Suudi Arabistan - Rusya toplantısında uluslararası gelişmeler ele alındı

Muhammed bin Selman ve Putin, Riyad’daki ortak öneme sahip konuları değerlendirdi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Riyad'daki Yemame Sarayı’nda ağırladı (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Riyad'daki Yemame Sarayı’nda ağırladı (SPA)
TT

Suudi Arabistan - Rusya toplantısında uluslararası gelişmeler ele alındı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Riyad'daki Yemame Sarayı’nda ağırladı (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Riyad'daki Yemame Sarayı’nda ağırladı (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, dün (6 Aralık Çarşamba) Yemame Sarayı’ndaki Kraliyet Divanı’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile iki ülkenin heyetlerinin de katılıyla genişletilmiş bir toplantı gerçekleştirdi. Putin’in ziyareti, 2019 yılından bu yana ilk, ülkesinde iktidarı üstlenmesinden bu yana ikinci Suudi Arabistan ziyareti sayılıyor.

Toplantının başında Suudi Veliaht Prens, iki ülke arasındaki tarihi ve güçlü ilişkilere dikkat çekti. Üçüncü Suudi devletinin kurulmasının ardından Krallığı tanıyan ilk ülkenin Rusya olduğunu belirten Muhammed bin Selman, Putin’i de ‘Krallık ve halkının özel ve çok değerli bir konuğu’ olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın SPA’dan aktardığına göre Veliaht Prens, “Bugün enerji sektörü, tarım sektörü, karşılıklı ticaret, yatırım ve diğer sektörlerde iki ülke arasında son yedi yılda elde edilen çok büyük başarılara dikkat çekerek, iki ülkenin, Ortadoğu’nun ve dünyanın yararına birlikte üzerinde çalıştığımız pek çok ilgi alanını ve birçok dosyayı paylaşıyoruz” dedi.

Prens Muhammed bin Selman, Ortadoğu’daki pek çok gerginliğin ortadan kaldırılmasına yardımcı olan, siyasi ve güvenlik alanında da bölgenin ve tüm dünyanın güvenliğini artıracak şekilde güvenliğin ve gelecekteki koordinasyonun geliştirilmesine katkıda bulunan iki ülke arasındaki koordinasyon ve siyasi çalışmalara övgüde bulundu. Ayrıca Suudi Arabistan halkının çıkarları, bölgenin ve dünyanın çıkarları için birlikte çalışılmasını gerektiren mevcut ve gelecekteki büyük fırsatlara dikkati çekti.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Rusya Devlet Başkanı Riyad’daki görüşme sırasında (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Rusya Devlet Başkanı Riyad’daki görüşme sırasında (SPA)

Öte yandan Rusya Devlet Başkanı, iki ülke arasındaki dostluğun ve iş birliğinin derinliğini vurgulayarak, 7 yılda aralarında gerçekleştirilen ve elde edilen başarılara değindi. Putin, Veliaht Prens ile Moskova’da görüşme arzusunu da dile getirdi.

Suudi Arabistan’ı tanıyan ilk ülkenin Sovyetler Birliği olduğunu belirten Putin, ilişkilerin kalitesinde ve yeteneklerinde büyük bir gelişme ve niteliksel sıçrama yaşandığını, bunun da Kral Selman ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın liderliği sayesinde başarıldığını vurguladı.

Devlet Başkanı Putin, iki ülke arasında siyaset ve ekonomi başta olmak üzere pek çok düzeyde ve alanda yakın işbirliğinin bulunduğunu, uluslararası düzeyde yaşanan son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde katılım ve paylaşımların önemli olduğunu dile getirdi.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile Rusya Devlet Başkanı arasında Riyad’daki Yemame Sarayı’nda yapılan görüşmeden bir fotoğraf (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile Rusya Devlet Başkanı arasında Riyad’daki Yemame Sarayı’nda yapılan görüşmeden bir fotoğraf (SPA)

Genişletilen toplantıda, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin boyutları, ortak işbirliği olanakları ve çeşitli alanlardaki gelişme fırsatları gözden geçirilirken, bölgesel ve uluslararası koşullarda yaşanan son gelişmeler ve bunlara yönelik çabalar ele alındı.

