Riyad'da 15 meydana Suudi devletinin imamları ve krallarının adı verildi

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı’nın rehberliğinde Suudi Arabistan’ın kadim mirasına dayalı bir gelecek vizyonu vurgulanıyor

Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Riyad'da 15 meydana Suudi devletinin imamları ve krallarının adı verildi

Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz, Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman'ın tavsiyesi üzerine, Suudi Arabistan'ın her yıl 22 Şubat'ta kutlanan Kuruluş Günü'ne denk gelecek şekilde başkent Riyad'da 15 meydana Suudi devletinin imamlarının ve krallarının isimlerinin verilmesi talimatını verdi.

Suudi devletinin imamları ve krallarının anısına verilen bu talimat, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı ve Veliaht Prens’in, bu muhteşem varlığın kurulmasına, birleşmesine, gelişmesine ve ilerlemesine, kazanımlarının teşvik edilmesine, kaynaklarının korunmasına, güvenliğinin sağlanmasına ve 300 yılı aşkın bir süredir günümüze kadar halkının yücelmesine vesile olan devletin imamları ve krallarının büyük mirasını pekiştirmek için gösterdiği özen ve dikkati temsil ediyor.

Riyad'daki meydanlara imamların ve kralların isimlerinin verilmesi, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı'nın bu kişilerin başarılarını vurgulama ve ulusal hafızadaki varlıklarını arttırma konusundaki ilgisini ve Veliaht Prens'in Suudi devletinin tarihi ve kültürel uzantısına, sembollerine ve kuruluşundan bugüne medeniyetinin özelliklerine olan ilgisini gösteriyor.

Riyad'daki meydanların isimlendirilmesine ilişkin duyuru, imamların ve kralların devletin inşası ve toprak bütünlüğünün güçlendirilmesindeki rolünü vurguluyor. Zira bu isimlendirme, onların Suudi devletinin üç aşamalı kuruluşuna, istikrarına ve refahına yaptıkları doğrudan katkıları hatırlatıyor. Suudi liderliğinin Krallığın tarihi kimliğini korumaya, toplumun 300 yıllık köklerine ilişkin farkındalığını arttırmaya ve Suudi Arabistan'ın kadim mirasına dayalı bir gelecek vizyonunu teyit etmeye yönelik ilgisini yansıtan bu uygulama, ülkenin her alandaki liderliğinin ve refahının bir uzantısı.

Riyad'ın meydanlarının isimlendirilmesi, ülkenin inşasına katkıda bulunan ulusal sembolleri onurlandırıyor, vatandaşlar arasında gurur ve aidiyet duygularını pekiştiriyor, onları tarihleriyle etkileşime girmeye ve tarihin bugünlerini ve geleceklerini şekillendirmedeki rolünü fark etmeye sevk ediyor. Aynı zamanda Suudi devletinin 300 yıllık tarihinin bir uzantısı olarak başkentin yerini somutlaştırıyor ve Riyad'ın kalkınma sürecindeki önemli rolünü yansıtıyor.

15 meydan başkent Riyad'ın ana caddeleri üzerinde yer alıyor. Suudi devletinin imamları ve krallarının adlarının verildiği bu meydanların isimleri şöyle: İmam Muhammed bin Suud Meydanı, İmam Abdulaziz bin Muhammed Meydanı, İmam Suud bin Abdulaziz Meydanı, İmam Abdullah bin Suud Meydanı, İmam Türki bin Abdullah Meydanı, İmam Faysal bin Türki Meydanı, İmam Abdullah bin Faysal Meydanı, İmam Abdurrahman bin Faysal Meydanı, Kral Abdulaziz Meydanı, Kral Suud Meydanı, Kral Faysal Meydanı, Kral Halid Meydanı, Kral Fahd Meydanı, Kral Abdullah Meydanı ve Kral Selman Meydanı.



Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

TT

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Katar'ın el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarına rağmen Katar'ın İran ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf ettiğini açıkladı.

Doha'yı ziyaret etmekte olan Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Al Sani şu ifadeleri kullandı: “Ateşkes konusuyla ilgili olarak Katar devleti, ateşkesin istikrarını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için Katar Emiri Şeyh Temim'in hem ABD tarafı hem de İran Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği temaslar aracılığıyla büyük çaba sarf etti… Bu sürecin başarısı nihayetinde ilgili tarafların iradesine ve kararlılığına bağlıdır.”

