Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan yaptığı son açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki mevcut krizin üstesinden gelmek için çabalamanın ve inandırıcı bir barış planı üzerinde çalışmanın gerektiğini vurguladı. Gazze'deki felaket durumuna son verilmesi durumunda iki devletli çözüme ve Filistin devletinin tanınmasına sürdürülebilir bir alternatif olmadığını kaydetti.
Suudi Bakan, Gazze Şeridi'nde sebep olduğu yıkımdan İsrail'i sorumlu tuttu ve gerilimin sürmesinin bölgede daha fazla kaos ve yıkıma yol açacağını ifade ederek, Gazze'de hemen ve tam bir ateşkesin gerekli olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, sivil rehinelerin serbest bırakılmasını memnuniyetle karşılayan Prens Faysal, geçici ateşkesin yeterli olmadığını söyledi.
Söz konusu açıklamalar, Suudi Dışişleri Bakanı'nın başkanlığında olağanüstü Arap-İslam ortak zirvesi tarafından atanan bakanlar komitesi üyelerinin toplantısı sırasında geldi. Suudi Bakan bugün İspanya’nın Barcelona kentinde İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albarez ile bir araya geldi. Toplantıya, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es Safadi, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el Maliki, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt katıldı.
Görüşmede Gazze Şeridi ve çevresinde yaşanan gelişmelerin yanı sıra insani ateşkesin bazı tutukluların serbest bırakılması ve ailelerine dönmesiyle neler sağladığı ele alındı. Ayrıca, şiddete ve uzun süren çatışmaya son verecek ve Gazze Şeridi'ne acil yardım yardımının ulaştırılması için güvenli koridorların açılmasına katkıda bulunacak sürdürülebilir bir ateşkes için gösterilen çabalar ele alındı.
Toplantıda, sivilleri koruma ve uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk kurallarının uygulanmasını sağlama taahhüdünün yanı sıra, savaşı ve bunun sonucunda ortaya çıkan insani felaketi durdurmak için etkili uluslararası eylem başlatmak için atılan adımlar görüşüldü.
Bakanlar Komitesi üyeleri, uluslararası toplumun, Filistin meselesine ilişkin uluslararası kararların uygulanmasını sağlamak ve İsrail işgalinin uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuku sürekli ihlal etmesinden sorumlu tutulmasını sağlamak için tüm etkili önlemleri almasının önemini vurguladı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre komite üyeleri, iki devletli çözüme ilişkin uluslararası kararların uygulanması yoluyla adil, kalıcı ve kapsamlı barışa giden yolun geri döndüğünü bildirdi. Filistin halkının 4 Haziran 1967 çizgisinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devleti kurma yönündeki meşru haklarına kavuşması gerektiği kaydedildi.
Üyeler, uluslararası hukuki ve etik standartların uygulanmasında her türlü ayrımcılığı reddederek, uluslararası toplumun sorumluluğunu üstlenmesi yönündeki taleplerin yanı sıra Filistinlilerin, işgal güçleri ve yerleşimci milislerin Gazze Şeridi'nde ve Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Batı Şeria'da işlediği suçlardan korunmasını istedi.
Gazze Şeridi'ndeki mevcut krizin üstesinden gelmek ve inandırıcı bir barış planı üzerinde çalışmak için çabalamamız gerektiğini söyledi. Gazze'deki felaket durumuna son vermek ve iki devletli çözüme ve Filistin devletinin tanınmasına sürdürülebilir bir alternatifin