Suudi Arabistan ve Pakistan: Çıkarlar ağı çerçevesinde ortaklığın yeniden teyidi

Dikkatli bir diplomatik yaklaşım ilişkileri uyumlu hale getirir

Görsel: Shutterstock
Görsel: Shutterstock
TT

Suudi Arabistan ve Pakistan: Çıkarlar ağı çerçevesinde ortaklığın yeniden teyidi

Görsel: Shutterstock
Görsel: Shutterstock

Kaswar Klasra

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Pakistan Genelkurmay Başkanı Korgeneral Asım Munir 20 Mart 2024 tarihinde Cidde'de bir araya geldiler. Görüşmede, Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Suudi Arabistan ile Pakistan arasındaki güçlü ilişkiye övgüde bulundu. İslamabad da yaptığı açıklamada aynı duyguyu paylaşırken Suudi Arabistan’ın Pakistan'a olan sarsılmaz desteği vurgulandı.

Bu görüşmeden birkaç gün sonra Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Pakistan'ın Milli Günü dolayısıyla düzenlenen geçit töreninin onur konuğu oldu. Aynı günün yani 23 Mart'ta, Prens Halid bin Selman’a Pakistan'ın üst düzey sivil ve askeri yetkililerinin katıldığı bir törenle Devlet Onur Nişanı (Nişan-ı Pakistan) verildi.

Pakistan Milli Günü törenleri sırasında Prens Halid bin Selman'ın Devlet Onur Nişanı’na layık görülmesi, Pakistan ile Suudi Arabistan arasındaki köklü ilişkileri yansıtırken Pakistan’ın bu adımı, Suudi Arabistan'ın 1947 yılından bu yana Pakistan'a verdiği kesintisiz desteği ve yıllar içinde kurulan güçlü diplomatik ilişkileri teyit ediyor.

dsefver
Suudi Arabistan Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Pakistan Genelkurmay Başkanı Korgeneral Asım Münir'i kabul etti (SPA)

Prens Halid bin Selman’ın Pakistan ziyaretinin zamanlaması ve Pakistan'ın Milli Günü törenlerine katılması, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve bölgesel zorluklarla ortak mücadelede kararlılığı gösterdi.

Oldukça prestijli ve sivillere takdim edilen en yüksek ödülü Devlet Onur Nişanı, genellikle Pakistan'ın ulusal çıkarlarının ilerletilmesine önemli ölçüde katkıda bulunanlara veriliyor. Pakistan, Prens Halid bin Ortaklığın güçlendirilmesiSelman’a bu nişanı takdim ederek onun katkılarına övgüde bulurken Pakistan ile Suudi Arabistan arasındaki her zaman sürecek olan karşılıklı saygıyı ve iş birliği ruhunu da teyit etmiş oldu.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Pakistan ziyareti sırasında ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Genelkurmay Başkanı ile görüştü. Taraflar, kardeş ülkeler olan Pakistan ve Suudi Arabistan arasındaki stratejik ortaklığın güçlendirilmesi konusunda mutabakata vardılar.

Pakistanlı ve Suudi Arabistanlı yetkililer arasındaki üst düzey temaslar, iki ülke arasındaki ilişkilerin gücünü ve bölgedeki istikrar ve refahın desteklenmesine yönelik ortak kararlılığı teyit etti.

Özetle Pakistanlı ve Suudi Arabistanlı yetkililer arasındaki bu üst düzey temaslar, iki ülke arasındaki ilişkilerin gücünü ve bölgedeki istikrar ve refahın desteklenmesine yönelik ortak kararlılığı teyit ediyor. Karmaşık bir jeopolitik zeminde yol almaya devam eden Pakistan ve Suudi Arabistan’ın ilişkileri, güçlenmeye ve ortaya çıkan zorlukları ortak eylem ve karşılıklı iş birliğiyle ele almaya hazır olduklarını gösteriyor.