Suudi Veliaht Prensi ve Rusya Devlet Başkanı ayrıca, ikili bir toplantı düzenleyerek ortak öneme sahip bir dizi konuyu ele aldılar.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Rusya Devlet Başkanı’nı Riyad’daki Yemame Sarayı’nda kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Rusya Devlet Başkanı’nı Riyad’daki Yemame Sarayı’nda kabul etti (SPA)

Son doksan yılda Suudi Arabistan ve Rusya ilişkileri ortak anlayışa, vizyonlarda yakınlaşmaya ve çıkarların uyumluluğuna tanık oldu. Bu stratejik ilişki, iki ülkenin çeşitli alanlarda sahip olduğu ve liderlerinin halklarına fayda sağlamak için geliştirmeye istekli olduğu büyük potansiyeli güçlendirdi.

Suudi Arabistan ve Rusya Ortak Komitesi ve Çalışma Konseyi’nin kurulması, iki ülke arasında çeşitli alanlardaki ilişkilerin geliştirilmesine, ekonomik işbirliği tabanının çeşitlendirilmesine ve genişletilmesine ve Vizyon 2030 ve Krallığın büyük projelerinin sağladığı fırsatlardan yararlanarak, ticaret alışverişi geliştirebilecek bir ticari ve yatırım platformun oluşturulmasına katkı sağladı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile el sıkışıyor (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile el sıkışıyor (SPA)

Rusya, Suudi Arabistan’ın ekonomik konumuna dikkati çekerek, Riyad’ı BRICS ekonomik bloğuna katılmaya davet etme girişimini destekledi. Bu çerçevede Putin, ülkesinin desteğinin, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın petrol piyasalarında denge ve istikrarı destekleme çabalarının ve Krallığın iddialı kalkınma planlarına ulaşma yeteneğinin takdirinin sonucu olduğunu vurguladı.

Riyad’ın çabaları, OPEC ülkeleri ve Rusya’nın ‘üreticilere ve tüketicilere hizmet edecek şekilde, üretim hacmini küresel petrol talebi düzeyine uygun hale getirecek bir metodoloji benimseyerek, petrol piyasalarının istikrarını destekleyen tarihi OPEC+ anlaşmasına’ varmasına katkıda bulundu. Bu durum, küresel enerji fiyatlarının istikrarına olumlu yansırken, iki ülke arasındaki ikili temasların liderlik düzeyindeki hızını da artırdı.

Putin’in Riyad ziyareti, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Gazze’deki askeri operasyonları durdurmayı, sivilleri korumayı ve etkilenenlere insani yardım ulaştırmayı amaçlayan ortak uluslararası eylemi koordine etmek amacıyla etkili uluslararası taraflarla iletişim kurma çabalarının bir uzantısı olarak gerçekleşti. Ayrıca ziyaret, Suudi liderliğinin Filistin meselesine gösterdiği büyük ilgiye dayalı olarak Olağanüstü Ortak Arap- İslam Zirvesi çalışmalarına başkanlık etmesinden sonra gerçekleştiği için önemli.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Riyad'daki Yemame Sarayı’nda kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Riyad'daki Yemame Sarayı’nda kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan, Ukrayna krizine siyasi çözüm bulunmasına yönelik çabaları destekliyor ve Veliaht Prens ile Rusya ve Ukrayna cumhurbaşkanları arasında kurduğu iyi ilişkiler sayesinde ilk günden itibaren iki taraf arasında arabulucu rolü oynuyor. Öyle ki iki ülkenin cumhurbaşkanları ile temas kurdu, ülkesinin kalıcı barışa yol açan bir çözüme ulaşmaya katkıda bulunmak için iyi ofislerini gerçekleştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Riyad ayrıca, krizin etkilerini hafifletmeyi amaçlayan insani girişimleri de destekledi. Bu girişimler arasında, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın çeşitli ülkelerden 10 mahkumun serbest bırakılmasına yönelik arabuluculuğu ve Cidde’de ulusal güvenlik danışmanları ve bazı ülkelerin temsilcilerinin krize ilişkin bir toplantıya ev sahipliği yapması da yer alıyor.

