Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, gelişmekte olan ülkelere ekonomik büyümelerini arttırmaları için üç mesaj gönderdi: ekonomik çeşitlendirme, esnek politikalar ve dijitalleşme.
Gelişen Piyasa Ekonomileri için el-Ula Konferansı’nın kapanış oturumunda konuşan Georgieva, bu piyasaların ekonomik zorluklarla başa çıkabileceğine dair büyük iyimserliğini vurguladı. Georgieva, söz konusu ülkelerin artık karşılaştıkları engeller ve bunlarla nasıl başa çıkacakları konusunda net bir vizyona sahip olduklarını kaydetti.
Georgieva, konferansın başlangıcına kıyasla bugün kendisini daha olumlu hissettiğini, çünkü gelişmekte olan piyasalardan gelen katılımcıların karşılaştıkları güçlükler ve bunların üstesinden nasıl gelecekleri konusunda derin bir anlayış gösterdiklerini söyledi. “Genelde medyada gördüğümüzden daha iyimser bir dünya görüşü duydum” diyen Georgieva, IMF'nin gelişmekte olan piyasaları ilgilendiren iki temel konuya, yani ‘belirsizlik ve ekonomik sapma riskine’ odaklandığını açıkladı. Georgieva, IMF'nin ülkelerin ‘geride kalmalarını’ önlemeye ve bu zorluklarla yüzleşmelerinde onlara destek olmaya kararlı olduğunu vurguladı.
Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümelerini artırmak için odaklanmaları gereken üç temel mesajı detaylandıran Georgieva şunları söyledi:
- Çeşitlendirme: Ülkeler küresel ekonomide güçlü bir konum elde etmek için ekonomilerini çeşitlendirmeli, ticari ilişkilerini genişletmeli ve stratejik ortaklıklarını güçlendirmelidir.
- Deregülasyon: Hükümet politikaları ekonominin yönlendirilmesinde önemli bir rol oynar, ancak esnek olmalıdırlar. Hükümetler doğru yönü belirlemeli, ardından iş dünyasının büyümesi için alan bırakmalı ve aşırı bürokrasiyi ortadan kaldırmalıdır.
- Dijitalleşme: Dijitalleşme modern çağda başarının anahtarıdır. İş dünyasını canlandırmak, bütçelerde ve ekonomi politikalarında şeffaflığı sağlamak için yapay zekadan yararlanılmalı. Kuşkusuz bu da vatandaşların hükümetlere olan güvenini artıracaktır.
Georgieva sözlerini, ülkeler arasında deneyimlerin paylaşılması, kaçınılabilir hatalardan kaçınılması ve olumlu derslerden yararlanılması gerektiğini vurgulayarak tamamladı.