Riyad Zirvesi Çin'in uluslararası pozisyonunu harekete geçirmeyi hedefliyor

 Dışişleri bakanlarının ziyareti, 11 Kasım'da Riyad'da düzenlenen " İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi" bildirgesinin uygulanması kapsamında gerçekleşti (SPA)
Dışişleri bakanlarının ziyareti, 11 Kasım'da Riyad'da düzenlenen " İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi" bildirgesinin uygulanması kapsamında gerçekleşti (SPA)
TT

Riyad Zirvesi Çin'in uluslararası pozisyonunu harekete geçirmeyi hedefliyor

 Dışişleri bakanlarının ziyareti, 11 Kasım'da Riyad'da düzenlenen " İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi" bildirgesinin uygulanması kapsamında gerçekleşti (SPA)
Dışişleri bakanlarının ziyareti, 11 Kasım'da Riyad'da düzenlenen " İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi" bildirgesinin uygulanması kapsamında gerçekleşti (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Farhan, geçtiğimiz Cumartesi Gazze'deki savaşı durdurmak için uluslararası eylem formüle etmekle görevli "İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi" tarafından atanan bakanlar komitesinin çalışmalarının başladığını duyurdu. Komite, bugün (Pazartesi) Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Katar, Türkiye, Endonezya, Nijerya ve Filistin dışişleri bakanlarının katılımıyla Çin ziyareti yaparak göreve başlayacak. Bu ziyarete Arap Birliği Genel Sekreteri ve İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri de katılacak.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Cumartesi günü, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında, “ateşkesin derhal durdurulması, Gazze halkının acılarının sona erdirilmesi, sivillerin öldürülmesine son verilmesi, bunun yarından önce bugün gerçekleşmesi ve bu konuya gerekli önemin verilmesi ihtiyacını” vurguladı. Gözlemcilere göre, Suudi Bakanın konuşması, bakanlar komitesinin görevlerinin temel olarak ateşkesin sağlanması üzerine odaklanacağını gösteriyor.

Aynı çerçevede, Suriye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Süfyan el-Kudat, Cumartesi günü yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bakanlar Komitesi üyeleri, ziyaret edilecek ülkelerin üst düzey yetkilileri ve dışişleri bakanları ile buluşacaklar. Bu ziyaretlerin amacı, uluslararası destek toplamak, Gazze üzerindeki bu alevlenmiş savaşı durdurmak için acil ve etkili bir uluslararası hareketi başlatmak, savaşın ortaya çıkardığı acı ve insani felaketin gerçek fotoğrafını aktarmak, İsrail'in Filistinli sivillere yönelik canice suçlarını ortaya çıkarmak ve özellikle ibadet yerleri ve hastaneler gibi sivil hedeflere sürekli ve tekrarlayan saldırılarını ifşa etmektir."

Geniş temsil

Yazar ve siyasi analist Munif el-Harbi, “57 Arap ve İslam ülkesinin adını taşıyan bu komitenin hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak bazı etkenler var. Bunlar; bölgesel ve uluslararası birçok güçle çok yönlü ilişkilere sahip üye ülkelerin komitede olması ve komitenin Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Katar ve Filistin gibi dış politikalarında Filistin meselesine doğrudan odaklanmış ve Filistin sorununa çözüm bulma konusunda taahhütte bulunmuş 5 Arap ülkesinin yanı sıra bölgesel ve uluslararası düzeyde öneme sahip Türkiye, Endonezya ve Nijerya gibi İslam ülkelerinin de içinde bulunduğu 3 İslam ülkesini içermesidir" dedi.

Komitenin hedeflerine odaklanmanın önemini vurgulayan Harbi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Komitenin hedefi ateşkes için uluslararası bir hareket yaratmak ve ciddi bir barış sürecini başlatmaktır. Komite sadece ateşkesi elde edip Filistin sorununu çözümsüz bırakma amacında değildir. Çünkü bu, bizi yeniden şiddet ve karşı şiddete götürecektir. Özellikle 2012, 2014, 2018 ve 2021'de, önceki savaşlarda olduğu gibi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi’nin kapanışında yaptığı konuşmada uluslararası sistemin temellerinin hayata geçirilmesine dikkat çekti. Ben birçok ülkenin bu konuya ilgi duyduğuna inanıyorum.”

