Suudi Arabistan ve Filistin acil Arap Birliği Zirvesi düzenleme çabalarını koordine ediyor

Arap Birliği Dışişleri Bakanları Konseyi’nin Kahire’deki son toplantısı (Şarku’l Avsat)
Arap Birliği Dışişleri Bakanları Konseyi’nin Kahire’deki son toplantısı (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan ve Filistin acil Arap Birliği Zirvesi düzenleme çabalarını koordine ediyor

Arap Birliği Dışişleri Bakanları Konseyi’nin Kahire’deki son toplantısı (Şarku’l Avsat)
Arap Birliği Dışişleri Bakanları Konseyi’nin Kahire’deki son toplantısı (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan ve Filistin’in başını çektiği Arap ülkeleri, Gazze’deki savaşı durdurma çabalarını tartışmak üzere acil bir Arap Birliği Zirvesi’ne hazırlık amacıyla istişarelerini sürdürüyor.

Şarku’l Avsat’a özel açıklama yapan Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Husam Zeki, Suudi Arabistan, Filistin ve diğer ilgili ülkeler arasında istişarelerin devam ettiği bilgisini verdi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, Arap liderleri İsrail’in Gazze’deki saldırılarını durdurmak için acil bir zirvede toplanmaya çağırdı.

Abbas söz konusu açıklamasında şu ifadeleri kullandı;

Arap liderlerini, İsrail’in Filistinlilere yönelik acımasız saldırganlığını durdurmak için acil bir Arap zirvesi düzenlemeye, uluslararası zorluklara karşı birlik olmaya ve halkımızın kendi topraklarında kalabilmesi ve başkenti Kudüs olan devletimizin topraklarına yönelik işgale son verilmesi için büyük çaba harcamaya çağırıyorum.

Zeki, resmi hazırlıkların başlaması için Arap Birliği’ne henüz yazılı bir tebliğ ulaşmamış olmasına rağmen, zirveye ilişkin Suudi Arabistan-Filistin koordinasyonunun bulunduğunu bildirdi.

Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı, “Mevcut koşullar altında, üyelerin üçte ikisinin Mısır ya da Suudi Arabistan’da acil zirve yapılmasını kabul etmemesi zor” diye ekledi.

Şarku’l Avsat’a açıklama yapan bir diğer yetkili, Arap Birliği Genel Sekreteri Sözcüsü Cemal Ruşdi ise, “Zirvenin düzenleneceği yer ve tarihin belirlenmesi konusunda istişareler sürüyor. Ancak Suudi Arabistan’da yapılması bekleniyor” dedi.

Suudi Arabistan, Mayıs ayında düzenlenen 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı.

Zeki’nin açıklamasına göre, yapılacak olan zirvede İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurma yolları, rehineler meselesi ve Gazze Şeridi’ne sürdürülebilir insani yardım girişinin sağlanması tartışılacak.

Arap Birliği, Gazze’deki krizi tartışmak üzere 11 Ekim’de Kahire’deki genel merkezinde dışişleri bakanları düzeyinde acil bir toplantı düzenledi.

Toplantı, savaşın durdurulması için acil uluslararası eylem çağrısıyla sona erdi.

Toplantıda sivillerin hedef alınması kınandı ve Filistinlileri yerinden etme girişimlerine karşı uyarıda bulunuldu.

Krize yönelik Arap koordinasyonu çerçevesinde, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, dün Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan ve Ürdün Dışişleri Bakanı Eyman Safadi ile telefonla görüşerek, Gazze’de son dönemde yaşanan askeri gerginlikleri ele aldı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd dün yaptığı açıklamada, her iki telefon görüşmesinin, Gazze Şeridi’ndeki benzeri görülmemiş askeri gerilim, Filistinli sivillere yönelik devam eden saldırılarla başa çıkma ve acil insani ateşkes uygulamaya yönelik Arapların çabalarını koordine etme çerçevesinde gerçekleştiğini bildirdi.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ise, dün Belçika Dışişleri, Avrupa İşleri, Dış Ticaret ve Federal Kültürel Kurumlar Bakanı Hadja Lahbib ile Kahire’de bir toplantı gerçekleştirdi.

Ebu Gayt görüşmede, Belçika’nın, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun Arap ülkeleri tarafından hazırlanan ve Gazze’de insani ateşkes çağrısı yapan kararına verdiği oy da dahil olmak üzere, Filistin davasına ilişkin tutumunu övdü.

Belçika’nın bu tutumunun, bazı ülkelerin uyguladığı çifte standartlara aykırı olarak adil ilkeleri yansıttığını da söyledi.

İsrail’in devam eden saldırıları ve toplu cezalandırmasını şiddetle kınayan Ebu Gayt, hastaneleri vurmak, bölgeyi izole etmek amacıyla iletişimleri tamamen kesmek ve çoğu çocuk ve kadından oluşan masum sivilleri hedef almak gibi eylemlerin savaş suçu anlamına geldiğini ifade etti.

Ebu Gayt ve Lahbib, uluslararası toplumun sivilleri koruma ve uluslararası insancıl hukuku uygulama görevlerini yerine getirmesi gerektiği konusunda mutabık kaldı.

