Suudi Arabistan Veliaht Prensi Expo 2030 zaferinin ardından konuştu: Eşi benzeri görülmemiş bir Expo sunacağız

Riyad, ilk tur oylamada 119 oyla büyük başarı elde etti

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Sekreteri ile birlikte Riyad'ın Expo 2030-zaferinin duyurulmasının ardından bir basın toplantısı düzenledi (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Sekreteri ile birlikte Riyad'ın Expo 2030-zaferinin duyurulmasının ardından bir basın toplantısı düzenledi (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Expo 2030 zaferinin ardından konuştu: Eşi benzeri görülmemiş bir Expo sunacağız

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Sekreteri ile birlikte Riyad'ın Expo 2030-zaferinin duyurulmasının ardından bir basın toplantısı düzenledi (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Sekreteri ile birlikte Riyad'ın Expo 2030-zaferinin duyurulmasının ardından bir basın toplantısı düzenledi (Şarku’l Avsat)

Uluslararası Sergiler Bürosu, (The Bureau International des Expositions/BIE) Suudi Arabistan’ın Expo 2030'a ilk turda 119 oy alarak ev sahipliği yapmaya hak kazandığı büyük zaferini duyurdu. Duyurudan sonra Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ülkesinin ‘Expo tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir Expo versiyonu sunacaklarını’ söyledi. Veliaht Prens, Riyad’ın Expo’ya ev sahipliği yaparak elde ettiği zaferin, aynı zamanda ülkesinin öncü rolünü pekiştirdiğini vurguladı.

Riyad, Fransa'nın başkenti Paris'in batısındaki Issy-les-Moulineaux’de yapılan ilk tur oylamada İtalya'nın Roma şehrini ve Güney Kore'nin Busan şehrini büyük bir farkla geride bıraktı.

Riyad, BIE üyesi 180 ülkenin ‘her ülkeye bir oy’ ilkesi çerçevesinde yaptığı gizli e-oylamada 119 oy alarak büyük bir zafer elde etti. Suudi Arabistan, İtalya ve Güney Kore, salı günü öğleden sonra yapılan 173'üncü BİE Genel Kurulu toplantısında dosyalarını son kez sundu.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman, Riyad’ın zaferinin ardından Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz Al Suud'u tebrik etti. Ülkesine oy veren ülkelerin yanı sıra rakip iki ülkeye de teşekkür etti.

Veliaht Prens, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Suudi Arabistan’ın Expo 2030'a ev sahipliği yapma hakkını kazanması, öncü ve önemli rolünün yanında sahip olduğu uluslararası güveni de pekiştiriyor. Bu güven, Suudi Arabistan’ı Expo'nun da aralarında bulunduğu önde gelen uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapmak için ideal bir destinasyon haline getiriyor.

Veliaht Prens, ülkesinin bu uluslararası fuarı en yüksek düzeyde yenilikle düzenleyerek, tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir versiyonunu sunacağını kaydetti. Ayrıca, fırsatlara en iyi şekilde yatırım yapmak ve gezegenimizin bugün karşı karşıya olduğu zorluklara çözümler sunmak amacıyla en son teknolojileri kullanacağının altını çizdi. Expo 2030’un en parlak beyinleri bir araya getiren uluslararası bir fuar olmasını sağlayacaklarını aktaran Veliaht Prens, insanlığın parlak yarınları için aktif ve olumlu bir rol oynamaya katkıda bulunmakta kararlı olduklarını bir kez daha vurguladı.

Veliaht Prens, sözlerini şöyle sürdürdü:

Expo 2030'a ev sahipliği yapmamız, Suudi Arabistan 2030 Vizyonu hedeflerinin ve planlarının doruğa ulaştığı yılla aynı zamana denk gelecek. Bu sebeple fuar, bu eşi ve benzeri görülmemiş dönüşüm yolculuğundan çıkarılan dersleri dünyayla paylaşmak için harika bir fırsat olacak.

