Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu ırkçılıkla mücadele yollarını tartışıyor

Nura er-Raşud: İsrail’in Gazze’deki apaçık ihlalleri bizi dehşete düşürdü

BDİHK’nin 22. olağan oturumunun açılışı sırasında Büyükelçi Yusuf  ed-Dubaey (İİT)
BDİHK’nin 22. olağan oturumunun açılışı sırasında Büyükelçi Yusuf  ed-Dubaey (İİT)
TT

Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu ırkçılıkla mücadele yollarını tartışıyor

BDİHK’nin 22. olağan oturumunun açılışı sırasında Büyükelçi Yusuf  ed-Dubaey (İİT)
BDİHK’nin 22. olağan oturumunun açılışı sırasında Büyükelçi Yusuf  ed-Dubaey (İİT)

Merkezi Cidde’de (Suudi Arabistan’ın batısında kalıyor) bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu (BDİHK), her türlü ayrımcılıkla mücadele etmeye yönelik aktif çabaların bir parçası olarak, ırk ayrımcılığı ve günümüzdeki farklı tezahürleri de dahil olmak üzere, artan ayrımcılık sorununu engellemek için gerekli yolları ve araçları araştırarak bu sorunları kapsamlı bir şekilde çözecek tavsiyeler ortaya koymayı amaçlıyor.

Cidde’de beş günlük çalışmalarına başlayan BDİHK’nin 22. olağan oturum toplantılarının önümüzdeki perşembe günü oturum sonunda nihai bir bildirge sunması planlanıyor. Söz konusu bildirgede, her türlü ırk ayrımcılığını ortadan kaldırmak için normatif boşlukları doldurmaya ve uluslararası insan hakları belgeleriyle uyumu sağlamaya yönelik birçok tavsiyenin yer alması bekleniyor.

Dört kıtaya yayılmış 57 ülkeyi kapsayan İİT, olağan oturumunun açılışında ırk ayrımcılığının tehlikeleri konusunda uyarıda bulunarak, bunun ortadan kaldırılmasının ortak bir sorumluluk olduğunu vurguladı. İlk günkü oturumlarda “Irk ayrımcılığının ortadan kaldırılması: İslami perspektif ve insan hakları perspektifi” başlıklı bir tartışma yapıldı.

Olağan oturum çalışmalarını İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha adına İİT Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Yusuf ed-Dubaey açtı. Oturuma ilgili uluslararası kuruluşlardan uzmanlar, üye devletlerin ve İİT’de gözlemci statüsünde olan devletlerin temsilcileri ve ulusal kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Taha, Suudi Arabistan’ın İİT’ye verdiği cömert desteği, tüm faaliyetlerine gösterdiği özel ilgiyi ve BDİHK’nin genel merkezine Cidde’de ev sahipliği yapılmasını takdir etti. BDİHK’nin gösterdiği somut çabalara dikkat çeken Taha, BDİHK’nin evrensel insan hakları ve temel özgürlüklerin İslami değerlerle uyumlu olmasını sağlama amacı kapsamında çeşitli konularda üye devletlere tutarlı tavsiyeler sunmak üzere önemli çalışmalar üstlendiğine işaret etti.

Genel Sekreter’in açıklaması Büyükelçi Dubaey tarafından okundu. Genel Sekreter açıklamasında, ırk ayrımcılığının bundan zarar gören bireyler ve topluluklar üzerindeki korkunç sonuçlarına dikkat çekti. İİT’nin ve üye devletlerin ırkçılıkla mücadelenin öncüleri olduğunu ve ırk ayrımcılığını ortadan kaldırmanın bireyleri, toplumları ve hükümetleri kapsayan ortak bir sorumluluk olduğunu vurguladı.

cs
BDİHK Sekreteryası İcra Direktörü Dr. Nura er-Raşud (Şarku’l Avsat)

BDİHK Sekreteryası İcra Direktörü Dr. Nura er-Raşud, oturumun çalışmaları sırasında, BDİHK’nin olağanüstü ortak Arap-İslam Zirvesi’nin nihai bildirgesini desteklediğini belirtti.

