Suudi Arabistan: Sorunların çözümü, küresel güvenlik ve barışın sağlanması için bir çekim merkezi, lider ve önemli bir ülke

ABD Başkanı Donald Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin'in 2019'daki görüşmesinden bir bölüm (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin'in 2019'daki görüşmesinden bir bölüm (Reuters)
TT

Suudi Arabistan: Sorunların çözümü, küresel güvenlik ve barışın sağlanması için bir çekim merkezi, lider ve önemli bir ülke

ABD Başkanı Donald Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin'in 2019'daki görüşmesinden bir bölüm (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin'in 2019'daki görüşmesinden bir bölüm (Reuters)

Suudi Arabistan Kültür Ataşesi Doç. Dr. Faysal bin Abdurrahman Usra

Gün geçtikçe, değerli vatanımız; Efendimiz, Hadımul Haremeyni Şerifeyn Kral Selman bin Abdulaziz Al-Suud ve Majesteleri Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman bin Abdulaziz Al-Suud- Allah onları korusun ve muhafaza etsin- önderliğinde, bütün bölgesel ve küresel ülkelerin dikkatini çekiyor. Pusulalar ona doğru çevriliyor. Bunun arkasında, küresel güvenlik ve barışın pekiştirilmesinde ve korunmasında, dünyanın tüm ülkeleriyle ortak ilişkiler kurulmasında oynadığı önemli ve merkezi rol yatıyor. Gayretli Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah önderliğinde öncü Suudi Arabistan diplomasisi ve Dışişleri Bakanlığı, ulusal çıkarları gerçekleştirmek ve korumak için doğru görüşlü vizyonlara, mesajlara ve değerlere dayanıyor. Etkili bölgesel, Arap, İslami ve uluslararası roller formüle etme girişimleri aracılığıyla, Krallığın, bölgede ve dünyada güvenlik, istikrar ve refahın sağlanmasındaki rolünü destekliyor.

ABD Başkanı Donald J. Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında son telefon görüşmesindeki Krallığa ilişkin övgü, iki devlet başkanını bir araya getirecek zirvenin Suudi Arabistan’da düzenlenebileceği açıklaması ile değerli ülkemizin bu önemli rolleri son zamanlarda daha da belirgin hale geldi. Değerli ülkemiz de zirvenin topraklarında düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Ukrayna krizinin patlak vermesinden bu yana Rusya ile Ukrayna arasında başlattığı kalıcı barışa yönelik çabalarını sürdürdüğünü vurguladı. Majesteleri Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman bin Abdulaziz Al-Suud, - Allah onu korusun - 3 Mart 2022'de Sayın Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Sayın Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde, Krallığın krize siyasi bir çözüm bulunması için olumlu çaba göstermeye hazır olduğunu ifade etmişti. Suudi Arabistan, uluslararası barış ve güvenliği desteklemek, dünyayı bu krizin insani, güvenlik ve ekonomik etkilerinden daha fazla etkilenmekten kurtarmak için Ukrayna krizinin diplomatik ve siyasi yollarla çözümü konusunda uluslararası düzeyde görüş alışverişi, koordinasyon ve tartışma yoluyla diyalog ve iş birliğinin artırılmasının önemini vurguluyor.

