Zelenskiy pazartesi günü Suudi Arabistan'a gidecek… Trump bir buçuk ay içinde ziyaret edecek

Şarku'l Avsat’a konuşan araştırmacılar: Riyad'ın hamleleri ciddi ve küresel bir rol oynamayı başardı

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, geçtiğimiz haziran ayında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, geçtiğimiz haziran ayında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i kabul etti. (SPA)
TT

Zelenskiy pazartesi günü Suudi Arabistan'a gidecek… Trump bir buçuk ay içinde ziyaret edecek

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, geçtiğimiz haziran ayında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, geçtiğimiz haziran ayında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i kabul etti. (SPA)

Bloomberg'in haberine göre Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy dün yaptığı açıklamada, önümüzdeki pazartesi günü Suudi Arabistan'ı ziyaret etme niyetinde olduğunu açıklarken, ABD'li mevkidaşı Donald Trump da muhtemelen önümüzdeki bir buçuk ay içinde Riyad’a gideceğini söyledi.

Zelenskiy dün X platformundaki resmi hesabından yaptığı paylaşımda, Riyad'dan ayrıldıktan sonra Ukraynalı müzakerecilerden oluşan bir ekibin ‘ABD’li yetkililerle çalışmak üzere Suudi Arabistan'da kalacağını’ bildirdi.

Ülkesinin ‘barışa her şeyden çok ilgi duyduğunu’ kaydeden Zelenskiy, “Başkan Trump'ın bize söylediği gibi, Ukrayna hızlı ve güvenilir barış için yapıcı bir şekilde çalışmaya devam edecektir” dedi.

defrgth
ABD Başkanı Donald Trump ve Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy, 28 Şubat'ta Beyaz Saray'da gerçekleştirdikleri görüşme öncesinde (DPA)

Dün erken saatlerde Amerikan haber sitesi Axios, üst düzey ABD'li ve Ukraynalı yetkililerin önümüzdeki çarşamba günü Suudi Arabistan'da bir araya gelerek Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirme çabalarını görüşeceklerini bildirdi.

Site, konu hakkında bilgi sahibi iki kaynağa dayanarak ABD Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun toplantılara katılmasının beklendiğini aktardı.

zxcdfvgt
Geçtiğimiz şubat ayında Riyad'da Suudi Arabistan'ın arabuluculuğunda gerçekleştirilen ABD-Rusya görüşmelerinden (SPA)

Şarku’l Avsat, Suudi Arabistan ve ABD'den araştırmacılarla, özellikle Washington ile Kiev arasındaki son gelişmelerden sonra bu iki duyurunun ne anlama geldiğini ve Suudi Arabistan'ın ABD ile Rusya arasında arabuluculuk konusundaki başarısının Washington ile Kiev arasında başka bir arabuluculuk için nasıl bir fırsat yarattığını konuştu.

Çoklu arabuluculuklar

Washington merkezli düşünce kuruluşu Ortadoğu Enstitüsü'nün politikadan sorumlu başkan yardımcısı Brian Katulis Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Suudi Arabistan son yıllarda Sudan'da bulunan farklı gruplar arasındaki görüşmelere ev sahipliği yaptı. Sudan, Suudi çıkarlarını doğrudan etkileyen bir ülke. Ancak Ukrayna-Rusya örneğinde, Suudi Arabistan'ın ABD ile Rusya arasında oynadığı rolde ve Ukrayna savaşının çözümünde, Suudi Arabistan'ın kendisini farklı alanlarda anlaşmazlığa düşmüş ve dolaylı savaşlar yaşamış tarafları bir araya getirebilecek bir ülke olarak gördüğünü gösteriyor.”

aaa
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Riyad görüşmeleri öncesinde Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile el sıkışırken (SPA)

Katulis, Suudi Arabistan'ın küresel sahnede daha önemli bir rol oynama arzusunun gerçekleştiğine inanıyor.

