Suudi Arabistan, Lahey'den İsrail'in ihlallerine son verilmesi çağrısında bulundu

Filistin topraklarının işgalinin 'yasa dışı' olarak kabul edilmesini talep etti

Suudi Arabistan'ın Hollanda Büyükelçisi Ziyad el-Atiyye, Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda Krallığın sözlü beyanını sunarken (SPA)
Suudi Arabistan'ın Hollanda Büyükelçisi Ziyad el-Atiyye, Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda Krallığın sözlü beyanını sunarken (SPA)
TT

Suudi Arabistan, Lahey'den İsrail'in ihlallerine son verilmesi çağrısında bulundu

Suudi Arabistan'ın Hollanda Büyükelçisi Ziyad el-Atiyye, Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda Krallığın sözlü beyanını sunarken (SPA)
Suudi Arabistan'ın Hollanda Büyükelçisi Ziyad el-Atiyye, Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda Krallığın sözlü beyanını sunarken (SPA)

Suudi Arabistan, Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'ndan İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalinin "yasa dışı" olarak tanınmasını istedi. Ayrıca, İsrail'in uluslararası hukuk ihlallerine son verilmesi için tüm ülkelerin işbirliği yapması gerektiğini vurguladı. Krallık, işgalin derhal ve şartsız olarak sonlandırılmasını da talep etti.

Suudi Arabistan'ın Hollanda Büyükelçisi Ziyad el-Atiyye, Uluslararası Adalet Divanı'na Krallığın sözlü beyanını sundu. Bu sunum, İsrail'in işgal altındaki topraklarda, özellikle Doğu Kudüs'te uyguladığı politika ve pratiklerin hukuki sonuçları üzerine danışma görüşü talebinin bir parçasıydı.

Suudi Arabistan, İsrail'in Filistin topraklarındaki yasa dışı faaliyetlerine dair kanıtların Divan tarafından değerlendirilmesini istedi. İsrail'in uzun süreli işgalinin ve yasa dışı uygulamalarının hukuki sonuçlarının net bir şekilde belirlenmesini talep etti. Ayrıca, bu durumun uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler üzerindeki hukuki yükümlülükler açısından ne anlama geldiğini açıklığa kavuşturulmasını istedi. Krallık, Divan'ın görüşünün İsrail-Filistin çatışmasını çözmeye yönelik müzakerelere zarar vereceği iddialarını da reddetti.

Hollanda'daki Suudi Arabistan Büyükelçisi Ziyad el-Atiyye

İsrail'in 1967 yılından bu yana sergilediği davranışlar, bir Filistin devletinin kurulmasını imkânsız hale getirdi.

Açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik askeri saldırılarını ve Filistinlilere karşı, özellikle Doğu Kudüs'te artış gösteren şiddet eylemleri kınandı. Krallık, Gazze'deki acımasız ve yasa dışı savaş nedeniyle Filistinli sivillerin yaşadığı korkunç ölüm, yıkım ve yerinden edilmeyi şiddetle kınayarak, İsrail'in bu vahşeti uygulamak için kullandığı çarpık mantığı da kuvvetle reddettiğini ifade etti. Açıklamada, Gazze'nin yıkılması, binlerce masum sivilin ölümü ve sakatlanması, 2.3 milyon kişinin yerinden edilmesine de dikkat çekildi.

Atiyye, "Mahkemenin, İsrail işgalinin politika ve pratikleri hakkında danışma görüşü vermesini engelleyecek hiçbir nedenin olmadığı, ele alınan konunun tüm ülkeler ve Birleşmiş Milletler için büyük önem taşıdığını" söyledi.

Krallık, İsrail'in 1967'den bu yana izlediği politikaların, bir Filistin devletinin kurulmasını imkansız kıldığını belirtti. Bu politikalar; toprakların ele geçirilmesi, Batı Şeria'da 279'dan fazla yasa dışı yerleşim biriminin inşa edilmesi, Doğu Kudüs'ün yasa dışı bir şekilde ilhak edilmesi, Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak ilan edilmesi, doğal kaynakların yağmalanması, Filistinlilere ait evlerin yıkılması gibi eylemleri kapsıyor. Bu eylemler Birleşmiş Milletler raporlarıyla detaylı bir şekilde açığa kavuşturulmuştur.

Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda, İsrail'in işgal altındaki topraklardaki, özellikle Doğu Kudüs'teki politika ve uygulamalarının hukuki sonuçları üzerine danışma görüşü talebiyle ilgili oturumlar 19-26 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilmeye devam ediyor.