dfervfr
Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif, beraberinde Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman bin Abdulaziz ile Pakistan Milli Günü vesilesiyle İslamabad'da düzenlenen askerî geçit töreni izlerken, 23 Mart 2024 (AFP)

Wilson Center’daki Güney Asya Enstitüsü Direktörü Michael Kugelman, Suudi Savunma Bakanı Prens Halid’in Pakistan ziyaretinin, Pakistan ile Suudi Arabistan ilişkilerinin güçlendirilmesine yardımcı olacağını belirtti. Al-Majalla’ya konuşan Kugelman, bu ziyaretin kesinlikle ilişkilerin güçlenmesine yardımcı olacağını ve çok önemli bir zamanda gerçekleştiğini söyledi. Suudi Arabistan-Pakistan ilişkilerinin, birkaç yıl önce Hindistan ve İran ile ilgili birtakım meseleler yüzünden kısa süreli uzaklaşılmasının ardından her zamanki güçlü haline geri döndüğünü hatırlatan Kugelman, “Şimdi Pakistan Genelkurmay Başkanı’nın ve Başbakanı’nın Suudi Arabistan’la olan yakın şahsi ilişkileri, Suudi Arabistan’ın kilit rolü ve hayati b yatırım kaynağı olarak görülmesi bakımından İslamabad bu ziyaretin başarılı olması için gelinden geleni yapmakta kararlı. İki ülke arasındaki ilişki her ikisi için de önemli olsa da şu an özellikle Pakistan için hayati önem taşıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Pakistan’ın Suudi Arabistan'la çok yönlü ilişkileri, ortak çıkarları olduğunu teyit ediyor.

Pakistanlı gözlemciler ve dış politika uzmanları, Pakistan ile Suudi Arabistan arasında uzun yıllara dayanan ilişkilerin tarihi açıdan zengin olduğunu ve özellikle savunma, güvenlik ve ekonomi alanlarında karşılıklı güven ve iş birliğine dayandığını düşünüyorlar. Ayrıca Suudi Arabistan’ın ekonomik sıkıntılar sırasında mali yardım ve önemli yatırımlar yoluyla Pakistan'a verdiği kesintisiz desteğin, ilişkilerinin gücünü ve ortaklığın derinliğini vurguladığını belirtiyorlar.

Pakistan ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkinin ince detaylarını anlamak, iki devletin izlediği yolu anlamanın yanı sıra, Yakın Doğu ve Güney Asya'daki bölgesel nükleer dengeler ve jeopolitik dinamikler üzerindeki daha geniş kapsamlı etkileri değerlendirmek için de hayati önem taşıyor.

Suudi Arabistan’ın Pakistan’a yardımları

Suudi Arabistan, özellikle Hindistan'ın 1998 yılında nükleer denemeleri sırasında olduğu gibi kritik dönemlerde Pakistan’a önemli yardımlarda bulundu. Şarku’l Avsat’ın Majalla’dan aktardığı habere göre bu yardımlar, bir yandan iki ülke arasındaki ilişkinin derinliğini teyit ederken, diğer yandan Suudi Arabistan'ın önemli miktarda petrol yardımında bulunacağına dair verdiği söz, Pakistan'ın nükleer deneme kararlarında belirleyici bir faktör olmuş ve Suudi Arabistan’ın sıkıntılı zamanlarda Pakistan’ın gerçek dostu olduğunu göstermiştir.

Bunun yanında Suudi Arabistan halkının ve kurumlarının Pakistan’a önemli mali yardımlarıyla birlikte, Suudi Arabistan ideolojisinin Pakistan’ın eğitim çerçevesinin belli bölümleri üzerindeki etkisi, iki ülke arasındaki ilişkinin geleneksel devlet dinamiklerinin ötesine geçerek kapsamlı ve çok yönlü doğasına başka bir boyut kazandırıyor.