Raşud konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

Uluslararası insan hakları topluluğu, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 75. yıldönümünü kutlarken, tüm dünya, İsrail işgal güçlerinin Gazze’deki masum Filistinlilere karşı işlediği apaçık insan hakları ihlalleri karşısında dehşete kapılmış durumda. 11 Kasım 2023’te Riyad’da olağanüstü ortak Arap-İslam Zirvesi’ne ev sahipliği yapma yönündeki iyi zamanlanmış girişim, övgüye değer bir girişimden başka bir şey değildir. Bu zirvenin sonuçlarının Gazze’deki insani krize derhal son verilmesi konusunda teşvik edici olması ümit ediliyor.

Raşud, Suudi Arabistan hükümetinin BDİHK’nin genel merkezine ev sahipliği yapma ve etkili ve bağımsız çalışma için manevi ve lojistik destek sağlama konusunda sağladığı büyük hizmetlerden dolayı içten teşekkürlerini dile getirdi. Aynı zamanda BDİHK’ye verdikleri sürekli destek için İİT Genel Sekreteri’ne, tüm üye devletlere, gözlemci devletlere ve bu ülkelerin ulusal insan hakları kuruluşlarına teşekkür etmeyi de ihmal etmedi.

Raşud, açılış töreninin ve kapsamlı tartışmanın Suudi Arabistan ve BDİHK ile iş birliği içinde gerçekleştiğini ve bu adımın iki taraf arasında 2022’de imzalanan mutabakat zaptının etkinleştirilmesi açısından mükemmel ve başarılı bir adım olduğunu belirtti.

sxcdfr
Katılımcıların bir kısmı (Şarku’l Avsat)

Raşud, BDİHK’nin en önemli katkısının, üye devletlerdeki yönetişim ve kalkınma işlerinde insan haklarını tesis etmek ve İslami ve evrensel açıdan insan haklarına ilişkin kural ve ilkeler arasındaki boşluğu kapatmak olduğunu açıkladı. BDİHK’nin, İİT İnsan Hakları Kahire Bildirgesi’nin kabul edilmesine yaptığı katkıdan duyduğu gururu ifade etti. Aynı zamanda BDİHK’nin şu anda İİT’nin çocuk haklarına ilişkin revize edilmiş Cidde Sözleşmesi’ne son şeklini vermekte olduğunu kaydetti. Üye devletlerin bunun çalışmalarını yakın zamanda tamamlayacağından emin olduğunu belirtti.

Raşud, İİT İnsan Hakları Kahire Bildirgesi’nin kabul edilmesinin yanı sıra, İİT Dışişleri Bakanları Konseyi tarafından, dünya çapında Müslümanlara karşı işlenen insan hakları ihlalleri hakkında bilgi toplama ziyaretleri yapılmasına ve raporlar yazılmasına ilişkin tavsiyelerin uygulanması noktasında BDİHK’nin katkılarını ele aldı.

BDİHK’nin, İİT’nin evrensel insan hakları ilkelerini teşvik etme çabalarını ilerletmek için izlediği yola dikkat çeken Raşud, “bölgesel insan hakları mekanizmasının” etkinliği çerçevesinde bölgesel kapsamlılık, bağımsızlık, soruşturma imkanı ve birçok alanı kapsayacak takip mekanizmaları da dahil olmak üzere “temel” standartların ele alındığını kaydetti.

Kapsamlı tartışma toplantısı, ırk ayrımcılığının modern tezahürlerinin kapsamlı bir analizinin yapılmasını, İslamofobi ile ilişkili ırkçılık ve bunun modern toplumlarda sürmesi de dahil olmak üzere ırk kimliğindeki karmaşıklıklar, çıkmazlar ve paradokslarla ilgili kritik soruların tartışılmasını ve nefret söylemiyle etkili bir şekilde mücadele edebilecek araçların ve yolların üzerinde düşünülmesini içeriyordu.