Riyad Bölgesi Valisi, Kral Halid Uluslararası Havalimanı’nda Rusya Devlet Başkanı’nı uğurladı (SPA)
Riyad Bölgesi Valisi, Kral Halid Uluslararası Havalimanı’nda Rusya Devlet Başkanı’nı uğurladı (SPA)

Daha sonra Riyad’dan ayrılan Devlet Başkanı Putin, Kral Halid Uluslararası Havalimanı’ndaki Kraliyet Salonu’nda Riyad Bölgesi Valisi Prens Faysal bin Bandar bin Abdülaziz, Devlet Bakanı, Bakanlar Kurulu Üyesi, Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve Riyad Bölgesi Sekreteri Prens Faysal bin Abdulaziz bin Ayyaf tarafından uğurlandı.



Çeyrek asırda Suudi Arabistan: Modern kalkınma devletinin mimarisi

Görsel: Reuters/Al Majalla
Görsel: Reuters/Al Majalla
TT

Çeyrek asırda Suudi Arabistan: Modern kalkınma devletinin mimarisi

Görsel: Reuters/Al Majalla
Görsel: Reuters/Al Majalla

Abdullah Faysal er-Rabih

Gözlemciler ve ekonomistler, Suudi Arabistan'ın gelecekteki büyük dönüşümlerini geriye dönüp bakarak incelediklerinde, ekonomiyi yeniden şekillendiren en önemli dönüm noktası olarak 2016 yılında başlatılan ‘Vizyon 2030'u uzun uzun ele alacaklar, onu ekonomiyi ve toplumu yeniden şekillendiren ve ülkeyi tek bir kaynağa bağımlılıktan çeşitlilik ve sürdürülebilirlik beklentilerine kaydıran en önemli dönüm noktası olarak değerlendireceklerdir. Ancak, modern Suudi Arabistan sahnesini yalnızca bu dönüm noktasına indirgemek, 2026’nın gelişiyle, Vizyon 2030 hedeflerine doğru yolun yarısını geride bırakırken kümülatif gelişimin bağlamını anlamada bir eksikliğe yol açabilir. Objektif bir okuma yapılması için 21. yüzyılın ilk çeyreğinin tamamını kapsayacak şekilde zamansal merceğin genişletilmesi gerekir.

Riyad, NEOM ve ülkenin tüm bölgelerinde büyük inşaat projeleri ve teknolojik ve lojistik dönüşümler açısından tanık olunanlar, birdenbire ortaya çıkan bir olgudan ziyade uzun ve dikkatle düşünülmüş bir modernleşme sürecinin meyvesidir. Bu süreç, milenyumun ilk on yılında eğitim ve altyapı temellerinin atılması aşamasından, ikinci on yılda ve sonrasında dijital dönüşümün başlatılması ve kapsamlı ekonomik çeşitlendirme aşamasına geçti. Sadece finansal politika mühendisliği yoluyla değil, aynı zamanda veri, yapay zeka (AI), turizm ve yaşam kalitesine dayalı bir petrol sonrası ekonomi kurarak kaynaklarını akıllıca yeniden yatıran bir ülkenin hikayesine tanık oluyoruz.

Bu çeyrek asırlık süreç, küresel ölçekte rekabetçi bir ekonomi inşa etme stratejik hedefi doğrultusunda birbirini tamamlayan iki aşamaya ayrılabilir. Milenyumun başlarından 2015 yılına kadar süren ilk aşama, burs programları ve üniversitelerin kurulması yoluyla insan sermayesine yapılan yoğun yatırımlarla öne çıkıyor. 2016 yılında başlayan ikinci aşama ise, bu yatırımların meyvelerinin toplandığı ve bu beyinlerin ve enerjilerin modern bir ekonomik ve teknolojik sistem kurmak için kullanıldığı, Suudi Arabistan’ın G20'nin en güçlü ekonomileri arasındaki etkili konumunun pekiştirildiği bir dönemdi.