Pakistan’ın Suudi Arabistan'la çok yönlü ilişkileri, dış politika çerçevesinin merkezinde yer alan ekonomik, ideolojik ve stratejik ortak çıkarları olduğunu teyit ediyor. Mevcut yerel ve uluslararası engeller arasında bu ilişkilerin sürdürülmesinin Pakistan’ın gelecekteki yönünün anahtarı olacağına şüphe yok.

Pakistanlı Jeopolitik Analist Ahmed Kureyşi, Pakistan Genelkurmay Başkanı’nın şahsi ilişkilerinin iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinde etkili olduğunu düşünüyor. Kureyşi, Al-Majalla’ya yaptığı açıklamada, “Suudi Arabistan Savunma Bakanı, başka bir ülkedeki önemli bir askerî geçit törenine katılmak üzere özel olarak Pakistan'a gitti. Suudilerin kısa süre içinde attıkları bu olağanüstü adım, Pakistan'a ne kadar önem verdiklerinin açık bir göstergesiydi. Suudi Arabistan'ın Pakistan'a en üst düzeyde verdiği büyük önemi teyit ediyor. Bu ziyaretin, diğer bazı faktörlerin yanı sıra, Pakistan hükümeti ve silahlı kuvvetleri üzerinde derin bir etki yaratması beklenirken, ziyaret aynı zamanda Pakistan ile Suudi Arabistan arasındaki stratejik ilişkilerde bir başka dönüm noktasını temsil ediyor. Bununla birlikte ziyaret, Pakistan ile Suudi Arabistan arasındaki gelişen stratejik ortaklığı da somutlaştırıyor” ifadelerini kullandı.

Pakistan, ikinci en büyük Müslüman nüfusa ve nükleer güce sahip olması nedeniyle jeopolitik açıdan oldukça önemli bir ülke.

Prens Halid bin Selman’ın ziyareti genel olarak ve kendisine onur nişanı takdim edilmesiyle Pakistan ile Suudi Arabistan arasındaki, kökleri tarihi bağlara ve ortak değerlere uzanan kalıcı dostluğun ve dayanışmanın özel bir göstergesiydi. Her iki ülke de bölgesel dinamikler ve küresel zorluklarda önemli rollere sahipler.

Riyad ve İslamabad arasında son dönemde atılan adımlar, ilişkilerin güçlendirilmesinde ve iki ülke arasındaki ortaklığın, daha önce eşi ve benzeri görülmemiş seviyelere yükseltilmesinde önemli ilerlemeler kaydedildiğini gösterdi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından geçtiğimiz yıl yapılan ve Suudi Arabistan’ın Pakistan'daki yatırımlarını 10 milyar dolara çıkarmasıyla ilgili fizibilite çalışmalarının başladığı belirtilen açıklama, Pakistan ekonomisini canlandırmaya yönelik somut bir çabaya işaret etti.

Bunun yanında Suudi Arabistan'ın Pakistan Devlet Bankası'ndaki mevduat limitini 2 milyar dolardan 5 milyar dolara çıkarması da Suudi Arabistan'ın ekonomik sıkıntılar yaşayan Pakistan'a önemli ölçüde mali yardımda bulunma isteğinin göstergesiydi.

Suudi Arabistan, bu adımları münferit olarak değil, Pakistan ekonomisinin güçlendirilmesine yardımcı olmayı amaçlayan daha geniş kapsamlı bir çaba çerçevesinde atıyor. Suudi Arabistan’ın Pakistan Devlet Bankası'ndaki 3 milyar dolarlık mevduatın vadesini uzatmasının yanı sıra, Cenevre’deki toplantı sırasında Pakistan'ın yaşadığı sel felaketinin yaralarını sarmasına yardımcı olmak üzere verilen önemli miktarda mali yardım sözü, müttefikine verdiği desteğin boyutunu ortaya koymuştur.