Veliaht Prens, fuarın ‘Değişim Çağı: Birlikte Geleceğe Bakıyoruz’ üst başlığı ve ‘daha iyi bir yarın, iklim eylemi, herkes için refah ve tüm imkanlardan yararlanmak’ alt başlıklarına ulaşmak için aracı olacağını kaydetti. Ayrıca, katılımcı ülkelerin dosyasında yer alan taahhütlerini yerine getirmek amacıyla Riyad'ın Expo 2030'da dünyayı kucaklamaya hazır olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan Expo 2030’un Riyad'da gerçekleştirilmesi için adaylığını açıkladığında çalışma, Veliaht Prens'ten büyük ve doğrudan bir destek aldı. Suudi Arabistan, 29 Ekim 2021 tarihinde bu konuyla ilgili BIE’ye resmi talepte bulunduğunu duyurdu.

Paris’teki uzun günün detayları

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Riyad'ın Expo 2030'a ev sahipliği yapma teklifini sunduğu konuşmasında, Riyad’ın İtalya’nın başkenti Roma ve Güney Kore’nin Busan şehri ile rekabet ettiği yarışın kazananı olacağını söylediğinde yanılmıyordu. Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad, 7 yıl sonra gerçekleşecek Expo 2030’a ev sahipliği yapma hakkını kazandı. Prens Faysal bin Ferhan, dün öğleden sonra BIE Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, 130 ülkenin Riyad'ın adaylığını desteklediğini açıkladı.

Suudi Arabistanlı üst düzey bir yetkili, fuarın organizasyonunu ülkesinin kazanacağını doğrudan duyurdu. Prens Faysal bin Ferhan'ın açıklamaları ise üç heyetin konuşmalarının hemen ardından yapılan oylamanın sonucuyla teyit edilmiş oldu. Oylamada Suudi Arabistan 119 oy aldı. Onu, 29 oyla Güney Kore ve 17 oyla İtalya takip etti. Çıkan sonuçlar, Suudi Arabistan’ın açık ara farkla oylamayı kazandığını gösterdi.

BIE Genel Sekreteri, Suudi Arabistan'ın ilk turda oyların üçte ikisini aldığını ve ilk turda aday bir ülkenin oylamayı kazanmasının ender görülen bir durum olduğunu açıkladı.

Dün BIE Genel Kurulu toplantısı öncesinde ilk söz Güney Kore heyetine verildi. Resmi konuşmayı yapan Başbakan, Güney Kore'nin ‘herkesle çalışmak istediğini ve birlikte dünyayı değiştirebileceğimizi’ ifade etti. Son konuşmacı ise Suudi Arabistan heyeti oldu. Güney Kore’nin sözcüleri, Busan'ın adaylığının taşıdığı avantajları, çocukların ve yeni nesillerin hayalini gerçekleştirme arzusunu ve Seul'ün Expo 2030'u organize etme konusundaki ilgisinden herkesin faydalanmasını istediğini vurguladı. Güney Kore heyeti, doğayı ve çevreyi korumaya, temiz enerji, yapay zeka, deniz suyunun tuzdan arındırılması, sağlık ve iletişim alanlarında somutlaştırdığı teknolojik ilerleme çerçevesinde Busan'ın temsil ettiklerine dikkat çekti. Güney Kore heyetine göre, Expo 2030 ‘insanlığın birlikte çalışma, yaratıcılık, yenilikçilik ve özgürlük rüyasının’ somutlaşmış hali olmalı. Katılımcılara seslenen Güney Kore heyeti, “Sürdürülebilirlik ve barış dolu bir dünya için çalışalım. Bunun için tek seçeneğiniz: Busan” ifadelerini kullandı.

