Abdulaziz bin Selman: Biz Suudi Arabistan'da ‘imkânsız’ kelimesini bilmiyoruz

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı’nda bir konuşma yaptı

TT

Abdulaziz bin Selman: Biz Suudi Arabistan'da ‘imkânsız’ kelimesini bilmiyoruz

Abdulaziz bin Selman: Biz Suudi Arabistan'da ‘imkânsız’ kelimesini bilmiyoruz

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, Suudi Arabistan'ın ekonomisini çeşitlendirmek ve uygun iş fırsatları yaratmak için çalıştığını belirterek, “Son altı yılda çok şey başardık” dedi. Suudi Arabistan'ın en büyük hidrojen üreticisi olduğuna dikkat çeken Abdulaziz bin Selman, küresel olarak yeşil ve temiz hidrojen ihraç etmeye hazır olduklarını söyledi.

Abdulaziz bin Selman, Riyad'da sekizincisi düzenlenen Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı’nda ‘Yeni Enerji Ekonomileri’ konulu özel bir oturumda yaptığı konuşmada, “Biz Suudi Arabistan'da ‘imkânsız’ kelimesini bilmiyoruz” dedi.

Üç gün sürecek Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı, ‘Sonsuz ufuk: Yarını şekillendirmek için bugüne yatırım yapmak’ temasıyla düzenleniyor.

Bu yıl sekizincisi düzenlenen konferansta küresel zorluklarla yüzleşmek ve bunları ele almak için yeni stratejiler, Afrika'nın küresel ekonomideki rolü, kadınların liderlik pozisyonlarındaki rolü, iç yapılar ve yatırımların pratik yönleri üzerinde duruluyor.

Abdulaziz bin Selman, “Her türlü enerjiyi ihraç ediyor, döngüsel bir karbon ekonomisi kullanıyor, sanayileşmeye atılıyor ve imal edilmiş ve tasarlanmış ürünler ihraç ediyoruz. Çünkü ekonomik çeşitliliğimizi, değer yaratımımızı, tedarik zinciri esnekliğimizi ve istihdam yaratımımızı arttırmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Yenilenebilir enerji üretimi için rekor fiyatlar elde etmeye devam ediyoruz. Suudi Arabistan'da yılda 20 gigawatt yenilenebilir enerji sağlanacak. Yenilenebilir enerji üretimi için uygun sahaları proaktif bir şekilde belirliyoruz” diyen Abdulaziz bin Selman, gaza doğru kayışın devam ettiğini vurguladı.

Abdulaziz bin Selman sözlerini şöyle sürdürdü: “2020'den bu yana 44 gigawatt yenilenebilir enerji ürettik. Bu da İngiltere'deki toplam kurulu kapasitenin yaklaşık yarısını, İsveç'te ise yüzde 90'ını temsil ediyor. Suudi Arabistan enerji dönüşümünden finansal olarak fayda sağlayacak tek ülke olacak… Biz aslında en büyük hidrojen üreticisiyiz. Yeşil ve temiz hidrojeni küresel olarak ihraç etmeye ve yerel olarak kullanılabilirliğini sağlamaya hazırız.”

sadrgthyj
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı’nda konuşuyor. (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan’ın tüm bölgeleri en az iki elektrik kaynağına bağladığını açıklayan Abdulaziz bin Selman, “Sanayi şehirlerinin gazla beslenmesini sağlamak için ülke genelinde büyük miktarda boru hattı genişletiyoruz” dedi.

Abdulaziz bin Selman sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Suudi Arabistan birkaç yıl içinde enerji dönüşümünde, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinin 50 yılda elde ettikleriyle kıyaslanabilecek olağanüstü sonuçlar elde etti. Dünyada hiçbir ülke bu kadar kısa bir süre içinde bu dönüşümü yaşamadı. Karbon piyasasını optimize etmek için Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu ile çalışmaya devam ediyoruz ve hem yerel hem de küresel olarak maden ihtiyaçlarımızı güvence altına almak için Maaden şirketi ile birlikte çalışıyoruz. Enerji güvenliği kavramı mineralleri ve hammaddeleri de içerecek şekilde değişecek. Aramco Çin'e yatırım yapmaya devam edecek.”



