Veliaht Prens, otomotiv sanayi bölgesine ‘Kral Selman Kompleksi’ adını verdi

2035'e kadar petrol dışı GSYİH'ye 92 milyar riyalin üzerinde katkı sağlanacak.

TT

Veliaht Prens, otomotiv sanayi bölgesine ‘Kral Selman Kompleksi’ adını verdi

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Kral Abdullah Finans Bölgesi'nde (KAFD) yer alan ve otomotiv üretim faaliyetleri için tahsis edilen alana ‘Kral Selman Otomotiv Kompleksi’ adının verildiğini duyurdu.

Kral Selman Otomotiv Kompleksi, Suudi Arabistan’da ekonomik çeşitliliğin sağlanmasında önemli bir kilometre taşı olacak. Aynı zamanda otomotiv imalat sektörü ve sürdürülebilir ulaşım çözümleri için de kolaylaştırıcı bir unsur olacak. Bu kompleks petrol dışı GSYİH'nin desteklenmesine, ihracatın artırılmasına, sektörün kapasitesinin geliştirilmesine, imalat ve imalatla ilgili ar-gede yerel yeteneklerin büyümesini hızlandıracak. Böylece bölgesel ve uluslararası pazarlarla tedarik zincirlerinin verimliliğini artıracak. Bu da imalat sektörünün yerelleştirilmesine katkıda bulunacak.

ascdfvgrthy
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)

Kral Selman Otomotiv Kompleksi, otomotiv sektöründeki yerel ve uluslararası şirketler için önemli bir merkez olacak. Elektrikli otomobiller için ilk Suudi markası olan Ceer (Seyr) bu markalardan biri. 2023 yılında KAFD'da ilk uluslararası fabrikasını açan Lucid Motors da bu markalar arasında yer alıyor. Kamu Yatırım Fonu’nun Krallık'ta otomobil üretmek üzere yüksek otomasyonlu bir fabrika kurmak için Hyundai Motor ile yaptığı anlaşma da bu minvalde değerlendirilebilir. Krallık'ta bir lastik fabrikası kurmak için Pirelli ile yapılan ortak girişim anlaşması da küresel üreticilerle yapılan ortak projelerden biridir.

Kompleks, özel sektör için ideal yatırım fırsatları yaratmayı hedefliyor. 2035 yılına kadar petrol dışı GSYİH'ye 92 milyar riyalden fazla katkı sağlayacak olan Kompleks, ödemeler dengesi üzerinde olumlu bir etki yaratarak Suudi Arabistan'da gelecek vaat eden sektörlerin geliştirilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Kompleks, bir yandan doğrudan ve dolaylı iş fırsatları yaratırken, diğer yandan yerel sanayiyi destekleyecek ve Krallık'ın bölgesel ve küresel ihracatını artırarak ödemeler dengesine olumlu yönde etki edecek.

Kral Selman Otomotiv Kompleksi, otomotiv sektöründe ve ilgili hizmetlerde ortak, tedarikçi, yatırımcı olarak yerel-özel sektöre ve uluslararası şirketlere fırsatlar sunmak amacıyla Vizyon 2030 tarafından sağlanan yatırımları teşvik edici yasal ortamdan yararlanıyor. Bununla beraber Kompleks, KAFD’daki Özel Ekonomik Bölge'nin sağladığı yatırım teşviklerinden, lojistik altyapıdan ve küresel ticaret için hayati bir konumda bulunan gelişmiş bir limana olan bağlantısından faydalanıyor.

axsdfergth
Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bender bin İbrahim el-Hureyf, otomobil fabrikasına daha önce yaptığı bir ziyaret sırasında (SPA)

Kral Selman Otomotiv Kompleksi, Krallığın 2030 Vizyonu'nun ekonomiyi çeşitlendirme ve sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunacak. Ayrıca Kompleks, yerel olarak yüksek büyüme oranına sahip sektörleri geliştirecek. Yabancı yatırımları çekerek sanayi, ulaşım ve lojistik hizmetlerine yönelik ulusal stratejik hedefleri destekleyecek olan Kompleks, Suudi Arabistan’ı önde gelen bir sanayi gücü ve küresel bir lojistik merkezi haline getirmeyi amaçlayan Ulusal Endüstriyel Kalkınma ve Lojistik Programı’nın hedeflerine ulaşmasında önemli bir destekçi olacak.

