Suudi Arabistan’da eğitim alanında personel için sosyal fon oluşturuldu

Suudi Arabistan Eğitim Bakanı Yusuf el-Binyan, Hükümet İletişim Konferansında (Hükümete ait sosyal medya)
Suudi Arabistan Eğitim Bakanı Yusuf el-Binyan, Hükümet İletişim Konferansında (Hükümete ait sosyal medya)
TT

Suudi Arabistan’da eğitim alanında personel için sosyal fon oluşturuldu

Suudi Arabistan Eğitim Bakanı Yusuf el-Binyan, Hükümet İletişim Konferansında (Hükümete ait sosyal medya)
Suudi Arabistan Eğitim Bakanı Yusuf el-Binyan, Hükümet İletişim Konferansında (Hükümete ait sosyal medya)

Suudi Arabistan, eğitim kadrolarını geliştirmek, eğitim sektöründe kurumsal çalışmayı sürdürmek, mesleki gelişim, uzmanlık kursları ve eğitim ortamının kalitesini geliştirmek amacıyla eğitim personeli için bir sosyal fon oluşturulduğunu duyurdu.

Suudi Arabistan Eğitim Bakanı Yusuf el-Binyan, Eğitim Bakanlığı ile öğretmenlerin liderliğindeki eğitim kadrosu arasında tamamlayıcı ilişki çerçevesinde Sosyal Fon'un kurulduğunu duyurdu. Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın, Suudi Arabistan'da eğitimin geliştirilmesi ve eğitim sektörü için bir dönüşüm planının uygulanması, küresel rekabet gücünün sağlanması yönündeki direktiflerinin açık olduğunu vurguladı.

Çarşamba günü Riyad'da düzenlenen hükümet iletişim konferansında söz alan Binyan, öğretmenlerin eğitimin direği olduğunu belirterek, 5 Ekim Öğretmenler Günü'nü kutladı. Herkesi Öğretmenler Günü’nü kutlamaya, bunu öğretmenlerin erdemini ve statüsünü hatırlatan yıllık bir gelenek haline getirmeye davet etti.

Tüm aşamalar ve uzmanlıklar için İki Kutsal Caminin Hizmetkarı Burs Programı aracılığıyla uluslararası üniversitelere kayıt olma fırsatı sağlamak amacıyla yabancı burs başvurularının Suudi vatandaşlarına yıl boyunca açık olduğunu açıkladı. Suudi Arabistan'dan burs alan 52 bin öğrencinin uluslararası üniversitelere kayıt yaptırdığını, buna Krallığın 2030 Vizyonu’na hizmet eden özel uzmanlıkların da eklendiği bildirdi.

Suudi Eğitim Bakanı, insan yeteneklerini geliştirme programı çerçevesinde eğitimin temellerini geliştirmeye yönelik çalışmaların devam ettiğine, modern eğitim yöntemleri ve uluslararası en iyi uygulamalar doğrultusunda Krallıktaki çeşitli gelişim alanlarına hizmet eden iddialı projelerden biri olduğuna dikkati çekti.

Uzay bilimi, siber güvenlik, yapay zeka gibi bilişsel, beceri ve davranışsal yönlere odaklanan, bakanlık tarafından oluşturulan ve geliştirilen yeni müfredatı açıklayan Bakan Binyan, yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte bu derslerin bir kısmının ortaöğretim düzeyinde de verilmeye başlandığını anlattı.

Geçtiğimiz yıllarda ülkenin ve ulusal yeteneklerin elde ettiği bazı küresel başarılara, uluslararası göstergelerde alınan ileri düzey neticelere, eğitimde elde edilen getirileri iyileştirmek için gösterilen başarılara dikkati çeken Binyan, Suudi Arabistan’ın geçtiğimiz akademik yılda bilhassa uluslararası yarışmalarda 141 büyük ödül alarak eğitimde küresel rekabetçiliğin 16 göstergesinde ilerleme kaydettiğini bildirdi.

Eğitim Bakanı Yusuf el-Binyan, Suudi Arabistan'ın 2030 Vizyonu kapsamında yatırım ve özelleştirme planlarına devam ettiğini söyledi. Özel sektör ile kamu sektörü arasındaki entegrasyonun artırılması, verimliliğin yükseltilmesi ve eğitim gibi çeşitli sektörlere sunulan hizmetlerin iyileştirilmesi amaçlarına değindi. Aynı zamanda, “Okul günleri sayısına odaklanıyoruz. Uluslararası standartlara göre okul günleri, G20 ülkelerinde uygulandığı gibi 180 ila 185 gün arasında değişmekte. Bu, sürecin tipik bir şekilde uygulanması için ideal gün sayısı” ifadelerini kullandı. Bakanlığın amacının tüm eğitim dönemini eğitim sürecini güçlendirmek, becerileri artıran faaliyetleri etkinleştirmek için yatırım yapmak olduğunu vurguladı. Üç dönemlik sistemin değerlendirmeye ve çalışmaya tabi olduğunu açıklayan Bakan, bunun Suudi Arabistan'ın ülkedeki öğrencilerin rekabet gücünü yükseltmeyi amaçladığı uluslararası standartlarla tutarlı bir eğitimin neticesi olduğunu belirtti.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.