Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Ürdün Kralı bölgesel gelişmeleri görüştü

Prens Muhammed bin Selman ve Kral II. Abdullah bin el Hüseyin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Muhammed bin Selman ve Kral II. Abdullah bin el Hüseyin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Ürdün Kralı bölgesel gelişmeleri görüştü

Prens Muhammed bin Selman ve Kral II. Abdullah bin el Hüseyin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Muhammed bin Selman ve Kral II. Abdullah bin el Hüseyin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman, dün Ürdün Kralı II. Abdullah bin el Hüseyin ile bölgedeki gelişmeleri görüştü.

Bu, Prens Muhammed bin Selman'ın Kral II. Abdullah'tan aldığı ve olaylardaki son gelişmelerle güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar hakkında görüş alışverişinde bulunduğu bir telefon görüşmesi sırasında gerçekleşti.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Kral II. Abdullah, Suudi Arabistan'ın Filistin halkının haklarına ilişkin kararlı ve destekleyici tutumunu memnuniyetle karşıladığını ifade etti.

Ürdün Kraliyet Mahkemesi yaptığı açıklamada, iki tarafın bölgedeki gelişmeleri, özellikle de Gazze'deki tehlikeli koşulları ele aldığını belirtti.

Görüşme sırasında Kral II. Abdullah, yerleşim tedbirlerinin durdurulması ve Gazze ve Batı Şeria'daki toprakları ilhak etmeye ve Filistinlileri yerinden etmeye yönelik her türlü girişimi reddetme gereğini vurguladı.

Filistinlilerin tüm meşru haklarını elde etmelerini desteklemek, topraklarında istikrarı sağlamak ve Gazze'deki ateşkesin sürdürülebilirliğini sağlamak için Arap ve uluslararası çabaların yoğunlaştırılması çağrısında bulundu.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.