Prens Faysal bin Ferhan'dan uluslararası anlaşmazlıkların çözümü için Suudi arabuluculuk diplomasisine vurgu

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, 4. Riyad İnsani Yardım Forumu'nun açılışında ‘insani diplomasinin’ öneminden bahsetti

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, konuşmasında insani yardım ve siyasi etik arasındaki etkileşimin insani yardım faaliyetlerinin özünü oluşturduğunu vurguladı. (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, konuşmasında insani yardım ve siyasi etik arasındaki etkileşimin insani yardım faaliyetlerinin özünü oluşturduğunu vurguladı. (Şarku’l Avsat)
TT

Prens Faysal bin Ferhan'dan uluslararası anlaşmazlıkların çözümü için Suudi arabuluculuk diplomasisine vurgu

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, konuşmasında insani yardım ve siyasi etik arasındaki etkileşimin insani yardım faaliyetlerinin özünü oluşturduğunu vurguladı. (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, konuşmasında insani yardım ve siyasi etik arasındaki etkileşimin insani yardım faaliyetlerinin özünü oluşturduğunu vurguladı. (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bugün yaptığı açıklamada, Suudi diplomasisinin anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözmek ve sürdürülebilir barış için diyalog, anlayış ve yakınlaşmayı teşvik etmek amacıyla ülkeler arasında arabuluculuk yapmak için yoğun bir şekilde çalıştığını belirtti.

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSrelief) tarafından düzenlenen 4. Riyad Uluslararası İnsani Yardım Forumu'nun açılışında konuşan Prens Faysal bin Ferhan, forumun Suudi Arabistan’ın insani yardım çalışmaları konusunda diyaloğu teşvik etme ve dünyanın karşı karşıya olduğu zorluklar ışığında bununla ilgili zorlukları tartışma konusundaki ilgisini yansıttığını ifade etti.

Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin tarihi boyunca, insani ilkeleri ve insani konulardaki ılımlılık ve sorumluluğa dayalı rolü temelinde, ihtiyaç sahibi ülkelere ve halklara yardım eli uzatmaya ve ayrım gözetmeksizin dünyanın dört bir yanındaki mağdurlara yardım sağlamaya istekli olduğunu vurguladı. Prens Faysal bin Ferhan ayrıca, Suudi Arabistan'ın uluslararası düzeyde en büyük insani yardım ve kalkınma yardımı bağışçılarından biri olmak için büyük çaba sarf ettiğini bildirdi.

Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan tarafından sağlanan yardımların değerinin 133 milyar doları aştığını ve dünya çapında 172'den fazla ülkeye fayda sağladığını belirtti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, ülkesinin KSrelief aracılığıyla uluslararası ortaklarla iş birliği içinde acil müdahale, gıda güvenliği, barınma, çevre sağlığı ve su sektörlerini içeren acil yardım projelerini uygulamaya istekli olduğunu vurguladı.

Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan’ın uluslararası kuruluşlarla ortaklıkları güçlendirerek, yardım dağıtımının kapsamını genişleterek, en önemli uzmanlık ve deneyimleri paylaşarak ve Krallığın bu konudaki ilkelerine dayanarak insani ve diplomatik çabalarını sürdürdüğünü kaydetti.

Son yıllarda artan insani zorlukların üstesinden gelmek için diplomatik çabalara destekleyici bir güç olarak çabaların koordine edilmesinde ve insani müdahalenin geliştirilmesinde ‘insani diplomasinin’ etkin rolünün önemine dikkat çeken Prens Faysal bin Ferhan, ‘insani ve siyasi etik arasındaki etkileşimin insani eylemin özünü oluşturduğunu’ belirtti.

Prens Faysal bin Ferhan, “İnsani krizlere köklü çözümler bulmanın ve yapıcı çözümler geliştirerek, iş birliğini arttırarak, asil insani yardım çalışmalarının hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunmak için bilgi ve uzmanlık paylaşarak ve insani ihtiyaçlar ile mevcut kaynaklar arasındaki uçurumun büyümesini önlemek için yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler bularak insani eylemi geliştirmenin önemini vurguluyoruz” dedi.

Prens Faysal bin Ferhan, KSrelief’in çabalarını, özellikle de 4. Riyad İnsani Yardım Forumu'nun bu dönemde toplanmasının önemini överek, ülkesinin insani değerlere bağlı olduğunu vurguladı. Prens Faysal bin Ferhan, herkesi, insani yardım faaliyetleri için çaba göstermeye ve gelecekteki krizler karşısında insani ilkeleri korumak ve daha adil ve insancıl bir dünyanın şekillenmesine katkıda bulunmak için sürekli iletişime çağırdı.



Katar: Hamas'ın kabul ettiği öneri, İsrail'in daha önce kabul ettiği önerinin yüzde 98'ini içeriyor

TT

Katar: Hamas'ın kabul ettiği öneri, İsrail'in daha önce kabul ettiği önerinin yüzde 98'ini içeriyor

Katar: Hamas'ın kabul ettiği öneri, İsrail'in daha önce kabul ettiği önerinin yüzde 98'ini içeriyor

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde ateşkes için Hamas'a sunulan önerinin, bölgedeki halkın kanının dökülmesini önlemek için ‘mümkün olan en iyi seçenek’ olduğunu söyledi. El-Ensari, Hamas'ın öneriye verdiği yanıtın ‘olumlu’ olduğunu ve İsrail'in daha önce kabul ettiği öneriyle neredeyse aynı olduğunu ifade etti.

El-Ensari, ‘teklifin Gazze Şeridi'ndeki savaşı tamamen durdurmak için bir yol haritası içerdiğini’ belirterek, Hamas'ın kabul ettiği şartların İsrail'in daha önce kabul ettiklerinin yüzde 98'ini içerdiğini kaydetti.

El-Ensari, şu anda bir anlaşmaya varılamaması halinde, ‘geçmişteki felaketlerin yanında sönük kalacak bir insani felaket’ yaşanacağını belirtti. El-Ensari, her iki tarafın da anlaşmayı uygulama taahhüdü dışında, savaşın yeniden başlamayacağına dair gerçek bir garanti olmadığını vurguladı.

Katar'ın ABD yönetimi ile günlük temas halinde olduğunu belirten el-Ensari, “Masadaki dil, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un daha önce önerdiği dil” dedi.

El-Ensari, “İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze ile ilgili açıklamalarıyla ilgilenmiyoruz. Bizim için önemli olan resmi yanıtlar ve masadaki öneri” ifadelerini kullandı.

İsrail'in Gazze şehrini kontrol altına almak için yeni bir saldırı planladığını açıklamasının ardından, çatışmayı durdurma çabaları geçen hafta yeni bir ivme kazandı. Mısır ve Katar, ABD'nin desteklediği ateşkes planı konusunda taraflar arasında dolaylı görüşmelerin yeniden başlaması için baskı yapıyor. Teklif, şu anda Gazze Şeridi'nin yüzde 75'ini kontrol eden İsrail güçlerinin kısmi çekilmesini ve açlığa maruz kalan Gazze halkına daha fazla insani yardımın ulaştırılmasını içeriyor.

Taraflar arasındaki son dolaylı görüşmeler temmuz ayında çıkmaza girdi ve her iki taraf da diğerini görüşmelerin başarısızlığından sorumlu tuttu.

İsrail, daha önce ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un sunduğu ana hatları kabul etmiş, ancak bazı ayrıntılar nedeniyle müzakereler tıkanmıştı.

O zamandan beri İsrail'in Gazze şehrini kontrol altına alma planları, bölgede yaşayan tahmini bir milyon kişi arasında endişe yarattı.