Suudi Arabistan - Rusya toplantısında uluslararası gelişmeler ele alındı

Muhammed bin Selman ve Putin, Riyad’daki ortak öneme sahip konuları değerlendirdi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Riyad'daki Yemame Sarayı’nda ağırladı (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Riyad'daki Yemame Sarayı’nda ağırladı (SPA)
TT

Suudi Arabistan - Rusya toplantısında uluslararası gelişmeler ele alındı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Riyad'daki Yemame Sarayı’nda ağırladı (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Riyad'daki Yemame Sarayı’nda ağırladı (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, dün (6 Aralık Çarşamba) Yemame Sarayı’ndaki Kraliyet Divanı’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile iki ülkenin heyetlerinin de katılıyla genişletilmiş bir toplantı gerçekleştirdi. Putin’in ziyareti, 2019 yılından bu yana ilk, ülkesinde iktidarı üstlenmesinden bu yana ikinci Suudi Arabistan ziyareti sayılıyor.

Toplantının başında Suudi Veliaht Prens, iki ülke arasındaki tarihi ve güçlü ilişkilere dikkat çekti. Üçüncü Suudi devletinin kurulmasının ardından Krallığı tanıyan ilk ülkenin Rusya olduğunu belirten Muhammed bin Selman, Putin’i de ‘Krallık ve halkının özel ve çok değerli bir konuğu’ olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın SPA’dan aktardığına göre Veliaht Prens, “Bugün enerji sektörü, tarım sektörü, karşılıklı ticaret, yatırım ve diğer sektörlerde iki ülke arasında son yedi yılda elde edilen çok büyük başarılara dikkat çekerek, iki ülkenin, Ortadoğu’nun ve dünyanın yararına birlikte üzerinde çalıştığımız pek çok ilgi alanını ve birçok dosyayı paylaşıyoruz” dedi.

Prens Muhammed bin Selman, Ortadoğu’daki pek çok gerginliğin ortadan kaldırılmasına yardımcı olan, siyasi ve güvenlik alanında da bölgenin ve tüm dünyanın güvenliğini artıracak şekilde güvenliğin ve gelecekteki koordinasyonun geliştirilmesine katkıda bulunan iki ülke arasındaki koordinasyon ve siyasi çalışmalara övgüde bulundu. Ayrıca Suudi Arabistan halkının çıkarları, bölgenin ve dünyanın çıkarları için birlikte çalışılmasını gerektiren mevcut ve gelecekteki büyük fırsatlara dikkati çekti.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Rusya Devlet Başkanı Riyad’daki görüşme sırasında (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Rusya Devlet Başkanı Riyad’daki görüşme sırasında (SPA)

Öte yandan Rusya Devlet Başkanı, iki ülke arasındaki dostluğun ve iş birliğinin derinliğini vurgulayarak, 7 yılda aralarında gerçekleştirilen ve elde edilen başarılara değindi. Putin, Veliaht Prens ile Moskova’da görüşme arzusunu da dile getirdi.

Suudi Arabistan’ı tanıyan ilk ülkenin Sovyetler Birliği olduğunu belirten Putin, ilişkilerin kalitesinde ve yeteneklerinde büyük bir gelişme ve niteliksel sıçrama yaşandığını, bunun da Kral Selman ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın liderliği sayesinde başarıldığını vurguladı.

Devlet Başkanı Putin, iki ülke arasında siyaset ve ekonomi başta olmak üzere pek çok düzeyde ve alanda yakın işbirliğinin bulunduğunu, uluslararası düzeyde yaşanan son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde katılım ve paylaşımların önemli olduğunu dile getirdi.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile Rusya Devlet Başkanı arasında Riyad’daki Yemame Sarayı’nda yapılan görüşmeden bir fotoğraf (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile Rusya Devlet Başkanı arasında Riyad’daki Yemame Sarayı’nda yapılan görüşmeden bir fotoğraf (SPA)

Genişletilen toplantıda, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin boyutları, ortak işbirliği olanakları ve çeşitli alanlardaki gelişme fırsatları gözden geçirilirken, bölgesel ve uluslararası koşullarda yaşanan son gelişmeler ve bunlara yönelik çabalar ele alındı.

