Suudi Arabistan ve Rusya OPEC+ anlaşmasına bağlılık vurgusu yaptı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i başkent Riyad'daki Yemame Sarayı’nda kabul etti ( SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i başkent Riyad'daki Yemame Sarayı’nda kabul etti ( SPA)
TT

Suudi Arabistan ve Rusya OPEC+ anlaşmasına bağlılık vurgusu yaptı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i başkent Riyad'daki Yemame Sarayı’nda kabul etti ( SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i başkent Riyad'daki Yemame Sarayı’nda kabul etti ( SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile başkent Riyad'da yaptığı görüşmelerin ardından yayınlanan ortak bildiride, iki tarafın petrol ve gaz alanlarında iş birliğini geliştirme konusunda mutabakata vardığı belirtildi. Açıklamada, tüm katılımcı ülkelerin, üreticilerin ve tüketicilerin çıkarlarına hizmet edecek ve küresel ekonominin büyümesini destekleyecek şekilde OPEC+ anlaşmasına katılmasının gerekliliği vurgulandı. Ayrıca, iki taraf, aralarındaki yakın iş birliğini ve OPEC+ ülkelerinin küresel petrol piyasalarının istikrarını artırmaya yönelik başarılı çabalarını övgüde bulunuldu.

Ortak açıklamada, iki ülkenin ortak çıkarlarını destekleyecek ve gerçekleştirecek şekilde savunma iş birliği, her türlü suçla mücadele dahil olmak üzere ortak çıkar konularında mevcut güvenlik iş birliği ve koordinasyonunu geliştirme arzusu, güvenlik ve istikrarın sağlanması amacıyla terörizm, radikalizmle ve bunların finansmanıyla mücadele etmek ve terör örgütlerine karşı bilgi alışverişinde bulunmak konusunda anlaşmaya vardığı kaydedildi.

Suudi Arabistan ve Rusya, Filistin topraklarındaki askeri operasyonların durdurulması gerektiğini vurgulayarak, Gazze Şeridi'nde yaşanan insani felaketten duydukları endişeyi dile getirdi. Taraflar, iki devletli çözüme ilişkin uluslararası kararların uygulanması dışında Filistin'de güvenlik ve istikrarın sağlanmasının mümkün olmadığını, barış içinde bir arada yaşama ve ekonomik kalkınma için uygun koşulların yaratılmasını sağlamanın yanı sıra Filistin halkının, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olmak üzere bağımsız, egemen bir Filistin devleti kurma yönündeki meşru haklarına kavuşmasının sağlanması gerektiğini aktardı.

Riyad ve Moskova, Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları da dahil olmak üzere uluslararası insani kuruluşların Filistin halkına insani yardım sağlama konusunda üzerlerine düşen rolü oynamalarına olanak sağlanmasının gerekliliğini vurgulayarak, özelikle BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) bu konudaki çabalarına destek verdiklerini açıkladı.

Diğer yandan taraflar Yemen krizine kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmaya yönelik uluslararası ve bölgesel çabalara tam destek verdiklerini açıklarken, Rus tarafı Suudi Arabistan’ın Yemenli taraflar arasında diyalog ve uzlaşmayı teşvik etme çabalarına övgüde bulundu. İki taraf ayrıca İran'ın nükleer programının barışçıllığına olan bağlılığının, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile şeffaf iş birliğinin ve bölge ülkelerinin katıldığı kapsamlı müzakerelerin yürütülmesi ve nükleer silahların kaynaklarının ele alınması yönünde ortak çabaların önemini vurguladı.



Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
TT

Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)

Suudi Arabistan dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Filistin Ürdün Vadisi'ne pervasızca girmesini şiddetle kınadığını ve reddettiğini belirterek, bu provokatif girişimin uluslararası meşruiyete sahip tüm yasa ve kararları ihlal ederek yerleşimi genişletmeyi amaçladığını kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, bu ihlallerin tüm Filistin topraklarındaki durumu sakinleştirme ve sivilleri koruma çabalarına hizmet etmediğini belirterek, Gazze'ye yönelik saldırının durdurulmasının, işgal güçlerinin geri çekilmesinin, yerlerinden edilenlerin geri dönmesinin ve Filistin halkının acılarını hafifletmek için insani yardım girişinin önemini yineledi.

Suudi Arabistan, bölgedeki barış çabalarına zarar veren İsrail'in Filistin toprakları ve Filistin halkına yönelik tüm bariz tecavüzlerine son vererek, uluslararası topluma karşı sorumluluklarını yerine getirme çağrısını yeniledi ve işgalin güvenliği tehdit eden ihlallerinin durdurulmasına katkıda bulunan uluslararası hesap verebilirlik mekanizmalarını harekete geçirmenin önemini vurguladı.