Toplantıda, aynı zamanda, Müslüman topluluklara karşı ayrımcı davranışlar ve politikaların kaynağının izini sürmenin yanı sıra, dünya çapında ırk ayrımcılığının farklı tezahürleriyle mücadele etmeye yönelik en ideal uygulamalar ve ırk ayrımcılığından etkilenen toplumlardaki azınlık ve Müslüman topluluklara gerekli korumayı sağlayacak şekilde, küresel düzeyde ve çeşitli düzeylerde rehberlik ve uygulama alanında bunların güçlendirilmesi tartışıldı.



Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı önümüzdeki on yılların ekonomisini Riyad'dan başlatıyor

Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı’nın sekizinci edisyonundan (AFP)
Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı’nın sekizinci edisyonundan (AFP)
TT

Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı önümüzdeki on yılların ekonomisini Riyad'dan başlatıyor

Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı’nın sekizinci edisyonundan (AFP)
Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı’nın sekizinci edisyonundan (AFP)

Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı (FII) bugün Riyad’da Kral Selman’ın himayesinde başlıyor. Konferans çerçevesinde milyar dolarlık anlaşmaların imzalanması bekleniyor. Uzmanlar, FII’nın Riyad’ı dünya çapında üst düzey bir buluşma noktası haline getirdiğini, farklı alanlardan uzmanları topladığını ve önümüzdeki on yılların küresel ekonomisinin şekillenmesinde, piyasa hareketlerini destekleyecek ortaklıkların güçlendirilmesinde ve bölgesel fırsatların yaratılmasında etkili olacağını vurguluyor.

FII’nın bu yılki dokuzuncu edisyonunda 20’den fazla devlet başkanı ve başkan yardımcısının katılımıyla benzeri görülmemiş bir katılım bekleniyor. Bu durum, Riyad’ın ekonomik diyalog merkezi olarak artan küresel önemini gösteriyor. Ayrıca, yatırım anlaşmalarının toplam hacminin önceki yılki 60 milyar doları aşması öngörülüyor.

FII, bölgedeki en büyük uluslararası ekonomik buluşma olarak görülüyor. Hükümet liderleri, politika yapıcılar, CEO’lar ve küresel yatırımcılar, ayrıca yenilikçiler ve girişimciler, konferansta bir araya geliyor. 2017’den bu yana etkinlik, küresel yatırım gündemini belirleyen bir pusula haline gelmiş durumda.

xscdfg
Geleceğe Yatırım Girişimi Vakfı Başkanı Yasir er-Rumeyyan, konferansın sekizinci oturumunda konuşma yapıyor. (SPA)

New York Belediye Başkanı'nın eski Uluslararası İlişkiler Temsilcisi Edward Mermelstein, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, FII'nın geleneksel bir konferanstan çok daha fazlası olduğunu söyledi. Mermelstein, “Bu girişim, küresel sermaye, inovasyon ve politikanın buluştuğu bir platformdur” dedi.

Mermelstein, “FII sadece bir dizi etkileyici konuşmadan ibaret değil, aynı zamanda uygulama odaklı devlet fonlarını, küresel CEO'ları ve politika yapıcıları bir araya getirerek, pazarları harekete geçiren ve bölgeler arasında fırsatlar yaratan ortaklıklar kuruyor” ifadesini kullandı.

Mermelstein, “Bu girişimi gerçekten farklı kılan şey, Suudi Arabistan'ın bir kuluçka merkezi olarak üstlendiği roldür. Vizyon 2030 kapsamında, Krallık Riyad'ı gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler için bir merkez haline getirmiştir” şeklinde konuştu.

Mermelstein'a göre FII, önümüzdeki on yıllar boyunca küresel ekonomiyi şekillendirecek sürdürülebilir kalkınma, yapay zekâ entegrasyonu ve gelişmekte olan pazarlara yatırım konularındaki tartışmaları teşvik ettiği için bu hedefi yansıtıyor.

