Arap Birliği Genel Sekreteri: Filistin devletinin kurulması ‘an meselesi’

Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif ez-Zeyani, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ile ortak bir konferansta (Reuters)
Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif ez-Zeyani, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ile ortak bir konferansta (Reuters)
TT

Arap Birliği Genel Sekreteri: Filistin devletinin kurulması ‘an meselesi’

Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif ez-Zeyani, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ile ortak bir konferansta (Reuters)
Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif ez-Zeyani, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ile ortak bir konferansta (Reuters)

Bahreyn’in başkenti Manama'da dün (Perşembe) düzenlenen Arap Birliği Zirvesi'nin sonunda yayımlanan sonuç bildirisinde, iki devletli çözüm hayata geçirilene kadar Filistin topraklarında uluslararası Birleşmiş Milletler (BM) koruma ve barış gücü konuşlandırılması çağrısında bulunuldu.

Bildiride ayrıca BM Güvenlik Konseyi'nden, 4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulması için BM Anlaşması’nın 7. Bölümü kapsamında bir karar çıkarması talep edildi.

Bildiride, Filistin meselesinin iki devletli çözüm temelinde çözüme kavuşturulması amacıyla BM himayesinde uluslararası bir konferans düzenlenmesi için ortak bir çağrıda bulunuldu.

Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif ez-Zeyani, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ile düzenlediği ortak konferansta, Filistin meselesinin çözümü için çağrıda bulunulan uluslararası konferansın bir dizi oturumu olacağını, zira “durumu tek bir toplantıda ya da iki veya üç günde çözmenin mümkün olmadığını” söyledi.

Zeyani, “Bu tamamen Arapların barış istediğine dair bir çağrıdır” ifadesini kullandı.

Ebu Gayt ise Filistin devletinin kurulmasını ‘an meselesi’ (yakında) olarak nitelendirdi. İsrail'in ‘kendisini, destekçilerinin saldırganlığını ortaya çıkaran bir çıkmaza soktuğunu’ belirten Ebu Gayt, bunun ‘muazzam bir gelişme’ olduğunu ifade etti.

Bir gazetecinin Gazze Şeridi'ne Arap ya da uluslararası bir güç gönderilmesi önerilerine ilişkin sorusuna Ebu Gayt, “Neler olup bittiğini çok dikkatli bir şekilde takip ediyoruz. Ancak hiçbir taraf bizimle masada ne olduğu ve bu konuda yapılan varsayımlar hakkında konuşmuyor” cevabını verdi.

Ebu Gayt, “Bu önerileri kim yaparsa yapsın, Hamas'ın yok edileceğini ve Gazze Şeridi'ndeki otoriteyi yönetme kabiliyetinin elinden alınacağını düşünüyor. Bunun Gazze Şeridi’ni güvence altına almak için kendi askeri ve güvenlik kabiliyetlerine sahip yeni bir otorite yaratacağını ve bir geçiş aşaması olarak Arap veya uluslararası barış güçlerinin bölgeye gireceğini varsayıyor. Tüm bu konuşmalar (varsayımlar) ve askeri operasyonlar halen devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Gazze Şeridi'nin istikrara kavuşturulmasını ‘çok gerekli’ olarak nitelendiren Ebu Gayt, “savaş ve yıkımdan sonra, Gazze Şeridi'nde kaotik bir durumun hüküm sürmesi halinde, sadece İsrail saldırganlığına karşı değil, yağma ve talana karşı da bölge halkını güvence altına alacak bir otoritenin olması gerektiğini” belirtti.

‘Saldırganlığı’ durdurmak

Manama Zirvesi’nin nihai bildirisinde, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik ‘saldırganlığının’ derhal durdurulması ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinden çekilmesi gerektiği vurgulandı.

Bildiride “Gazze'ye yeterli insani yardımın girebilmesi ve başta Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) olmak üzere BM kuruluşlarının faaliyet gösterebilmesi için tüm geçiş kapıları açılmalıdır” denildi.

Sonuç bildirisinde Arap liderler ‘Filistin halkını Doğu Kudüs de dâhil olmak üzere Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki topraklarından zorla çıkarmaya yönelik her türlü girişimi’ kategorik olarak reddetti.

