Suudi Arabistan ve Pakistan: Çıkarlar ağı çerçevesinde ortaklığın yeniden teyidi

Dikkatli bir diplomatik yaklaşım ilişkileri uyumlu hale getirir

Görsel: Shutterstock
Görsel: Shutterstock
TT

Suudi Arabistan ve Pakistan: Çıkarlar ağı çerçevesinde ortaklığın yeniden teyidi

Görsel: Shutterstock
Görsel: Shutterstock

Kaswar Klasra

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Pakistan Genelkurmay Başkanı Korgeneral Asım Munir 20 Mart 2024 tarihinde Cidde'de bir araya geldiler. Görüşmede, Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Suudi Arabistan ile Pakistan arasındaki güçlü ilişkiye övgüde bulundu. İslamabad da yaptığı açıklamada aynı duyguyu paylaşırken Suudi Arabistan’ın Pakistan'a olan sarsılmaz desteği vurgulandı.

Bu görüşmeden birkaç gün sonra Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Pakistan'ın Milli Günü dolayısıyla düzenlenen geçit töreninin onur konuğu oldu. Aynı günün yani 23 Mart'ta, Prens Halid bin Selman’a Pakistan'ın üst düzey sivil ve askeri yetkililerinin katıldığı bir törenle Devlet Onur Nişanı (Nişan-ı Pakistan) verildi.

Pakistan Milli Günü törenleri sırasında Prens Halid bin Selman'ın Devlet Onur Nişanı’na layık görülmesi, Pakistan ile Suudi Arabistan arasındaki köklü ilişkileri yansıtırken Pakistan’ın bu adımı, Suudi Arabistan'ın 1947 yılından bu yana Pakistan'a verdiği kesintisiz desteği ve yıllar içinde kurulan güçlü diplomatik ilişkileri teyit ediyor.

dsefver
Suudi Arabistan Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Pakistan Genelkurmay Başkanı Korgeneral Asım Münir'i kabul etti (SPA)

Prens Halid bin Selman’ın Pakistan ziyaretinin zamanlaması ve Pakistan'ın Milli Günü törenlerine katılması, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve bölgesel zorluklarla ortak mücadelede kararlılığı gösterdi.

Oldukça prestijli ve sivillere takdim edilen en yüksek ödülü Devlet Onur Nişanı, genellikle Pakistan'ın ulusal çıkarlarının ilerletilmesine önemli ölçüde katkıda bulunanlara veriliyor. Pakistan, Prens Halid bin Ortaklığın güçlendirilmesiSelman’a bu nişanı takdim ederek onun katkılarına övgüde bulurken Pakistan ile Suudi Arabistan arasındaki her zaman sürecek olan karşılıklı saygıyı ve iş birliği ruhunu da teyit etmiş oldu.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Pakistan ziyareti sırasında ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Genelkurmay Başkanı ile görüştü. Taraflar, kardeş ülkeler olan Pakistan ve Suudi Arabistan arasındaki stratejik ortaklığın güçlendirilmesi konusunda mutabakata vardılar.

Pakistanlı ve Suudi Arabistanlı yetkililer arasındaki üst düzey temaslar, iki ülke arasındaki ilişkilerin gücünü ve bölgedeki istikrar ve refahın desteklenmesine yönelik ortak kararlılığı teyit etti.

Özetle Pakistanlı ve Suudi Arabistanlı yetkililer arasındaki bu üst düzey temaslar, iki ülke arasındaki ilişkilerin gücünü ve bölgedeki istikrar ve refahın desteklenmesine yönelik ortak kararlılığı teyit ediyor. Karmaşık bir jeopolitik zeminde yol almaya devam eden Pakistan ve Suudi Arabistan’ın ilişkileri, güçlenmeye ve ortaya çıkan zorlukları ortak eylem ve karşılıklı iş birliğiyle ele almaya hazır olduklarını gösteriyor.

dfervfr
Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif, beraberinde Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman bin Abdulaziz ile Pakistan Milli Günü vesilesiyle İslamabad'da düzenlenen askerî geçit töreni izlerken, 23 Mart 2024 (AFP)