Harbi, ilk ziyaretin Çin'e yapılmasını destekleyen faktörlere şöyle işaret ediyor: “Çin, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi’nin kararlarını ve Filistin meselesinde Arap ve İslam pozisyonunu destekleyen ilk ülke oldu. Ayrıca, Ortadoğu'nun istikrarıyla ilgili konulara dahil olma niyetindedir. Özellikle Çin'in arabuluculuğunda Suudi Arabistan-İran anlaşması imzalanmasının arından Pekin’in dış politikasının önceki durumdan farklı olduğu görülüyor. Çin, Ortadoğu'daki karmaşık meselelere müdahil olmama eğiliminde."

Harbi, bölgesel ve uluslararası kamuoyunda Gazze'deki gelişmelere yönelik önemli bir değişiklik olduğunu şu sözlerle belirtiyor: “7 Ekim'de, uluslararası kamuoyunun büyük bir kısmı, özellikle Batı ülkeleri, İsrail'i eşi benzeri görülmemiş bir şekilde destekliyordu. Ancak İsrail'in Gazze'deki operasyonundan sonra resmi ve halk düzeyinde batı pozisyonlarında belirgin bir değişiklik var. Örneğin Fransa'nın tutumunda bir değişim gördük. Fransız Cumhurbaşkanı Macron bugün, 7 Ekim'deki Macron değil, söylemlerinde bir değişiklik oldu. Ayrıca, ABD yönetiminde görüş ayrılıkları var, bunu ABD Dışişleri Bakanlığı çalışanlarından bazılarına gönderilen ve Başkan Biden'ın Gazze olaylarına yaklaşımına yönelik görüş ayrılıklarını ortaya koyan e-posta mesajında gördük. Tüm bunlar, ziyaretin zamanlamasını önemli kılıyor. Komite ateşkese son verme konusunda öncü bir rol oynayacak ve ardından Filistin sorununa çözüm bulma çalışmalarına devam edecek. Bu çabalar, Suudi Arabistan'ın son zamanlarda Arap Barış İnisiyatifi'ni Avrupa Birliği, Arap Birliği, Mısır ve Ürdün ile yeniden canlandırma çabalarına dayanmaktadır.”

Bu bağlamda, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, 11 Kasım'da gerçekleşen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi’nin kapanışında yaptığı konuşmada, "Gazze'deki kanlı ve şiddet dolu savaşa rağmen, iki devletli çözüm fikrine ciddiyetle yaklaşıldığını görüyorum" ifadelerini kullandı.

İlk Adımlar

Bakanlar Komitesi’nin Çin ziyareti, geçtiğimiz hafta Riyad'da yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi’nin sonuç bildirgesinin uygulanmasındaki ilk adımlardan biridir. Bu çerçevede, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ve bir dizi diğer ülkenin dışişleri bakanları, iki örgütün genel sekreterleri, tüm örgüt ve birlik üyesi ülkeler adına uluslararası bir girişim başlatmak, Gazze'deki savaşı durdurmak ve uluslararası standartlara uygun kalıcı ve kapsamlı bir barışı gerçekleştirmek için derhal harekete geçme görevini üstlendiler. Bildirgede, "Filistin halkını öldürmek, varlıklarını yok etmek ve altyapılarını tahrip etmek için kullanılan silah ve mühimmatın işgal güçlerine ihracatının durdurulması" gerektiği ifade edildi. Bildirge, stratejik bir seçenek olarak barışa bağlılığı teyit ederken aynı zamanda Arap birliğinin ortak tutumu ve Ortadoğu'da barışı canlandırma çabalarının temeli olarak Arap barış girişiminin tüm unsurlarına ve önceliklerine “bağlı kalınması” çağrısı yaptı. Sonuç bildirgesinde ayrıca İsrail'in işgalini sonlandırma ve uluslararası hukuk ve ilgili yasal kararlar çerçevesinde Arap-İsrail çatışmasını çözme çağrısı yapıldı.

