebilir enerji

Bu anlaşmalar, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve temiz ve sürdürülebilir enerji çözümlerinin benimsenmesi konusunda güçlü bir taahhüdü gösteriyor.

* Güneş enerjisi ve enerji depolama

Ekim ayında Abunayyan Holding ve Nextrack, güneş enerjisinin benimsenmesini hızlandırmak için bir ortak girişim olan Nextracker Arabia'yı kurmak üzere bir anlaşma imzaladı. Ağustos ayında Healthium, Suudi Arabistan Elektrik Şirketi'nden toplam kapasitesi 4 gigawatt saat olan iki pil enerji depolama projesini hayata geçirmek üzere bir sözleşme kazandı. Şubat ayında Helion, Vizyon 2030 sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek için KARNO jeneratörleri tedarik etmek üzere Al-Khorayef Group ile bir niyet mektubu imzaladı.

* Hidrojen

Nisan ayında, hidrojen mobilitesi alanında küresel bir yenilikçi olan Ron, Suudi Arabistan pazarlarına stratejik ticari erişim anlaşması başlattığını duyurdu.

Sonuç olarak, 2025 yılı boyunca Suudi ve Amerikan şirketleri arasındaki iş anlaşmalarında görülen benzeri görülmemiş ivme, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın köklü dönüşümünün kanıtıdır. Bu anlaşmalar, Krallığın ekonomisini çeşitlendirme ve modern bilgi ve teknoloji altyapısına yoğun yatırım yapma konusundaki sarsılmaz kararlılığını da vurgulamakta ve dev Amerikan şirketlerinin, Suudi pazarının bölgesel ve küresel büyümeye açılan bir kapı olarak sunduğu benzersiz fırsatları takdir ettiğini göstermektedir.


Suudi Arabistan’dan Suriye’ye ilk ham petrol hibe sevkiyatı ulaştı

Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)
Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)
TT

Suudi Arabistan’dan Suriye’ye ilk ham petrol hibe sevkiyatı ulaştı

Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)
Suudi Arabistan'ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe programının ilk sevkiyatı Banias limanına yanaştı. (SANA)

Suudi Arabistan’ın Suriye enerji sektörüne yönelik hibe kapsamında gönderdiği ilk ham petrol sevkiyatı pazar günü Banias Limanı’na ulaştı. Yaklaşık 650 bin varil Suudi ham petrolü taşıyan tanker limana demirledi. Bu sevkiyat, toplam 1,65 milyon varil ham petrolden oluşan hibenin ilk bölümünü oluşturuyor.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan Haber Ajansı SPA’dan aktardığı habere göre teslimat Suudi liderliğinin talimatları doğrultusunda gerçekleştirildi. Krallığın Suriye’yi destekleme konusundaki kararlılığını sürdürecek.

Hibe anlaşması, 11 Eylül’de Suudi Kalkınma Fonu ile Suriye Enerji Bakanlığı arasında imzalanmıştı. Suudi Enerji Bakanlığı’nın gözetiminde uygulanan hibe; Suriye rafinerilerinin işletme kapasitesini artırmayı, operasyonel verimliliği ve mali sürdürülebilirliği sağlamayı, ekonomik kalkınmayı güçlendirmeyi, ekonomik zorlukların aşılmasına katkı sunmayı ve hayati sektörlerin büyümesini teşvik etmeyi hedefliyor. Böylece ulusal ve uluslararası düzeyde Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne destek verilmesi amaçlanıyor.

SPA, bu adımın Suudi Arabistan’ın Suriye halkının yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik süregelen çabalarının ve iki ülke arasındaki güçlü, tarihi bağların bir yansıması olduğunu vurguladı.