Başkent Roma'nın Expo 2023 adaylığını tanıtan İtalya heyetinin sunumunda, ilk çağların en ünlü başkentinin önemine vurgu yapıldı. Hem tarihte hem de günümüzde temsil ettiklerinin fazlasıyla vurgulanması dikkati çekti. İtalya heyeti, Roma’nın geçmişin olduğu gibi bugünün ve geleceğin de öne çıkan yüzü olması gerektiğini vurguladı. Heyet, İtalya'nın çeşitliliği ve zenginliğinin yanı sıra Roma'nın ‘yaşayan, misafirperver, sanata ve yaratıcılığa kollarını açan, esaslı sakinlere sahip, medeniyetin ve dinler arası diyaloğun başkenti bir şehir olduğunu ve geçmişle geleceği birleştirmenin ideal formülü olan Roma'da her şeyi başarılabileceğini’ vurgulamak için bir aktris ve uluslararası şampiyon tenisçi Jannik Sinner’ın yüzünü kullandı.

Suudi Arabistan’ın sunumu

Dışişleri Bakanı Bin Ferhan başkanlığındaki Suudi Arabistan heyeti ise Suudi Arabistan'ın ‘Dünyadan Dünyaya’ başlığı altında, Suudi Arabistan ile dünya ülkeleri arasında en büyük iş birliği ilişkileri ağını kurmaya odaklanacak bir fuar düzenlemek için çalışacağını teyit ettiği bir sunum yaptı. Suudi Arabistan’ın, ‘Tek dünya, tek koridor’ başlığı altında Riyad Expo 2030'a katılmalarını sağlamak için yardıma ihtiyacı olan 100 ülkeye yardım etmek üzere 384 milyon dolar tahsis etmek istemesi, bu iş birliğinin bir tezahürü niteliğindeydi.

Bakan Ferhan, ülkesinin kalkınma hedeflerine odaklanma, tüm düzeylerdeki ilerlemeleri hızlandırma ve başta iklim sorunları, sürdürülebilir kalkınma ve uluslararası iş birliği olmak üzere günümüz dünyasının zorluklarıyla mücadele ettiğini belirtti. Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin 2030 sergisinin ‘farklı bir versiyonu’ için çalışma taahhüdünü iletti.

Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) temsilcisi Prenses Hayfa el-Mukrin ise Suudi Arabistan'ın 2030 yılına kadar atacağı ve herkes için eğitim, sağlık, çevre ve refah fırsatları sağlamaya, akıllı şehir projesi ve çevrenin korunması için çalışmaya yönelik her adımda tüm ülkelerle el ele çalışacağını söyledi. Prenses Mukrin, Roma ve Busan’ın aday sunumlarına kıyasla tüm alanlarda yatırım projeleri başlatmak için ‘2025 yılı itibariyle tüm yaratıcılar, hayalperestler ve girişimciler için platformlar başlatılmasının’ önemini vurguladı. Riyad'ın ‘çözümler sağlamak ve 2030 sonrası bir gündem geliştirmek’ için çalışmak istediğini de ifade eden Prenses Mukrin, “Gençlik ve canlılıkla dolu bir ülkenin kalbi olan Riyad, sizi ağırlamak için daha fazla beklemek istemiyor” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Misafir ağırlamanın yolu: Expo

Expo 2030'a ev sahipliği yapmak için adaylığını açıklayan 5 şehirden ikisi başlarda yarıştan çekildi. Bu şehirlerden biri Rusya’nın başkenti Moskova, diğeri ise Ukrayna'nın Karadeniz'e bakan şehri Odessa’ydı. Odessa, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle adaylıktan geri çekildi. Moskova’nın adaylığı, BIE tarafından bu kadar önemli bir etkinliğin düzenlenmesi için gerekli koşulları karşılamadığı gerekçesiyle değerlendirilmedi. Böylece Riyad, Roma ve Busan, bu küresel etkinliğe ev sahipliği yapma umuduyla iddialı bir plan ortaya koyan yarışmacılar arasında kaldı.