Siyasi yazar İbrahim Reyhan, Şarku'l Avsat'a şunları söyledi: "On yıllardır ilk kez Arap ve İslami diplomatik eylemlere bu şekilde tanık oluyoruz. Gazze Şeridi'nde savaşın başladığı ilk günden bu yana Suudi Arabistan liderliğinde yürütülen bu eylemler yangını durdurmak için çeşitli diplomatik yolları deneyecek. Herhangi bir şey hakkında konuşmadan önce ilk adım olarak öncelik, İsrail cinayetlerini ve Filistin halkını topraklarından Mısır, Ürdün ya da başka bir yere doğru sürmeye yönelik her türlü girişimi durdurmaktır. Komite savaşın ilk günlerinden bu yana İsrail'e mutlak destek veren bazı Batılı ülkelerin pozisyonlarını değiştirmek için çalışacak ve Suudi Arabistan’ın sonuç bildirgesinin maddeleri konusunda Riyad Zirvesi'ne katılan tüm ülkelerin desteğini almayı başarmasının ardından komite muhtemelen bu misyonda başarılı olacaktır. Savaşı durdurduktan sonra Arap-İsrail çatışmasını çözecek siyasi bir sürecin başlatılmasından bahsetmek için henüz çok erken. Savaşın durdurulması şu anda diğer konulardan önceliklidir."

İbrahim Reyhân, "Çin'in bu diplomatik adım için ilk tercih edilen ülke olması, Filistin sorununun çözümünün artık tek bir kutbun elinde olmadığını benimseyen politika açısından anlam taşıyor. Arap ve İslam ülkeleri, Filistinlilere yönelik katliamların durdurulması için Netanyahu hükümetine baskı uygulayabilecek her ülkeye başvuracaktır. Zira Çin, 2022'de 19.4 milyar dolar değerindeki ticaret hacmiyle İsrail'in en büyük ticaret ortağıdır. Çin’i 10 milyar dolar ile ABD, 6.78 milyar dolar ile Türkiye takip ediyor. Bu durum, Çin'e bakanlar komitesi ile işbirliği içinde Gazze'de ateşkese yönelik çalışmalara destek vermek konusunda baskı kartı veriyor” dedi.

 Çin devlet televizyonu, Pazar gününün ilerleyen saatlerinde Çin Dışişleri Bakanlığı'nın "Arap ve İslam ülkelerinden bakanların bu ayın 20'si ve 21'inde Çin'i ziyaret edeceğini" bildirdiğini aktardı. Çin Dışişleri Bakanlığı, Çin'in bu ülkelerin dışişleri bakanlarıyla şu anda İsrail ve Filistinliler arasında devam eden çatışmayı sakinleştirme, sivilleri koruma ve Filistin sorununa adil bir çözüm bulma konularında görüşeceğini belirtti.



Suudi Arabistan: Sahte Hac kampanyaları için ilan veren kişi gözaltına alındı

 Sahte Hac kampanyaları için ilan veren kişi gözaltına alındı ve hakkında gerekli işlemler yapılarak savcılığa sevk edildi. (Suudi Arabistan Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü)
Sahte Hac kampanyaları için ilan veren kişi gözaltına alındı ve hakkında gerekli işlemler yapılarak savcılığa sevk edildi. (Suudi Arabistan Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü)
TT

Suudi Arabistan: Sahte Hac kampanyaları için ilan veren kişi gözaltına alındı

 Sahte Hac kampanyaları için ilan veren kişi gözaltına alındı ve hakkında gerekli işlemler yapılarak savcılığa sevk edildi. (Suudi Arabistan Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü)
Sahte Hac kampanyaları için ilan veren kişi gözaltına alındı ve hakkında gerekli işlemler yapılarak savcılığa sevk edildi. (Suudi Arabistan Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü)

Mekke polisi, sosyal medya üzerinden sahte ve yanıltıcı Hac kampanyası reklamları yayınlayan ve dolandırıcılık amacıyla hacılara konaklama ve kutsal mekânlara taşıma hizmeti veren bir vatandaşı gözaltına aldı.