Wilson Center’daki Güney Asya Enstitüsü Direktörü Michael Kugelman, Suudi Savunma Bakanı Prens Halid’in Pakistan ziyaretinin, Pakistan ile Suudi Arabistan ilişkilerinin güçlendirilmesine yardımcı olacağını belirtti. Al-Majalla’ya konuşan Kugelman, bu ziyaretin kesinlikle ilişkilerin güçlenmesine yardımcı olacağını ve çok önemli bir zamanda gerçekleştiğini söyledi. Suudi Arabistan-Pakistan ilişkilerinin, birkaç yıl önce Hindistan ve İran ile ilgili birtakım meseleler yüzünden kısa süreli uzaklaşılmasının ardından her zamanki güçlü haline geri döndüğünü hatırlatan Kugelman, “Şimdi Pakistan Genelkurmay Başkanı’nın ve Başbakanı’nın Suudi Arabistan’la olan yakın şahsi ilişkileri, Suudi Arabistan’ın kilit rolü ve hayati b yatırım kaynağı olarak görülmesi bakımından İslamabad bu ziyaretin başarılı olması için gelinden geleni yapmakta kararlı. İki ülke arasındaki ilişki her ikisi için de önemli olsa da şu an özellikle Pakistan için hayati önem taşıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Pakistan’ın Suudi Arabistan'la çok yönlü ilişkileri, ortak çıkarları olduğunu teyit ediyor.

Pakistanlı gözlemciler ve dış politika uzmanları, Pakistan ile Suudi Arabistan arasında uzun yıllara dayanan ilişkilerin tarihi açıdan zengin olduğunu ve özellikle savunma, güvenlik ve ekonomi alanlarında karşılıklı güven ve iş birliğine dayandığını düşünüyorlar. Ayrıca Suudi Arabistan’ın ekonomik sıkıntılar sırasında mali yardım ve önemli yatırımlar yoluyla Pakistan'a verdiği kesintisiz desteğin, ilişkilerinin gücünü ve ortaklığın derinliğini vurguladığını belirtiyorlar.

Pakistan ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkinin ince detaylarını anlamak, iki devletin izlediği yolu anlamanın yanı sıra, Yakın Doğu ve Güney Asya'daki bölgesel nükleer dengeler ve jeopolitik dinamikler üzerindeki daha geniş kapsamlı etkileri değerlendirmek için de hayati önem taşıyor.

Suudi Arabistan’ın Pakistan’a yardımları

Suudi Arabistan, özellikle Hindistan'ın 1998 yılında nükleer denemeleri sırasında olduğu gibi kritik dönemlerde Pakistan’a önemli yardımlarda bulundu. Şarku’l Avsat’ın Majalla’dan aktardığı habere göre bu yardımlar, bir yandan iki ülke arasındaki ilişkinin derinliğini teyit ederken, diğer yandan Suudi Arabistan'ın önemli miktarda petrol yardımında bulunacağına dair verdiği söz, Pakistan'ın nükleer deneme kararlarında belirleyici bir faktör olmuş ve Suudi Arabistan’ın sıkıntılı zamanlarda Pakistan’ın gerçek dostu olduğunu göstermiştir.

Bunun yanında Suudi Arabistan halkının ve kurumlarının Pakistan’a önemli mali yardımlarıyla birlikte, Suudi Arabistan ideolojisinin Pakistan’ın eğitim çerçevesinin belli bölümleri üzerindeki etkisi, iki ülke arasındaki ilişkinin geleneksel devlet dinamiklerinin ötesine geçerek kapsamlı ve çok yönlü doğasına başka bir boyut kazandırıyor.

Pakistan’ın Suudi Arabistan'la çok yönlü ilişkileri, dış politika çerçevesinin merkezinde yer alan ekonomik, ideolojik ve stratejik ortak çıkarları olduğunu teyit ediyor. Mevcut yerel ve uluslararası engeller arasında bu ilişkilerin sürdürülmesinin Pakistan’ın gelecekteki yönünün anahtarı olacağına şüphe yok.