Kaynak yönetiminden kurumsal performans verimliliğine

Bu dönüşümün altında yatan dinamikleri anlamak için, öncelikle hükümet yönetimi felsefesinde meydana gelen değişimin özünü incelemeliyiz. Gelişmeler, devlet kurumlarının kapsamlı bir rasyonalizasyonu (rationalisation) olarak tanımlanabilir. Daha önce, odak noktası geleneksel kalkınma istikrarını sürdürmek için doğal kaynaklardan elde edilen gelirlerin dağıtılmasıydı. Suudi Arabistan bugün, bu vizyonun mimarı olan Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın liderliğinde, hedef odaklı yönetim modeline (management by objectives) geçerek, başarı ve değerlendirme için temel gösterge olarak temel performans göstergelerini (KPIs) benimsedi.

Petrol 20. yüzyılın yakıtıysa, veri de 21. yüzyılın petrolüydü. Suudi Arabistan, bu gerçeği erken dönemde fark etti ve yapay zeka ekonomisini kalkınma stratejisinin merkezine yerleştirdi.

Hükümet projeleri artık sadece bütçelerinin büyüklüğüyle değil, aynı zamanda somut ekonomik ve sosyal etkileriyle ve sıkı zaman çizelgelerine bağlılıklarıyla da değerlendiriliyor. Yönetimde yaşanan bu radikal değişim, büyük küresel teknoloji şirketlerinin hızı ve esnekliğiyle rekabet eden dinamik bir çalışma ortamı yaratırken geleneksel bürokrasiye alternatif olarak liyakati esas alan bir sistem kurdu.

Devletin idari yapısı, merkezi planlama ve hızlı karar alınması amacıyla çok sayıda kurumun kaldırılması ve yetkilerinin biri Ekonomi ve Kalkınma Konseyi diğeri Siyasi ve Güvenlik İşleri Konseyi olmak üzere iki ana konseyde birleştirilmesi ile yeniden düzenlendi. Bu yapısal gelişme, devletin büyük bir dijital dönüşüm gerçekleştirmesini sağlayan sağlam bir temel oluşturmuş ve Suudi Arabistan’ın dijital devlet hizmetleri için küresel göstergelerin ön saflarına taşımıştı. ‘Absher’ ve ‘Tawakkalna’ gibi platformlar, teknolojiyi ekonomi ve topluma hizmet etmek için kullanmanın küresel modelleri haline gelmiş ve zaman ve kaynak israfının azaltılmasına ve ulusal üretkenliğin artırılmasına doğrudan katkıda bulunmuştu.

Tek sektöre bağlılığın sonlandırılıp ekonominin çeşitlendirilmesi

Gelecekte en büyük bir etkiye sahip olacak olan ikinci dönüşüm, petrole dayalı tek sektörlü ekonominin sonlandırılıp küresel şoklara karşı yüksek dirençli, çeşitlendirilmiş ve esnek bir ekonominin kurulmasıydı. Rakamlar, bu başarının ölçeğini gösteren en doğru gösterge olmaya devam etmektedir. Petrol dışı faaliyetler hızlı ve istikrarlı bir büyüme kaydederken, petrol dışı gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) büyümesi son üç yılda ortalama yüzde 4,5'i aşarak 2024 yılında yüzde 4'e yaklaştı. Tüm bunlar, enerji piyasalarının oynaklığından uzak yeni büyüme motorları yaratma konusunda ekonomik çeşitlendirme politikalarının başarısını yansıtıyor.

Bu dönüşümün merkezinde yer alan Kamu Yatırım Fonu (PIF), geleneksel devlet fonu işlevinin ötesine geçerek piyasa yapıcı ve etkili bir küresel yatırımcı haline gelip stratejik bir rol oynuyor.

