Bahreyn ve Katar, Deniz Köprüsü Projesi'ni yeniden değerlendirmeye karar verdi

Kral Hamad, Emir Temim ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bahreyn Kralı ayrıca Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani’yi kabul etti.

Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani (BNA)
Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani (BNA)
TT

Bahreyn ve Katar, Deniz Köprüsü Projesi'ni yeniden değerlendirmeye karar verdi

Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani (BNA)
Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani (BNA)

Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife, Cuma günü, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile telefon görüşmesi yaptı. Kral Hamad ayrıca, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani’yi kabul etti.

Öte yandan Bahreyn bu görüşme ile eş zamanlı olarak Veliaht Prens Selman bin Hamed Al Halife’nin Şeyh Muhammed bin Abdurrahman ile bir araya gelerek Bahreyn-Katar Deniz Köprüsü projesini görüştüğünü açıkladı. Bu, iki ülkenin 2009'dan beri uygulamayı planladığı, uzunluğu yaklaşık 40 kilometre olan bir proje ve Bahreyn adasını Katar Yarımadası ile birleştiriyor.

Bahreyn Haber Ajansı, Prens Selman bin Hamed'in ve Şeyh Muhammed bin Abdulrahman'ın "Bahreyn-Katar Deniz Köprüsü projesini görüştüklerini ve her iki ülkedeki ilgili kuruluşlara projeyi tamamlama ve uygulamaya başlama talimatı verdiklerini" belirtti.

Geçen yılın 13 Mart'ında Bahreyn ve Katar, Körfez anlaşmasından iki yıl sonra diplomatik ilişkilerini yeniden başlatmaya karar verdi. İki ülke, bu kararı Riyad'daki Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreterliği'nin ikili izleme komitesinin toplantısında aldı. Manama ve Doha burada, "iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması" kararı aldı. Her iki taraf da bu adımın "karşılıklı ilişkileri geliştirmek ve Körfez birliğini güçlendirmek amacıyla atıldığını" vurguladı.

Bahreyn Kralı ve Katar Emiri, Cuma günü gerçekleşen telefon görüşmesinde, "iki kardeş ülke arasındaki kardeşlik ilişkilerini ve farklı alanlarda bunların güçlendirilmesi ve geliştirilmesi yollarını" ele aldılar. Ayrıca, "iki halkın isteklerini karşılayacak şekilde iki ülke arasında bağlantı ve işbirliğini artırmaya yönelik kararlılıklarını" vurguladılar.

Bahreyn Haber Ajansı, Kral Hamad bin İsa'nın, Emir Temim ile telefon görüşmesinde, Muhammed bin Abdulrahman'ın ziyaretine ve onunla yapılan toplantılara, ayrıca Bahreyn Veliaht Prensi ve Katar Başbakanı arasındaki yapıcı görüşmelere atıfta bulunarak, "iki kardeş ülke arasında her alanda daha fazla ortak çalışmayı teşvik etmek ve iki ülke ve halklarına refah ve kalkınma getirmek için yeni ufuklar açmak adına" daha fazla işbirliği çağrısında bulunduğunu belirtti.

yum7kı
Bahreyn Veliaht Prensi Selman bin Hamed Al Halife, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani’yi kabul etti. (BNA)

Bahreyn Veliaht Prensi, Katar Başbakanı ile görüşmelerde bulunarak, iki ülke arasındaki ortak işbirliğinin seviyelerini ve bunları her düzeyde geliştirmenin yollarını dile getirdi. Bahreyn Veliaht Prensi ortak hedeflerin gerçekleştirilmesine katkıda bulunan ve iki ülke ve halkların büyümesine ve refahına yansıyan ilişkileri daha yüksek düzeylerde güçlendirmeye devam etmenin önemine dikkat çekti. Toplantıda Bahreyn-Katar Köprüsü Projesi de ele alınarak, her iki ülkedeki ilgili makamlara planların tamamlanarak projenin uygulamaya konulması yönünde talimat verildi.

Taraflar ayrıca, Gazze Şeridi'ndeki durumla ilgili gelişmeler de dahil olmak üzere bir dizi ortak ilgi alanını ve son bölgesel ve uluslararası gelişmeleri gözden geçirdi. Gazze'deki savaşı derhal durdurmanın, sivilleri korumanın, rehineleri ve tutukluları serbest bırakmanın ve uluslararası insancıl hukuka uygun olarak Şerit halkına insani yardım ulaştırmak için güvenli koridorlar açmanın gerekliliğini vurguladılar.



Körfez ülkeleri, olası İsrail-İran savaşında nasıl bir politika izleyecek?

İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
TT

Körfez ülkeleri, olası İsrail-İran savaşında nasıl bir politika izleyecek?

İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)

İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmaların İran'a da sıçramasıyla Ortadoğu'da topyekun savaş riski her geçen gün artıyor. 

Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'ın analizinde, Sünni bir koalisyon oluşturan Körfez ülkelerinin İran'a ya da onun desteklediği milislere doğal olarak sıcak yaklaşmadığı belirtiliyor.

Guardian'ın diplomasi editörü Patrick Wintour'un kaleme aldığı analizde, Körfez ülkelerinin İsrail'in İran'a karşı saldırıları artırmasını istemediği ve gerilimi düşürmek için ABD'nin devreye girmesini talep ettiği aktarılıyor. 

Irak, Kuveyt, Umman, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının bölgede istikrar ve refaha giden tek yol olduğunu vurguladığı belirtiliyor. 

Ayrıca analizde, Körfez ülkelerinin Filistinlilere insani yardım ve siyasi destek dışında bir şey sağlamamaya yönelik ortak stratejilerini değiştirmeyeceği savunuluyor. 

Son çatışmaların ardından İsrail'in misilleme olarak İran'daki petrol altyapısını ve nükleer tesisleri hedef alabileceği de öne sürülüyor. Wintour, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi'nin (GCC) bu olasılıktan epey tedirgin olduğunu aktarıyor. 

GCC'nin Lübnan'daki saldırılarını durdurması için İsrail'e çağrı yaptığı fakat İran'in İsrail'e misillemesini destekleyen bir açıklamada bulunmadığına işaret ediliyor. 

Analizde, İsrail'in saldırılarını genişletmesiyle Körfez ülkelerinin bir ikilemle karşı karşıya kalacağı belirtiliyor. Bir yandan İran'ın bölgedeki etkisinin uzun vadede zayıflaması, burada sadece İsrail'in egemen olduğu istikrarsızlaştırıcı bir güç boşluğu yaratabilir. Diğer yandan bu boşluk, Körfez ülkeleri için İran'ın zayıflığından faydalanma ve Tahran'ın desteklediği milisleri geri püskürtme fırsatı yaratabilir. 

Analize göre İran'ın zayıflaması, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'ye Tahran destekli grupları dizginlemesi için daha fazla alan sağlayabilir. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da Lübnan'daki nüfuzunu yeniden kazanabilir.

Wintour, en önemli denge unsurunun Suudi Arabistan-İran ilişkileri olduğunu belirtiyor. İki ülke, Çin'in ev sahipliğiyle 10 Mart 2023'te bir araya gelerek ilişkileri normalleştirme kararı almıştı. 7 yıl aradan sonra diplomatik ilişkiler tekrar başlatılmıştı.

Berlin merkezli Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin pazartesi yayımladığı raporda da Riyad ve Tahran arasındaki ilişkilerin bölgede barışı sağlamaya yönelik kilit önem taşıdığına dikkat çekilmişti.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal Bin Ferhan'la Katar'da dün yaptığı görüşmede, İsrail'in bölgedeki saldırganlığına karşı İslam ülkelerine birlik çağrısı yapmıştı.

İsrail'in bir sonraki adımı ne olacak?

İsrail'in önce Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, sonra da Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran da aylardır beklenen misillemeyi salı gecesi yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylerken, ABD de Tel Aviv yönetimine destek veriyor. 

Amerikan medya kuruluşu CNN, "bölgesel savaşın fiilen başladığını" yazıyor. Kimliğinin açıklanmamasını isteyen İsrailli bir eski üst düzey askeri yetkili, Tel Aviv yönetiminin seçeneklerini değerlendirdiğini belirtiyor. 

Eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, İran'a kapsamlı saldırı düzenlenmesini savunuyor fakat CNN'e konuşan yetkili, Tel Aviv'in fevri davranmayacağını ve daha ölçülü bir saldırı planı yapabileceğini öne sürüyor. 

Öte yandan Amerikan gazetesi New York Times (NYT), İsrail ordusunun İran'a güçlü bir misilleme düzenleyebileceğini yazıyor. İsrail'in Ulusal Güvenlik Konseyi'nde İran stratejisinden sorumlu eski yetkili Yoel Guzansky, şunları söylüyor: 

İsrail'de ordu, savunma uzmanları, analistler ve siyasetçiler arasında İran'ın saldırısına güçlü şekilde karşılık verilmesine dair fikir birliği var.

NYT'ye konuşan yetkililer, Tel Aviv'in misillemeye yönelik kararını büyük ihtimalle cuma akşamı Roş Haşanah'ın sona ermesiyle vereceğini belirtiyor. Roş Haşanah'ta Yahudiler, İbrani takvimine göre yeni yılın gelişini kutluyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times, CNN