Veliaht Prens'in bağlılık yemininin yıldönümü Suudiler için ne anlama geliyor?

Müreffeh bir geleceğe giden kazanım ve başarılar

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Fotoğraf: Bender el-Calud)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Fotoğraf: Bender el-Calud)
TT

Veliaht Prens'in bağlılık yemininin yıldönümü Suudiler için ne anlama geliyor?

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Fotoğraf: Bender el-Calud)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Fotoğraf: Bender el-Calud)

Prens Muhammed bin Selman'ın Veliaht Prens olarak atanmasının sekizinci yıldönümünde, Suudi Arabistan tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir ana tanıklık etmek için zaman duruyor. Kral Selman, 21 Haziran 2017'de (26 Ramazan 1438) Prens Muhammed'in bu göreve seçilmesini emretti ve o mübarek gecede Suudiler Veliaht Prens'e biat etti. Bu, Suudi tarihinde çok önemli bir andı ve bu müstesna lider, kadim mirası ve tarihi, küresel büyüklüğü ve medeniyet ağırlığı ile ülkesinin ihtirasını ortaya koydu.

Bağlılık yemini aracılığıyla Suudiler, siyasi sistemlerinin benzersizliğine, İslami özgünlüğüne bakıyor ve hem yöneten hem de yönetilen Suudilerin kalplerinde kök salmış olan halkın kabulü ve memnuniyetiyle temsil edilen anayasal meşruiyetini vurguluyorlar. Bu ilişki Suudi toplumsal sözleşmesinin sağlam temelini kanıtlıyor; Suudiler, modern devletlerinin başarılarını ve geleceğe yönelik kararlı adımlarını hatırlıyorlar.

Prens Muhammed bin Selman'ın Veliaht Prens olarak seçilmesi, yenilikçiliğin hırsla, cesur planlamanın sıkı çalışmayla buluştuğu yeni bir dönemi başlattı. Bu karar sadece siyasi bir geçiş değil; iradeye dayalı farklı bir vizyona sahip liderliğe duyulan acil ihtiyaca ve geleceğin beklendiğine değil, inşa edildiğine dair bir inanca verilen yanıttı.

Prens Muhammed bin Selman, Kral'dan sonra en önemli makam olan ve istikrarı simgeleyen, Kral'ın sütunlarını sağlamlaştıran ve halefliğini devam ettiren Veliaht Prenslik makamı için ideal bir seçim olmasını sağlayan olağanüstü yetkinlik ve üstün liderlik yetenekleri sergiledi. Aynı zamanda Bakanlar Kurulu'na ve ulusal güvenlik politikaları ve stratejileri ile iç ve dış politikayla ilgilenen Siyasi ve Güvenlik İşleri Konseyi'ne, eğitim, sağlık ve hizmetler de dahil olmak üzere ekonomik, mali, yatırım ve kalkınma konularıyla ilgilenen Ekonomik ve Kalkınma İşleri Konseyi'ne başkanlık etmekte ve böylece devletin tüm sektörleri için politika ve stratejilerin oluşturulmasını denetlemekte ve bunların uygulanmasını takip etmektedir. Suudi Arabistan'ın 2030 Vizyonu’nun sahibi, hedeflerinin yaratıcısı ve program ve projelerinin düzgün bir şekilde uygulanmasının koruyucusu olduğunu da unutmamak gerekir.

YU67I
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman El-Ula'daki kış kampında (Fotoğraf: Bender el-Calud)

Kral tarafından veliaht prensine tevdi edilen tüm bu idari görev ve sorumluluklar, Eylül 2022'de kraliyet kararnamesiyle Başbakanlığı üstlenmesiyle doruğa ulaştı ve 60 yıl sonra ilk kez kral, başbakan olmadı. Bu kraliyet emrinin hukuki ve tarihi yönleri uzun ve ayrıntılıdır, ancak önemli olan Kral'ın Veliaht Prens'e tüm bu görevleri üstlenmesi ve bu kadar çok sayıda dosyayı yönetmesi için tam güven ve mutlak yetki vermesidir ki bu da elde edilen başarıların büyüklüğüne yansımaktadır.

Veliaht Prens, Kral'ın vizyonlarını tercüme etmiş ve onları yaşayan bir gerçeklik haline getirmiştir. Öyle ki bugünkü Suudi Arabistan'ı farklı bir ülke haline getirmiştir, ancak devletin kurulduğu ilkeler ve temeller üzerindeki istikrarın ve tarihi mirasa ve medeniyet derinliğine olan güvenin de gösterdiği gibi, önceki aşamalardan ayrılmak yerine onların bir uzantısı olmaya devam etmektedir.