Ayrıca, İsrail’in Gazzelileri komşu ülkelere nakletme veya zorla yerinden etme politikasını reddettiklerini de ifade ettiler.



Suudi Arabistan 2034 Dünya Kupası... ‘Merhaba dünya’

TT

Suudi Arabistan 2034 Dünya Kupası... ‘Merhaba dünya’

Suudi Arabistan 2034 Dünya Kupası... ‘Merhaba dünya’

Altı yıllık bekleyişin ardından ülkenin dört bir yanındaki meydanlarda toplanan vatandaşlar ve ekranları başındakiler, Suudi Arabistan’ın 2034 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma hakkını ‘resmen’ kazandığının açıklanmasıyla, Suudi spor tarihinin en önemli anını yaşadı. Bu hamle pek çok kişi tarafından Suudi Arabistan’ın futbol dünyasının süper güçleri arasında ileri bir konuma gelme yönündeki iddialı çabalarının uygun bir doruk noktası olarak nitelendirildi.

FIFA, üç maçın Güney Amerika'da (Uruguay, Arjantin ve Paraguay) yapılacağı 2030 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma hakkının İspanya, Fas ve Portekiz'e verildiğini, Suudi Arabistan'ın ise tarihinde ilk kez 2034 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma hakkını kazandığını açıkladı.

hkı8l
Dahran'da bulunan Kral Abdulaziz Dünya Kültür Merkezi’ndeki (Ithra) kutlamalarda gençler ve yaşlılar büyük sevinç yaşadı. (Fotoğraf: İsa ed-Dubeysi)

Suudi Arabistan, turnuvanın yeni sisteminin FIFA tarafından daha önce onaylanmasının ardından, 48 takımın turnuvaya ev sahipliği yapacak beş şehirde mücadele edeceği Dünya Kupası'nın en büyük organizasyonuna tek başına ev sahipliği yapan tarihteki ilk ülke olacak.

Tek aday olan Suudi Arabistan, 200'den fazla FIFA üyesi federasyon tarafından alkışlandı. Federasyon yetkilileri, FIFA Başkanı Gianni Infantino'nun ev sahipliğinde Zürih'te düzenlenen çevrimiçi toplantıya uzaktan katıldılar.

FIFA, Suudi Arabistan’ın teklifine, Dünya Kupası teklifleri tarihinde eşi benzeri görülmemiş derecede yüksek bir puanla 5 üzerinden 4,18 puan verdi ve riskleri ‘orta’ olarak tanımladı. 2026 ve 2030 Dünya Kupası teklifleri ise Suudi Arabistan’ın teklifinden daha düşük bir puanla ‘yüksek riskli’ olarak nitelendirildi.

cvdfgb
Riyad'daki Boulevard City duyurunun ardından şenlik alanına dönüştü. (Fotoğraf: Saad ed-Dusari)

Suudi Arabistan, temmuz ayında ‘Birlikte Büyüyoruz’ sloganıyla Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmak üzere resmi teklifini sunmuş ve Riyad, Cidde, el-Huber, Abha ve Neom olmak üzere beş ev sahibi şehirdeki 15 stadyumda futbol dünyasının en önemli turnuvasına ev sahipliği yapma konusundaki iddialı planlarını açıklamıştı.

Suudi Arabistan, 2034 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yaparak, dünyanın dört bir yanından gelen oyuncular ve taraftarlar için olağanüstü deneyimler sunmayı amaçlıyor. Suudi Arabistan ayrıca, inşa edilen projelerin sürdürülebilirliğine ve çevrenin korunmasına dikkat ederek ziyaretçilerin gereksinimlerini karşılayan farklı tesisler ve konaklama seçeneklerinin yanı sıra taraftarların stadyumlara hızlı ve kolay bir şekilde ulaşmasını sağlayan gelişmiş bir ulaşım ağı ve ziyaretçiler için rahat ve farklı bir deneyim sağlamak için seyahat prosedürlerini kolaylaştırmayı hedefliyor.

Suudi Arabistan, 2034 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacağının resmen açıklanmasının ardından, dünyanın en büyük spor etkinliği için istisnai ve benzeri görülmemiş bir deneyim sunma, insani yetenekleri geliştirme ve kültürler arasında köprüler kurma, çevresel etki ve sürdürülebilirlik faktörlerini dikkate alma ve etkinliğe ev sahipliği yapmanın sportif ve ulusal mirasını en üst düzeye çıkarma konusundaki kararlılığını uluslararası topluma bir kez daha yineledi. FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmak, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın 2016 yılında 2030 Vizyonu’nu başlatmasından bu yana Krallığın kaydettiği ilerlemenin yanı sıra, Formula 1, Formula E, Dakar Rallisi, İspanya Süper Kupası, İtalya Süper Kupası ve diğer çeşitli spor etkinlikleri gibi birçok uluslararası spor etkinliğine ev sahipliği yaparak spor sektöründe devam eden başarıları vurgulamak için önemli bir fırsat.