Mermelstein sözlerini şöyle sürdürdü: “FII’nın olağanüstü gelişimini takip ettim ve yaklaşan oturumlarına katkıda bulunmaktan onur duyuyorum. Çalışmalarım, küresel yatırımları gelişmekte olan pazarlara ve yeniden inşa çabalarına yöneltme misyonuyla yakından uyumlu. 2022 ile 2025 yılları arasında New York Şehri Uluslararası İlişkiler Komiseri olarak, şehrin küresel ilişkilerini güçlendirme ve yabancı yatırım, teknoloji ve sürdürülebilirlik girişimlerini teşvik etme onuruna nail oldum.”

Söz konusu görevinde Suudi Arabistan’ı birkaç kez ziyaret eden Mermelstein şu ifadeleri kullandı: “Bu ülkenin olağanüstü dönüşümüne ve ortaklığa açık tutumuna bizzat tanık oldum. Bugün, özellikle yeniden yapılanma, dayanıklılık ve teknoloji odaklı büyümeye odaklanarak, gelişmekte olan ve gelecek vaat eden pazarlarda kurumsal yatırımları harekete geçirmeye çalışıyorum.”

xdf
Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan geçen yılki konferansta konuşurken (Reuters)

Mermelstein, bu alandaki deneyimleri hakkında şöyle konuştu: “Kısa süre önce Kiev Uluslararası Ekonomi Forumu'nda, uluslararası ortaklıklar ve özel sermayenin çatışma sonrası ekonomilerin yeniden inşasına nasıl katkıda bulunduğuna odaklandım. Benzer çerçevelerin, Suudi liderliğinin ve sermayesinin sürdürülebilir büyümenin şekillenmesinde belirleyici bir rol oynadığı Afrika, Asya ve Ortadoğu bölgelerine de genişletilebileceğine inanıyorum.”

Mermelstein, Suudi Arabistan’ın yatırım ortamı ve avantajlarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Krallık, yükselen piyasalardaki dönüşümde öncü bir lider olarak konumunu pekiştirdi. Vizyon 2030 sayesinde, güçlü yönetişim, modern düzenlemeler ve uzun vadeli net bir stratejiyle desteklenen, yatırımcılar için istikrarlı ve çekici bir ortam oluştu. Krallığın, Kamu Yatırım Fonu (PIF) ve büyüyen özel sektörü aracılığıyla sermaye toplama kapasitesi, onu yenilik ve yatırım için küresel bir çekim noktası haline getiriyor.”

ty
Blackstone Group Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Stephen Schwarzman, geçen yılki konferansta konuşma yaparken (Reuters)

Mermelstein sözlerine şöyle devam etti: “Suudi liderler ve kurumlarla kişisel etkileşimlerim sayesinde, bu dönüşümü yönlendiren derin hırs ve profesyonelliği ilk elden gördüm. Ekonomisini çeşitlendirmenin yanı sıra, Krallık, stratejik planlama, teknolojik ilerleme ve kapsayıcı kalkınmayı birleştiren bir başarı modelini ihraç ediyor. Bugün Krallık, anlayışlı liderlik ve disiplinli uygulamanın dünya çapındaki gelişmekte olan pazarlar için nelerin mümkün olduğunu nasıl yeniden tanımlayabileceğinin parlak bir örneği.”

FII'nın üç avantajı

Almanya merkezli GSL Holding GmbH'nin kurucu ortağı ve CEO'su Sem M. Köksal, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “FII, Suudi Arabistan'daki yeni gelişmeleri sürekli olarak öğrenmek istememizi sağladı” dedi.

Köksal, “Bu girişimi benzersiz kılan üç şey olduğunu düşünüyorum. Birincisi, başka yerlerden farklı olarak gelişmeleri araştırma ve çözüm arama hızı” dedi.

Girişimin ikinci avantajı, gerçek ortaklıklar kurmasıdır. Köksal’a göre, bunun bir sonucu olarak, Suudi iş insanı Abdullah el-Muleyhi ile başlattıkları ortaklıklar, geleceğin teknolojisi alanında iş birliğini güçlendirdi.