Son veriler, fonun yönettiği varlıkların 2024 yılı sonuna kadar yaklaşık 3,4 trilyon riyal (yaklaşık 925 milyar dolar) yükseldiğini ve iç yatırım portföyünün büyüklüğünde yüzde 50'nin üzerinde dikkat çekici bir artış olduğunu gösteriyor. Bu durum, fonun ulusal ekonominin damarlarına likidite pompalamaya olan bağlılığını teyit ediyor.

sdvd
Suudi Arabistan'ın Riyad'da 2034 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma adaylığı kapsamında düzenlenen medya turu sırasında NEOM kentindeki The Line projesinin maketi, 30 Ekim 2024 (AFP)

PIF, (Ceer ve Lucid Motors şirketleri aracılığıyla) elektrikli araç endüstrisi, temiz teknolojiler, askeri üretim, eğlence, turizm ve küresel spor yatırımları gibi Suudi Arabistan ekonomisinde daha önce hiç duyulmamış olan gelecek vaat eden sektörlere odaklandı. Bu strateji sadece finansal kazanç elde etmeyi değil, aynı zamanda teknoloji ve bilginin aktarılması ve yerelleştirilmesini ve Suudi gençler için kaliteli iş fırsatları yaratılmasını da amaçlıyor.

Dijital dönüşüm ve yapay zeka: Tüketimden ihracata

Petrol 20. yüzyılın yakıtıysa, veri 21. yüzyılın petrolüydü. Suudi Arabistan bu gerçeği erken fark etti ve yapay zeka ekonomisini kalkınma stratejisinin merkezine yerleştirdi. Suudi Arabistan teknoloji ithalatıyla yetinmedi, küresel teknoloji devlerini (Google, Microsoft ve Oracle gibi) çekerek ve onlarla ortaklık kurarak bulut bölgeleri ve devasa veri merkezleri oluşturmak suretiyle bölgesel bir teknoloji merkezi haline gelmeyi hedefledi ve böylece üç kıtayı birbirine bağlayan dijital bir köprü olarak konumunu güçlendirdi.

Dijital göstergelerin okunması, bunların temel itici gücü olan insan faktörü dikkate alınmazsa eksik kalır. Suudi Arabistan’ın işgücü piyasasında yaşanan dönüşüm, yüzeysel bir değişimden öteye geçerek işin kültürel ve değer yapısını da etkiliyor.

Düzenleyici rolünün ötesine geçerek dijital dönüşümün ulusal düzeydeki başlıca destekçisi haline gelen Suudi Veri ve Yapay Zeka Kurumu’nun (SDAIA) hayati rolünü en iyi göstergesi de buydu. SDAIA, devletin kaynaklarını benzeri görülmemiş bir verimlilikle yönetmesini sağlayan sağlam bir dijital altyapı kurmayı başardı.

Karar destek platformu ‘İstişraf’ın büyük verileri analiz ederek ve hükümet harcamalarının verimliliğini artırma fırsatlarını belirleyerek 50 milyar riyali aşan mali tasarruf ve getiriye katkıda bulunması, bunun en iyi örneğiydi.

Öte yandan Suudi Arabistan'ın bu alandaki hedefleri, yurt içi kullanımın ötesine geçiyor, zira artık teknolojisini ihraç etmek ve başarılı dijital deneyimini dünyayla paylaşmak istiyor.

Suudi Arabistan’da 22 milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren Nefaz ve 33 milyondan fazla kullanıcısıyla kapsamlı bir ulusal uygulama veya Süper Uygulama haline gelen Tawakkalna gibi platformlar değerlerini ve yüksek güvenilirliklerini kanıtladıktan sonra, bu çözümler akıllı dijital hükümet için modeller olarak ihraç edilebilir ürünlere dönüştü.

Suudi Arabistan, belirli girişimler ve ‘Made in Suudi Arabistan’ teknoloji programı aracılığıyla kendisini 2030 yılına kadar teknoloji ve inovasyonun küresel merkezi haline getirmeyi amaçlayan iddialı bir veri ve yapay zeka stratejisiyle ulusal şirketlerin küresel pazarlarda rekabet edebilmesini sağlamaya çalışıyor. Bu yaklaşım, Suudi Arabistan’ın yükselen bir teknoloji gücü olarak jeopolitik konumunu güçlendirmekle kalmayıp, petrol dışı GSYİH'ye katkıda bulunacak yeni ve sürdürülebilir bir ekonomik akış da oluşturuyor.

Yaşam kalitesi ve yeni bir gerçekliği yansıtan rakamlar

Önceki kalkınma modelinde, vatandaşlar ve ekonomi arasındaki ilişki, hizmet tüketiminden kalkınma ve değer yaratmada ortaklığa doğru ilerlerken, uluslararası standartlara uygun bir yaşam kalitesi sağladı.