Pakistanlı Jeopolitik Analist Ahmed Kureyşi, Pakistan Genelkurmay Başkanı’nın şahsi ilişkilerinin iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinde etkili olduğunu düşünüyor. Kureyşi, Al-Majalla’ya yaptığı açıklamada, “Suudi Arabistan Savunma Bakanı, başka bir ülkedeki önemli bir askerî geçit törenine katılmak üzere özel olarak Pakistan'a gitti. Suudilerin kısa süre içinde attıkları bu olağanüstü adım, Pakistan'a ne kadar önem verdiklerinin açık bir göstergesiydi. Suudi Arabistan'ın Pakistan'a en üst düzeyde verdiği büyük önemi teyit ediyor. Bu ziyaretin, diğer bazı faktörlerin yanı sıra, Pakistan hükümeti ve silahlı kuvvetleri üzerinde derin bir etki yaratması beklenirken, ziyaret aynı zamanda Pakistan ile Suudi Arabistan arasındaki stratejik ilişkilerde bir başka dönüm noktasını temsil ediyor. Bununla birlikte ziyaret, Pakistan ile Suudi Arabistan arasındaki gelişen stratejik ortaklığı da somutlaştırıyor” ifadelerini kullandı.

Pakistan, ikinci en büyük Müslüman nüfusa ve nükleer güce sahip olması nedeniyle jeopolitik açıdan oldukça önemli bir ülke.

Prens Halid bin Selman’ın ziyareti genel olarak ve kendisine onur nişanı takdim edilmesiyle Pakistan ile Suudi Arabistan arasındaki, kökleri tarihi bağlara ve ortak değerlere uzanan kalıcı dostluğun ve dayanışmanın özel bir göstergesiydi. Her iki ülke de bölgesel dinamikler ve küresel zorluklarda önemli rollere sahipler.

Riyad ve İslamabad arasında son dönemde atılan adımlar, ilişkilerin güçlendirilmesinde ve iki ülke arasındaki ortaklığın, daha önce eşi ve benzeri görülmemiş seviyelere yükseltilmesinde önemli ilerlemeler kaydedildiğini gösterdi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından geçtiğimiz yıl yapılan ve Suudi Arabistan’ın Pakistan'daki yatırımlarını 10 milyar dolara çıkarmasıyla ilgili fizibilite çalışmalarının başladığı belirtilen açıklama, Pakistan ekonomisini canlandırmaya yönelik somut bir çabaya işaret etti.

Bunun yanında Suudi Arabistan'ın Pakistan Devlet Bankası'ndaki mevduat limitini 2 milyar dolardan 5 milyar dolara çıkarması da Suudi Arabistan'ın ekonomik sıkıntılar yaşayan Pakistan'a önemli ölçüde mali yardımda bulunma isteğinin göstergesiydi.

Suudi Arabistan, bu adımları münferit olarak değil, Pakistan ekonomisinin güçlendirilmesine yardımcı olmayı amaçlayan daha geniş kapsamlı bir çaba çerçevesinde atıyor. Suudi Arabistan’ın Pakistan Devlet Bankası'ndaki 3 milyar dolarlık mevduatın vadesini uzatmasının yanı sıra, Cenevre’deki toplantı sırasında Pakistan'ın yaşadığı sel felaketinin yaralarını sarmasına yardımcı olmak üzere verilen önemli miktarda mali yardım sözü, müttefikine verdiği desteğin boyutunu ortaya koymuştur.

Yetenekler, zorluklar ve dengeler

Pakistan, ikinci en büyük Müslüman nüfusa ve nükleer güce sahip olması nedeniyle jeopolitik açıdan oldukça önemli bir ülke. Bu da Pakistan ile Suudi Arabistan arasında güçlü ilişkilere neden dikkat edilmesi gerektiğini açıklıyor. Hindistan Yarımadası'nın 1947 yılında Hindistan ve Pakistan olmak üzere iki egemen devlete bölünmesiyle bu iki ülke arasında başlayan rekabette Suudi Arabistan'ın Pakistan’a verdiği destek, İslamabad’ın istikrar ve ekonomik refah arayışında çok önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.

Pakistan'ın karşılaştığı iç zorluklar, sivil-asker dengesizliği, etnik ve mezhepçi gerginlikler, ekonomik baskılar ve iklim tehditleri gibi sorunlar, özellikle ülke siyasetindeki belirsizlik çerçevesinde istikrar ve ilerlemenin önünde büyük engeller oluşturuyor. Tüm bu karmaşık problemler, Pakistan'ın uluslararası ortaklarını, çıkarları açısından İslamabad'la ilişkilerini yeniden değerlendirmeye itti.

dwefer
Başkent İslamabad'da düzenlenen Pakistan Milli Günü törenlerinde paraşütçülerin gösterisinden  23 Mart 2024 (AFP)

Pakistan’ın ABD ve Çin gibi büyük güçlerle ilişkilerini dengeleyen hassas diplomatik yaklaşımına, başta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olmak üzere Körfez ülkeleriyle derinleşen ilişkileri eşlik etti. Bu ilişkiler, ortak dini duyguların ötesine geçerken ekonomik olarak karşılıklı bağımlılık, bu ilişkilerde önemli bir rol oynuyor. Pakistan işgücünün büyük bir kısmının Suudi Arabistan'da bulunduğu biliniyor. Körfez ülkelerinden gelen büyük miktardaki para transferi de Pakistan'ı bu ülkelere bağlayan ekonomik ilişkilerin altını çiziyor.

