Hacılar Teşrik günlerinin ilk gününde Cemarat'ı taşlamaya başladı

Hacılar sorunsuz bir şekilde ibadetlerini sürdürüyor... Çok sayıda güvenlik, organizasyon ve insani yardım hizmeti gerçekleşti.

TT

Hacılar Teşrik günlerinin ilk gününde Cemarat'ı taşlamaya başladı

Hacılar Teşrik günlerinin ilk gününde Cemarat'ı taşlamaya başladı

Kâbe’ye giden hacılar, Kurban Bayramı'nın ilk günü olan pazar günü (dün) Akabe cemresini taşladıktan sonra, pazartesi sabahı (bugün) erken saatlerde, Teşrik günlerinin ilk gününde Mina'daki üç Cemarat'a taş atmaya başladı. Hacılar önce en küçük cemreyi, sonra orta cemreyi, daha sonra da en büyük cemreyi taşladılar.

Üç Teşrik gününün ilki Zilhicce'nin on birine denk gelir ve Zilhicce'nin on üçünde gün batımında teşrik günleri sona erer. Hacılar kurbanlık hayvanların etlerini bu günlerde parça parça kesip kuruttukları için bu günlere ‘Teşrik günleri’ adı verilmiştir. Teşrik kelimesi lügatte eti iyileştirmek anlamına gelmektedir.

sdfvgh
Cemaratta hacıların ritüellerini yerine getirmelerine yardımcı olmak için hem kurumsal hem de insani olmak üzere çoklu güvenlik önlemleri alındı. (Fotoğraf: Adnan Mehdeli)

Hacılar, gerekli tüm hazırlıkları tamamlayan Suudi Arabistan İslami İşler, Davet ve İrşat Bakanlığı tarafından sağlanan entegre bir hizmet sistemi çerçevesinde Mina'daki Hayf Mescidi'nde ilk günkü namazlarını kıldılar.

Mina'daki Cemarat Köprüsü, hacıların emniyet, güvenlik ve konforunu sağlamak için planlar, prosedürler ve sistematik kalabalık yönetim mekanizmaları ile belirlenen yollardan gelen hacıların sorunsuz hareketine tanık oldu.

zxscdfr
Teşrik günlerinin ilk gününde Mina'da üç cemrenin taşlanması sırasında hacılar (SPA)

Hacıların kutsal mekânlar arasındaki hareketleri, Rahman’ın misafirlerinin Cemarat’a hareket planlarına göre düzenlenmesi için araç yollarını ve yaya yollarını çevreleyen çeşitli güvenlik kurumları mensuplarının doğrudan takibi altında, Hac ibadetini gerçekleştirirken tam bir pürüzsüzlüğe tanık oldu.

Rahman’ın misafirleri dün, 1,8 milyon hacının şahitlik ettiği Arafat'ta vakfeye durarak bu yılki Hac ibadetinin en önemli aşamasını tamamladı. Ardından, Kurban Bayramı’nın ilk gününde Mina'da Akabe cemresini taşladılar.

csdfvbgn
Hacıların şeytan taşlama ritüelini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak için tüm güvenlik önlemleri alındı. (Fotoğraf: Adnan Mehdeli)

Teşrik günlerinin ilkine ‘Kâr Günü’ denir. O güne bu adın verilmesinin nedeni, hacıların o gün Mina'da kalmalarıdır. Yani Hacılar, Cemarat'ı taşlamak, tıraş olmak, kurban kesmek ve ziyaret tavafı yapmak gibi Kurban Bayramı’nın ritüellerini yerine getirdikten sonra biraz dinlenmek için yerleşerek orada dururlar.

xdcfvgthy
Hacı konvoyları, belirlenmiş giriş ve çıkış yolları üzerinden Cemerata intikal ediyor. (SPA)

Kâr Günü, büyük bir statüye ve fazilete sahip olan günlerden biridir. Allah’ın misafirleri, Hz. Peygamber (sav) sünnetini izleyip, en küçük cemreden başlayarak, orta cemre ve sonra da Akabe cemresine taş atarlar. Hacılar her atışta ‘Allahu Ekber’ diyerek yedi taş atarlar.



Suudi Arabistan vurguladı: Filistin devleti kurulmadan İsrail'le ilişki olmaz

Suudi Dışişleri Bakanlığı logosu (Şarku'l Avsat)
Suudi Dışişleri Bakanlığı logosu (Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan vurguladı: Filistin devleti kurulmadan İsrail'le ilişki olmaz

Suudi Dışişleri Bakanlığı logosu (Şarku'l Avsat)
Suudi Dışişleri Bakanlığı logosu (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın bir Filistin devleti kurulmadan İsrail ile ilişki kurmayacağını belirterek, Krallığın bu konudaki tutumunun değişmez olduğunu ve “müzakere ya da teklife tabi olmadığını” vurguladı.

Açıklamada, Prens Muhammed bin Selman'ın Suudi Arabistan'ın, “başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması için gayretli çalışmalarını durdurmayacağını ve bu olmadan İsrail ile diplomatik ilişkiler kurmayacağını” vurguladığı ifade edildi.

Açıklamada, Suudi Arabistan'ın “İsrail'in yerleşim politikaları, Filistin topraklarının ilhakı ya da Filistin halkını topraklarından sürme çabaları yoluyla, Filistin halkının meşru haklarından taviz verilmesini kategorik olarak reddettiği” vurgulandı. Bugün uluslararası topluma düşen görev, topraklarına sahip çıkmaya devam edecek ve topraklarını terk etmeyecek olan Filistin halkının çektiği ağır insani acıları hafifletmek için çalışmaktır” denildi.

Açıklama, Krallığın “bu kesin pozisyonun müzakere ya da teklife tabi olmadığını ve Filistin halkı uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak meşru haklarını elde etmeden, kalıcı ve adil bir barışa ulaşılamayacağını ve bunun önceki ABD yönetimine ve mevcut yönetime zaten açıkça ifade edildiği” şeklinde son buldu.