Bildiride, ‘acil ve kalıcı bir ateşkes, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıların sona erdirilmesi, sivillerin korunması ve esirlerin serbest bırakılması’ için acil tedbirler alınması çağrısında bulunuldu.

Bahreyn Zirvesi’nin nihai bildirisinde, ‘İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki ateşkes çabalarını engellemesi, askeri tırmanışını sürdürmesi ve Refah'taki saldırganlığını genişletmesi’ şiddetle kınanarak, yardımların ulaştırılmasını sağlamak amacıyla İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafından çekilmesi çağrısında bulunuldu.

Zirvenin sonunda Arap liderler tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'ne giden insani yardım konvoylarına İsrailli aşırılık yanlıları tarafından düzenlenen saldırılara ilişkin uluslararası bir soruşturma başlatılması talep edildi. Açıklamada ayrıca, ‘bağımsız ve tarafsız soruşturmalar yürütülmesi ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırısının başlamasından bu yana Filistinlilere karşı işlenen suçların sorumlularının hesap vermesi’ çağrısında bulunuldu.

Bildiride “İsrail işgal güçlerinin Gazze Şeridi'ndeki insani yardım ve BM kuruluşlarını hedef alması ve çalışmalarını engellemesi” en sert ifadelerle kınandı.

Sonuç bildirisi, Arap dışişleri bakanlarını ‘derhal harekete geçmeye ve dünya dışişleri bakanlarıyla iletişim kurarak Filistin Devletini hızla tanımaya teşvik etmeye’ yönlendirdi.

Arap dışişleri bakanlarının eylemi, Filistin Devleti'nin BM'de bağımsız ve tam egemen bir devlet olarak tam üyeliğini elde etme çabalarını destekleyecek ve bu tanımayı elde etmek için BM Güvenlik Konseyi'nin tüm üyeleriyle birlikte Arap çabalarını yoğunlaştıracak. Bu çalışmalar Arap Birliği Genel Sekreterliği ile koordinasyon içinde yürütülecek.



Geleceğe Yatırım Girişimi, Riyad'ı ekonomiyi yönlendirecek bir ‘küresel laboratuvar’ olarak konumlandırıyor

Geleceğe Yatırım Girişimi Vakfı Başkanı Yasir er-Rumeyyan, Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı'nın (FII) açılışında konuşma yaptı. (Şarku’l Avsat)
Geleceğe Yatırım Girişimi Vakfı Başkanı Yasir er-Rumeyyan, Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı'nın (FII) açılışında konuşma yaptı. (Şarku’l Avsat)
TT

Geleceğe Yatırım Girişimi, Riyad'ı ekonomiyi yönlendirecek bir ‘küresel laboratuvar’ olarak konumlandırıyor

Geleceğe Yatırım Girişimi Vakfı Başkanı Yasir er-Rumeyyan, Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı'nın (FII) açılışında konuşma yaptı. (Şarku’l Avsat)
Geleceğe Yatırım Girişimi Vakfı Başkanı Yasir er-Rumeyyan, Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı'nın (FII) açılışında konuşma yaptı. (Şarku’l Avsat)

Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı (FII), Suudi Arabistan'ın ev sahibi rolünün ötesine geçerek geleneksel ekonomik konferans kavramını yeniden tanımlayan bir merkez haline geldiği konusunda küresel bir konsensüsle sona erdi. Üç yoğun gün boyunca Riyad, binlerce lider, yatırımcı ve karar vericiyi ağırlamakla kalmadı, aynı zamanda dünyanın en etkili yatırımcılarını bir araya getiren küresel bir finans komuta merkezine dönüştü.

Konferans alanı, genellikle ekonomik geleceğin yönlendirildiği ve şekillendirildiği başkentlerde görülen bir sahnede, küresel servetin nasıl aktığı ve şekillendiğinin canlı ve nefes alan bir örneği haline geldi.

Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen konferansa 9 binden fazla küresel figürün katılmasıyla, sahne bu olağanüstü toplantının benzeri görülmemiş gücünü yansıtıyordu. Salonlar, resmi oturumlar için basit mekanlar olmanın ötesine geçerek, küresel ekonomiyi yeniden şekillendirmek ve özgürleştirmek için canlı bir ‘laboratuvara’ dönüştü.

