Suudi Arabistan Kuruluş Günü kutlamaları ile 300 yıllık tarih canlanıyor

Suudi Arabistan Kuruluş Yıldönümü kutlamalarında İlk Suudi devletinin doğuş şartları ele alınıyor.

Kuruluş Günü vesilesiyle Cizan Bölgesi Eğitim İdaresi’nin düzenlediği etkinliklerden bir kısım (SPA)
Kuruluş Günü vesilesiyle Cizan Bölgesi Eğitim İdaresi’nin düzenlediği etkinliklerden bir kısım (SPA)
TT

Suudi Arabistan Kuruluş Günü kutlamaları ile 300 yıllık tarih canlanıyor

Kuruluş Günü vesilesiyle Cizan Bölgesi Eğitim İdaresi’nin düzenlediği etkinliklerden bir kısım (SPA)
Kuruluş Günü vesilesiyle Cizan Bölgesi Eğitim İdaresi’nin düzenlediği etkinliklerden bir kısım (SPA)

Suudi Arabistan Krallığı, Suudi devletinin 1727 yılında İmam Muhammed bin Suud tarafından kuruluşunun yıldönümünü kutluyor. Kuruluş kutlamalarında aynı zamanda Suudilerin, devletlerinin üç asırlık siyasi, sosyal, ekonomik ve entelektüel konuları bakımından zengin hafızalarının diri tutulması amaçlanıyor.

Şarku’l Avsat Kuruluş Günü vesilesiyle, Arap Yarımadası’nda, kurucu kralın elinde merkezi bir devletin doğuşunu gerektiren siyasi ve kültürel koşulları, dönüşümleri ele alan araştırmaları, makaleleri ve röportajları içeren özel bir dosya hazırladı. Dosya ilk Suudi devletinin kimlik, miras, toplum ve medeniyet başarıları gibi konulara odaklanıyor.

Dosyada, çağdaş sosyolojinin en önemli çalışmalarından biri olarak kabul edilen, ilk Suudi devleti döneminde sıradan insanların sosyal yönlerinin ve günlük yaşamlarının araştırılmasına da önem veriliyor. Çünkü bu, başarılı bir toplumun kimliğinin, kültürünün, mirasının ve değerlerinin ölçülerinden biri. Suudi toplumu 300 yıldır gelenek, görenek ve iş birliğinin gücüyle günlük yaşamını sürdürmekte olup, geçim kaynakları tarım, hayvancılık, ticaret, zanaat ve basit endüstrilere dayanmakta.

Toplumun bu uyumunun korunması için güvenlik ve istikrarı tesis eden, yakın ve uzak çevreyle bağlantılar kuran güçlü bir merkezi devlete ihtiyaç duyuldu. Kurucu kral bu ihtiyaca binaen Suudi devletini tesis etti.



Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
TT

Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)

Suudi Arabistan dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Filistin Ürdün Vadisi'ne pervasızca girmesini şiddetle kınadığını ve reddettiğini belirterek, bu provokatif girişimin uluslararası meşruiyete sahip tüm yasa ve kararları ihlal ederek yerleşimi genişletmeyi amaçladığını kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, bu ihlallerin tüm Filistin topraklarındaki durumu sakinleştirme ve sivilleri koruma çabalarına hizmet etmediğini belirterek, Gazze'ye yönelik saldırının durdurulmasının, işgal güçlerinin geri çekilmesinin, yerlerinden edilenlerin geri dönmesinin ve Filistin halkının acılarını hafifletmek için insani yardım girişinin önemini yineledi.

Suudi Arabistan, bölgedeki barış çabalarına zarar veren İsrail'in Filistin toprakları ve Filistin halkına yönelik tüm bariz tecavüzlerine son vererek, uluslararası topluma karşı sorumluluklarını yerine getirme çağrısını yeniledi ve işgalin güvenliği tehdit eden ihlallerinin durdurulmasına katkıda bulunan uluslararası hesap verebilirlik mekanizmalarını harekete geçirmenin önemini vurguladı.