Krallığın bu savaş ile ilgili birçok toplantıya ev sahipliği yapması da dahil olmak üzere, son üç yıldır çabalarını sürdürdüğü iyi biliniyor. Buna ilaveten, Majesteleri Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, Rusya-Ukrayna savaşının yan etkilerini azaltmak amacıyla, insani, güvenlik ve esirler boyutları başta olmak üzere, Ukrayna krizine büyük ilgi ve ihtimam gösteriyor. Bu konuda kapsamlı ve adil bir çözüm için Krallık çok sayıda toplantıya ev sahipliği yaptı. Bunlar arasında, Suudi Arabistan diplomasisinin Ağustos 2023'te Ukrayna-Rusya barış görüşmeleri için yaklaşık 42 ülkeyi bir araya getirmesi de yer alıyor. Bu kalıcı ve sürdürülebilir barışa ulaşma, Ukrayna'daki üç yıllık uzun süreli çatışmaya kalıcı ve adil barışçıl bir çözüm bulma yolunda Suudi Arabistan’ın önemli rollerini pekiştiriyor ve yansıtıyor. Suudi Arabistan'ın bu çabaları, ilgili tüm tarafların katılımıyla müzakerelere yönelik çağrıların artmasıyla örtüşüyor. Bu çabalar kapsamında Sayın Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, Hicri Zilhicce 1445, yani Miladi Haziran 2024 tarihinde İsviçre'nin Luzern şehrinde düzenlenen (Ukrayna'da Barış) Zirvesi'ne katılan Krallığın heyetine başkanlık etti. Sayın Bakan zirvedeki konuşmasında, Krallığın katılımının, bu çatışmayı sona erdirmeyi, adil barış ve sürdürülebilir güvenliği sağlamayı amaçlayan tüm çabaları destekleme taahhüdüne dayandığını vurguladı. Çatışmanın patlak vermesinden beri Krallığın, uluslararası hukukun merkeziliğini ve anlaşmazlıkların diyalog yoluyla barışçıl şekilde çözülmesinin önemini, gerginliğin azaltılması ve savaşın küresel etkilerinin hafifletilmesi ihtiyacını vurguladığını ifade etti.

Majesteleri Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman bin Abdulaziz Al-Suud'un bu konuda sarf ettiği çaba ve iyi niyetlerin devamı olarak; Hicri 18 Muharrem 1445 (Miladi 5 Ağustos 2023) tarihinde, 40’tan fazla ülkenin ulusal güvenlik danışmanları ve BM de dahil olmak üzere uluslararası kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla Cidde'de bir toplantı düzenlendi. Katılımcılar, barışa giden yolda ortak zeminin inşasına katkı sağlayacak şekilde uluslararası istişare ve görüş alışverişinin sürdürülmesinin önemi konusunda mutabık kaldılar. Toplantıda ele alınan olumlu görüş ve önerilerden faydalanmanın önemini dile getirdiler. Bu toplantıya davet eden ve ev sahipliği yapan Krallığın liderlerine teşekkürlerini ve takdirlerini ilettiler.

Bütün bu siyasi ve diplomatik çabalar; bilge liderliğimizin -Allah yardımcısı olsun- sağlam ve dengeli kanaatlerinden, diyaloğun dünyadaki tüm siyasi ikilemleri ve sorunları çözmenin tek yolu olduğuna dair öngörülü vizyonundan doğmaktadır. Bu aynı zamanda Riyad'ın Ukrayna'da barışı teşvik eden, Ukrayna'da çözümün, Riyad'ın tüm taraflarla olan seçkin ilişkilerinden yararlanan yapıcı bir diyalog yoluyla olması gerektiğini yineleyen, bu yöndeki daha geniş çaplı çabalarının bir parçasıdır. Savaş makinesinin, tüm tarafları memnun edecek bir anlaşmaya varmanın parçası olmadığını da vurgulamaktadır. Krallığın çabaları, aralarında çok sayıda yabancı uyruklunun da bulunduğu yüzlerce esirin takas edilmesine de olumlu katkı sağladı. Güvenliğin sağlanmasında Krallığın siyasi ve diplomatik rollerini güçlendirdi. Bu ise Krallığın dış politikasının dayandığı temel direklerden biri ve bu çerçevede değerli ülkemizin bulunduğu insani girişim ve çabaların devamı niteliğinde sayılmaktadır.

*Bu makale Şarku'l Avsat tarafından Makkahnews'ten çevrilmiştir.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Tahran'ı ziyaret ederek Pezeşkiyan ve Bakıri ile görüştü

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)
Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)
TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Tahran'ı ziyaret ederek Pezeşkiyan ve Bakıri ile görüştü

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)
Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında dün Tahran'da İran Dini Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Prens Halid bin Selman, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in yazılı bir mesajını ilettiğini belirterek, Dini Lider’le ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Tesnim haber ajansından aktardığına göre Hamaney görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkiler her iki ülke için de faydalı… Birbirimizi tamamlayabiliriz” ifadelerini kullandı.