Körfez ülkelerinin Pakistan’a sağladığı destek, aralarındaki derin bağın ve karşılıklı desteğin göstergesidir.

Pakistanlı meslek sahiplerinin Körfez ülkelerindeki finans sektörünün ve sağlık sektörünün ayrılmaz bir parçasını oluşturması nedeniyle, Pakistan işgücünün Körfez ülkelerindeki altyapının geliştirilmesine katkısı oldukça önemli bir rol oynuyor. Bununla birlikte İslamabad, askeri eğitim ve danışmanlık alanlarındaki çalışmalarıyla bu ilişkilerin stratejik yönünü pekiştiren güçlü güvenlik ilişkileri de kurdu.

Suudi Arabistan'ın Pakistan'a 1998 yılındaki ekonomik yaptırımlar sırasında bedava petrol tedarik etmesi gibi, Körfez ülkelerinin Pakistan’a verdiği destek, zor zamanlarda birbirlerinin yanında olduklarını gösteriyor.

Öte yandan Pakistan, ekonomik kazanımlar ve güvenlik alanındaki iş birliğinin yanı sıra çıkarlarını korumak için son derece karmaşık bir ortamı olan uluslararası arenada manevra yapmak gibi karmaşık bir görevle karşı karşıya. İttifaklar arasında bir denge kurmak ve içerideki zorlukların üstesinden gelmek, Pakistan'da istikrar ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması açısından oldukça önemli.



ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı

ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı
TT

ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı

ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman’ın Amerika Birleşik Devletleri’ne gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında, ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu bugün Washington’daki Kennedy Center’da düzenlediği programa katıldı. Ziyaretin ikinci gününde düzenlenen forumda, çok sayıda Amerikan şirketi yer alırken, bazı şirketler Suudi Arabistan’da yeni yatırımlar yapacaklarını açıkladı.

Veliaht Prens, forum öncesinde ve sonrasında birçok büyük Amerikan şirketinin üst düzey yöneticileriyle bir araya geldi.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada Suudi Arabistan’ı “NATO dışı başlıca müttefik” olarak tanımladığını duyurdu. Trump, “Suudi Arabistan ile büyük ortaklığımız, iki ülkenin çıkarları doğrultusunda ilerlemeye devam edecek” ifadelerini kullandı.


Suudi-Amerikan yapay zekâ ortaklığı yeni tıbbın yol haritasını çiziyor

Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’
Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’
TT

Suudi-Amerikan yapay zekâ ortaklığı yeni tıbbın yol haritasını çiziyor

Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’
Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Beyaz Saray ziyareti, sadece geçici bir siyasi toplantı değil, Riyad ile Washington arasındaki diyaloğun geleneksel diplomasi dilinden geleceğin diline geçtiği önemli bir dönüm noktasıydı.

ABD’deki karar mekanizmalarında, yapay zekâ, ileri yarı iletken teknolojileri ve yüksek başarımlı bilişim üzerine kurulu yeni bir stratejik ortaklık döneminin temeli atıldı. Bu yeni çerçeve, yalnızca iki ülke arasındaki ittifakın şeklini belirlemekle kalmıyor, aynı zamanda önümüzdeki yıllarda küresel sağlık ekonomisini de yeniden şekillendirmeyi amaçlıyor; akıllı teşhisten niceliksel tıbba, tahmine değil veriye dayalı tedavilerin tasarlanmasına kadar uzanan geniş bir dönüşüm süreci öngörülüyor.

Yeni bir dönemin başlangıcı

Suudi Arabistan ve ABD, yapay zekâ alanında kapsamlı bir stratejik ortaklık anlaşması imzaladı. Anlaşma; ileri düzeyde ulusal modeller geliştirilmesini, veri merkezlerinin kapasitesinin artırılmasını, gelişmiş çip tedarik zincirlerinin desteklenmesini ve yeni teknolojiler için modern düzenleyici çerçevelerin oluşturulmasını hedefliyor.

