Suudi Arabistan 60 yardım tırını Suriye'ye gönderiyor

Suudi yardım konvoyları Suriye'ye gidiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi yardım konvoyları Suriye'ye gidiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
TT

Suudi Arabistan 60 yardım tırını Suriye'ye gönderiyor

Suudi yardım konvoyları Suriye'ye gidiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi yardım konvoyları Suriye'ye gidiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)

Suudi Arabistan Suriyelilere sınırsız insani yardımlarını sürdürürken, Suriye'ye giden yardım konvoylarının üçüncü aşaması kapsamında dün başkent Riyad'dan çeşitli yardım malzemeleri taşıyan 60 tır Suriye'ye doğru yola çıktı.

İki kara ve hava köprüsü aracılığıyla Şam'a gönderdiği yardımlar için “belirli bir tavan olmadığını” teyit eden Suudi Arabistan'ın sağladığı desteğin bir uzantısı olarak gerçekleşen yardım, Suudi yönetiminin etkilenenlerin acılarını hafifletmeye yönelik direktifleri doğrultusunda, Suriye'deki insani durum istikrara kavuşana ve sahadaki hedeflerine ulaşana kadar deva edecek.

Suudi Arabistan 2025'in ilk gününde, insani yardım kuruluşu Kral Selman Yardım Merkezi (KSRelief) aracılığıyla Suriyeli kardeşlerine destek için kara ve hava yardım köprüsü kurdu. Şarku’l Asat’ın edindiği bilgiye göre 114 yardım tırı Suriye'nin Nasib sınır kapısına ulaşırken, 16 uçak da binlerce ton yardımla Şam Havaalanı'na indi.

asdfrgth
Suudi yardım konvoyları Suriye'ye gidiyor (KSRelief)

Suudi Arabistan, geçtiğimiz pazartesi günü Suriye'de acil durum ve sağlık hizmetleri sağlamak üzere 3 binden fazla Suudi gönüllünün katılımıyla, hassas ameliyatların yanı sıra bir dizi uzmanlık alanında acil ihtiyaçları karşılamak üzere “Amal” gönüllü programını başlattı.

Program kapsamında 61 doktor ve uzmandan oluşan ilk Suudi sağlık ekibi, Suudi gönüllülerden oluşan konvoyun bir parçası olarak salı günü Suriye'nin başkentine ulaştı. Şam Havaalanı, geçtiğimiz pazartesi günü Riyad'da başlatılan “Amal” gönüllü programı kapsamında merkez tarafından Suriye'ye duyurulan 104 kampanyadan tıbbi ve genel uzmanlık alanlarındaki ilk üç gönüllü gurubunu kabul etti.

dfergty
Suudi sağlık ekibinin Şam'da gerçekleştirdiği cerrahi operasyonlardan (KSRelief)

Suudi doktorlar perşembe günü, Suriye Sağlık Bakanlığı ile koordinasyon halinde hassas ve kritik tıbbi operasyonlar gerçekleştirdiler. Gönüllü konvoyunun yaklaşık 10 gün sürecek ilk aşamasında ortopedik cerrahi, pediatrik onkoloji ve koklear implant uzmanlık alanlarında doktor ve danışmanlar yer aldı.

Bu yardım, Suudi Arabistan'ın 2011'de ülkelerinde meydana gelen olayların ilk gününden bu yana Suriyelilere verdiği sürekli desteğin, milyonlarcasına ev sahipliği yapmasının, ücretsiz eğitim ve tedavi de dahil olmak üzere yaşamın temel gereksinimlerini sağlamasının, çalışmalarına izin vermesinin ve onları topluma entegre etme çabasının bir parçasıdır.



Suudi Arabistan’dan Netanyahu'nun Filistinlilerin yerlerinden edilmesine ilişkin açıklamalarına ret

Savaş sırasında güneye göç etmek zorunda kalan ve Gazze'nin kuzeyindeki evlerine doğru dönüşe geçen Filistinliler (Reuters)
Savaş sırasında güneye göç etmek zorunda kalan ve Gazze'nin kuzeyindeki evlerine doğru dönüşe geçen Filistinliler (Reuters)
TT

Suudi Arabistan’dan Netanyahu'nun Filistinlilerin yerlerinden edilmesine ilişkin açıklamalarına ret

Savaş sırasında güneye göç etmek zorunda kalan ve Gazze'nin kuzeyindeki evlerine doğru dönüşe geçen Filistinliler (Reuters)
Savaş sırasında güneye göç etmek zorunda kalan ve Gazze'nin kuzeyindeki evlerine doğru dönüşe geçen Filistinliler (Reuters)