Yetenekler, zorluklar ve dengeler

Pakistan, ikinci en büyük Müslüman nüfusa ve nükleer güce sahip olması nedeniyle jeopolitik açıdan oldukça önemli bir ülke. Bu da Pakistan ile Suudi Arabistan arasında güçlü ilişkilere neden dikkat edilmesi gerektiğini açıklıyor. Hindistan Yarımadası'nın 1947 yılında Hindistan ve Pakistan olmak üzere iki egemen devlete bölünmesiyle bu iki ülke arasında başlayan rekabette Suudi Arabistan'ın Pakistan’a verdiği destek, İslamabad’ın istikrar ve ekonomik refah arayışında çok önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.

Pakistan'ın karşılaştığı iç zorluklar, sivil-asker dengesizliği, etnik ve mezhepçi gerginlikler, ekonomik baskılar ve iklim tehditleri gibi sorunlar, özellikle ülke siyasetindeki belirsizlik çerçevesinde istikrar ve ilerlemenin önünde büyük engeller oluşturuyor. Tüm bu karmaşık problemler, Pakistan'ın uluslararası ortaklarını, çıkarları açısından İslamabad'la ilişkilerini yeniden değerlendirmeye itti.

dwefer
Başkent İslamabad'da düzenlenen Pakistan Milli Günü törenlerinde paraşütçülerin gösterisinden  23 Mart 2024 (AFP)

Pakistan’ın ABD ve Çin gibi büyük güçlerle ilişkilerini dengeleyen hassas diplomatik yaklaşımına, başta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olmak üzere Körfez ülkeleriyle derinleşen ilişkileri eşlik etti. Bu ilişkiler, ortak dini duyguların ötesine geçerken ekonomik olarak karşılıklı bağımlılık, bu ilişkilerde önemli bir rol oynuyor. Pakistan işgücünün büyük bir kısmının Suudi Arabistan'da bulunduğu biliniyor. Körfez ülkelerinden gelen büyük miktardaki para transferi de Pakistan'ı bu ülkelere bağlayan ekonomik ilişkilerin altını çiziyor.

Körfez ülkelerinin Pakistan’a sağladığı destek, aralarındaki derin bağın ve karşılıklı desteğin göstergesidir.

Pakistanlı meslek sahiplerinin Körfez ülkelerindeki finans sektörünün ve sağlık sektörünün ayrılmaz bir parçasını oluşturması nedeniyle, Pakistan işgücünün Körfez ülkelerindeki altyapının geliştirilmesine katkısı oldukça önemli bir rol oynuyor. Bununla birlikte İslamabad, askeri eğitim ve danışmanlık alanlarındaki çalışmalarıyla bu ilişkilerin stratejik yönünü pekiştiren güçlü güvenlik ilişkileri de kurdu.

Suudi Arabistan'ın Pakistan'a 1998 yılındaki ekonomik yaptırımlar sırasında bedava petrol tedarik etmesi gibi, Körfez ülkelerinin Pakistan’a verdiği destek, zor zamanlarda birbirlerinin yanında olduklarını gösteriyor.

Öte yandan Pakistan, ekonomik kazanımlar ve güvenlik alanındaki iş birliğinin yanı sıra çıkarlarını korumak için son derece karmaşık bir ortamı olan uluslararası arenada manevra yapmak gibi karmaşık bir görevle karşı karşıya. İttifaklar arasında bir denge kurmak ve içerideki zorlukların üstesinden gelmek, Pakistan'da istikrar ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması açısından oldukça önemli.



İngiliz ajansı: Bir tanker rotasından saptı ve İran sularına yöneldi

Bab el-Mandeb yakınlarında Arap Denizi'nde seyreden bir gemi (Arşiv- EPA)
Bab el-Mandeb yakınlarında Arap Denizi'nde seyreden bir gemi (Arşiv- EPA)
TT

İngiliz ajansı: Bir tanker rotasından saptı ve İran sularına yöneldi

Bab el-Mandeb yakınlarında Arap Denizi'nde seyreden bir gemi (Arşiv- EPA)
Bab el-Mandeb yakınlarında Arap Denizi'nde seyreden bir gemi (Arşiv- EPA)

Birleşik Krallık Deniz Ticaret Operasyonları Kuruluşu (UKMTO), bugün Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Khor Fakkan'ın 20 deniz mili doğusundaki bir olayla ilgili raporlar aldığını bildirdi.