Sağlık uygulamaları ve bilimsel araştırma, anlaşmanın en önemli başlıkları arasında yer alıyor. Bu adım, Suudi Arabistan’ın küresel bilgi ekonomisinde etkin bir rol üstlenme yönündeki ilerlemesini de yansıtıyor.

50 milyar dolar… Suudi Arabistan’ın silikon çağına girişi

Ziyaret kapsamında, Veliaht Prens Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’daki görüşmesinde ülkenin teknolojik dönüşüm kararlılığını vurguladı. Veliaht Prens, Suudi Arabistan’ın yüksek bilişim kapasitesine yönelik büyük bir talebi olduğunu belirterek, kısa vadede yarı iletken ihtiyaçları için yaklaşık 50 milyar dolar harcayacaklarını söyledi.

İş birliğinden ortak gelişime

Ziyaret sırasında, yapay zekâ alanında iki ülke arasında bir mutabakat zaptı (MoU) imzalandı. Bu mutabakat zaptı, deneyimlerin paylaşılması, ortak bir düzenleyici ortamın geliştirilmesi, sağlık modeli eğitiminin desteklenmesi ve yapay zekaya dayalı tıbbi uygulamaların mümkün kılınması için pratik bir çerçeve oluşturuyor.

Bu adım, ortakların teknolojiyi kullanmaktan teknolojinin geleceğini şekillendirmeye geçme vizyonunu somutlaştırıyor.

Reuters, yapay zekâ ve mikroçiplerin savunma ve sivil nükleer enerji ile birlikte ABD-Suudi Arabistan görüşmelerinin ana temalarından biri olduğunu bildirdi.

xscdfrgt
Washington’dan Riyad’a uzanan yapay zekâ koridoru

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Washington, Suudi Arabistan’ın yatırım gücü ve büyük ulusal projelerini hızla hayata geçirme kapasitesi sayesinde bölgede ileri düzey bir silikon ekosistemi (Advanced Silicon Ecosystem) kurabilecek potansiyele sahip olduğuna inanıyor.

Silikondan hastaneye… Çip, sağlık hizmetlerinin geleceğini nasıl değiştiriyor?

Elektronik çipler, sağlık hizmetlerinin geleceğini dönüştürüyor; çünkü gelişmiş teknolojilerin çalışmasını mümkün kılıyor. Bunlar arasında:

* Yapay zekâ destekli radyolojik teşhis (AI-Enhanced Radiological Diagnosis)

* Genom analizleri (Genomic Analytics)

* Hastalık tahmin modelleri (Disease Prediction Models)

* Protein simülasyonu (Protein Simulation)

* İleri hesaplamalı ilaç tasarımı (Advanced Computational Drug Design)

Bu amaçla Suudi Arabistan, akıllı tıbbın (Smart Medicine) geleceğini destekleyecek teknolojik bir altyapı oluşturmak amacıyla, ileri elektronik alanında uzmanlaşmış ALAT ve ulusal yapay zekâ modelleri geliştiren HUMAIN gibi öncü teknoloji şirketlerini hayata geçirdi.

Kuantum tıbbı… Bu ortaklığın bir sonraki durağı

Küresel ölçekte henüz erken aşamada olsa da kuantum bilişim (Quantum Computing), sağlık alanındaki dönüşümün doğal bir uzantısı olarak görülüyor.

Bu teknoloji, şu imkânları sunuyor:

* Kuantum protein simülasyonu (Protein Quantum Simulation)

* Eşi görülmemiş doğrulukta tıbbi görüntüleme analizi (Ultra-High Precision Medical Imaging)

* Her hastaya özel tedavilerin tasarlanması (Personalized Therapeutics)

Bu uygulamaların önümüzdeki on yıl içinde Suudi sağlık sisteminin bir parçası haline gelmesi bekleniyor.

Beyaz Saray’dan NEOM’a… Küresel tıbbın yeni manzarası

NEOM projelerinin dijital tıp, dijital ikiz teknolojileri ve akıllı klinikler alanlarında küresel bir laboratuvara dönüşmesi; buna eşlik eden stratejik ortaklık anlaşması, mutabakat zaptı ve yatırımlarla birlikte, Suudi Arabistan-ABD ortaklığını teknoloji ile sağlık güvenliğini birleştiren yeni bir aşamaya taşıyor. Bu gelişmeler, Suudi Arabistan’ı akıllı tıp yarışının merkezine yerleştiriyor.