Ciddi hamleler

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı araştırmacısı ve Naif Güvenlik Bilimleri Üniversitesi Ulusal Güvenlik Programı Genel Sorumlusu Dr. Hişam el-Ganem, Zelenskiy'nin Suudi Arabistan'ı ziyaret etme niyetini açıklamasını ‘Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşta gerilimin arttığı ve uluslararası dinamiklerin değiştiği bir dönemde çok önemli bir diplomatik adım’ olarak nitelendirdi. El-Ganem, “Zelenskiy'nin Suudi Arabistan ziyareti, ABD yardımının kesilmesinden sonra diplomatik pozisyonu yeniden tesis etmek ve barış görüşmelerini kolaylaştırmak için Riyad'ın nüfuzundan yararlanmak amacıyla atılmış proaktif bir adım gibi görünüyor” dedi.

El-Ganem, ziyaretin ABD ile Ukrayna arasındaki ilişkilerde çalkantılı bir dönemin ardından, ‘özellikle de geçen hafta Oval Ofis'te Trump'la yaşanan ve Washington'un Kiev'le askeri yardım ve istihbarat paylaşımını askıya almasına yol açan hararetli çatışmanın ardından’ geldiğine dikkat çekti.

rgthy
ABD Başkanı Donald Trump ve Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy, 28 Şubat'ta Oval Ofis'te bir araya geldi. (AFP)

“Bütün yollar Riyad'a çıkar” diyen Suudi uluslararası ilişkiler araştırmacısı Selman el-Ensari, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘bunun laf olsun diye söylenmiş bir söz olmadığını, Suudi diplomatik hamlelerinin ve adımlarının küresel güvenliğe katkıda bulunmak için ciddi ve samimi olduğunu ve Riyad'a duyulan uluslararası güvenin durup dururken ortaya çıkmadığını’ belirtti.

ABD-Ukrayna arabuluculuk projesi

Dr. Hişam el-Ganem’e göre Zelenskiy'nin ‘çatışma arabuluculuğu geçmişine sahip tarafsız bir oyuncu olan Suudi Arabistan'la ilişki kurma kararı, diplomatik desteği çeşitlendirmeye yönelik stratejik bir dönüşe işaret ediyor, belki de Washington'la son dönemde yaşanan gerilimi ve ateşkes sağlama konusundaki önceliğini dengeliyor. Karadeniz'deki askeri operasyonların durdurulması da dahil olmak üzere, Ukrayna askeri ve siyasi olarak artan bir baskıyla karşı karşıya iken, gerilimin azaltılması için acil bir çabayı yansıtıyor.’

sdfrgt
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 27 Şubat 2024 tarihinde Riyad'da Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'yi kabul etti. (SPA)

Selman el-Ensari’ye göre Zelenskiy'nin Suudi Arabistan'a birkaç gün sonra yapacağı ziyaret haberinin Trump'ın nisan sonunda yapmayı planladığı ziyaret haberiyle eşzamanlı olması, Suudi Arabistan'ın ABD ile Rusya arasındaki arabuluculuğunun başarısının Washington ile Kiev arasında yeni bir arabuluculuk projesinin oluşturulmasına katkıda bulunduğunu kanıtlıyor. Suudi araştırmacı ayrıca Avrupa Birliği'nin (AB) dışişleri yetkilisini, Avrupa'nın Rusya-Ukrayna barış anlaşmasıyla ilgili endişelerini Riyad'la görüşmek üzere göndermesi ihtimalini de göz ardı etmiyor.



Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

TT

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Katar'ın el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarına rağmen Katar'ın İran ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf ettiğini açıkladı.

Doha'yı ziyaret etmekte olan Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Al Sani şu ifadeleri kullandı: “Ateşkes konusuyla ilgili olarak Katar devleti, ateşkesin istikrarını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için Katar Emiri Şeyh Temim'in hem ABD tarafı hem de İran Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği temaslar aracılığıyla büyük çaba sarf etti… Bu sürecin başarısı nihayetinde ilgili tarafların iradesine ve kararlılığına bağlıdır.”