Yan tartışmaların gücü

FII’nın gerçek değeri ana sahnelerle sınırlı kalmadı; aynı derecede önemli olan ve perde arkasında gerçekleşen yan tartışmalarda da kendini gösterdi. Birkaç dakikalık samimi ve derin diyaloglar, sektör devleri arasındaki şiddetli rekabetin engellerini ortadan kaldırdı. Bu eşsiz ‘bilgi birleşiminde’, aylarca süren karmaşık pazar araştırmaları ve analizleri, finans sektörünün devleri ile yatırımcılar arasında doğrudan soru-cevap şeklinde özetlendi.

Bu görüş alışverişleri, piyasa performansı, faiz oranı tahminleri, enflasyon, Fed'in bağımsızlığı ve Wall Street üzerindeki etkisi, karmaşık gümrük tarifelerinin etkisi gibi son derece önemli konuları kapsadı.

Yatırım kararlarının yeniden tanımlanmasında yapay zekanın rolüne yoğun bir şekilde odaklanıldı ve her bir varlık yöneticisine, devlerin konsensüsü ışığında stratejilerini değerlendirmeleri için ‘gerçek bir ayna’ sunuldu. FII’nın gücü de budur: ‘Bireysel vizyonları stratejik bir mutabakata dönüştürme yeteneği.’ Burada ifade edilen her görüşün devasa yatırım portföyleri üzerinde doğrudan etkisi vardır ve herkesin bölgesel ve küresel düzeyde sermaye akışlarının şekillenmesine aktif olarak katılmasını sağlar.

Suudi Arabistan: Yatırım için bir referans noktası

FII, karmaşık jeopolitik ve ekonomik zorlukların üstesinden gelmeyi başardı ve kendini, yatırımları dünyanın en iddialı ve kârlı fırsatlarına yönlendiren bir pusula olarak sundu. Bu girişimin en dikkat çekici başarısı, hızlı ve etkili yatırım kararları için ideal bir ortam yaratarak vaatleri anında anlaşmalara ve stratejik ortaklıklara dönüştürme konusundaki olağanüstü yeteneğidir.

Bu güçlü dönüşüm, finans devlerinin oybirliğiyle desteklediği Krallık'taki yoğun yatırım talebiyle teyit edilmektedir. Geleceğe Yatırım Girişimi Vakfı Başkanı Yasir er-Rumeyyan, bu başarıyı nesiller boyu sürecek fırsatların kapısını açan ‘ulusal vizyon için küresel bir referans noktası’ olarak nitelendirdi. Er-Rumeyyan, dönüşümü özetleyen etkileyici bir ifadeyle şöyle dedi: “Artık Suudi Arabistan kendini dünyaya sunmuyor; dünya Suudi Arabistan’a geliyor.” Bu sözleriyle, FII, Expo 2030 ve 2034 FIFA Dünya Kupası gibi büyük küresel etkinliklere ev sahipliği yapılmasını örnek gösterdi.

Teknolojik egemenliğe yatırım

Yapay zekâ, bu yılki FII'nın en öne çıkan ve stratejik odak noktasıydı. Bu, Suudi Arabistan'ın bir finans merkezi olmakla yetinmediğini, teknoloji ve inovasyon alanında küresel bir güç haline gelmek için güçlü adımlar attığını teyit ediyor. Tartışmalar, olasılıkları gözden geçirmekle sınırlı kalmadı; Suudi Arabistan’ın teknolojik egemenliğini sağlamak amacıyla yapılan devasa yatırım duyurularına dönüştü.