Katar: Gazze halkı topraklarını terk etmek istemiyor, kimsenin onları zorlamaya hakkı yok

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)
TT

Katar: Gazze halkı topraklarını terk etmek istemiyor, kimsenin onları zorlamaya hakkı yok

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cebaliye'de, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında yıkılan binaların arasında sokakta yürüyor (AP)

Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, ülkesinin Filistin halkına desteğinin süreceğini ancak Doha’nın “başkalarının yıktığını yeniden inşa etmeyeceğini” söyledi. Bakan, İsrail’in iki yılı aşkın süredir Gazze Şeridi’nde yol açtığı yıkıma işaret etti.

Doha Forumu’nda konuşan Al Sani, Gazze’de yaşayanların topraklarını terk etmek istemediğini vurgulayarak “Hiçbir tarafın onları göçe zorlamaya ya da başka bir yere taşımaya hakkı yok” dedi.

İsrail güçlerinin Gazze içinde kalmaya devam etmesinin ve ihlallerin sürmesinin çatışmayı yeniden tırmandırabileceğini belirten Katar Dışişleri Bakanı, Filistin meselesine çözüm bulunmamasının bölgesel gerginlikleri derinleştirdiğini ifade etti. “İki devletli çözüm”ün tek çıkış yolu olduğunu vurgulayan Al Sani, bölgenin “Filistinlilere yönelik etnik temizliği amaçlayan aşırılıkçı ajandalara” bırakılamayacağını söyledi.

İran’ın nükleer programına ilişkin diplomatik girişimlerin yokluğuna da dikkat çeken Al Sani, Tahran’a karşı atılacak her adımın bölge ülkeleri için sonuçlar doğuracağını belirtti.

Katar Dışişleri Bakanı ayrıca, ABD’nin Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine yönelik çabalarının başarılı olmasını umduklarını dile getirdi.


Suudi Arabistan'ın Suriye'deki beslenme durumunu iyileştirme programı

Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Suriye'deki beslenme durumunu iyileştirme programı

Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)

Kral Selman İnsani Yardım ve Destek Merkezi (KSRelief), dün Suriye genelindeki ihtiyaç bölgelerinde ve yerinden edilmiş topluluklarda beş yaş altı çocuklar, hamile kadınlar ve emziren anneler de dahil olmak üzere en savunmasız grupların beslenme durumlarını iyileştirmek için bir yönetim programı imzaladı.

Program, eğitimli ve kalifiye ekipler aracılığıyla kapsamlı koruyucu ve tedavi edici beslenme hizmetleri sunarak hayat kurtarmaya ve sürdürülebilir iyileşmeyi sağlamaya katkıda bulunacak. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre program Deyrizor, Hama, Humus ve Halep vilayetlerinde 645 bin kişiye doğrudan ve dolaylı olarak fayda sağlayacak.

Bu program, sağlık tesislerindeki beslenme kliniklerinin iyileştirilmesini, mobilya, tıbbi ekipman ve diğer ihtiyaçlarla donatılmasını, kliniklerin işletilmesini, personel kapasitesinin artırılmasını ve toplum bilinçlendirme programlarının sağlanmasını kapsamaktadır.

Program, Suudi Arabistan'ın insani yardım kolu olan KSRelief aracılığıyla sağlık sektörünü desteklemek ve Suriye halkının acılarını hafifletmek için yürüttüğü çabaların bir parçasıdır.


Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
TT

Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkelerinin liderleri, dün Bahreyn'in başkenti Manama'da bir araya gelerek, KİK'in güvenliğinin bölünmez olduğunu vurguladılar. Altı üye ülkenin ve bölgedeki diğer tüm ülkelerin egemenliğine saygı gösterme, içişlerine karışmama ve güç kullanımını veya güç kullanımı tehdidini reddetme taahhütlerini teyit ettiler.

"Sakhir Deklarasyonu", Körfez ülkelerinin ortak güvenliği güçlendirme, Filistin devletinin kurulmasını ilerletme ve Arap dünyasındaki savaşları sona erdirme yönündeki yönelimini yansıtan çeşitli mesajlar içeriyordu.

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi, Körfez Sivil Havacılık Otoritesi'nin kurulduğunu, Katma Değer Vergisi ve Seçici Vergi Birleşik Anlaşması'nın bazı maddelerinde değişiklik yapıldığını, Körfez Sanayi Platformu'nun başlatıldığını, Dördüncü Sanayi Devrimi için Körfez Merkezi'nin uygulanmaya başlandığını ve Gümrük Veri Değişim Platformu 2026'nın işletilmesiyle Gümrük Birliği projesinde ilerleme sağlandığını duyurdu.

Öte yandan Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz ile Bahreyn Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Selman bin Hamad, dün Manama'da iki ülke arasındaki Koordinasyon Konseyi'nin dördüncü toplantısına başkanlık etti.