FII'nın üçüncü avantajı, ortaklıklar kurmak ve girişimler başlatmakla sorumlu Suudi Arabistan Yatırım Bakanlığı'nın katılımı ve etkileşimi ile uzmanları, bakanları ve karar vericileri aynı anda ve aynı yerde bir araya getirerek karar vericilere ulaşma kabiliyetidir.

Köksal, “Girişim tarafından oluşturulan bu toplantı, sorunları ve zorlukları belirliyor ve olası çözümleri araştırıyor. Bu nedenle FII sıradan bir konferans değil, geleceğin şekillendirildiği bir yer” ifadelerini kullandı.

cdfgt
Geçen yılki etkinliğe katılanlardan bazıları (Şarku’l Avsat)

Girişime katılımıyla ilgili olarak konuşan Köksal şöyle dedi: “Etkinlikte, Alman mühendislik, iletişim ve teknolojisindeki son gelişmeleri gözden geçirecek ve kritik altyapı alanında çözümler önereceğim.”

Köksal şöyle devam etti: “Ortaklıklarımız, veri merkezleri ve entegre güvenlik çözümlerinden yeni nesil enerji teknolojisine kadar tüm odak alanımı kapsıyor. Alanlarında dünya lideri olan şirketlerle çalışıyorum.”

Anlaşmalar ve projeler

Köksal sözlerini şöyle sürdürdü: “Üç ana alanı kapsayan anlaşmalar imzalamak için çalışıyoruz. Bunlardan biri, yapay zekâ devrimini destekleyecek veri merkezleri alanıdır. Suudi Arabistan şu anda Neom ve The Line gibi iki olağanüstü projeyi inşa ediyor; bu projeler, güvenli ve egemen bir veri altyapısı gerektiriyor… Bu alanda ABD’nin en büyük altyapı fonlarından biriyle çalışıyorum ve Saudi Excellence şirketiyle iş birliği içinde, Suudi Arabistan için somut planlarımız var. Henüz ayrıntılara giremiyorum, ancak konu bilgi transferi, yerel üretim ve gerçek teknolojik egemenlikle ilgili. Biz sadece teknoloji satmıyoruz, onu aktarıyoruz. Krallığın istediği ve hak ettiği şey bu: Gerçek bir egemenlik; sadece dışarıdan satın alma değil.”

Köksal, “Gelişmiş piller ve enerji teknolojisi hakkında konuşacağız: Bu konu benim için ilginç, çünkü Silikon Vadisi'nden lityum ve kükürt pil teknolojisinde dünya lideri olan Lyten'in danışmanıyım. Şirketin kurucusu ve CEO'su Dan Cook vizyoner biri... Avrupa için danışmanlık görevim var, ancak Krallık için de şimdiden konseptler geliştiriyorum” şeklinde konuştu.

Enerji bağımsızlığının ulusal güvenlik olduğunu vurgulayan Köksal, Suudi Arabistan'ın enerjiyi her zaman diğer ülkelerden daha iyi anladığını belirtti. Köksal, “Şimdi, konu yeni nesil enerji teknolojisi. Lyten, bu devrimi küresel olarak öncülük ediyor” dedi.

frgty6u7
Bir kadın, konferansın sekizinci edisyonunda Tesla CEO'su Elon Musk'ın konuşmasını telefonuyla kaydediyor. (Reuters)

Köksal, “Egemenlik yeteneklerini geliştirmek için önde gelen Avrupalı ve uluslararası ortaklarla çalışıyoruz. Bu hassas bir konu, ancak bağımsızlık için çok önemli” diyerek Suudi Arabistan'ın şu anda teknoloji şirketleri için dünyanın en iyi yeri olduğunu belirtti. Köksal, “Yatırım girişimi, ideal bir konum olan Riyad'dan başlatılıyor. Riyad'dan Avrupa'ya beş saat, Asya'ya altı saat ve Afrika'ya dört saatte ulaşabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

Yapay zekâ ve temiz enerji alanındaki sözleşmeler

Suudi iş adamı ve yapay zekâ yatırımcısı Abdullah bin Zeyd el-Muleyhi, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, FII'nın dokuzuncu edisyonunun başlatılmasının, Krallığı dünyanın dört bir yanından gelen yatırımcılar için küresel bir destinasyon haline getirdiğini söyledi.