Olayı şüpheli olarak nitelendiren yetkili, yetkililerin soruşturma yürüttüğünü bildirdi. Kısa bir süre önce, Marshall Adaları bayraklı bir ham petrol tankerinin Acman'dan İran karasularına, Hürmüz Boğazı üzerinden Singapur'a doğru giderken üç küçük teknenin gemiye yaklaştığını açıkladı.

Tankerin Umman Körfezi'ni geçerken aniden rotasını değiştirdiğini ve İran karasularına doğru yöneldiğini ifade etti.


Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanı: Hacılara olağanüstü bir deneyim yaşatmak için erken adımlar

Suudi Arabistan devlet kurumları, hacı adaylarına hizmet vermek için en son projelerini ve kalkınma programlarını sundu. (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan devlet kurumları, hacı adaylarına hizmet vermek için en son projelerini ve kalkınma programlarını sundu. (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanı: Hacılara olağanüstü bir deneyim yaşatmak için erken adımlar

Suudi Arabistan devlet kurumları, hacı adaylarına hizmet vermek için en son projelerini ve kalkınma programlarını sundu. (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan devlet kurumları, hacı adaylarına hizmet vermek için en son projelerini ve kalkınma programlarını sundu. (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanı Dr. Tevfik er-Rabia, kutsal mekânlarda bir milyondan fazla hacı için sözleşme işlemlerinin tamamlandığını duyurdu. Rabia, bu adımı ‘sezon başlamadan altı ay önce elde edilen benzeri görülmemiş bir başarı’ olarak nitelendirerek, bunun Krallığın yüksek hazırlık düzeyini ve hacıların yolculuğunu kolaylaştırmak, Rahman’ın misafirlerine istisnai bir deneyim sunmak amacıyla benimsediği erken planlama yaklaşımını yansıttığını belirtti.

Bu açıklama, Cidde kentindeki Superdome salonunda ‘Mekke’den Dünyaya’ sloganıyla düzenlenen 2025 Hac Konferansı ve Fuarı’nın kapanışında yapıldı. Etkinlik, 150’den fazla ülkeyi temsilen gelen heyetlerin yanı sıra kamu, özel ve kâr amacı gütmeyen kuruluşların geniş katılımıyla, hac ve umre hizmetlerine odaklanan en büyük uluslararası buluşma oldu.

Rabia, konferansın beşinci edisyonunun Vizyon 2030’u somutlaştırdığını vurguladı. Bu vizyonun, hac ve umre sistemini tüm sektörler arasındaki entegrasyon yoluyla geliştirmeyi hedeflediğini belirtti. Ayrıca, fuarda devlet kurumlarının Rahman’ın misafirlerine hizmet için yürüttükleri en yeni projelerini ve geliştirme programlarını tanıttıklarını, özel sektörün de dünya genelindeki hizmet sağlayıcılarla 3 binden fazla anlaşma imzalayarak büyük katkı sağladığını söyledi.

Rabia, konferans ve fuar ziyaretçi sayısının 160 bini aştığını, bunun geçen yıla göre yaklaşık yüzde 33 artış anlamına geldiğini açıkladı. Bu durumun, Suudi Arabistan’ın hac tecrübesine yönelik artan küresel ilgiyi, onu yönetim, organizasyon ve modern teknoloji açısından bir model haline getirdiğini gösterdiğini ifade etti. Ayrıca, bakanlık olarak 77 ülke ile hac organizasyonlarını düzenlemeye yönelik iş birliği anlaşmaları imzaladıklarını belirtti.

df
Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanı Dr. Tevfik er-Rabia, Hac Konferansı ve Fuarı’nın kapanışında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. (Şarku’l Avsat)