Devletin kronik sorunları umut verici ekonomik fırsatlara dönüştürme becerisinin parlak bir örneği olan konut programının yıllık raporundaki verilere göre vatandaşların ev sahipliği oranı, vizyonun başlatılmasından önce yüzde 50'nin altındayken, 2024 yılı sonunda yüzde 65'in üzerine çıktı. Bu rakam sadece istatistiksel bir gösterge değil, entegre ve akıllı konut projeleri inşa eden ROSHN gibi büyük şirketlerin öncülüğünde inşaat, gayrimenkul finansmanı ve kentsel gelişim sektörleri için hayati bir itici güç oldu.

sdfrg
Suudi Arabistan’ın 2034 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapma teklifi sunumundan bir kare (Reuters)

Aynı zamanda, turizm Krallığın en önemli başarı öykülerinden biri olarak öne çıkıyor. Suudi Arabistan, onlarca yıl uluslararası toplumdan tecrit edildikten sonra, engelleri aşmayı başardı ve yeni rekorlar kırdı. 2023 yılında (yerli ve yabancı) 109 milyondan fazla turist ağırlayan ülkede bu rakam 2024 yılında 116 milyona ulaşarak yükselmeye devam etti. Turizmdeki bu ivme, sadece otel ve havacılık sektörlerini canlandırmakla kalmadı, aynı zamanda 255 milyar riyali aşan gelirlerle yerel ekonominin yanında çeşitli bölgelerde binlerce mevsimlik ve kalıcı iş olanağının yaratılmasına katkıda bulundu ve tarihi şehirlerdeki ve köylerdeki yerel ekonomileri canlandırdı.

En değerli yatırım olarak işgücü

Bu rakamlar, temel itici güçleri olan insan faktörü dikkate alınmadan tam olarak anlaşılamaz. Suudi işgücü piyasasında yaşanan dönüşüm, yüzeysel değişikliklerin ötesine geçerek işin kültürel ve değer yapısını da etkiliyor. Pastoral zihniyetin ve devlete olan tam bağımlılığın yavaş yavaş ortadan kalkarak, üretkenlik ve bireysel inisiyatif kültürünün yerini aldığını görüyoruz.

İyi düşünülmüş Suudileştirme politikaları, iyileştirilmiş eğitim verimliliği ve küçük ve orta ölçekli işletmelere verilen destek, bir araya gelerek yaratıcı ve girişimci bir nesil yarattı. Genç Suudilerin kariyer hedefleri artık geleneksel devlet işleriyle sınırlı değil, inovasyon, finansal teknoloji (FinTech) ve yaratıcı endüstriler gibi sektörlere de açıldı.

Uluslararası festivaller, Riyad ve Cidde sezonları, el-Ula ve Diriya'daki tarihi mekanların restorasyonu, Suudi Arabistan’ı turizm, yatırım ve yaşam için küresel bir destinasyon haline getirmeyi hedefleyen tek bir stratejik amaca hizmet ediyor.

Bu çerçevede kadınların güçlendirilmesi dönüşüm sürecini taçlandırdı. Devlet bu konuyu sadece insan hakları perspektifinden ele almakla kalmadı, aynı zamanda acil bir ekonomik gereklilik (womenomics) olarak da değerlendirdi. Bu vizyon, kadınların işgücüne katılımının vizyonun başlatılmasından önce yaklaşık yüzde 17'den bugün yüzde 35'in üzerine çıkmasıyla gerçeğe dönüşürken başlangıçtaki hedefleri yıllar öncesinden aştı.

Ekonomik açıdansa bu, toplumun yarısını fiili üretim döngüsüne entegre etmek, ulusal rekabet gücünü artırmak ve kalkınmanın damarlarında atıl durumda olan belirli beceri ve yetenekleri devreye sokmak anlamına geliyor.

Ekonomik bir kaynak olarak yumuşak güç olarak kültür

Gözlemciler için belki de en çarpıcı dönüşüm, kültür ve mirasın yeniden konuşlandırılmasıydı. Sessiz bir yerel mirastan, küresel bir ürüne ve karlı getiriler sağlayan bir eğlence ve turizm endüstrisine dönüştü.