Isaac Newton’un dediği gibi, “Daha uzağı görebildiysem, bu devlerin omuzlarında durduğum içindir.”


Suudi Arabistan ve ABD... Fırsatlarla dolu toplantı, ilişkilerde yeni bir sayfa açıyor

TT

Suudi Arabistan ve ABD... Fırsatlarla dolu toplantı, ilişkilerde yeni bir sayfa açıyor

Suudi Arabistan ve ABD... Fırsatlarla dolu toplantı, ilişkilerde yeni bir sayfa açıyor

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Washington ziyareti, Suudi Arabistan-ABD ilişkilerinde ‘yeni bir sayfa’ açtı ve iki tarihi müttefik arasındaki ‘sınırsız ortaklığın’ temellerini güçlendirdi.

ABD Başkanı Donald Trump, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ı, ikinci başkanlık dönemi sırasında Washington’ı ziyaret eden herhangi bir konuğa yapılan en üst düzey resepsiyonla sıcak bir şekilde karşıladı. Tören protokolü, F-16 ve F-35 savaş uçaklarının uçuş gösterisi ve ABD deniz piyadelerinin geçit törenini içeriyordu.

Trump, Veliaht Prens'e Beyaz Saray'ı gezdirdikten sonra, iki ülke arasındaki ilişkinin gücünü vurgulayarak, Muhammed bin Selman'ın ziyaretini ‘büyük bir onur’ olarak nitelendirdi. İki Kutsal Caminin Hizmetkarı Kral Selman bin Abdulaziz'e büyük saygı duyduğunu ve Veliaht Prens'in ‘uzun zamandır büyük saygı duyulan çok değerli bir dost’ olduğunu söyledi.

ABD Başkanı ayrıca, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın yaptığı çalışmalardan ‘gurur duyduğunu’ ifade ederek, Muhammed bin Selman'ın Suudi Arabistan’da yaptıklarını ‘muhteşem’ olarak nitelendirdi. Trump, “O her zaman ülkesini büyük yapmayı düşünür” dedi.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman ise çeşitli alanlarda ‘Suudi Arabistan ile ABD arasındaki önemli örtüşmeyi’ överek, ‘Amerikan ekonomisine ve Suudi Arabistan'a değer katan birçok anlaşmanın’ imzalanmasını beklediğini belirtti.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, iki taraf arasında doksan yıl önce kurulan ilişkinin tarihini hatırlatarak, bunun ‘siyasi ve ekonomik çabalar ve güvenlik için çok önemli bir ilişki’ olduğunu bildirdi.

Veliaht Prens, her iki taraf için mevcut fırsatları ‘muazzam’ olarak nitelendirerek, bunların ‘önümüzdeki yıllarda daha da derinleşeceğini’ ve ‘Suudilere ve Amerikalılara değer katacak bu ilişkide yeni ve büyük bir sayfa açılacağını’ beklediğini kaydetti.

sadf
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'a gelen Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı karşıladı, 18 Kasım 2025. (AFP)

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, iki ülke arasındaki ilişkilerin sınırsız olduğunu belirterek, ‘ilerlemeye devam etme’ kararlılığını vurguladı. “Sınır yok. Bu yüzden elimizdeki tüm fırsatları değerlendirerek ilerliyoruz” şeklinde konuştu.

Suudi Arabistan, savunma, yapay zekâ ve yarı iletkenler gibi alanlarda ABD'ye 600 milyar dolarlık yatırım yapma niyetini doğruladı ve bu yatırımların önümüzdeki yıllarda 1 trilyon dolara ulaşma olasılığı olduğunu belirtti.