Suudi Veliaht Prensi ve Rusya Devlet Başkanı ayrıca, ikili bir toplantı düzenleyerek ortak öneme sahip bir dizi konuyu ele aldılar.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Rusya Devlet Başkanı’nı Riyad’daki Yemame Sarayı’nda kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Rusya Devlet Başkanı’nı Riyad’daki Yemame Sarayı’nda kabul etti (SPA)

Son doksan yılda Suudi Arabistan ve Rusya ilişkileri ortak anlayışa, vizyonlarda yakınlaşmaya ve çıkarların uyumluluğuna tanık oldu. Bu stratejik ilişki, iki ülkenin çeşitli alanlarda sahip olduğu ve liderlerinin halklarına fayda sağlamak için geliştirmeye istekli olduğu büyük potansiyeli güçlendirdi.

Suudi Arabistan ve Rusya Ortak Komitesi ve Çalışma Konseyi’nin kurulması, iki ülke arasında çeşitli alanlardaki ilişkilerin geliştirilmesine, ekonomik işbirliği tabanının çeşitlendirilmesine ve genişletilmesine ve Vizyon 2030 ve Krallığın büyük projelerinin sağladığı fırsatlardan yararlanarak, ticaret alışverişi geliştirebilecek bir ticari ve yatırım platformun oluşturulmasına katkı sağladı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile el sıkışıyor (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile el sıkışıyor (SPA)

Rusya, Suudi Arabistan’ın ekonomik konumuna dikkati çekerek, Riyad’ı BRICS ekonomik bloğuna katılmaya davet etme girişimini destekledi. Bu çerçevede Putin, ülkesinin desteğinin, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın petrol piyasalarında denge ve istikrarı destekleme çabalarının ve Krallığın iddialı kalkınma planlarına ulaşma yeteneğinin takdirinin sonucu olduğunu vurguladı.

Riyad’ın çabaları, OPEC ülkeleri ve Rusya’nın ‘üreticilere ve tüketicilere hizmet edecek şekilde, üretim hacmini küresel petrol talebi düzeyine uygun hale getirecek bir metodoloji benimseyerek, petrol piyasalarının istikrarını destekleyen tarihi OPEC+ anlaşmasına’ varmasına katkıda bulundu. Bu durum, küresel enerji fiyatlarının istikrarına olumlu yansırken, iki ülke arasındaki ikili temasların liderlik düzeyindeki hızını da artırdı.

Putin’in Riyad ziyareti, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Gazze’deki askeri operasyonları durdurmayı, sivilleri korumayı ve etkilenenlere insani yardım ulaştırmayı amaçlayan ortak uluslararası eylemi koordine etmek amacıyla etkili uluslararası taraflarla iletişim kurma çabalarının bir uzantısı olarak gerçekleşti. Ayrıca ziyaret, Suudi liderliğinin Filistin meselesine gösterdiği büyük ilgiye dayalı olarak Olağanüstü Ortak Arap- İslam Zirvesi çalışmalarına başkanlık etmesinden sonra gerçekleştiği için önemli.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Riyad'daki Yemame Sarayı’nda kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Riyad'daki Yemame Sarayı’nda kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan, Ukrayna krizine siyasi çözüm bulunmasına yönelik çabaları destekliyor ve Veliaht Prens ile Rusya ve Ukrayna cumhurbaşkanları arasında kurduğu iyi ilişkiler sayesinde ilk günden itibaren iki taraf arasında arabulucu rolü oynuyor. Öyle ki iki ülkenin cumhurbaşkanları ile temas kurdu, ülkesinin kalıcı barışa yol açan bir çözüme ulaşmaya katkıda bulunmak için iyi ofislerini gerçekleştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Riyad ayrıca, krizin etkilerini hafifletmeyi amaçlayan insani girişimleri de destekledi. Bu girişimler arasında, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın çeşitli ülkelerden 10 mahkumun serbest bırakılmasına yönelik arabuluculuğu ve Cidde’de ulusal güvenlik danışmanları ve bazı ülkelerin temsilcilerinin krize ilişkin bir toplantıya ev sahipliği yapması da yer alıyor.

Riyad Bölgesi Valisi, Kral Halid Uluslararası Havalimanı’nda Rusya Devlet Başkanı’nı uğurladı (SPA)
Riyad Bölgesi Valisi, Kral Halid Uluslararası Havalimanı’nda Rusya Devlet Başkanı’nı uğurladı (SPA)

Daha sonra Riyad’dan ayrılan Devlet Başkanı Putin, Kral Halid Uluslararası Havalimanı’ndaki Kraliyet Salonu’nda Riyad Bölgesi Valisi Prens Faysal bin Bandar bin Abdülaziz, Devlet Bakanı, Bakanlar Kurulu Üyesi, Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve Riyad Bölgesi Sekreteri Prens Faysal bin Abdulaziz bin Ayyaf tarafından uğurlandı.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.