Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'yi bombalaması ve istikrarsızlaştırma girişimini kınadı

Suriye'nin başkenti Şam'ın güneyindeki el Kisve kasabasında dün İsrail saldırılarına hedef olan askeri alanın havadan görünüşü (AFP)
Suriye'nin başkenti Şam'ın güneyindeki el Kisve kasabasında dün İsrail saldırılarına hedef olan askeri alanın havadan görünüşü (AFP)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'yi bombalaması ve istikrarsızlaştırma girişimini kınadı

Suriye'nin başkenti Şam'ın güneyindeki el Kisve kasabasında dün İsrail saldırılarına hedef olan askeri alanın havadan görünüşü (AFP)
Suriye'nin başkenti Şam'ın güneyindeki el Kisve kasabasında dün İsrail saldırılarına hedef olan askeri alanın havadan görünüşü (AFP)

Suudi Arabistan dün yaptığı açıklamada, İsrail işgal güçlerinin Suriye'nin çeşitli bölgelerini bombalamasını ve ilgili uluslararası anlaşma ve yasaları mükerreren ihlal ederek Suriye'nin güvenliğini ve istikrarını bozma girişimlerini kınadığını ifade etti

Suudi Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Krallığın Suriye hükümeti ve halkıyla dayanışma içinde olduğunu ifade ederek, uluslararası toplumun İsrail'in bölgedeki güvenlik ve istikrarı baltalayan eylemlerini durdurmak ve Krallığın defalarca uyardığı çatışmanın yayılmasını önlemek için sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.



Suudi Arabistan, Filistin'de insan haklarına daha fazla ilgi gösterilmesi çağrısında bulundu

Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dr. Hala et-Tuveyciri (SPA)
Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dr. Hala et-Tuveyciri (SPA)
TT

Suudi Arabistan, Filistin'de insan haklarına daha fazla ilgi gösterilmesi çağrısında bulundu

Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dr. Hala et-Tuveyciri (SPA)
Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dr. Hala et-Tuveyciri (SPA)

Suudi Arabistan, Filistin topraklarında meydana gelen talihsiz olaylar ışığında, Filistin ve diğer işgal altındaki Arap topraklarında insan haklarının durumuna yönelik ilginin iki katına çıkarılmasının önemini vurguladı.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi gündeminin yedinci maddesi olan ‘Filistin ve diğer işgal altındaki Arap topraklarında insan haklarının durumu’ konusunu baltalamaya yönelik her türlü çatışma ve girişimin reddedilmesi ve 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar bu konunun aktif hale getirilmesi çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dr. Hala et-Tuveyciri, Cenevre'de düzenlenen BM İnsan Hakları Konseyi'nin 58. oturumunda yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan’ın BM insan hakları mekanizmalarıyla yakın iş birliğini güçlendirme isteğini vurgulayarak, farklı değerlere saygı duymanın, toplumlara seçilmiş tek taraflı değerleri dayatmaya çalışmamanın ve kültürel çeşitliliği kabul etmenin önemini dile getirdi.

Vizyon 2030

Et-Tuveyciri, “Suudi Arabistan, kalkınma hakkından yararlanmada eşitlik ve ayrımcılık yapmama, kadınların, gençlerin ve engelliler, yaşlılar ve göçmen işçiler gibi özel ilgi gruplarının güçlendirilmesi de dâhil olmak üzere insan hakları ilkelerine dayanan Vizyon 2030 çerçevesinde insan hakları alanında çeşitli düzeylerde çok sayıda reform ve gelişmeye tanık olmuştur. Herkes için optimal bir yaşam kalitesine ulaşmanın yanı sıra vizyon, ilgili makamların insan haklarına öncelik vererek büyük uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapma konusundaki etkinlik ve kapasitelerinin artırılmasına da katkıda bulunmuştur” ifadelerini kullandı.

Milyonlarca yabancı ayrımcılığa uğramadan haklarından yararlanıyor

Et-Tuveyciri, Suudi Arabistan'ın yasama sistemini geliştirmek için çalıştığını ve bunun da insan haklarını koruyan ve teşvik eden sağlam bir yasal çerçeve oluşturulmasına katkıda bulunduğunu, zira çok sayıda yasanın değiştirildiğini ve yürürlüğe girdiğini belirtti. Et-Tuveyciri, “Suudi Arabistan şu anda nüfusun yüzde 44'ünden fazlasını oluşturan 60'tan fazla milletten 15 milyondan fazla yabancıya ev sahipliği yapıyor ve bu kişiler ayrımcılığa uğramadan ve en üst düzeyde koruma ile haklarından yararlanıyor” dedi.

Uluslararası barış ve güvenliğin desteklenmesi

Suudi Arabistan'ın, haklı davalara verdiği destek ve Ukrayna krizi de dahil olmak üzere krizleri sona erdirme arayışından başlayarak, sağlam değerleri ve BM Şartı’nda yer alan ilkelerin hayata geçirilmesine olan bağlılığı temelinde uluslararası barış ve güvenliği teşvik etmek için hiçbir çabadan kaçınmadığına dikkat çeken et-Tuveyciri, Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman’ın arabuluculuğu ile Rusya ve Ukrayna arasındaki mahkum takası süreci kapsamında bir dizi mahkumun serbest bırakılmasını örnek verdi.

Et-Tuveyciri sözlerini şöyle noktaladı: “Dünyanın herhangi bir yerinde insan haklarına saygının hâkim olmasını istiyorsak, dinlere ve dini sembollere saygısızlık, nefret söylemi ve ailenin korunmasının önemi gibi toplumun bütününe zarar veren uygulamaları ele alarak güçlü ve uyumlu toplumları muhafaza etmeliyiz.”