Önceki dönemde, kültürel faaliyetler içe dönüklükten dolayı gölgede kalmış ve bu da Krallığı küresel turizm haritasından uzaklaştırmıştı. Ancak bugün, denklem tamamen yeniden yazıldı. Kültür, yumuşak gücün kaynağı ve stratejik bir ekonomik varlık haline geldi.

c
Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde düzenlenen NEOM adlı yeni şehirle ilgili sergide 3D sunumu izleyen ziyaretçiler, 25 Ekim 2017 (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Devlet, cesurca bir açıklık stratejisi izlemeye başladı. Artık küreselleşmeden korkmuyor, aksine küreselleşmenin araçlarına yatırım yapıyor. Uluslararası festivaller, Riyad ve Cidde sezonları, el-Ula ve Diriya'daki tarihi mekanların restorasyonu, Suudi Arabistan’ı turizm, yatırım ve yaşam için küresel bir destinasyon haline getirmeyi hedefleyen tek bir stratejik amaca hizmet ediyor. Sanat, eğlence ve sinemaya yönelik bu açıklık, ‘geçici eğlence’ alanında değil, aksine, binlerce kişiye istihdam sağlayan ve yaşam kalitesini artıran yeni bir ekonomik sektörün temelini oluşturuyor. Esasen, bu durum doğrudan yabancı yatırımların en önemli itici güçlerinden biri. Yabancı yatırımcılar ve küresel yetenekler sadece iş fırsatları ve finansal getiri değil, aynı zamanda canlı ve çekici bir yaşam ortamı da arıyor.

Mühendislik, mega projeler ve geleceğin şehirleri

NEOM, Kızıldeniz, Qiddiya ve New Square gibi mega projelerden bahsetmeden bu tabloyu tamamlamış olmayız. Bu projeler, geleneksel gayrimenkul geliştirme kavramının ötesine geçiyor. Geleceğin endüstrisinde inovasyon için kuluçka merkezleri haline geliyor. Örneğin NEOM, sadece yeni bir şehir değil, yüzde 100 yenilenebilir enerjiden akıllı ulaşım sistemlerine ve biyoteknolojiye kadar yarının teknolojileri için bir ‘yaşayan laboratuvar’ olarak karşımıza çıkıyor. Özetle NEOM, 21. yüzyılda ‘şehir’ ve kentsel yaşam kavramını yeniden tanımlamaya yönelik cesur bir girişimdir.

Bugün Suudi Arabistan, kendisini dünyaya sadece bir enerji rezervuarı olarak değil, aynı zamanda önemli bir yatırım gücü, küresel bir lojistik merkezi ve geleceğin ekonomilerini şekillendirmede aktif bir ortak olarak tanıtıyor.

Bununla birlikte başkent Riyad da radikal bir dönüşüm geçiriyor. Yaklaşık 15 milyon kişiyi barındırmayı planlayan şehir, toplu taşıma (şehrin arterlerini birbirine bağlayacak Riyad Metrosu'nun açılmasıyla), yeşil alanlar (Kral Selman Parkı projesi gibi) ve ikonik mimari projelerle entegre edilen hareketli bir şantiyeye dönüşüyor. Bu entegre sistem, ‘ekonomiyi yerelleştirmeyi’ amaçlıyor. Devlet, vatandaşların daha iyi bir yaşam ve iş fırsatlar arayışıyla dünyanın dört bir yanındaki başkentlere göç etmelerini sağlayacak şekilde artık dünyayı onlara getiriyor.