İki taraf geniş kapsamlı bir savunma anlaşması imzalamaya yakınken, ABD Başkanı Riyad'a ABD yapımı F-35 savaş uçaklarının satışını onayladığını doğruladı ve Suudi Arabistan ile sivil nükleer anlaşma yapma olasılığını da dışlamadı. Trump şunları söyledi: “Onlara F-35 uçakları satacağız, bu anlaşmanın bir parçası. Bunları Lockheed Martin aracılığıyla satın alıyorlar ve bu harika bir uçak.”

zxsad
Beyaz Saray'ın Güney Bahçesi'nde ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman için düzenlediği karşılama töreninden, 18 Kasım 2025 (AFP)

F-35 savaş uçağı anlaşmasının özellikleri hakkındaki bir soruya yanıt olarak Trump, Suudi Arabistan'ın ‘büyük bir müttefik’ olduğunu ve ‘en iyi modeli hak ettiğini’ söyledi.

Ortadoğu’daki meselelere dair ise ABD Başkanı Trump, Suudi Arabistan’ın ‘Suriye'nin muazzam ilerlemesindeki’ çabalarını övdü. Veliaht Prens Muhammed bin Selman ise Trump’ın dünya barışını sağlama çabalarını takdir etti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan’ın iki devletli çözüm ve bölgede barışa giden net bir yol izleme taahhüdünü yineledi.

Yapay zekâ ve gelişmiş çipler

Suudi Arabistan ve ABD, yapay zekâ alanında milyarlarca dolarlık yatırımları duyurmaya hazırlanıyor. Veliaht Prens, “Suudi Arabistan'ın ihtiyaçlarına uygun ve yatırım stratejisine uyan birçok gerçek fırsat var” dedi.

Bu fırsatların niteliği hakkında konuşan Veliaht Prens Muhammed bin Selman şu ifadeleri kullandı: “ABD'yi memnun etmek için sahte fırsatlar yaratmıyoruz. Bunlar gerçek fırsatlar. Örneğin, yapay zekâ ve çipler hakkında soru sorduğunuzda, Suudi Arabistan'ın bilgi işlem gücü konusunda büyük bir talebi var ve kısa vadede yarı iletken ihtiyaçlarımız için yaklaşık 50 milyar dolar harcayacağız.”

Muhammed bin Selman, “Amerikalılarla imzalayacağımız anlaşma, kısa vadede ABD'den 50 milyar, uzun vadede ise yüz milyarlarca dolarlık tüketim kapasitesine odaklanmamızı sağlayacak” dedi.

Suudi Arabistan'a gelişmiş çipler ihraç etmek için ABD'nin onayını alma konusunda ise Başkan Trump, bu konuda çalışmaların sürdüğünü doğruladı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki tarafın bunu başarmanın yollarını araştırdığını belirterek, “Bu, daha geniş bir sürecin ve iki ülke arasındaki daha geniş bir iş birliğinin parçası” dedi.

Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması

Suriye meselesi sorulduğunda Trump şu cevabı verdi: “Veliaht Prens beni aradı ve Suriye'nin yükselişini görmek istediği için Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldıracak mıyım diye sordu. Bildiğiniz gibi, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera yakın bir tarihte buradaydı ve harika bir görüşme yaptık. O güçlü bir adam ve bence Suriye’yi yönetmek için güçlü bir kişiye ihtiyaç var.”

frg
Beyaz Saray'da bir araya gelen Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

Şam'ın kaydettiği ‘muazzam ilerlemeyi’ ve yaptırımların kaldırılmasının sonuçlarını öven Trump, bunları ‘şimdiye kadar çok iyi’ olarak nitelendirdi.

Barışa giden yol

Filistin-İsrail çatışması ve İbrahim Anlaşmaları ile ilgili bir soruya yanıt veren Trump, görüşmelerde iki devletli çözüm ve barış anlaşmalarının genişletilmesinin önünü açacak yolların ele alındığını doğruladı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi, “Ortadoğu'daki tüm ülkelerle iyi ilişkiler kurmanın iyi bir şey olduğuna inanıyoruz... Ancak iki devletli çözüme giden yolu netleştirmek de istiyoruz” dedi. ABD Başkanı'na hitaben şöyle devam etti: “Bugün, Sayın Başkan, sizinle sağlıklı bir tartışma yürütüyoruz ve bunu mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirmek için doğru koşulları yaratmak üzere çalışacağız… İsrailliler için barış istiyoruz, Filistinliler için barış istiyoruz. Bölgede barış içinde bir arada yaşamalarını istiyoruz ve bunu başarmak için elimizden geleni yapacağız.”

zxs
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Beyaz Saray'da gazetecilere konuşuyor, 18 Kasım 2025 (Reuters)

ABD-İran anlaşması

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, İran konusunda Riyad'ın ‘ABD ile İran arasında bir anlaşmaya varılması için elinden geleni yaptığını’ söyledi. “İran'ın geleceği için bölgeyi, dünyayı ve ABD'yi tatmin edecek iyi bir anlaşma yapılmasının daha iyi olacağına inanıyoruz. Bu yüzden bu konuda çalışacağız” ifadelerini kullandı.