Bu önemin bir göstergesi, 2030 yılına kadar Suudi Arabistan'da 400 bin adede kadar yapay zekâ çipi kullanılmasına yönelik stratejik planın açıklanmasıydı. Bu devasa yatırım, yapay zekâ devrimini yerel olarak desteklemek için gerekli bilgi işlem kapasitesini oluşturmayı amaçlıyor. Kamu Yatırım Fonu’nun (PIF) portföy şirketlerinden biri olan Humane ile ABD merkezli Qualcomm Technologies arasında, Suudi Arabistan'da gelişmiş bir yapay zekâ altyapısı kurmak için stratejik bir ortaklık kurulduğu duyuruldu. Sektörün stratejik önemini vurgulayan bir hamle ile petrol devi Aramco, PIF ile önemli bir hisse satın alma konusunda anlaşmaya vardı ve Aramco, gelecekteki faaliyetlerinde yapay zekanın büyük önemini vurguladı.

Bu derin odaklanma, liderlerin yapay zekâ altyapısının gerçekten ‘refahın anahtarı’ olduğunu ve iddialı vizyonları ekonomik gerçeklikle birleştirmenin tek yolu olduğunu kabul ettiklerini yansıtıyor. Bu eğilim, Suudi Arabistan’ın yapay zekanın tüm alanlarda muazzam bir paradigma değişikliği getireceğine olan inancını gösteriyor.

Sonuç olarak FII artık sadece yıllık bir etkinlik değil, dünyanın yatırım geleceğini şekillendirmek için aktif olarak katılmak isteyen herkes için bir forum haline gelmiştir.


Suudi Arabistan, 2025 yılının üçüncü çeyreğine ait genel bütçe performans raporunu yayınladı

Riyad'daki Kral Abdullah Finans Bölgesi (Şarku’l Avsat)
Riyad'daki Kral Abdullah Finans Bölgesi (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan, 2025 yılının üçüncü çeyreğine ait genel bütçe performans raporunu yayınladı

Riyad'daki Kral Abdullah Finans Bölgesi (Şarku’l Avsat)
Riyad'daki Kral Abdullah Finans Bölgesi (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Maliye Bakanlığı, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde devlet bütçesinin performansına ilişkin üç aylık raporunu yayınladı. Rapora göre, gelirler 269,8 milyar riyal (71,9 milyar dolar), harcamalar 358,4 milyar riyal (95,5 milyar dolar) ve tahmini açık 88,5 milyar riyal (23,6 milyar dolar) olarak gerçekleşti.

Rapora göre, bu yılın başından üçüncü çeyreğin sonuna kadar gelirler 835 milyar riyal (222,6 milyar dolar) olarak gerçekleşirken, harcamalar bir trilyon riyali (271 milyar dolar) aştı. Bütçe, yaklaşık 181,758 milyar riyal (48,4 milyar dolar) açık verdi.


Yatırım Günü... Riyad'da milyarlarca dolarlık anlaşmalar bekleniyor

Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı’ndan (Şarku’l Avsat)
Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı’ndan (Şarku’l Avsat)
TT

Yatırım Günü... Riyad'da milyarlarca dolarlık anlaşmalar bekleniyor

Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı’ndan (Şarku’l Avsat)
Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı’ndan (Şarku’l Avsat)

Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı’nın (FII) üçüncü ve son günü, ‘Yatırım Günü’ başlığıyla başladı. Bu özel gün, vizyonları gerçeğe dönüştürmek ve milyarlarca dolarlık küresel anlaşmaları sonuçlandırmak için bir platform görevi görüyor.

Yatırım Günü, önde gelen yatırım şirketlerinin stratejilerini ve hızla büyüyen projeleri gözden geçirme, en son gelecek teknolojilerini keşfetme ve küresel kurucuları ve yatırımcıları bir araya getiren yüksek değerli ağ oluşturma etkinliklerine katılma fırsatı sunuyor.

hy
Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı katılımcıları (Şarku’l Avsat)

FII, 27-30 Ekim tarihleri arasında Riyad'daki Kral Abdulaziz Uluslararası Konferans Merkezi'nde, ‘Refahın Anahtarı’ sloganı altında, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in himayesinde düzenlendi.

FII, 250 panel oturumu aracılığıyla 9 binden fazla katılımcı ve 650 seçkin konuşmacıyı bir araya getirdi. Bu da Riyad’ın, dünyanın dört bir yanından liderleri ve yenilikçileri buluşturan, vizyonları geleceğin yatırımlarını şekillendirecek pratik stratejilere dönüştüren önde gelen küresel bir merkez olarak konumunu güçlendirdi.