Suudi Arabistan, iş birliği ve barış içinde bir arada yaşama değerlerinin pekiştirilmesine yönelik ortak çabaların önemini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, Portekiz'in başkenti Lizbon'da düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı 10'uncu Küresel Forumu’na katıldı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, Lizbon'da düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı 10'uncu Küresel Forumu’nda yaptığı konuşma sırasında (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, Lizbon'da düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı 10'uncu Küresel Forumu’nda yaptığı konuşma sırasında (SPA)
TT

Suudi Arabistan, iş birliği ve barış içinde bir arada yaşama değerlerinin pekiştirilmesine yönelik ortak çabaların önemini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, Lizbon'da düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı 10'uncu Küresel Forumu’nda yaptığı konuşma sırasında (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, Lizbon'da düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı 10'uncu Küresel Forumu’nda yaptığı konuşma sırasında (SPA)

Suudi Arabistan dün (Salı) Portekiz'in Lizbon kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı 10'uncu Küresel Forumu’nda, çeşitlilik ve uyumun hâkim olduğu daha iyi bir gelecek için gelecek nesillere iş birliği ve barış içinde bir arada yaşama değerlerini aşılamak üzere hükümetler, sivil toplum, kültür ve eğitim kurumları arasındaki iş birliğini yoğunlaştırma çağrısını yineledi.

Konferansa Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan'ı temsilen Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci katıldı. El-Hureyci yaptığı konuşmada, mevcut küresel zorlukların ortak çabalar ile iş birliği ve barış içinde bir arada yaşama değerlerinin teşvik edilmesini gerektirdiğini vurguladı. Medeniyetler İttifakı’nın sadece bir diyalog platformu değil, halklar ve kültürler arasında daha derin bir anlayışı teşvik etmeyi ve farklılıkların üstesinden gelmemizi ve ortak anlayışı teşvik etmemizi sağlayan iletişim köprüleri oluşturmayı amaçlayan yüce bir mesaj olduğuna dikkat çekti.

dvfgbrthyju
Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı 10'uncu Küresel Forumu’nda konuşan Velid el-Hureyci, Suudi Arabistan'ın çeşitliliğin bir güç ve zenginlik kaynağı olduğuna dair inancını yineledi. (SPA)

El-Hureyci, Suudi Arabistan'ın bu foruma katılımının, Vizyon 2030'un sadece Krallığın petrole olan bağımlılığını azaltmak ve ekonomik büyümeyi sağlamakla ilgili olmadığını, aynı zamanda ılımlılık ve diğer medeniyet ve kültürlere açıklık değerlerini inşa etmeyi amaçlayan ulusal bir kültürel proje olduğunu teyit ettiğini belirtti.

Dışişleri Bakan Yardımcısı, Vizyon 2030'un, kültürel çeşitliliğin ve dünyaya açıklığın temellerini atmak, küresel barışı destekleme, aşırıcılıkla mücadele ve farklı halklar arasında barış içinde bir arada yaşamayı yayma rolünü arttırmak, canlı bir toplum ve müreffeh bir ekonomi inşa etme taahhüdünün bir parçası olarak uluslararası toplumdaki olumlu rolünü arttırmak ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunmakla ilgili kapsamlı bir sistem olduğuna dikkat çekti.

El-Hureyci, Kral Abdullah bin Abdulaziz Uluslararası Dinler Arası ve Kültürlerarası Diyalog Merkezi'nin (KAICIID) kurulmasına, Terörle Mücadele Merkezi'nin kurulmasına ve toplumun çeşitli bileşenleri arasında hoşgörü ve bir arada yaşamayı teşvik etmek için bir model olarak aşırılık yanlısı ideolojiyle mücadele etmek üzere Küresel Aşırılıkçı İdeolojiyle Mücadele Merkezi’nin (Etidal) kurulmasına katkıda bulunan ve Krallığın çeşitliliğin bir güç ve zenginlik kaynağı olduğuna dair kesin inancını yansıtan birçok girişim aracılığıyla Suudi Arabistan'ın ulusal deneyimlerine işaret etti. Aynı zamanda, Suudi Arabistan’ın BM Medeniyetler İttifakı'nı siyasi ve mali olarak desteklemeye devam edeceğini vurguladı ve Suudi Arabistan'ın 2025 yılında Medeniyetler İttifakı Forumu'nun 11. oturumuna ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyacağını ifade etti.

zxc vdf
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, Portekiz'in başkenti Lizbon'da Rus mevkidaşı ile görüştü. (SPA)

El-Hureyci forum çerçevesinde Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Vershinin ve Dominik Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı Jose Julio Gomez ile bir araya geldi. Görüşmelerde ikili ilişkiler ve çeşitli alanlarda ortak iş birliğini geliştirme yolları gözden geçirilirken, uluslararası gelişmeler ve ortak ilgi alanlarına giren konular da ele alındı.



Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

TT

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Katar'ın el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarına rağmen Katar'ın İran ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf ettiğini açıkladı.

Doha'yı ziyaret etmekte olan Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Al Sani şu ifadeleri kullandı: “Ateşkes konusuyla ilgili olarak Katar devleti, ateşkesin istikrarını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için Katar Emiri Şeyh Temim'in hem ABD tarafı hem de İran Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği temaslar aracılığıyla büyük çaba sarf etti… Bu sürecin başarısı nihayetinde ilgili tarafların iradesine ve kararlılığına bağlıdır.”

Al Sani, Katar Emiri'nin İran Cumhurbaşkanı ile yaptığı bir telefon görüşmesini de açıklayarak şunları söyledi: “Sayın Emir, İran Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşmede Katar'ın komşu bir ülke olarak her zaman bölgenin güvenlik ve istikrarını korumaya çalıştığını vurguladı.”

sdfrgt
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (DPA)

Al Sani, “Durumu alevlendirmeyi amaçlayan tüm girişimlere rağmen Katar olayları akıllıca ele almaya devam edecektir” dedi.

Bununla birlikte, İran'ın Katar'a yönelik füze saldırısının ülkenin egemenliğinin ihlali olduğunu vurguladı. Al Sani, “Yaşananlar Katar devletinin egemenliğinin ihlalidir ve bu kabul edilemez; ülkenin güvenliğini ve egemenlik haklarını korumak için uluslararası hukuk ve kabul edilen sözleşmeler uyarınca gerekli hukuki ve siyasi tedbirler alınacaktır” şeklinde konuştu.

Al Sani, İran ile İsrail arasındaki ateşkesin önemini vurgulayarak, ABD ve İran'ı müzakere masasına geri dönmeye çağırdı. Al Sani, “Ateşkesin kararlaştırıldığı şekilde devam edeceğini umuyor ve Katar devletinin her zaman istediği kapsamlı bir diplomatik çözüme ulaşmak için ABD ve İran taraflarını müzakere masasına dönmeye çağırıyoruz” ifadesini kullandı.

Al Sani sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm tarafların çıkarlarını garanti altına alan adil bir anlaşma çerçevesinde, nükleer silahlardan arındırılmış, güvenli ve istikrarlı bir bölge için çalışmanın önemine inanıyoruz. İran'ın da komşu bir ülke olarak anlayış ve yapıcı bölgesel iş birliği çerçevesinde güvenlik, istikrar ve büyüme arzusunda olduğunu yineliyoruz.”

Al Sani, “Bölgedeki olayları her zaman sorumluluk ruhu ve bilgelik gözüyle ele almalıyız. İsrail'in bölgeye ve İran'a yönelik tekrarlanan saldırganlığı gerilimin daha da artmasına yol açmakta ve bölgedeki istikrarsızlık durumunu daha da kötüleştirmektedir. Bu düşmanca yaklaşımın devam etmesi bölgeyi daha karmaşık ve tehlikeli yollara sürüklemekte ve bölgesel barış ve güvenliği önemli ölçüde tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.

Katar'ın hava savunma sistemlerinin İran füzelerine karşı gösterdiği başarı konusunda ise Al Sani şunları söyledi: “Katar'ın bugün açıkça teyit ettiği mesaj, güvenliğini korumak, topraklarını ve halkını savunmak için tam kapasiteye sahip olduğudur. Katar Silahlı Kuvvetleri etkinliğini ve yüksek hazırlık düzeyini kanıtlamış ve herkese Katar devletinin kendisini, vatandaşlarını ve topraklarında yaşayanları tam güç ve yeterlilikle savunabileceği yönünde güçlü bir mesaj göndermiştir.”

Katar Silahlı Kuvvetleri’nin ‘söz konusu saldırıya karşı koymada kahramanca bir hareket’ sergilediğini ve düşman füzelerinin biri hariç hepsini durdurup düşürdüğünü belirten Al Sani, “Bu performans silahlı kuvvetlerimizin sahip olduğu yüksek hazırlık ve profesyonellik düzeyini yansıtmakta ve anavatanın güvenlik ve egemenliğini yetkinlikle koruma kabiliyetlerini teyit etmektedir” dedi.

Al Sani ayrıca, İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını da kınayarak şunları söyledi: “İsrail'in ateşkesi sürekli ihlal etmesini ve Lübnan'ın egemenliğine yönelik saldırılarını açık ve kesin bir dille kınıyoruz… Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni sorumluluklarını yerine getirmeye ve İsrail'in bölgenin istikrarını tehdit eden bu sorumsuz hareketlerini durdurmaya çağırıyoruz.”