Rabia, bu yılki konferansın Kral Abdulaziz Vakfı’nın katılımıyla öne çıktığını belirtti. Vakıf, ‘Hac ve Haremeyn Tarihi Forumu’ aracılığıyla, hac tarihini ve Suudi Arabistan’ın asırlardır iki kutsal mabede hizmet konusundaki çabalarını belgeleyen bilgi içerikleri sundu. Rebia ayrıca, Kral Abdulaziz Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prens Faysal bin Selman bin Abdulaziz’in etkin katılımını ve vakfın hacla ilgili tarihi ve kültürel farkındalığı zenginleştirmedeki rolünü övgüyle andı.

Üç gün süren konferans boyunca, kalabalık yönetimi konusundaki en önemli uluslararası deneyimler ele alındı ve hac ve umre deneyimini geliştirmeyi hedefleyen dijital dönüşüm projeleri tanıtıldı. Ayrıca, akıllı ulaşım, saha hizmetlerinin yönetimi ve yapay zekâ destekli elektronik izin sistemlerinin geliştirilmesi gibi alanlarda 100’den fazla teknolojik girişim sergilendi. Bu çalışmalar, verimliliği, güvenliği ve hizmetlerin kolaylığını artırmayı amaçlıyor.

Eş zamanlı düzenlenen fuarda ise 200’den fazla kurum ve kuruluşun saha sunumları yer aldı. Katılımcılar arasında, ulaşım, konaklama ve akıllı rehberlik alanlarında yenilikçi çözümler sunan teknoloji girişimleri de bulunuyordu. Ayrıca, lojistik hizmetler ve dijital dönüşüm alanlarında uluslararası iş birliğini güçlendirmek üzere birçok mutabakat zaptı imzalandı. Bu gelişmeler, konferansın dünya genelindeki yenilikleri ‘Rahman’ın misafirlerine hizmet’ amacı etrafında birleştiren bir platform olarak konumunu pekiştirdi.

Konuşmasının sonunda Rabia, önümüzdeki ocak ayında Medine’de Umre ve Ziyaret Forumu’nun düzenleneceğini duyurdu. Forumun, ziyaretçilere ve umrecilere hizmet eden kurumlar arasındaki entegrasyonu güçlendirmeyi, hizmet sistemini geliştirmeyi ve Vizyon 2030’un hedefleriyle uyumlu bir yapıya ulaşmayı amaçladığını ifade etti.


Halid bin Selman, ABD yetkilileriyle ortaklık ve son gelişmeleri görüştü

Prens Halid bin Salman bin Abdulaziz, Suudi Arabistan Savunma Bakanı (SPA)
Prens Halid bin Salman bin Abdulaziz, Suudi Arabistan Savunma Bakanı (SPA)
TT

Halid bin Selman, ABD yetkilileriyle ortaklık ve son gelişmeleri görüştü

Prens Halid bin Salman bin Abdulaziz, Suudi Arabistan Savunma Bakanı (SPA)
Prens Halid bin Salman bin Abdulaziz, Suudi Arabistan Savunma Bakanı (SPA)

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman bin Abdülaziz, Beyaz Saray'da ABD Dışişleri Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Vekili Marco Rubio, Savunma Bakanı Pete Higseth ve Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile bir araya geldi.

Görüşmede Suudi Arabistan-ABD ilişkileri, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın çeşitli yönleri gözden geçirildi, bölgesel ve uluslararası gelişmeler, ortak ilgi alanları ve bunların çözümüne yönelik çabalar ele alındı.

Toplantıya Suudi Arabistan tarafından ABD Büyükelçisi Prenses Rima bint Bender bin Sultan, Devlet Bakanı, Bakanlar Kurulu Üyesi ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaid el-Ayban ve Savunma Bakanı İstihbarat Danışmanı Hişam bin Saif katıldı. Amerikan tarafında da çok sayıda üst düzey yetkili toplantıda hazır bulundu.