Riyad Zirvesi’nde İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı kırma, savaşı durdurma ve işgali sona erdirme vurgusu yapıldı

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, İsrail’in Gazze'ye yönelik savaşını görüşmek üzere Riyad zirvesine katılan Arap ve İslam ülkelerinin liderleriyle (SPA)
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, İsrail’in Gazze'ye yönelik savaşını görüşmek üzere Riyad zirvesine katılan Arap ve İslam ülkelerinin liderleriyle (SPA)
TT

Riyad Zirvesi’nde İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı kırma, savaşı durdurma ve işgali sona erdirme vurgusu yapıldı

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, İsrail’in Gazze'ye yönelik savaşını görüşmek üzere Riyad zirvesine katılan Arap ve İslam ülkelerinin liderleriyle (SPA)
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, İsrail’in Gazze'ye yönelik savaşını görüşmek üzere Riyad zirvesine katılan Arap ve İslam ülkelerinin liderleriyle (SPA)

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad, bölgedeki istisnai koşullar altında 57 ülkenin katıldığı olağanüstü bir İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Ortak Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı.

Zirvede, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı kırma, savaşı durdurma ve işgali sona erdirme vurgusu başta olmak üzere çok sayıda istisnai karar ortaya çıktı.

Filistinlilerin en büyük felaketlerden birini yaşadığı dönemde gerçekleştirilen zirvede, Gazze Şeridi’ne akaryakıt da dahil olmak üzere insani yardımın ‘derhal’ ulaştırılması için çalışmanın gerekliliği vurgulandı.

Zirveye başkanlık eden Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, açılış konuşmasında, “Filistinli kardeşlerimizden çocuk, kadın ve yaşlılar olmak üzere binlerce sivilin kurbanı olduğu, ibadet yerleri, hastaneler ve alt yapıyı da hedef alan bu şiddetli savaşı kabul etmiyor ve kesinlikle reddediyoruz” dedi.

Veliaht Prens, “Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonların derhal durdurulması, ablukanın kaldırılması ve insani koridorların açılması talebimizi yineliyoruz” diye konuştu.

Muhammed bin Selman, Arap ve İslam ülkelerinin liderlerine hitaben şunları söyledi:

“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve uluslararası toplumun, İsrail’in uluslararası yasa ve normlar ile uluslararası insancıl hukuku apaçık ihlallerine son verme konusundaki başarısızlığını gösteren, bunların uygulanmasındaki çifte standardı ortaya koyan ve küresel güvenlik ve istikrarı tehdit eden bir insani felaketle karşı karşıyayız. Bu nedenle, bu talihsiz durumla yüzleşmek için etkili eylemlerde bulunmak hepimizin koordineli kolektif çabasını gerektiriyor. Gazze’deki hasta ve yaralılara insani yardım ulaştırıp tıbbi malzeme temin ederek ablukayı kaldırmak için birlikte çalışmaya çağırıyoruz.”

Gazze sakinlerine yönelik devam eden saldırganlığı ve zorla yerinden edilme politikalarını reddettiklerini dile getiren Muhammed bin Selman, şu ifadelerle devam etti:

“Filistin halkına karşı işlenen suçlardan işgal yetkililerini sorumlu tutuyoruz. Bölgede güvenlik, barış ve istikrarın sağlanmasının tek yolunun işgalin, kuşatmanın ve yerleşimin sona ermesi, Filistin halkının meşru haklarını elde etmesi ve başkenti Kudüs olan bağımsız devletini kurmasından geçeceğinden eminiz.”

Zirve sonrası, İİT ve Arap Birliği’ne üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının mutabık olduğu ortak bildirge yayımladı.

Bildirgede, İsrail’in Gazze’ye saldırısının ‘misilleme’ veya ‘meşru müdafaa’ gibi tanımlanması reddedilerek, saldırıların derhal durdurulması talep edildi.

BMGK’ya, derhal kesin ve bağlayıcı bir karar alarak, saldırganlığı sona erdirme ve işgal yetkililerinin, uluslararası hukuku, uluslararası insancıl hukuku ve tüm uluslararası meşruiyet kararlarını ihlal eden faaliyetlerini sona erdirmesi yönünde çağrıda bulunuldu.

Bildirgede, “Gazze ve Batı Şeria’nın özgür, bağımsız, egemen, başkenti Doğu Kudüs olan ve 4 Haziran 1967 sınırları çerçevesinde kurulmuş Filistin Devleti içindeki birliğini garanti altına alacak kapsayıcı bir çözüm içinde yer alması konusunda ısrarımızı belirtiyoruz” ifadelerine yer verildi.

Ortak Zirve Bildirgesi’nde tüm devletlere, işgal yetkilileri, ordusu ve yerleşimciler tarafından kullanılan silah ve mühimmat ihracatını durdurma çağrısı yapıldı.

Gazze’ye yönelik ablukanın kırılması, gıda, ilaç ve yakıt dahil, Arap, Müslüman ve uluslararası insani yardım konvoylarının Gazze Şeridi’ne derhal girmesinin sağlanması talep edildi.