Gelecekteki haklar ve verimlilik taahhüdü

2025 yılı sona ererken, Suudi Arabistan artık kendisini yalnızca petrol mirasıyla değil, mevcut başarıları ve gelecekteki hedefleriyle tanımlıyor. Bu bağlamda, Expo 2030'a ev sahipliği yapma yarışını kazanmak ve 2034 Dünya Kupası'nı düzenlemek için dünyanın güvenini kazanmak, ulusal sistemi (hem kamu hem de özel) sıkı zaman kısıtlamalarıyla karşı karşıya bırakırken çalışmaların en yüksek verimlilik ve disiplin standartlarıyla yürütülmesini gerektiriyor.

g
Kızıldeniz'deki mega proje NEOM şehrinin kalbinde yer alan iki adet 500 metre yüksekliğindeki paralel yapıya ilişkin önerilen tasarımı gösteren fotoğraf, 26 Temmuz 2022 (AFP)

Bu uluslararası etkinlikler, sadece kutlamalardan ibaret olmamakla birlikte altyapı çalışmalarının tamamlanmasını hızlandırmak, ulaşım ağlarını geliştirmek ve yeni şehirler kurmak için akıllı yönetim araçları ve stratejik katalizörler olarak işlev görürler. Kısacası bu, Suudi Arabistan'ın, gelişmiş ülkelerden muadillerine eşdeğer ve hatta onları aşan bir verimlilikle büyük etkinlikleri organize etme ve yönetme kapasitesine ve finansal gücüne sahip, güvenilir bir uluslararası ortak olduğunu dünyaya açıkça gösteren mesajlar.

İnovasyonda küresel bir ortak olarak Suudi Arabistan

Suudi Arabistan'ın son çeyrek yüzyılda ve son on yılda hızlanan bir şekilde tanık olduğu gelişmeler, modern kalkınma devleti kavramının kapsamlı bir şekilde yeniden kurulmasını temsil ediyor. Devlet, sınırlı doğal kaynaklara bağımlılıktan, yenilenebilir insan ve teknik kaynaklara yatırım yapmaya geçti. Geleneksel bir ekonomiden rekabetçi bir dijital ekonomiye dönüştü. İçine kapanık bir kültürden, açıklık ve inisiyatif alan bir kültüre adım attı. Bugün Suudi Arabistan, kendisini dünyaya sadece bir enerji rezervuarı olarak değil, aynı zamanda önemli bir yatırım gücü, küresel bir lojistik merkezi ve geleceğin ekonomilerini şekillendirmede aktif bir ortak olarak tanıtıyor. Rakamlar ve başarılarla bir dönüşümün hikayesi yazılırken geleceğe ve insanlara yatırım yapmanın her zaman kazançlı bir yatırım olduğu gözler önüne seriliyor.


Suudi Arabistan, Pakistan'da polis memurlarının hedef alınmasını kınadı

Pakistan polisi (AP)
Pakistan polisi (AP)
TT

Suudi Arabistan, Pakistan'da polis memurlarının hedef alınmasını kınadı

Pakistan polisi (AP)
Pakistan polisi (AP)

Suudi Arabistan, Pakistan'ın Hayber Pahtunhva eyaletine bağlı Karak bölgesinde Pakistan polis memurlarını hedef alan saldırıyı kınadığını ifade etti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, tüm terörist ve aşırılıkçı eylemleri tamamen reddettiğini, Pakistan'ın ve kardeş halkının güvenliğini ve istikrarını baltalama girişimlerini kınadığını yineleyerek, bu acı trajedide kurbanların ailelerine, Pakistan hükümetine ve halkına en içten taziyelerini ve başsağlığı dileklerini iletti ve herkes için güvenlik ve huzur diledi.


Suudi Arabistan, Pakistan'da polis memurlarının hedef alınmasını kınadı

Pakistan polisi (AP)
Pakistan polisi (AP)
TT

Suudi Arabistan, Pakistan'da polis memurlarının hedef alınmasını kınadı

Pakistan polisi (AP)
Pakistan polisi (AP)

Suudi Arabistan, Pakistan'ın Hayber Pahtunhva eyaletine bağlı Karak bölgesinde Pakistan polis memurlarını hedef alan saldırıyı kınadığını ifade etti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, tüm terörist ve aşırılıkçı eylemleri tamamen reddettiğini, Pakistan'ın ve kardeş halkının güvenliğini ve istikrarını baltalama girişimlerini kınadığını yineleyerek, bu acı trajedide kurbanların ailelerine, Pakistan hükümetine ve halkına en içten taziyelerini ve başsağlığı dileklerini iletti ve herkes için güvenlik ve huzur diledi.