Körfez ve Arap ülkelerinden Mogadişu'daki askeri üsse düzenlenen terör saldırısına kınama

Suudi Arabistan, bu büyük trajedide Somali, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn ile dayanışma içinde olduğunu ifade etti

BAE şehitleri için dün sabah Abu Dabi'deki el-Batin Havalimanı'nda düzenlenen karşılama töreninden (BAE Savunma Bakanlığı)
BAE şehitleri için dün sabah Abu Dabi'deki el-Batin Havalimanı'nda düzenlenen karşılama töreninden (BAE Savunma Bakanlığı)
TT

Körfez ve Arap ülkelerinden Mogadişu'daki askeri üsse düzenlenen terör saldırısına kınama

BAE şehitleri için dün sabah Abu Dabi'deki el-Batin Havalimanı'nda düzenlenen karşılama töreninden (BAE Savunma Bakanlığı)
BAE şehitleri için dün sabah Abu Dabi'deki el-Batin Havalimanı'nda düzenlenen karşılama töreninden (BAE Savunma Bakanlığı)

Körfez , Arap ve İslam ülkeleri, Somali'nin başkenti Mogadişu'daki askeri üssü pazar günü hedef alan terör saldırısını kınadı. Somali, BAE ve Bahreyn'e bağlı çok sayıda askerin şehit olmasıyla sonuçlanan olayda ülkeler, utanç verici terör eylemi kurbanlarının ailelerine başsağlığı ve taziyelerini sundu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, terör saldırısını güçlü bir şekilde kınandığı ifade edilerek, Krallığın şiddet, terörizm ve aşırıcılığın reddedilmesi çağrısında bulunan kararlı konumu yeniden teyit edildi. Şekli ve nedenleri ne olursa olsun, bu büyük trajedide Krallığın Somali, BAE ve Bahreyn'le tam dayanışma ve desteği ifade edilerek görev şehitlerinin ailelerine, hükümetlere başsağlığı ve taziyelerini” sundu.

Kuveyt, Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, bu hain eylem karşısında BAE ve Bahreyn'deki kardeşlerine desteklediklerini belirterek, terörizmin her tür ve tezahürüne karşı güçleri birleştirmenin önemi vurgulandı. Emirliklere, Bahreyn'e ve halklara ve kurbanların ailelerine yürekten taziyelerini ve samimi dileklerini” ileterek yaralılara acil şifalar dilendi.

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Âl Sani, BAE lideri Şeyh Muhammed bin Zayid en-Nahyan'a, Mogadişu şehrinde BAE Silahlı Kuvvetleri'nin bazı unsurlarının şehadetiyle ilgili taziye mesajı göndererek, geçmiş olsun dileklerini iletti ve yaralılara acil şifalar diledi.

Mısır, Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, terörizm ve her türlü radikalizmle mücadelede Somali Devleti’yle tam destek ve dayanışma içinde olunduğu teyit edildi.
Terörizmi köklerinden sökmek, finansman ve barınma kaynaklarını kurutmak için uluslararası ortak çaba çağrısında bulunarak, BAE ve Bahreyn halkına, bu utanç verici terör eyleminin kurbanlarının ailelerine başsağlığı  ve yaralılara şifa dilendi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Süfyan el-Kudah, Ürdün'ün Somali ile dayanışmasını vurgulayarak, BAE ve Bahreyn hükümeti ve halkına samimi dilekleri ve taziyelerini ileterek, yaralılar için acil şifalar diledi. Ürdün'ün Somali ile dayanışmasını ve her türlü şiddet ve terörizmi güçlü bir şekilde kınadığını da vurguladı.

Bu arada Cibuti Devlet Başkanı İsmail Omar Gulle de terör saldırısını kınadığını ifade ederek, ülkesinin güvenlik ve istikrarın yeniden tesis edilmesinde Somali'nin yanında yer aldığını vurguladı.

Pakistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Pakistan'ın BAE ve Bahreyn hükümetleri ve halkına, kurbanların ailelerine başsağlığı dilerken, tüm yaralılara da acil şifalar dilediğini belirtti. Açıklamada, Pakistan'ın terörizmin her tür ve tezahürünü kınadığı ve terörle mücadelede Somali hükümetiyle güçlü dayanışması teyit edildi.

Arap Devletleri Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ve Arap Parlamentosu Başkanı Adil el-Asumi, ayrı ayrı yaptıkları açıklamada şehit ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifa dileklerini dile getirdi.

El-Asumi yaptığı açıklamasında, bu terör eylemlerinin İslam'ın hoşgörülü öğretilerine, tüm ilahi kanunlara, uluslararası kanun ve normlara aykırı olduğunu vurguladı. Uluslararası topluma Somali'de terörizmi ortadan kaldırma ve köklerini kurutma çabalarını harekete geçirme çağrısında bulunarak, BAE Silahlı Kuvvetleri ve Bahreyn Savunma Gücü'nün, uluslararası güvenlik ve istikrarın korunması, terörle mücadele için gösterdiği çabaları takdir ettiğini ifade etti.

Arap Parlamentosu Başkanı, bu acı trajedide Parlamentonun BAE ve Bahreyn ile tam destek ve dayanışmasını vurguladı.

BAE şehitleri Albay Muhammed el-Mansuriouri,  Muhammed eş-Şamsi, Halife el-Beluşi ve Onbaşı Süleyman el-Şehi'nin naaşları pazar sabahı silahlı kuvvetlere ait bir askeri uçakla Abu Dabi'deki el-Batin Özel Havaalanı’na ulaştı.

Şehitlerin naaşlarını almak için düzenlenen askeri tören, BAE Savunma Bakanlığı'ndan bazı üst düzey yetkili ve memurlarının yanı sıra, bazı şehit ailesi ve yaklarının da bulunduğu havaalanda gerçekleşti.

BAE Savunma Bakanlığı daha önce BAE Silahlı Kuvvetleri'nden 3 mensubun ve Bahreyn Savunma Kuvvetleri'nden bir subayın şehit olduğunu, 2 kişinin de yaralandığını, bunlardan birinin yurda geldikten sonra şehit olduğunu açıklamıştı.

Somali'de terör eylemine maruz kalan personel, BAE ile Somali Cumhuriyeti arasındaki ikili anlaşma kapsamında, Somali Silahlı Kuvvetlerinin eğitim ve niteliklendirilmesine yönelik Somali Cumhuriyeti ile BAE arasındaki askeri iş birliği çerçevesinde görevlerini yerine getiriyorlardı.

BAE Savunma Bakanlığı, şehitlerin ailelerine en içten taziyelerini sunarak Yüce Allah'tan şehitlere rahmet  ve  yaralılara acil şifalar diledi.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.