Lübnan'a desteklerini yineleyen Körfez ülkeleri savaşın yayılmasına karşı uyardı

Gazze Şeridi'nde acil ateşkes çağrısında bulunuldu

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dışişleri bakanları dün (Çarşamba) Doha'da gerçekleştirdikleri olağanüstü toplantının ardından (KİK)
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dışişleri bakanları dün (Çarşamba) Doha'da gerçekleştirdikleri olağanüstü toplantının ardından (KİK)
TT

Lübnan'a desteklerini yineleyen Körfez ülkeleri savaşın yayılmasına karşı uyardı

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dışişleri bakanları dün (Çarşamba) Doha'da gerçekleştirdikleri olağanüstü toplantının ardından (KİK)
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dışişleri bakanları dün (Çarşamba) Doha'da gerçekleştirdikleri olağanüstü toplantının ardından (KİK)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dün (Çarşamba) akşam Doha'da düzenlenen olağanüstü bakanlar toplantısında Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes çağrısında bulundu. Ayrıca bu kritik aşamada Lübnan'ın yanında olunduğu belirtilerek Birleşmiş Milletler’in (BM) 1701 sayılı kararının ve Taif Anlaşması’nın uygulanması vurgulandı.

KİK, ‘bölgede artan gerilim ve bunun bölgesel ve uluslararası barış ve güvenlik üzerindeki tehlikeli yansımaları’ konusunda uyarıda bulunarak, bölgenin ve dünyanın daha fazla istikrarsızlığa sürüklenmemesi, savaş ve yıkımın tehlikelerinden ve bunların bölge ve dünya halkları üzerindeki etkilerinden kaçınılması için itidal ve gerilimin düşürülmesi çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın KİK sekreteryasından aktardığına göre, ‘Ortadoğu bölgesindeki askeri gerilim ve gelişmeler ışığında’ yapıldığı belirtilen toplantıda, Lübnan ve Gazze Şeridi'ndeki tehlikeli gelişmelerin ve bölgenin güvenlik ve istikrarını bozan tırmanışın, Batı Şeria'daki ciddi ihlallerin, Mescid-i Aksa ve diğer dini mabetlere yönelik tehdidin ve İsrail ile İran arasındaki son gerilimin gözden geçirildiği ifade edildi.

XSDCFEVR
Doha'daki olağanüstü KİK bakanlar toplantısından (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

KİK, ‘Lübnan ve Filistin topraklarındaki gerilimi’ kınadı. ‘Etkileri sadece bölgeyle sınırlı olmayan bu tırmanışın tehlikeli yansımaları’ konusunda uyarıda bulunarak genişleyen şiddet çemberinin ‘uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğunu ve bölgede ve dünyada barış ve güvenlik çabalarını baltaladığını’ vurguladı.

KİK ülkeleri, ‘bölgenin güvenliğini koruma ve savaşın yayılmasını önleme ihtiyacının’ altını çizdiler. Söz konusu gerilime dahil olan tüm tarafları itidalli davranmaya, şiddetten kaçınmaya ve diyalog dilini tercih etmeye çağırdılar.

KİK ayrıca, uluslararası topluma bölgede güvenlik ve istikrarın korunması ve bölgeye ilişkin uluslararası meşruiyet kararlarının uygulanması için sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulundu.

Lübnan'la ilgili olarak ise KİK'in bu kritik aşamada Lübnan halkına verdiği destek yinelendi. Sivillerin acılarını hafifletmek ve onları ciddi tepkilerden korumak amacıyla Lübnan'a acil insani destek sağlanması için uluslararası ve bölgesel çabaların yoğunlaştırılması çağrısında bulunuldu. İtidal, bölgesel çatışmalara müdahil olmaktan kaçınma ve bölgedeki çatışmanın genişlemesini önleme çağrısı yapıldı.

SDCVEFRBT
KİK dışişleri bakanları Doha'daki olağanüstü toplantı öncesinde (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

KİK, Lübnan'da kalıcı güvenlik ve istikrarın yeniden tesis edilmesi ve uluslararası tanınmış sınırları içerisinde toprak bütünlüğüne, siyasi bağımsızlığına ve egemenliğine saygı gösterilmesinin sağlanması için BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının, ilgili uluslararası kararların ve Taif Anlaşması’nın uygulanması gerektiğini vurguladı.

KİK, BAE, Suudi Arabistan, Katar, ABD ve diğer bazı ülkeler tarafından 25 Eylül'de yayınlanan ve Lübnan'ın güney sınırını ayıran Mavi Hat boyunca 21 günlük acil ateşkes ve bölgesel bir savaş riskini önleyecek diplomatik bir çözüm arayışı çağrısında bulunan ortak bakanlar açıklamasının içeriğini onayladı.

Filistin'le ilgili olarak ise KİK'in Filistin halkına verdiği destek vurgulandı. İsrail'in Gazze Şeridi ve Batı Şeria'ya yönelik saldırılarının kınandığı yinelendi ve Gazze Şeridi'nde derhal ve kalıcı bir ateşkes sağlanması, uygulanan kuşatmanın sona erdirilmesi ve esirler ile tutukluların serbest bırakılması talep edildi. Tüm sınır geçişlerinin derhal ve koşulsuz olarak açılmasının ve uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuka uygunluk çerçevesinde Gazze Şeridi nüfusunun tüm insani yardımlara, tıbbi malzemelere ve temel ihtiyaçlara erişiminin sağlanmasının önemi vurgulandı.