Al Sani, Katar Emiri'nin İran Cumhurbaşkanı ile yaptığı bir telefon görüşmesini de açıklayarak şunları söyledi: “Sayın Emir, İran Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşmede Katar'ın komşu bir ülke olarak her zaman bölgenin güvenlik ve istikrarını korumaya çalıştığını vurguladı.”

sdfrgt
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (DPA)

Al Sani, “Durumu alevlendirmeyi amaçlayan tüm girişimlere rağmen Katar olayları akıllıca ele almaya devam edecektir” dedi.

Bununla birlikte, İran'ın Katar'a yönelik füze saldırısının ülkenin egemenliğinin ihlali olduğunu vurguladı. Al Sani, “Yaşananlar Katar devletinin egemenliğinin ihlalidir ve bu kabul edilemez; ülkenin güvenliğini ve egemenlik haklarını korumak için uluslararası hukuk ve kabul edilen sözleşmeler uyarınca gerekli hukuki ve siyasi tedbirler alınacaktır” şeklinde konuştu.

Al Sani, İran ile İsrail arasındaki ateşkesin önemini vurgulayarak, ABD ve İran'ı müzakere masasına geri dönmeye çağırdı. Al Sani, “Ateşkesin kararlaştırıldığı şekilde devam edeceğini umuyor ve Katar devletinin her zaman istediği kapsamlı bir diplomatik çözüme ulaşmak için ABD ve İran taraflarını müzakere masasına dönmeye çağırıyoruz” ifadesini kullandı.

Al Sani sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm tarafların çıkarlarını garanti altına alan adil bir anlaşma çerçevesinde, nükleer silahlardan arındırılmış, güvenli ve istikrarlı bir bölge için çalışmanın önemine inanıyoruz. İran'ın da komşu bir ülke olarak anlayış ve yapıcı bölgesel iş birliği çerçevesinde güvenlik, istikrar ve büyüme arzusunda olduğunu yineliyoruz.”

Al Sani, “Bölgedeki olayları her zaman sorumluluk ruhu ve bilgelik gözüyle ele almalıyız. İsrail'in bölgeye ve İran'a yönelik tekrarlanan saldırganlığı gerilimin daha da artmasına yol açmakta ve bölgedeki istikrarsızlık durumunu daha da kötüleştirmektedir. Bu düşmanca yaklaşımın devam etmesi bölgeyi daha karmaşık ve tehlikeli yollara sürüklemekte ve bölgesel barış ve güvenliği önemli ölçüde tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.

Katar'ın hava savunma sistemlerinin İran füzelerine karşı gösterdiği başarı konusunda ise Al Sani şunları söyledi: “Katar'ın bugün açıkça teyit ettiği mesaj, güvenliğini korumak, topraklarını ve halkını savunmak için tam kapasiteye sahip olduğudur. Katar Silahlı Kuvvetleri etkinliğini ve yüksek hazırlık düzeyini kanıtlamış ve herkese Katar devletinin kendisini, vatandaşlarını ve topraklarında yaşayanları tam güç ve yeterlilikle savunabileceği yönünde güçlü bir mesaj göndermiştir.”

Katar Silahlı Kuvvetleri’nin ‘söz konusu saldırıya karşı koymada kahramanca bir hareket’ sergilediğini ve düşman füzelerinin biri hariç hepsini durdurup düşürdüğünü belirten Al Sani, “Bu performans silahlı kuvvetlerimizin sahip olduğu yüksek hazırlık ve profesyonellik düzeyini yansıtmakta ve anavatanın güvenlik ve egemenliğini yetkinlikle koruma kabiliyetlerini teyit etmektedir” dedi.

Al Sani ayrıca, İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını da kınayarak şunları söyledi: “İsrail'in ateşkesi sürekli ihlal etmesini ve Lübnan'ın egemenliğine yönelik saldırılarını açık ve kesin bir dille kınıyoruz… Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni sorumluluklarını yerine getirmeye ve İsrail'in bölgenin istikrarını tehdit eden bu sorumsuz hareketlerini durdurmaya çağırıyoruz.”