Suudi Arabistan Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü, X platformundaki resmi hesabından yaptığı paylaşımda, söz konusu kişinin gözaltına alındığını, hakkında gerekli işlemlerin yapıldığını ve savcılığa sevk edildiğini açıkladı.

Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü, vatandaşlara ve bölge sakinlerine Hac yönetmeliklerine ve talimatlarına uymaları ve bunları ihlal edenleri Mekke, Riyad ve doğu vilayetlerinde 911, ülkenin geri kalanında ise 999 numaralı telefonu arayarak ihbar etmeleri çağrısında bulundu.

Geçtiğimiz hafta Suudi Arabistan, Hac ibadetini yerine getirmek isteyenleri sahte reklamlara ve sahte tekliflere kanmamaları konusunda uyarmış ve sadece resmi kanallarla irtibata geçmeleri çağrısında bulunmuştu.

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, hac ibadetini yerine getirmek için 80 ülkedeki yetkili ofislerle koordinasyon halinde Suudi makamları tarafından verilen ‘Hac vizesi’ alınması gerektiği belirtildi. Nusuk Hac platformu üzerinden 126 ülkeden gelen hacı adayları için doğrudan rezervasyon yapılabiliyor.

Açıklamada, bakanlığın resmî internet sitesindeki ‘e-yol’ ve ‘Nusuk’ uygulamasının Suudi Arabistan vatandaşları ve sakinlerinden gelen iç hacılara yönelik rezervasyon paketleri için onaylanmış kanallar olduğu belirtilerek, resmi olmayan kanallar aracılığıyla yayınlanan bilgi ve tekliflerin ‘yanıltıcı’ olduğu ve ilgili makamları temsil etmediği ifade edildi.

Bakanlık, Rahman’ın misafirlerine hizmet etmek ve ibadetlerini kolay ve huzurlu bir şekilde yerine getirmelerini kolaylaştırmak amacıyla, yerel 1966, uluslararası +966920002814 ve [email protected] e-posta adresindeki ortak operatör üzerinden Rahman’ın Misafirlerine Hizmet Merkezi aracılığıyla günün her saati çeşitli dillerde soruların alınmasını mümkün kılıyor.

Suudi Arabistan Turizm Bakanlığı pazar günü, Mekke'deki tüm konaklama tesislerine, 29 Nisan'dan başlayarak sezon sonuna kadar, Hac izni ya da Mekke şehrinde çalışma veya yaşama izni olmayanların konaklamasını engellemelerini vurguladı.

Bu karar, İçişleri Bakanlığı'nın, Hac vizesi dışında her türlü vizeye sahip olanların Mekke'ye girişine veya Mekke'de kalmasına izin vermeyerek, hacıların güvenliğini korumayı ve hac ibadetini güvenlik, kolaylık ve huzur içinde yerine getirmelerini sağlamayı amaçlayan düzenleme ve tedbirleri duyurmasıyla birlikte geldi.

Turizm Bakanlığı, konaklama tesislerinin İçişleri Bakanlığı duyurusunda yer alan kategorilerdeki kişileri belirtilen süre boyunca kalıcı olarak ağırlamasının yasaklandığını belirtti. Bakanlığın sezona hazırlık amacıyla diğer devlet kurumlarıyla birlikte yürüttüğü entegre çalışmaların bir parçası olarak hacı adaylarının emniyet ve güvenliğinin sağlanması çerçevesinde bu talimatların ihlal edilmesi halinde faillerin cezalara maruz kalacağı vurgulandı.