Suudi Arabistan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Filistinlilerin topraklarından sürülmesine ilişkin açıklamalarını ‘kategorik olarak reddettiğini’ vurguladı. Netanyahu'nun Filistin halkının topraklarından sürülmesine ilişkin açıklamalarını kınayan Suudi Arabistan, bu açıklamaların ihbar edilmesini ve tamamen reddedilmesini takdirle karşıladı. Suudi Arabistan ayrıca bu aşırılık yanlısı işgalci zihniyetin, Filistin topraklarının kardeş Filistin halkı için ne anlama geldiğini ve bu topraklarla olan duygusal, tarihi ve hukuki bağlarını anlamadığının altını çizdi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Netanyahu'nun Filistin halkının topraklarından sürülmesine ilişkin açıklamalarının kınanması, ihbar edilmesi ve tamamen reddedilmesinin takdirle karşılandığını ifade edildi. Suudi Arabistan ayrıca Filistin davasının Arap ve İslam ülkeleri için merkezi önemini vurgulayan bu tutumlara takdirlerini ifade etti.

Bakanlığın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Suudi Arabistan, işgalci İsrail’in Gazze'deki Filistinli kardeşlerimize karşı işlediği, etnik temizlik de dahil olmak üzere, art arda işlenen suçlardan dikkatleri başka yöne çekmeyi amaçlayan bu tür açıklamaları kategorik olarak reddettiğini vurgulamıştı.”

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, ‘bu aşırılık yanlısı ve işgalci zihniyetin, Filistin topraklarının kardeş Filistin halkı için ne anlama geldiğini ve bu topraklarla olan duygusal, tarihi ve hukuki bağlarını anlamadığını, Filistin halkının yaşamayı hak ettiğini düşünmediğini, Gazze Şeridi'ni tamamen yok ettiğini, en ufak bir insanlık ve ahlaki sorumluluk duygusu taşımadan çoğu çocuk ve kadın 160 binden fazla insanı öldürdüğünü ve yaraladığını’ belirtti.

Kardeş Filistin halkının kendi toprakları üzerinde hak sahibi olduğunu ve acımasız işgalci İsrail tarafından istenildiği zaman kovulabilecek yabancılar ya da mülteciler olmadığını vurgulayan açıklamada, “Barış içinde bir arada yaşamayı ve Arap ülkelerinin kabul ettiği barış girişimlerini reddederek, 75 yılı aşkın bir süredir Filistin halkına karşı hak, adalet, hukuk ve kendi topraklarında onurlu bir şekilde yaşama hakkı da dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler (BM) Şartında yer alan değerleri gözetmeksizin sistematik olarak adaletsizlik uygulayarak İsrail'in barışı kabul etmesini engelleyenler bu aşırılık yanlısı fikirlerin sahipleridir” denildi.

Açıklamada ayrıca, kardeş Filistin halkının haklarının sağlam bir şekilde tesis edilmeye devam edeceği ve ne kadar uzun sürerse sürsün kimsenin bu hakları ellerinden alamayacağı, kalıcı barışın ancak akl-ı selim bir tutum ile ve iki devletli çözüm yoluyla barış içinde bir arada yaşama ilkesini kabul ederek sağlanabileceği vurgulandı.

Öte yandan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun açıklamalarını en sert ifadelerle kınadı. Budeyvi, ‘tehlikeli ve sorumsuzca’ dediği açıklamaların, işgalci İsrail güçlerinin uluslararası hukuka, BM ilkelerine, anlaşmalarına ve devletlerin egemenliğine yönelik saygısız yaklaşımının bir göstergesi olduğunu söyledi.

Suudi Arabistan ve KİK üyesi ülkelerin Filistin halkının meşru haklarını geri kazanmasını destekleyen kararlı ve tutarlı tutumunun altını çizen KİK Genel Sekreteri Budeyvi, söz konusu ülkelerin bölgesel ve uluslararası forumlarda Filistin davasını, yani iki devletli çözümün gerekliliğini, Haziran 1967'den bu yana işgal altındaki tüm Filistin toprakları üzerinde Filistin halkının egemenliğinin desteklenmesini, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını ve Arap Barış Girişimi ve uluslararası meşru kararlar uyarınca mültecilerin geri dönüşünün sağlanmasını desteklemek için gösterdikleri büyük ve değerli çabalara dikkati çekti.

Budeyvi, uluslararası topluma, bölgenin ve tüm dünyanın güvenliğine ve istikrarına yönelik tehdit ve tehlike oluşturan İsrail'in bu saldırgan açıklamalarına karşı ciddi ve kararlı bir duruş sergileme çağrısını bir kez daha yineledi.