Expo, ilk kez 1851 yılında İngiltere’nin başkenti Londra'nın ev sahipliğinde düzenlendi. Ardından Fransa’da, sonrasında Avrupa ülkelerinin başkentlerinde, ABD’de, Japonya, Çin ve diğer ülkelerde yapıldı. Riyad, Roma ve Busan, birbirini takip eden kilometre taşlarını aştı ve dün öğleden sonra 180 üye ülkenin katılımıyla e-oylamanın yapıldığı o belirleyici an geldi çattı. Merkezi Paris'te bulunan BIE, rakiplere sunumlarını yapmaları ve ‘kazanacaklarına’ inandıkları başlıca noktalara değinmeleri için son bir fırsat daha verdi. BIE Genel Sekreteri, her iki tarafa da verilen ve 20 dakikayı aşmayan süreye uyulması gerektiğini vurgulamıştı. Bu yüzden verilen bu ‘son şans’, geçtiğimiz haziran ayında rakiplere verilenden tamamen farklıydı.

Oylama sonuçlarının X platformunda (eski adıyla Twitter) açıklanmasının ardından düzenlenen kısa basın toplantısında konuşan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin zaferinin küresel konumu ve uluslararası toplumun ona olan güveni açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Ülkesinin uluslararası fuarlarda dengeleri değiştirecek yeni bir Expo versiyonu sunacağının altını çizen Prens Bin Ferhan, Suudi Arabistan’ın ‘elde ettiği olağanüstü başarıdan ve BIE Genel Kurulu’nun ülkesine olan güveninden gurur duyduğunu’ da sözlerine ekledi. Güney Kore ve İtalya'nın yaptığı sunumlara dikkati çekerek, Riyad’a oy veren ülkelere teşekkür iletmeyi ihmal etmeyen Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, fuarın ‘sadece Suudi Arabistan için değil, tüm dünya için’ olduğunu vurguladı. Riyad’ın tüm ülkelerin Expo’nun konsepti, planlaması ve uygulamasına katılması için bazı çalışmalar yapacağını ve bu ülkelere Expo’ya katılmaları için bir fırsat vereceğini söyleyen Prens Faysal Bin Ferhan, “Tüm ülkelere hoş geldiniz diyoruz” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’a konuşan BIE Genel Sekreteri Dimitri Kerkentzes, “Bugün gördüğümüz nihai sonuçlar çerçevesinde Suudi Arabistan'ın gerçekleştirdiği olağanüstü kampanya nedeniyle Suudileri tebrik ediyorum. Suudi Arabistan'daki hiç kimse, dünyanın Expo 2030'u görmek istediğinden şüphe etmesin. Veliaht Prens'in Vizyon 2030 projesiyle 2030 yılına kadar Riyad'da muhteşem işler yapıldığına tanık olacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Başkent Paris'in güneyinde kalan Issy-les-Moulineaux şehrinin merkezinde yer alan Konferans Sarayı, sabahın erken saatlerinden itibaren yoğun güvenlik önlemleri, basının ve halkın olağanüstü ilgisi altında, heyetleri taşıyan resmi siyah araçların gittiği müstahkem bir kaleye dönüştü.

BIE, basın çalışanlarının Konferans Sarayı’nın bodrum katında bulunan basın merkezine erişimini belirli bir gazeteci ve fotoğrafçı listesiyle sınırlandırdı. Bu sayede her heyetin yerini alması için erken gelmesini sağlayarak izdiham oluşmasını engelledi. Toplanan coşkulu kalabalık, bir yandan şarkılar söylüyor, bir yandan tezahürat yapıyordu. Suudi Arabistan ile büyük bir basın heyeti gönderen ve yoğun bir halkla ilişkiler kampanyası başlatan Güney Kore arasındaki yoğun rekabet öne çıktı. Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol, Busan'ın adaylığını desteklemek ve bir halkla ilişkiler kampanyası yürütmek için geçtiğimiz hafta Paris'i ziyaret etmişti. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni de Avrupa ülkelerine baskı uygulayarak İtalya’yı desteklemeleri çağrısında bulunmuştu. Fransız bir kaynağa göre, kampanyada en etkili olan yöntem, ilgi odağından uzakta gerçekleşen temaslardı. Kazanan ülkenin belirlenmesinde en büyük rolü Afrika Birliği (AfB), Avrupa Birliği (AB), Arap Ligi (AL) ve Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) gibi coğrafi gruplar oynadı.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.