zxscdfrgt
Suudi Arabistan Lucid Otomobil Fabrikası (Şarku’l Avsat)

Otomotiv ve ulaştırma sektörü, Kamu Yatırım Fonu için stratejik öncelikli sektörlerden biridir. Çünkü Fon'un portföyünde, altyapıyı geliştirmek ve yerel tedarik zinciri yeteneklerinin geliştirilmesini desteklemek için özel sektörle ortaklaşa birçok yatırım bulunmaktadır. Böylece otomotiv üretimi ve ilgili endüstriler alanında büyük küresel şirketlerle ortak projeler yoluyla yerel teknolojilerin geliştirilmesi amaçlanmaktadır.

 



Suudi Arabistan, Filistin davasının tasfiyesini doğrudan reddetti

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan, Filistin davasının tasfiyesini doğrudan reddetti

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün şafak vakti yapılan açıklamada, Suudilerin Filistin konusundaki tutumunun tutarlılığı vurgulanarak, ‘Suudi Arabistan’ın bir Filistin devletinin kurulmasına ilişkin tutumunun kesin ve değişmez olduğu’ belirtildi. Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman'ın bu tutumu ‘yoruma yer bırakmayacak açık ve net bir şekilde’ teyit ettiği hatırlatıldı. “Suudi Arabistan, bir Filistin devleti kurulmadan İsrail ile ilişki kurmayacaktır” denilen açıklamada, Riyad'ın bu konudaki tutumunun ‘değişmez olduğu ve müzakere ya da teklife tabi olmadığı’ vurgulandı.

Açıklamada Suudi Arabistan'ın, ‘İsrail'in yerleşim politikaları, Filistin topraklarının ilhakı ya da Filistin halkını topraklarından sürme çabaları yoluyla Filistin halkının meşru haklarından taviz verilmesini kategorik olarak reddettiği’ yinelendi. Açıklamanın devamında, “Bugün uluslararası topluma düşen görev, topraklarına sahip çıkmaya devam edecek ve ondan asla vazgeçmeyecek olan Filistin halkının çektiği acımasız insani ıstırabı hafifletmek için çalışmaktır. Bu kesin tutum, müzakereye ya da teklife tabi değildir. Filistin halkı uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak meşru haklarını elde etmeden kalıcı ve adil barışa ulaşılamayacaktır. Bu, önceki ABD yönetimine ve mevcut yönetime zaten açık bir şekilde ifade edildi” ifadeleri yer aldı.

Filistinlilerin takdiri

ABD Başkanı Donald Trump'ın dün Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı ile düzenlediği basın toplantısında yaptığı dikkat çekici açıklamalardan yaklaşık 60 dakika sonra gelen Suudi açıklaması Filistin Yönetimi tarafından takdirle karşılandı.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas yaptığı açıklamada, yerleşim, ilhak ve yerinden edilmeyi reddeden, bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını savunan kardeş Suudi Arabistan yönetiminin art arda yayınladığı samimi ve kardeşçe tutumları memnuniyetle karşıladı. Abbas, Suudilerin cesur ve onurlu tutumlarını takdir etti. Abbas ayrıca, Suudi Arabistan'ın Filistin halkına verdiği büyük desteğin yanı sıra uluslararası forumlarda Filistin davasına verilen destekten, Filistin devletinin tanınması için uluslararası koalisyonun kurulmasından ve önümüzdeki haziran ayında uluslararası barış konferansı düzenlenmesi çabalarından övgüyle bahsetti.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İcra Komitesi Genel Sekreteri Hüseyin eş-Şeyh ise “Suudi Arabistan'ın Filistin halkının hakları ve uluslararası hukuka uygun iki devletli çözümün bölgede güvenlik, istikrar ve barışın teminatı olduğu konusundaki sağlam, kararlı ve tarihi tutumunu takdirle karşılıyoruz” dedi.