El-Muleyhi, “Suudi Arabistan’ın yapay zekâ projelerine verdiği destek, FII ve Vizyon 2030'un en önemli sonucu. Eğitim ve yapay zekâ sektörleri konferansın tartışma panellerinin önemli bir parçası olduğu için, tüm ülkelerden gelen önemli küresel katılımcılarla büyük anlaşmaların imzalanmasını bekliyorum” dedi.

El-Muleyhi, 2017 yılında başlatılan bu girişimin, insanlık üzerinde olumlu bir etki bırakmaya katkıda bulunan küresel zorluklara çözüm bulmak için çabaları birleştirmek ve yatırım yapmak üzere ortak küresel eylemlerin harekete geçirildiği bir dönemde, Krallığı uluslararası yatırım konferanslarının küresel sponsorlarından biri haline getirdiğine inandığını belirtti.


Suudi Arabistan, Fortune Global Forum'da niteliksel atılımlarını sergiliyor... Krallık: ‘Fırsatlar Ülkesi’

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
TT

Suudi Arabistan, Fortune Global Forum'da niteliksel atılımlarını sergiliyor... Krallık: ‘Fırsatlar Ülkesi’

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği Danışmanı ve Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Krallığın bugün bir fırsatlar ülkesi haline geldiğini belirterek, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 çerçevesinde çeşitli alanlarda kaydettiği niteliksel atılımları vurguladı.

26-27 Ekim tarihlerinde ilk kez Riyad'da düzenlenen Fortune Global Forum'un açılış konuşmasında er-Reşid, kadınların işgücü piyasasına katılımının yüzde 37'ye ulaşarak 2030 için belirlenen hedefi aştığını açıkladı. Öte yandan, turizm sektörü geçen yıl 100 milyon ziyaretçi hedefi açıklanmışken, 120 milyon ziyaretçiyi ağırladı.

Er-Reşid, yaklaşık 8 milyonluk nüfusu ile dünyanın en büyük 50 şehir ekonomisi arasında yer alan Riyad şehrinin, Suudilerin hırsını ve zorlu bir ortamda inşa etme yeteneğini somutlaştırdığını belirtti. Er-Reşid, “Başarılar, Suudi halkını karakterize eden hırs, sabır ve sınırsız iyimserlik sayesinde elde edildi” ifadesini kullandı.

Er-Reşid, Vizyon 2030'un uygulanmasının tüm sektörleri kapsayan kesin performans göstergelerine dayandığını belirtti. Suudi Arabistan’ın, çeşitli bölgelerdeki erkek ve kadınların ortak çabalarıyla, küresel yetenekleri çekerek ve uluslararası ortaklıkları güçlendirerek binden fazla girişim başlattığını ve bunların yüzde 85'inin plana göre ilerlediğini kaydetti.

Suudi Arabistan’ın iş birliği ve yatırımı artırmak için dünyaya kollarını açtığını vurgulayan er-Reşid, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Buradayız, hazırız. Yeteneklerimizi artıracak ve bilgimizi derinleştirecek yeni ortaklıklar kurmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Fortune Global Forum, yapay zekâ alanındaki tarihi gelişmeler, jeopolitik gerilimler ve değişen ticaret politikalarının küresel pazarlar ve tedarik zincirleri üzerindeki etkisi dahil olmak üzere, küresel ekonomideki büyük değişikliklerin arkasındaki itici güçleri tartışıyor. Ayrıca, ekonomilerin stratejilerini enerji bağımlılığından finansal liderliği güçlendirmeye doğru yeniden yönlendirdiği, kamu-özel sektör ortaklıkları için yeni fırsatlar yarattığı ve iş ve yatırım alanlarında küresel iş birliğinin haritasını yeniden çizdiği Körfez bölgesindeki dönüşümleri de vurguluyor.