Al Sani, Katar Emiri'nin İran Cumhurbaşkanı ile yaptığı bir telefon görüşmesini de açıklayarak şunları söyledi: “Sayın Emir, İran Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşmede Katar'ın komşu bir ülke olarak her zaman bölgenin güvenlik ve istikrarını korumaya çalıştığını vurguladı.”

sdfrgt
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (DPA)

Al Sani, “Durumu alevlendirmeyi amaçlayan tüm girişimlere rağmen Katar olayları akıllıca ele almaya devam edecektir” dedi.

Bununla birlikte, İran'ın Katar'a yönelik füze saldırısının ülkenin egemenliğinin ihlali olduğunu vurguladı. Al Sani, “Yaşananlar Katar devletinin egemenliğinin ihlalidir ve bu kabul edilemez; ülkenin güvenliğini ve egemenlik haklarını korumak için uluslararası hukuk ve kabul edilen sözleşmeler uyarınca gerekli hukuki ve siyasi tedbirler alınacaktır” şeklinde konuştu.

Al Sani, İran ile İsrail arasındaki ateşkesin önemini vurgulayarak, ABD ve İran'ı müzakere masasına geri dönmeye çağırdı. Al Sani, “Ateşkesin kararlaştırıldığı şekilde devam edeceğini umuyor ve Katar devletinin her zaman istediği kapsamlı bir diplomatik çözüme ulaşmak için ABD ve İran taraflarını müzakere masasına dönmeye çağırıyoruz” ifadesini kullandı.

Al Sani sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm tarafların çıkarlarını garanti altına alan adil bir anlaşma çerçevesinde, nükleer silahlardan arındırılmış, güvenli ve istikrarlı bir bölge için çalışmanın önemine inanıyoruz. İran'ın da komşu bir ülke olarak anlayış ve yapıcı bölgesel iş birliği çerçevesinde güvenlik, istikrar ve büyüme arzusunda olduğunu yineliyoruz.”

Al Sani, “Bölgedeki olayları her zaman sorumluluk ruhu ve bilgelik gözüyle ele almalıyız. İsrail'in bölgeye ve İran'a yönelik tekrarlanan saldırganlığı gerilimin daha da artmasına yol açmakta ve bölgedeki istikrarsızlık durumunu daha da kötüleştirmektedir. Bu düşmanca yaklaşımın devam etmesi bölgeyi daha karmaşık ve tehlikeli yollara sürüklemekte ve bölgesel barış ve güvenliği önemli ölçüde tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.

Katar'ın hava savunma sistemlerinin İran füzelerine karşı gösterdiği başarı konusunda ise Al Sani şunları söyledi: “Katar'ın bugün açıkça teyit ettiği mesaj, güvenliğini korumak, topraklarını ve halkını savunmak için tam kapasiteye sahip olduğudur. Katar Silahlı Kuvvetleri etkinliğini ve yüksek hazırlık düzeyini kanıtlamış ve herkese Katar devletinin kendisini, vatandaşlarını ve topraklarında yaşayanları tam güç ve yeterlilikle savunabileceği yönünde güçlü bir mesaj göndermiştir.”

Katar Silahlı Kuvvetleri’nin ‘söz konusu saldırıya karşı koymada kahramanca bir hareket’ sergilediğini ve düşman füzelerinin biri hariç hepsini durdurup düşürdüğünü belirten Al Sani, “Bu performans silahlı kuvvetlerimizin sahip olduğu yüksek hazırlık ve profesyonellik düzeyini yansıtmakta ve anavatanın güvenlik ve egemenliğini yetkinlikle koruma kabiliyetlerini teyit etmektedir” dedi.

Al Sani ayrıca, İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını da kınayarak şunları söyledi: “İsrail'in ateşkesi sürekli ihlal etmesini ve Lübnan'ın egemenliğine yönelik saldırılarını açık ve kesin bir dille kınıyoruz… Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni sorumluluklarını yerine getirmeye ve İsrail'in bölgenin istikrarını tehdit eden bu sorumsuz hareketlerini durdurmaya çağırıyoruz.”