Katar ile Kuveyt'ten İsrail'in saldırılarını durdurması ve Kızıldeniz'de seyrüsefer istikrarı çağrısı

Katar ile Kuveyt, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik sürdürdüğü saldırıların sona ermesi ve Kızıldeniz'de seyrüseferin istikrarının sağlanması çağrısında bulundu

(AA)
(AA)
TT

Katar ile Kuveyt'ten İsrail'in saldırılarını durdurması ve Kızıldeniz'de seyrüsefer istikrarı çağrısı

(AA)
(AA)

Katar Emirlik Divanından yapılan yazılı açıklamaya göre, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, ülkesini ziyaret eden Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ile başkent Doha'da bir araya geldi.

Görüşmeden sonra yapılan ortak açıklamaya göre, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin ve ikili yatırımların büyümesiyle aralarındaki ticaret hacminin Ekim 2023'e kadar 1,94 milyar dolara ulaşmasına övgüde bulunan ikili, aralarındaki işbirliği ve ekonomik ortaklığın ufuklarını genişletmenin önemini vurguladı.

İkili, her alanda savunma işbirliğini artırma ve iki ülke ile bölgenin güvenlik ve istikrarını korumak için stratejik ilişkiler ve ortaklıklar geliştirmeye önem verdiklerine dikkati çekti.

Bölgesel meseleyle ilgili olarak ikili, Gazze Şeridi'ndeki insani felaketle ilgili derin endişelerini dile getirerek, uluslararası toplumun Filistin topraklarındaki askeri saldırıları durdurma sorumluluklarını üstlenmesi gerektiğini belirtti.

İkili ayrıca bazı ülkelerin Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'na (UNRWA) yardımlarını durdurma kararından derin endişe duyduklarını belirterek, UNRWA'nın yaklaşık 5,7 milyon Filistinli mültecinin temel ihtiyaçlarının karşılanmasında oynadığı önemli rolü vurguladı.

Yemen konusuna değinen ikili, Yemen krizine kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmanın önemine işaret etti.

Kızıldeniz'de seyrüseferle ilgili olarak ise ikili, tüm dünyanın çıkarlarını korumak için güvenlik ve istikrarın korunması ve denizde seyrüsefer hakkına saygı duyulmasının öneminin altını çizdi.

AB, dün Kızıldeniz'de seyrüsefer güvenliğini sağlamaya katkıda bulunmak için "Aspides" isimli askeri misyonun başlatıldığını açıklamıştı.

Misyonun seyrüsefer özgürlüğünün yeniden sağlanmasına ve ticari gemiciliğin korunmasına katkıda bulunacağını belirten AB, "Aspides" misyonunun, yalnızca savunma amaçlı olacağını kaydetmişti.

AB'ye göre misyon, denizde "durumsal farkındalık" sağlayacak, gemilere eşlik edecek ve olası saldırılara yanıt verecek, Babu'l Mendeb Boğazı ve Hürmüz Boğazı'ndaki ana deniz iletişim hatlarının yanı sıra Kızıldeniz, Aden Körfezi, Umman Körfezi ve Basra Körfezi'ndeki uluslararası sularda aktif olacak.



BAE: Sudan ordusuna yasadışı silah sevkiyatı girişimi engellendi

BAE güvenlik güçleri mensupları (Arşiv – Şarku’l Avsat)
BAE güvenlik güçleri mensupları (Arşiv – Şarku’l Avsat)
TT

BAE: Sudan ordusuna yasadışı silah sevkiyatı girişimi engellendi

BAE güvenlik güçleri mensupları (Arşiv – Şarku’l Avsat)
BAE güvenlik güçleri mensupları (Arşiv – Şarku’l Avsat)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) resmi haber ajansı WAM bugün, ülkenin güvenlik güçlerinin, Sudan ordusuna silah ve askeri teçhizat aktarmaya yönelik ‘yasadışı’ olarak nitelendirdiği bir girişimi engellediğini bildirdi.

WAM, Başsavcı Hamad Seyf eş-Şamisi’nin, ülkenin güvenlik güçlerinin, ‘yetkili makamlardan gerekli lisansları almadan askeri teçhizat komisyonculuğu, simsarlığı ve yasadışı ticareti yapan bir hücrenin üyelerini gözaltına aldıktan sonra Sudan ordusuna askeri teçhizat aktarma girişimini engellediğini’ söylediğini aktardı.

Şarku’l Avsat’ın WAM’dan aktardığına göre sanıklar, BAE havaalanlarından birinde yaklaşık 5 milyon adet mühimmat taşıyan özel bir uçağın içinde bir miktar mühimmatın incelenmesi sırasında yakalandı. Ayrıca sanıklardan ikisinin bir oteldeki özel odalarında bulunan finansal işlem gelirlerinin bir kısmına el konuldu.

Başsavcı, soruşturmaların, hücre üyeleri olarak tanımladığı kişilerin Sudan ordusu liderleriyle ilişkilerini ortaya çıkardığını ve bu kişiler arasında ‘Sudan istihbarat servisinin eski müdürü Salah Kuş, eski maliye bakanının danışmanı, Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Yaser el-Ata'ya yakın bir politikacı ve bir dizi Sudanlı iş adamının’ bulunduğunu açıkladı.

Başsavcı, sanıkların ‘milyonlarca dolar değerinde Kalaşnikof tipi silahlar, mühimmat, makineli tüfekler ve bombalar içeren bir askeri teçhizat anlaşmasını tamamladıklarını ve bu anlaşmanın Sudan ordusundan ülke içindeki ithalatçı şirkete geçtiğini’ kaydetti.

WAM, yapılan incelemelerde sevkiyatın ‘yabancı bir ülkeden gelen ve yakıt ikmali için inen özel bir uçakta ele geçirildiğini ve askeri teçhizata Cumhuriyet Savcılığı’nın gözetiminde el konulmadan önce resmi olarak tıbbi teçhizat sevkiyatı taşıdığını açıkladığını’ belirtti.