Suudi Arabistan, 34 kilogram uyuşturucu kaçakçılığını engelledi

Suudi İçişleri Bakanlığı'nın proaktif bilgileri, Malezya'nın kokain kaçakçılığı girişiminin engellenmesine katkıda bulundu (SPA)
Suudi İçişleri Bakanlığı'nın proaktif bilgileri, Malezya'nın kokain kaçakçılığı girişiminin engellenmesine katkıda bulundu (SPA)
TT

Suudi Arabistan, 34 kilogram uyuşturucu kaçakçılığını engelledi

Suudi İçişleri Bakanlığı'nın proaktif bilgileri, Malezya'nın kokain kaçakçılığı girişiminin engellenmesine katkıda bulundu (SPA)
Suudi İçişleri Bakanlığı'nın proaktif bilgileri, Malezya'nın kokain kaçakçılığı girişiminin engellenmesine katkıda bulundu (SPA)

Suudi Arabistan, Malezya'ya tıbbi ekipman sevkiyatında gizlenmiş 25 kilogram kokain ve Umman'la Rub' al-Khali sınır kapısından ülkeye giren bir kamyonda 8,9 kilogram metamfetamin kaçakçılığına yönelik iki girişimi engelledi.

Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı Güvenlik Sözcüsü Tuğgeneral Talal eş-Şalhub, uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili suç şebekelerinin faaliyetlerinin proaktif güvenlik izlemesi çerçevesinde, Narkotikle Mücadele Dairesi'nin Malezyalı mevkidaşına verdiği bilgilere dayanarak, engellenen ilk operasyonun gerçekleştirildiğini açıkladı.

Uyuşturucu Kaçakçılığı Ağlarıyla Mücadele

Al- Şalhub, uyuşturucuların takibi ve ele geçirilmesinde ilgili Malezya makamlarıyla sağlanan olumlu iş birliğine dikkat çekerek, uyuşturucu kullanımı yoluyla ülkenin güvenliğini ve gençliğini hedef alan suç faaliyetlerinin izlenmesi, engellenmesi ve bu faaliyetlere karışanların tutuklanmasının sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

lendiği bildirildi (Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı)Malezya'da ele geçirilen kokainin tıbbi ekipman sevkiyatının içine gizlendiği bildirildi (Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı)

İkinci operasyonla ilgili olarak Suudi Gümrük İdaresi Sözcüsü Hamud el-Harbi, kamyonun gümrük işlemleri sırasında hava tankının altında gizlenmiş bir miktar uyuşturucu bulunduğunu ve güvenlik teknolojisi kullanılarak incelendiğini söyledi. Uyuşturucu Kontrol Müdürlüğü ile koordinasyon sağlandığını ve ele geçirilen ürünleri ülke içinde teslim alan iki kişinin tutuklandığını belirtti.

Toplum güvenliği ve korumanın artırılması

 Al-Harbi, Otoritenin ülkenin ithalat ve ihracatı üzerindeki gümrük kontrollerini sıkılaştırma ve bu ve diğer yasaklı ürünleri kaçakçılığa teşebbüs edenlere karşı sürekli tetikte olma taahhüdünü teyit etti. Bu, söz konusu hastalık riskini azaltarak, toplum güvenliğini ve korumasını artırma stratejisinin en önemli unsurlarıyla uyumludur.

Şabu, Rub' al-Khali limanından (Suudi Gümrükleri) gelen bir kamyonun hava tankının altında saklı bulundu.Uyuşturucu, Rub' al-Khali limanından (Suudi Gümrükleri) gelen bir kamyonun hava tankının altında saklı bulundu.

Toplumu ve ülke ekonomisini korumak ve kaçakçılıkla mücadeleye katkı sağlamak amacıyla, güvenlik ihbarları için belirlenen numara (1910) veya e-posta (@zatca.gov.sa1910) ve uluslararası numara (009661910) üzerinden Kuruma başvurulması çağrısında bulunuldu. İhbarlar, Kurum tarafından gizlilikle alınıyor ve ihbarda bulunan kişiye maddi ödül veriliyor.