Tesnim, Hamaney ile yapılan görüşmeye İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Prens Halid bin Selman, dün Tahran'a varışında Bakıri ile bir araya geldi. İran haber ajansları Bakıri'nin Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından beri Suudi Arabistan ile ilişkilerin artarak geliştiğini söylediğini aktardı. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini ve ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tesnim'e göre Bakıri, “İran, Suudi Arabistan'ın Gazze Şeridi ve Filistin konusundaki tutumunu takdir ediyor” dedi.

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Prens Halid bin Selman'ın ziyareti, her iki ülkeyi de ilgilendiren boyutları olan bölgesel ve uluslararası gelişmelerin ortasında gerçekleşiyor.

Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için İran’a geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdullatif el-Melhem, Suudi Arabistan Savunma Bakanı’nın İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin Anlaşması’na bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ile Tahran arasındaki koordinasyon ve iş birliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

 Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi. (EPA)Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi. (EPA)

Şarku’l Avsat'a konuşan el-Melhem, Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamaya çalıştığını, bölgeyi çatışmalar evresinden istikrar ve güvenlik evresine taşımayı hedeflediğini ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklandığını söyledi. Suudi Arabistan ve İran arasındaki ikili ilişkilerin gelişmesinin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin ‘bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahın sağlanması ve halkların özlemlerinin gerçekleştirilmesi’ için yürüttüğü çabaların meyvelerinden biri olduğunu belirtti. Ziyaretin Suudi Arabistan'ın uluslararası ve bölgesel taraflarla iş birliği ve eşgüdüm içerisinde bölgenin güvenlik ve istikrarını arttırmaya yönelik devam eden diplomatik çabalarının bir parçası olması bekleniyor.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinden iki haftadan kısa bir süre sonra gerçekleşti. İkili istişarelerin yanı sıra Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve bu konuda sarf edilen çabaları ele aldı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ve İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif'in Kasım 2024'te İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Zirvesi kapsamında gerçekleştirdikleri görüşmeden (SPA)Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ve İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif'in Kasım 2024'te İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Zirvesi kapsamında gerçekleştirdikleri görüşmeden (SPA)

Suudi Arabistan Savunma Bakanı'nın Tahran ziyareti kapsamında bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Söz konusu ziyaret öncesinde bir dizi gelişme yaşandı. ABD-İran görüşmelerinin ilk turu geçtiğimiz cumartesi günü Umman'ın başkenti Maskat'ta gerçekleştirilirken, Suudi Arabistan ve ABD tarafları geçtiğimiz hafta beş istasyonda bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresinde bulundu.

Ziyaret, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Pekin Anlaşması ve 10 Mart'ta Çin'in himayesinde iki ülke arasındaki tarihi uzlaşma ve ilişkilerin yeniden başladığının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önde gelen Suudi yetkililerden biri.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüştü. (AP)Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüştü. (AP)

Pekin Anlaşması’nın ardından iki ülkeden bir dizi üst düzey yetkili karşılıklı ziyaretlerde bulundu. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan Haziran 2023'te Tahran'a ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Bu ziyaret sırasında ‘iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslam kardeşliği ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu’ vurgulayan Prens Faysal bin Ferhan, “Bu ilişkiler bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Şartı gibi açık bir temele dayanmaktadır” dedi.

Pekin'deki anlaşmanın ardından bir dizi İranlı yetkili benzer şekilde Suudi Arabistan'ı ziyaret etti. Bu isimler arasında eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki İİT-Arap Birliği Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 İİT-Arap Birliği Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif yer alıyordu.

Pekin Anlaşması taahhütleri

Pekin Anlaşması'nı takip etmek üzere kurulan Suudi Arabistan-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantılarda iki ülke, Pekin Anlaşması'nı tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlı kalarak ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini geliştirme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşması'nı geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu ve Pekin Anlaşması'nın tümüyle uygulanması konusundaki kararlılığını açıkladı.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da ‘mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel iş birliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini’ gerektirdiğini belirtti. “İran-Suudi Arabistan eylemleri kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde ikili ve çok taraflı uluslararası iş birliğinin başarılı bir modelini taçlandırmaktadır” diyen Revançi, iki tarafın tarihi ve kültürel bağlar ve iyi komşuluk ilkesi temelinde çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında iş birliğini geliştirmeye devam ettiğini bildirdi.