Suudi Arabistan 2034 Dünya Kupası... ‘Merhaba dünya’

Milyonlarca vatandaş meydanlarda tarihi duyuru anını yaşadı

TT

Suudi Arabistan 2034 Dünya Kupası... ‘Merhaba dünya’

Suudi Arabistan 2034 Dünya Kupası... ‘Merhaba dünya’

Altı yıllık bekleyişin ardından ülkenin dört bir yanındaki meydanlarda toplanan vatandaşlar ve ekranları başındakiler, Suudi Arabistan’ın 2034 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma hakkını ‘resmen’ kazandığının açıklanmasıyla, Suudi spor tarihinin en önemli anını yaşadı. Bu hamle pek çok kişi tarafından Suudi Arabistan’ın futbol dünyasının süper güçleri arasında ileri bir konuma gelme yönündeki iddialı çabalarının uygun bir doruk noktası olarak nitelendirildi.

FIFA, üç maçın Güney Amerika'da (Uruguay, Arjantin ve Paraguay) yapılacağı 2030 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma hakkının İspanya, Fas ve Portekiz'e verildiğini, Suudi Arabistan'ın ise tarihinde ilk kez 2034 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma hakkını kazandığını açıkladı.

hkı8l
Dahran'da bulunan Kral Abdulaziz Dünya Kültür Merkezi’ndeki (Ithra) kutlamalarda gençler ve yaşlılar büyük sevinç yaşadı. (Fotoğraf: İsa ed-Dubeysi)

Suudi Arabistan, turnuvanın yeni sisteminin FIFA tarafından daha önce onaylanmasının ardından, 48 takımın turnuvaya ev sahipliği yapacak beş şehirde mücadele edeceği Dünya Kupası'nın en büyük organizasyonuna tek başına ev sahipliği yapan tarihteki ilk ülke olacak.

Tek aday olan Suudi Arabistan, 200'den fazla FIFA üyesi federasyon tarafından alkışlandı. Federasyon yetkilileri, FIFA Başkanı Gianni Infantino'nun ev sahipliğinde Zürih'te düzenlenen çevrimiçi toplantıya uzaktan katıldılar.

FIFA, Suudi Arabistan’ın teklifine, Dünya Kupası teklifleri tarihinde eşi benzeri görülmemiş derecede yüksek bir puanla 5 üzerinden 4,18 puan verdi ve riskleri ‘orta’ olarak tanımladı. 2026 ve 2030 Dünya Kupası teklifleri ise Suudi Arabistan’ın teklifinden daha düşük bir puanla ‘yüksek riskli’ olarak nitelendirildi.

cvdfgb
Riyad'daki Boulevard City duyurunun ardından şenlik alanına dönüştü. (Fotoğraf: Saad ed-Dusari)

Suudi Arabistan, temmuz ayında ‘Birlikte Büyüyoruz’ sloganıyla Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmak üzere resmi teklifini sunmuş ve Riyad, Cidde, el-Huber, Abha ve Neom olmak üzere beş ev sahibi şehirdeki 15 stadyumda futbol dünyasının en önemli turnuvasına ev sahipliği yapma konusundaki iddialı planlarını açıklamıştı.

Suudi Arabistan, 2034 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yaparak, dünyanın dört bir yanından gelen oyuncular ve taraftarlar için olağanüstü deneyimler sunmayı amaçlıyor. Suudi Arabistan ayrıca, inşa edilen projelerin sürdürülebilirliğine ve çevrenin korunmasına dikkat ederek ziyaretçilerin gereksinimlerini karşılayan farklı tesisler ve konaklama seçeneklerinin yanı sıra taraftarların stadyumlara hızlı ve kolay bir şekilde ulaşmasını sağlayan gelişmiş bir ulaşım ağı ve ziyaretçiler için rahat ve farklı bir deneyim sağlamak için seyahat prosedürlerini kolaylaştırmayı hedefliyor.

Suudi Arabistan, 2034 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacağının resmen açıklanmasının ardından, dünyanın en büyük spor etkinliği için istisnai ve benzeri görülmemiş bir deneyim sunma, insani yetenekleri geliştirme ve kültürler arasında köprüler kurma, çevresel etki ve sürdürülebilirlik faktörlerini dikkate alma ve etkinliğe ev sahipliği yapmanın sportif ve ulusal mirasını en üst düzeye çıkarma konusundaki kararlılığını uluslararası topluma bir kez daha yineledi. FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmak, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın 2016 yılında 2030 Vizyonu’nu başlatmasından bu yana Krallığın kaydettiği ilerlemenin yanı sıra, Formula 1, Formula E, Dakar Rallisi, İspanya Süper Kupası, İtalya Süper Kupası ve diğer çeşitli spor etkinlikleri gibi birçok uluslararası spor etkinliğine ev sahipliği yaparak spor sektöründe devam eden başarıları vurgulamak için önemli bir fırsat.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.