Suudi Arabistan gıda güvenliğini güçlendiriyor… Tarımın GSYİH'ye katkısı 30 milyar dolar

Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)
TT

Suudi Arabistan gıda güvenliğini güçlendiriyor… Tarımın GSYİH'ye katkısı 30 milyar dolar

Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir tarla (SPA)

Suudi Arabistan, çöl coğrafyasının zorlukları ve su kaynaklarının kıtlığı nedeniyle ülkenin kuruluşundan bu yana benimsediği stratejik bir hedef olan gıda güvenliğini sağlama yönündeki adımlarını sürdürüyor. Sürdürülebilir kalkınmanın ivme kazanmasıyla birlikte Vizyon 2030, yerel üretimi teşvik etmeyi ve uzun vadeli tarımsal sürdürülebilirliği desteklemeyi amaçlayan kapsamlı bir ulusal strateji aracılığıyla gıda güvenliğini önceliklerinin en üstüne yerleştirerek bu eğilimi pekiştirdi.

Vizyon 2030’un 2024 yılı raporuna göre, Suudi Arabistan’ın tarım sektörü son yıllarda belirgin bir canlanma yaşadı. Tarımın gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) katkısı 2023'teki 109 milyar riyale (29 milyar dolar) kıyasla 2024'te yaklaşık 114 milyar riyale (30,4 milyar dolar) yükseldi.

Bu büyüme, devletin özellikle Tarımsal Kalkınma Fonu tarafından verilen ve 2018'den 2024'e kadar yüzde 54'lük bir büyüme oranıyla 5 milyar riyale (1,33 milyar dolar) ulaşan banka kredileri başta olmak üzere sektöre yönelik devam eden desteğini yansıtıyor.

dfgrthy
Suudi Arabistan'daki balık çiftlikleri (Vizyon 2030’un 2024 yılı raporu)

Kendi kendine yeterlilik

Söz konusu eğilim, bir dizi temel tarım ve hayvancılık ürününde kendi kendine yeterliliğin artırılmasına katkıda bulundu. Öyle ki yerel üretim şu seviyelere yükseldi:

* Meyveler: 2,95 milyon ton

* Sebzeler: 3,38 milyon ton

* Tahıllar: 1,83 milyon ton

* Yumurta: 399 bin ton

* Süt: 2,7 milyon ton

* Kırmızı et: 274 bin ton

* Kümes hayvanları: 1,15 milyon ton

* Balık: 217 bin ton

* Bal: 8,5 bin ton

Balık üretiminde artış

Su ürünleri yetiştiriciliği sektöründe Suudi Arabistan, sürdürülebilir teknolojilere ve açık deniz projelerine yapılan yatırımların artmasıyla 2016 yılında 40 bin ton olan üretimi 2024 yılında 246 bin tonun üzerine çıkararak kayda değer bir büyüme yakaladı. Bu da Suudi Arabistan'ın sektör için gelişmekte olan bir bölgesel merkez olma konumunu güçlendirdi.

Yükselen ivme

Bu ilerleme, Suudi Arabistan’ın tedarik zincirlerini desteklemeyi, özel sektörü teşvik etmeyi ve modern tarım tekniklerinde araştırma ve yeniliği desteklemeyi içeren uzun vadeli stratejilerle sürdürülebilir ulusal gıda güvenliğine ulaşma taahhüdünün bir parçası olarak ortaya çıkmaktadır. Şu ana kadar elde edilenler, Suudi Arabistan'ın daha dirençli ve sürdürülebilir bir ortamda kendi kendine yeterliliğe ulaşma ve gıda güvenliğini artırma yönündeki bu yükseliş trendini devam ettirebileceğinin güçlü bir göstergesidir.