İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Gazze Şeridi'nde Hamas'a ve Lübnan'da Hizbullah'a karşı savaşın devam etmemesi halinde İsrail hükümetini feshetmekle tehdit etti. Güneyde (Gazze Şeridi) ve kuzeyde (Lübnan) savaşın devam etmemesi halinde ‘beyaz bayrak çeken bir hükümette’ devam etmeyeceğini belirten Ben-Gvir, “Savaşın yönetilmesinde bir ortak olmakta ısrar ediyorum” ifadesini kullandı.
Ben-Gvir'in açıklamaları, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun kendisine yeni bir mini danışma organında yer alması için yaptığı teklifi açıkça reddetmesi üzerine geldi. Haber sızdırmakla suçlanmasının ardından aralarında yaşanan büyük anlaşmazlık, Bakan Benny Gantz'ın istifasının ardından feshedilen Savaş Kabinesi'ne alternatif olarak oluşturulan mini danışma organına dahil edilmesini engelledi.
Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 12 televizyonundan aktardığına göre Netanyahu, Ben-Gvir'i yeni bir güvenlik organına dahil etmeyi kabul etti. Ancak Ben-Gvir bunu reddederek Savaş Kabinesi'nin bir üyesi ya da temsilcisi olma talebinde ısrar etti.
Netanyahu geçen hafta İsrail Savaş Kabinesi'ni feshetmiş, Bakanlar Benny Gantz ve Gadi Eisenkot'un Gazze Şeridi'ne yönelik mevcut savaşın başında oluşturulan kabineden istifa etmelerinin ardından yerine hassas istişareler için küçültülmüş bir güvenlik organı kurmuştu.
Gantz, Netanyahu'yu İsrail'in Hamas'a karşı savaşında ‘gerçek bir zafer’ elde etmesini engellemekle suçlayarak istifa etti ve haftalar sonra hayatta kalmasını Netanyahu'nun 8 Haziran'a kadar Gazze çatışması için üzerinde anlaşmaya varılmış bir vizyonu kabul etmesine bağladı. Gantz'la birlikte partisinin iki bakanı Gadi Eisenkot ve Hillel Tropper da hükümetten ayrıldı.
Çok fazla baskı
Ulusal Birlik Partisi'nin hükümetten çekilmesi, Knesset'teki 120 sandalyenin 64'üne sahip olduğu için hükümeti düşürmeyecek olsa da Netanyahu ve aşırı sağcı hükümeti üzerinde büyük bir baskı yaratacaktır.
Netanyahu'nun Savaş Kabinesi'ni feshetme kararı, Ben-Gvir'in konseye katılmasını engellemek için alındı. Ben-Gvir istifa eden bakanların yerine kendisinin konseye atanmasını talep etmişti ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich de bunu istiyordu.
Netanyahu genellikle Ben-Gvir ve Smotrich'i hassas güvenlik müzakerelerinin dışında tutuyor ve İsrail güvenlik servisleri de onların konseyde yer almasına izin vermiyor.
Netanyahu çarşamba günü, hükümetinin bütünlüğünü tehdit eden bir dizi anlaşmazlığın ardından iktidardaki koalisyon ortaklarını küçük politikaları bir kenara bırakmaya ve düşmanlara karşı zafer için bir araya gelmeye çağırdı.
Bu anlaşmazlıkların önemli bir bölümünü Netanyahu ile Ben-Gvir arasında devlet sırlarının sızdırılması konusunda yaşanan büyük tartışma oluşturuyor. Netanyahu, aşırı sağcı bakana, Savaş Kabinesi'ne alternatif mini danışma organına katılmak istiyorsa devlet sırlarını sızdırmadığını kanıtlaması gerektiğini söyledi. Ben-Gvir, Netanyahu'ya yanıt olarak, partisinin yalan makinesi yasasının çıkarılmasını ve mini kabine üyelerine dağıtılmasını desteklediğini söyledi.
Likud içinde isyan
Koalisyon içindeki diğer anlaşmazlıklar zorunlu askerlik ve hahamlar gibi yasalar konusunda patlak verdi.
Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 12 televizyonundan aktardığı habere göre Benny Gantz'ın hükümetten ayrılmasından bu yana 64 sandalyeli koalisyon, Likud Partisi’ndeki isyan, Şas Partisi Genel Başkanı Aryeh Deri'nin hahamlar yasasını geçirme konusundaki yoğun baskısı, sızıntılar meselesi, Netanyahu ile Ben-Gvir arasındaki keskin çatışma ve Netanyahu ve koalisyon için bir başka şok olan dindarları (Haredi) askerlik hizmetinden muaf tutan yasaya karşı Likud içinde bir isyan belirtisi gibi pek çok çalkantıdan geçiyor.
Kanal 12'ye göre, tüm bunlara ve Ben-Gvir ile Şas'ın hükümeti feshetme çağrılarına rağmen, koalisyonun şu anda karşı karşıya olduğu en büyük gerileme ultra-Ortodoks Yahudileri zorunlu askerlikten muaf tutan yasayla ilgili.
Yüksek Mahkeme'nin kararının henüz açıklanmamış olması Başbakan Netanyahu'nun tatile kadar olan beş haftalık süreyi atlatmasına yardımcı oluyor. Ancak mahkemenin kararı, öğrencileri askere gitmeyen dini okulların bütçelerini kesen geçici kararın kalıcı hale geleceğini belirlemesi halinde önem kazanacak ve bu da koalisyonu sarsarak dağılmasına yol açabilecek.