Bildirgede, “Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı’ndan, İsrail’in Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki tüm Filistin topraklarında Filistin halkına karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlara ilişkin soruşturmayı tamamlamasını talep ediyoruz” denildi.

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Farhan, Gazze’deki savaşı durdurmak için uluslararası düzeyde hareket etmek, kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak amacıyla siyasi bir süreç başlatmak için Arap Birliği ve İİT Genel Sekreterlerinin yanı sıra aralarında Suudi Arabistan’ın da bulunduğu birçok ülkeden bir bakanlar komitesi kurulduğunu açıkladı.

Prens Faysal, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ile düzenlediği ortak basın toplantısında şunları söyledi:

“Bu komite G20’de yer alan iki ülkeyi, Suudi Arabistan ve Endonezya’nın yanı sıra Afrika’nın en büyük ekonomisine sahip, nüfus bakımından da Afrika’nın en büyük ülkelerini içeriyor. Bu, İslam dünyasının Filistin davasını güçlü ve temelden desteklediğinin açık ve önemli bir mesajıdır. Uluslararası toplum, bu büyük ülkelerin birleşik tutumundaki mesajı görmezden gelemeyecektir.”

Ahmed Ebu Gayt ise zirvenin gücünü, 57 Arap ve İslam ülkesinin İsrail ve Batı dünyasına ‘Hayır’ demesinden aldığını söyledi.

Ebu Gayt, bunun İsrail’e bu barbarca eylemlerde bulunması için yeşil ışık yakanlar üzerinde ciddi bir baskı olduğunu da ifade etti.



ABD Enerji Bakanı Şarku'l Avsat'a konuştu: Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz tarihi nitelikte

ABD Enerji Bakanı Chris Wright, Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında (Reuters)
ABD Enerji Bakanı Chris Wright, Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında (Reuters)
TT

ABD Enerji Bakanı Şarku'l Avsat'a konuştu: Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz tarihi nitelikte

ABD Enerji Bakanı Chris Wright, Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında (Reuters)
ABD Enerji Bakanı Chris Wright, Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında (Reuters)

Şarku'l Avsat'a özel açıklamalarda bulunan ABD Enerji Bakanı Chris Wright, ABD ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkinin 90 yıl önce başlayan tarihi bir ilişki olduğunu belirterek, bölgedeki liderlere verdiği mesajın ‘enerji bolluğu ve ekonomik büyümenin el ele gitmesi’ olduğunu söyledi.

Wright, Katar'ı da kapsayan dört günlük turun bir parçası olarak Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) Suudi Arabistan’a geldi. Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ile yaptığı görüşmelerde, iki ülke arasında enerji sektörünün çeşitli alanlarında ikili iş birliğinin geliştirilmesine yönelik beklentiler ele alındı. Wright ayrıca, Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (KAUST), Saudi Aramco'nun Zahran'daki merkezi, Kral Fahd Petrol ve Mineraller Üniversitesi ve Kral Abdullah Petrol Çalışmaları ve Araştırma Merkezi'ni (KAPSARC) de ziyaret etti.

Ziyaret sırasında Wright, iki ülkenin madencilik, sivil nükleer teknoloji ve enerji üretimi alanlarında enerji kaynaklarını ve enerji altyapısını geliştirmek için iş birliği yapacağı çeşitli alanları kapsayan ve henüz imzalanmamış bir anlaşmayı duyurdu.

Wright Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, “ABD ve Suudi Arabistan, küresel enerji talebinin önemli ölçüde artmasının beklendiği bir dönemde daha uygun fiyatlı enerji sağlamak için ortak bir vizyonu paylaşıyor” dedi.

dfergty
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve ABD’li mevkidaşı Chris Wright, Kral Abdullah Petrol Çalışmaları ve Araştırma Merkezi'ni (KAPSARC) ziyaret etti. (Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı)

Wright, “ABD, bir yandan istikrar ve güvenliği korurken diğer yandan da enerji üretimini arttırmak suretiyle maliyetleri düşürmek için bu yönetimin çabalarına katılan dünyanın dört bir yanındaki enerji üreticilerini memnuniyetle karşılamaktadır” ifadesini kullandı.

Wright, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetiminin, geçen hafta ziyaret ettiği ülkeleri sadece büyük enerji üreticileri olarak değil, aynı zamanda geleceğin enerji sistemlerinin inşasında kilit ortaklar olarak gördüğünü açıkladı.

Wright sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Trump, dünyanın dört bir yanındaki insanların yaşamlarını iyileştirecek olan enerjiyi arttırmaya odaklanan bir gündem yürütüyor. ABD şu anda rekor düzeyde petrol ve doğal gaz üreterek üzerine düşeni yapıyor. Ortadoğu'daki müttefiklerimizi artan talebi karşılamaya, arz kaynaklarını çeşitlendirmeye ve herkes için güvenilir ve uygun fiyatlı enerji sağlamaya yardımcı olmaya devam etmeye teşvik ediyoruz.”