Trump ise “İran bir anlaşma yapmak istiyor. Bence bunu çok istiyorlar. Ben tamamen açığım, onlarla görüşüyoruz ve süreci başlattık. İran ile bir anlaşma yapmak güzel olur... Bence bunu çok istiyorlar” dedi.

scdf
ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı Beyaz Saray'da ağırladı. (Reuters)

Suudi Arabistan’ın ABD Büyükelçisi Prenses Rima bint Bender bin Sultan, bugünü ‘Suudi Arabistan-ABD ilişkilerinde önemli bir gün’ olarak nitelendirdi. Sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Başkan Trump’ın bir zirve gerçekleştirdiğini ve bu toplantıda iki ülke arasında birçok ikili anlaşmanın imzalandığını belirtti. Prenses Rima, söz konusu anlaşmaların ‘her iki ülkede yatırımları teşvik edeceğini, Suudi ve Amerikalılar için iş olanakları yaratacağını ve bölgesel ve küresel güvenliğe olan ortak taahhüdü güçlendireceğini’ vurguladı.

zxsdf
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, dün Beyaz Saray'da düzenlenen Suudi Arabistan-ABD zirvesinde (SPA)

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in talimatı ve Başkan Trump'ın daveti üzerine dün sabah erken saatlerde resmi bir çalışma ziyareti için Washington'a geldi.

ABD Başkanı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni Beyaz Saray'a varışında karşıladı ve Güney Bahçesi'nde olağanüstü bir karşılama töreni düzenlendi. Ardından resmi bir resepsiyon düzenlendi ve ABD savaş uçakları hava gösterisi yaptı.

Suudi Arabistan Kraliyet Divanı pazartesi günü yaptığı açıklamada, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın ziyareti sırasında Başkan Trump ile ikili ilişkileri ve çeşitli alanlarda iş birliğini güçlendirme yollarını, ayrıca ortak ilgi alanlarını görüşeceğini bildirdi.

Öte yandan Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Kral Selman bin Abdulaziz başkanlığında dün Riyad’da yaptığı toplantıda, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın ABD ziyareti kapsamında iki dost ülke arasındaki ikili ilişkilerin ve stratejik ortaklığın çeşitli alanlarda güçlendirilmesinin amaçlandığını vurguladı. Bakanlar Kurulu bu ziyareti, her iki ülkenin ortak vizyonu doğrultusunda Ortadoğu’da güvenlik ve istikrarın sağlanması çabalarıyla da bağlantılı olarak değerlendirdi.

Suudi Arabistan’ın ABD Büyükelçisi ise ziyareti ‘iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönem’ olarak nitelendirerek, bunun stratejik ilişkiyi daha geniş bir perspektife taşıyacağını, küresel istikrara katkı sağlayacağını ve her iki halkın liderlerinin beklentilerini karşılayarak ortak çıkarları güçlendireceğini belirtti.

scdfv
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'daki Oval Ofis'e doğru yürürken (AFP)

Bölgesel değişiklikler ve her iki ülkenin beklentileri arasında, iki Suudi analist, doksan yıllık ilişkilerin tarihinde önemli bir döneme denk gelen Prens Muhammed bin Selman'ın Washington ziyaretinin önemli sonuçlar doğuracağını öngördü.

En öne çıkan başlıklar, ikili ilişkilerin güçlendirilmesi ve daha geniş ufuklara taşınması, her iki tarafın da son dönemde aralarında yaptıkları sayısız görüşmenin ardından gerçekleştirmeyi umdukları iddialı dosyalar ve her iki tarafın da barışçıl çözümlerle ele alınması gerektiği konusunda hemfikir olduğu bölgedeki krizler.

Buna ek olarak, ziyaretin arifesinde ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin Suudi Arabistan'a Amerikan yapımı F-35 savaş uçakları satacağını duyurdu. Pazartesi günü Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada Trump, “Bunu yapacağız, F-35'leri satacağız... Onlar (Suudiler) harika bir müttefik oldular” dedi.