Filistinlilerin haklarının güvence altına alınması

Yazar ve siyasi analist Munif el-Harbi, “Araplar, Müslümanlar ve vicdan sahibi herkes, Kral Abdulaziz'in 80 yıl önce ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt ile görüşmesinden bu yana Suudi Arabistan'ın Filistin davasına yönelik tutarlı tutum ve ilkelerini kaydedecektir. Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Şura Konseyi önünde ve Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ortak zirvesine başkanlık ettiği sırada yaptığı konuşmalarda, Filistin hakkından herhangi bir şekilde taviz vermeye yönelik girişimlere yanıt vermekte gecikmediğini ve gecikmeyeceğini vurguladı” ifadelerini kullandı.

Filistin devletini tanıma fırsatı

El-Harbi, “Bugün dünyanın tüm barışsever ülkeleri, Filistin devletini tanımak için Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın doğrudan gözetiminde Suudi Arabistan tarafından yürütülen yorulmak bilmeyen çabalara katılma fırsatına sahiptir” dedi. El-Harbi, ‘Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun Filistin'i BM'ye tam üye olarak kabul eden kararlarında da ifade edildiği üzere, uluslararası toplumu Filistin halkının haklarını desteklemek üzere harekete geçirmenin önemini’ vurguladı. Egemen ve bağımsız bir karara sahip olan Suudi Arabistan'ın ‘Filistinlilerin haklarını en önemli önceliği haline getirdiğini’ ve Riyad ile Tel Aviv arasında barış için uluslararası ya da bölgesel güçler tarafından sarf edilen her türlü çabanın Filistin devletinin kurulmasına açılan kapıdan geçmesi gerektiğini belirten el-Harbi, bunun dışındaki her türlü çabayı ‘ikili barışa ve ardından bölge için adil ve kapsamlı bir barışa ulaşmaya yol açmayacak boşa harcanmış bir çaba’ olarak nitelendirdi.

El-Harbi, askeri güç kullanımı, suikastlar, toprakların zorla ilhakı, zorla yerinden etme ve devletlerin egemenliğinin ihlalinin kendileri için güvenlik ve istikrar sağlamayacağı; ancak 1967 sınırlarını gözeterek başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasına dayanan Suudi barış denklemiyle sükûnetin sağlanacağını söyledi.

Hızlı reaksiyon

Siyasi analist Nidal es-Seb ise Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘Suudilerin ilkesel tutumunun ahlaki ve tarihi bir tutum olduğunu, aynı zamanda Arap Birliği-İİT ortak toplantısı aracılığıyla ortak tutum çağrısında bulunulduğunu ve Suudi Arabistan'ın ABD’nin tutumuna karşı duran tek ülke olmaması gerektiğini’ belirtti. Es-Seb, Suudilerin Filistin davasının tasfiyesini reddeden açıklamasıyla verdiği yanıtın hızının, Suudi kararının egemenliğini ve bağımsızlığını teyit eden kesin bir mesaj ortaya koyduğunu ifade etti. “Filistin halkı uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak meşru haklarını elde etmeden kalıcı ve adil bir barışa ulaşılamayacaktır” diyen es-Seb, bu dosyanın müzakereye, tavize veya ihaleye tabi olmadığını doğruladı. Es-Seb, Suudilerin bu hakkı tasfiye etmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik her türlü girişim karşısında Filistin halkının yanında yer aldığı yönünde doğrudan bir mesaj daha gönderdiğini kaydetti.

Es-Seb, Riyad'ın sarsılmaz bir kararlılıkla sergilediği tutumun, İsrail'in yerleşim politikaları, Filistin topraklarının ilhakı ya da Filistin halkını topraklarından sürme çabaları yoluyla Filistin halkının meşru haklarını zayıflatmaya yönelik her türlü girişimi engelleyeceğine dair Filistinlilerin inancını kuvvetlendirdiğini vurguladı.