Suudi Arabistan, Gazze'de sivillerin hedef alınmasını kınadı

Şarku’l Avsat
Şarku’l Avsat
TT

Suudi Arabistan, Gazze'de sivillerin hedef alınmasını kınadı

Şarku’l Avsat
Şarku’l Avsat

Suudi Arabistan, İsrail'in yoğun saldırı ve tam abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi'nde halkın göçe zorlanması çağrılarını reddederek, sivillerin hedef alınmasını kınadı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, uluslararası topluma Gazze'deki sivillere yönelik saldırıların durdurulması ve insani felaketin önlenmesi için hızla harekete geçme çağrısında bulunuldu.

Açıklamada, "Suudi Arabistan, Filistin halkının Gazze'den zorla yerinden edilmesi çağrılarını kesin bir şekilde reddettiğini ve Gazze'de savunmasız sivillerin hedef alınmasına devam edilmesini kınadığını teyit eder." ifadesi kullanıldı.

Bölge halkının temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılmasının uluslararası insani hukukun ihlali olduğu vurgulanan açıklamada, "uluslararası topluma, sivillere yönelik her türlü askeri gerilimi durdurma, insani felaketi önleme ve Gazze halkının gerekli yardım ve ilaç ihtiyaçlarının karşılanması için hızla harekete geçme" çağrısı yapıldı.

Açıklamada, "Suudi Arabistan, Gazze'deki kardeşlerimize yönelik ablukanın kaldırılması, yaralı sivillerin tahliye edilmesi, uluslararası yasa ve normlar ile uluslararası insani hukuka bağlı kalınması gerekliliğini vurguluyor" denildi.

Barış sürecini ilerletmenin önemine işaret edilen açıklamada, "1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının" önemine değinildi.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaşayan yaklaşık 1,1 milyon Filistinliden, bölgenin güneyine gitmeleri istenmişti.

Açıklamada, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları üyelerinin Gazze'de tüneller ve evlerin altının yanı sıra sivillerin yaşadığı binalarda saklandığı iddia edilmişti.

 İsrail-Filistin çatışması

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.

Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.

Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.

Gazze'den düzenlenen saldırılarda 1300 İsraillinin hayatını kaybettiği, 3 bin 436 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 1799 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 bin 488 kişinin yaralandığını duyurmuştu.

Ayrıca Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 46 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 619 kişinin yaralandığı belirtilmişti.



Muhammed bin Selman ve Tahnun bin Zayid Suudi-BAE ikili ortaklığını gözden geçirdi

Prens Muhammed bin Selman dün Cidde'de Şeyh Tahnun bin Zayid'i kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Selman dün Cidde'de Şeyh Tahnun bin Zayid'i kabul etti (SPA)
TT

Muhammed bin Selman ve Tahnun bin Zayid Suudi-BAE ikili ortaklığını gözden geçirdi

Prens Muhammed bin Selman dün Cidde'de Şeyh Tahnun bin Zayid'i kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Selman dün Cidde'de Şeyh Tahnun bin Zayid'i kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnun bin Zayid dün iki ülke arasındaki ilişkileri gözden geçirdi.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Şeyh Tahnun bin Zayid’in Cidde'deki el Selam Sarayı'nda yaptığı görüşmede, ikili iş birliğinin çeşitli yönleri ve bunları geliştirme ve güçlendirme yolları ele alındı.

Şeyh Tahnun bin Zayid yaptığı açıklamada, “Cidde'ye ziyaretim, iki kardeş ülkenin liderleri arasında bölgenin güvenlik ve istikrarıyla ilgili çeşitli konularda sürekli istişare ve bölgedeki güncel gelişmelerle ilgili koordinasyon çerçevesinde gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı.

X sosyal medya platformundaki resmi hesabından yaptığı paylaşıma şöyle devam etti: “Toplantı sırasında, bölgenin ilerlemesi ve refahı üzerinde olumlu bir etkisi olan hayati ve stratejik alanlarda ikili ortaklığın güçlendirilmesini ele aldık. BAE, ikili ve kolektif düzeylerde ortak Arap eyleminin önemine ve mevcut zorluklarla yüzleşmek, bölgenin geleceğini ve sürdürülebilir kalkınmasını sağlamak için sürekli iletişim ihtiyacına tamamen inanmaktadır.”