KİK, BM Güvenlik Konseyi'ne Gazze Şeridi'nde derhal, tam ve eksiksiz bir ateşkes sağlanması, esirlerin serbest bırakılması ve tutukluların takas edilmesi, sivillerin evlerine dönmesi, insani yardımın geniş çaplı olarak güvenli ve etkin bir şekilde dağıtılması ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi çağrısında bulunan 2735, 2712 ve 2720 sayılı kararlarını uygulaması çağrısında bulundu.

KİK, ‘İsrail'in Filistin halkına yönelik saldırganlığını durdurmak ve Filistin devletinin dünyadaki daha fazla ülke tarafından tanınması, BM'ye tam üye olması ve uluslararası bir barış konferansı düzenlenmesi yönündeki çabalarını desteklemek için uluslararası düzeyde harekete geçmek üzere Arap Birliği - İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Ortak Zirvesi tarafından oluşturulan Suudi Arabistan başkanlığındaki Bakanlar Komitesi'nin çabalarının önemini’ yineledi.

KİK, ‘Suudi Arabistan başkanlığındaki Bakanlar Komitesi’nin, Norveç ve Avrupa Birliği (AB) ile ortaklaşa olarak, ilgili BM kararları çerçevesinde Filistin devletinin hayata geçirilmesi amacıyla İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’un görevini başlatmak üzere düzenlediği bakanlar toplantısının sonuçlarını desteklediğini’ ifade etti.



Suudi Arabistan 2025 bütçesinde 315,5 milyar dolar gelir öngörüyor

 Hükümet, ekonomik çeşitliliği ve sürdürülebilir büyümeyi destekleyen stratejik genişlemeci harcama politikalarının benimsenmeye devam ettiğini vurguladı (Şarku'l Avsat)
Hükümet, ekonomik çeşitliliği ve sürdürülebilir büyümeyi destekleyen stratejik genişlemeci harcama politikalarının benimsenmeye devam ettiğini vurguladı (Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan 2025 bütçesinde 315,5 milyar dolar gelir öngörüyor

 Hükümet, ekonomik çeşitliliği ve sürdürülebilir büyümeyi destekleyen stratejik genişlemeci harcama politikalarının benimsenmeye devam ettiğini vurguladı (Şarku'l Avsat)
Hükümet, ekonomik çeşitliliği ve sürdürülebilir büyümeyi destekleyen stratejik genişlemeci harcama politikalarının benimsenmeye devam ettiğini vurguladı (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan, 2025 bütçesi ile ilgili yaptığı ön açıklamaya göre 2025 yılında 1.285 trilyon SR (342 milyar $) harcamaya karşılık, 1.184 trilyon SR (315.5 milyar $) toplam gelir bekliyor. Bütçede “büyümeyi destekleyen genişlemeci harcama politikalarının benimsenmesinin bir sonucu olarak” 101 milyar SR açık vereceği tahmin ediliyor.

Açıklamada, 2025 yılı için beklenen finansman ihtiyacının karşılanması amacıyla borçlanma sürecine devam edilmesi. Petrol dışı faaliyetlerin 2025 yılında yüzde 3,7 oranında büyümesi bekleniyor.

Şarku’l Avsat’ın SPA’dan aktardığu açıklamada, Krallık'ta meydana gelen ekonomik gelişmeler doğrultusunda, bir dizi mali ve ekonomik girişimin uygulanmasının tamamlandığı ve devlet bütçesinin istikrarını ve sürdürülebilirliğini artırmaya katkıda bulunan mali politikaların gerçekleştirildiği vurgulandı. 2025 mali yılı itibarıyla 2025 bütçesinin gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 2,3'ü oranında açık vermesi bekleniyor. Açıklamada, gayri safi yurt içi hasıladaki büyüme oranlarının, petrol dışı faaliyetlerdeki büyümenin desteğiyle sağlandığı belirtildi. Yaşam kalitesinin artması, özel sektörün güçlenmesi, işsizlik oranının tarihin en düşük seviyelerine indirilmesinin yanı sıra turizm, eğlence, ulaşım, lojistik ve sanayi gibi gelecek vaat eden sektörlerin, Suudi ekonomisinin performansına yönelik uluslararası kuruluşların ve kredi derecelendirme kuruluşlarının beklentilerinde ve refaha katkıda yansımaları olumlu oldu. Açıklamada, 2024 yılında reel GSYİH'nın yüzde 0,8 büyüme kaydetmesi de dahil olmak üzere 2024 yılına ilişkin en belirgin beklentiler gözden geçirildi; Petrol dışı faaliyetlerdeki büyümenin yaklaşık yüzde 3,7 civarında gerçekleşmesi beklenirken, son dönemde faiz oranlarında yaşanan düşüşün talep artışına katkıda bulunması bekleniyor. İlk beklentiler, tüketici fiyat endeksinin (enflasyon oranının) 2024 sonuna kadar yaklaşık yüzde 1,7'ye ulaşacağını gösterdiğinden, bunun ekonomik büyüme üzerindeki etkisi olumlu olabilir.

Suudi Maliye Bakanı Mohammed Al-Jadaan, temel hizmetlere ve stratejik projelerin uygulanmasına yönelik harcamaların artırılmasının devam edeceğini vurguladı ve ekonomiye yönelik olumlu görünümün, Krallığın iddialı stratejilerini uygulama konusundaki kararlılığını yansıttığını kaydetti.