Suudi Arabistan ve Mısır'dan ‘tırmandırma siyasetine’ karşı uyarı

Muhammed bin Selman ve Sisi, Filistin devletine ve Lübnan'ın egemenliğine saygı vurgusu yaptı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün (salı) Kahire'de Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ı kabul etti. (SPA)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün (salı) Kahire'de Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ı kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve Mısır'dan ‘tırmandırma siyasetine’ karşı uyarı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün (salı) Kahire'de Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ı kabul etti. (SPA)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün (salı) Kahire'de Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ı kabul etti. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün (Salı) yaptıkları açıklamada, ‘bölgede genişleyen çatışma döngüsünü durdurmak için tırmandırma siyasetine son verilmesi’ gerektiğini vurguladı. İkili ayrıca, ‘Gazze Şeridi ve Lübnan'da ateşkes dâhil olmak üzere sükûnet için adımlar atılması ve kötüleşen insani durumun ele alınması’ çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan-Mısır tutumu, Muhammed bin Selman ile Sisi arasında Kahire'de yapılan görüşmeler sırasında ortaya çıktı. Mısır Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre görüşmelerde başta Gazze ve Lübnan'daki durum olmak üzere bölgesel gelişmeler ele alındı ve bölgesel durumun ciddiyeti ve gerilimin durdurulması gerektiği konusunda mutabık kalındı.

İki lider, ‘Lübnan'ın egemenliğine, güvenliğine, istikrarına ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini’ vurguladı. ‘Uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak egemen bir Filistin devletinin kurulmasının, bölgede sürdürülebilir bir şekilde sükûnet, barış ve güvenliğin sağlanmasının tek yolu olduğunu’ vurgulayan ikili, ‘Filistin davasını tasfiye etmeye yönelik girişimlerin bölgede çatışmaların devam etmesine neden olacağı’ uyarısında bulundu.

Görüşmelerde Kızıldeniz bölgesinin güvenliği ile Sudan, Libya ve Suriye'deki durum başta olmak üzere bir dizi bölgesel mesele ele alındı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Mısır Cumhurbaşkanı, kendi başkanlıkları altında Mısır-Suudi Arabistan Yüksek Koordinasyon Konseyi'nin kurulmasına ve iki ülke arasında karşılıklı yatırımların teşvik edilmesi ve korunmasına yönelik bir anlaşmanın imzalanmasına tanıklık ettiler.



Veliaht Prens Brüksel'deki Körfez-Avrupa Zirvesi’ne katılıyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz (SPA)
TT

Veliaht Prens Brüksel'deki Körfez-Avrupa Zirvesi’ne katılıyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, bugün Brüksel'de düzenlenen Körfez-Avrupa Zirvesi'nde Krallık heyetine başkanlık ediyor.

Brüksel Zirvesi, Körfez İşbirliği Konseyi ile Avrupa Birliği arasında resmi ilişkilerin başladığı 1989 yılından bu yana devlet ve hükümet başkanları düzeyinde düzenlenen ilk zirve olup, 33 devlet başkanı ve başbakanın katılımıyla gerçekleştiriliyor.

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, zirveyi “KİK ülkeleri ile Avrupa Birliği arasındaki stratejik ortaklığın seyrinde önemli bir tarihi dönüm noktası” olarak nitelendirerek, bunun her iki tarafın da artan bölgesel ve uluslararası güçlükler çerçevesinde ilişkileri güçlendirme kararlılığını yansıttığını belirtti.

KİK'in dünyanın dört bir yanındaki ülkeler ve bloklarla stratejik ilişkilerini güçlendirme arzusunun devamı olan bu zirvenin büyük önem taşıdığını vurgulayan KİK Genel Sekreteri, siyasi, güvenlik ve ekonomik dosyaların ele alınacağını, Ortadoğu'da güvenlik ve istikrar çerçevesinin güçlendirilmesi ile bölgesel ve uluslararası gelişmelerin görüşüleceğini belirtti.

Zirvede ticaret ve yatırımın arttırılması, enerji alanında iş birliğinin geliştirilmesi, iklim değişikliğiyle mücadele ve bir yandan bölge halklarına fayda sağlayacak diğer yandan da her iki tarafın ortak çıkarlarını gerçekleştirecek diğer birçok konunun ele alınacağını kaydetti.