Vizyonun kapsamlılığı

Suudi Arabistan'ın Nisan 2016'da açıkladığı Vizyon 2030'a baktığımızda merak ediyoruz: Suudiler tüm bu başarıları bekliyorlar mıydı? Bunun cevabı çok açık: Birçok gözlemci ve analist, açıklandığında vizyonun ekonomik başlıklarına odaklandı ve bunun entegre bir rönesans projesi ve siyasi, ekonomik, kültürel, sosyal ve diğer yönlere ilişkin kapsamlı bir reform planı olduğu gerçeğini gözden kaçırdı.

Zaman geçtikçe vizyonun özellikleri daha da netleşti ve bugün her düzeyde elde edilen başarılar da bunu doğruluyor.

Sadece bir yıl içinde elde edilen başarılardan bazılarına göz atacak olursak, elde edilen başarıların büyüklüğünün farkına varabiliriz. Suudi Arabistan, Edelman Endeksi'nde (Güven Raporu 2024) vatandaşların devletlerine duyduğu güven açısından dünya çapında birinci, Kurumsal Teknoloji Dönüşüm Endeksi'nde dünya çapında ikinci ve Birleşmiş Milletler (BM) E-Devlet ve Dijital Hizmetler Gelişim Endeksi'nde dünya çapında dördüncü sırada yer aldı. Suudiler arasında işsizlik 2024 yılında yüzde 7,1 ile tarihin en düşük seviyesine ulaşarak Vizyon 2030 hedefi olan yüzde 7'ye yaklaştı. Suudi hane halkları arasında ev sahipliği oranı yüzde 63,7'ye yükselerek 2030'a kadar yüzde 70 olarak belirlenen hedefe yaklaştı. Bu iki konu da yıllardır endişe kaynağı olan konulardı.

Suudi Arabistan, uluslararası turist sayısındaki büyüme oranında BM listesinin başında yer alırken, turizm gelirlerindeki büyüme oranında da G20 ülkeleri listesinin başında yer aldı. Bunun yanı sıra ilk kez uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapma hakkını da kazandı. Expo 2030 ve 2034 Dünya Kupası gibi uluslararası etkinliklere ilk kez ev sahipliği yapmanın yanı sıra milyonlarca hacı ve umrecinin konforunu sağlamış ve İki Kutsal Cami'ye ve ziyaretçilerine hizmet etmek için azami çaba sarf etmiştir. Yerel düzeyde Suudi Arabistan, eğitim, sağlık, yol, ulaşım, belediye hizmetleri ve diğer alanlarda artan kalkınma başarılarının yanı sıra küresel düzeyde insani yardım çalışmalarında lider pozisyondadır. Bunlara ek olarak sosyal, kültürel, rekreasyonel ve sportif alanlarda elde edilen başarıları saymak oldukça zordur.

Ancak Kral Selman'ın 2015 yılında göreve gelmesinin başlangıcında ortaya konan kapsamlı vizyonun içerdiği ‘siyasi vizyon’ unsurlarını anlamak istersek, Suudi Arabistan'ı uluslararası arenada hak ettiği konuma getirmeyi, ağır sıklet bir küresel diplomatik güç olarak konumunu pekiştirmeyi ve çeşitli küresel güçlerle stratejik ortaklıklar, anlayışlar ve rakip güçlerle ilişkilerin çeşitlendirilmesi yoluyla tüm kaynaklarını ve varlıklarını en üst düzeyde kullanmayı amaçladığını söyleyebiliriz. Kral Selman'ın Eylül 2015'te ABD'ye yaptığı ziyaret sırasında Prens Muhammed bin Selman'ın Kral Selman ile ABD Başkanı Barack Obama arasında yapılan görüşmede, o dönemde mevcut ilişkiyi tamamlayıcı bir ortaklık olarak tanımlanan 21. Yüzyıl Stratejik Ortaklığı'nın taslağını sunması bunun bir kanıtıdır. Kral Selman ve Başkan Obama, yardımcılarından bu ortaklık için bir mekanizma geliştirilmesi üzerinde çalışmalarını istemiş ve bu ortaklığın geliştirilmesi Başkan Donald Trump'ın yönetiminin ilk döneminde de devam etmiştir. Diğer taraftan, Kral Selman bin Abdulaziz ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Çin Devlet Başkanı'nın Aralık 2022'de Riyad'a yaptığı ziyaret sırasında Suudi Arabistan ve Çin arasında kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasını imzalamış, ayrıca Rusya ile stratejik ilişkilerin güçlendirilmesi, enerji alanında yakın iş birliği ve OPEC+ grubunda küresel petrol fiyat istikrarını teşvik etmek için ortak çaba sarf etmişlerdir.

Ortaklıklar ve arabuluculuk

Son yıllarda Suudi Arabistan, günümüz dünyasının ihtiyaçlarına dair yenilenmiş bir farkındalıkla etkili ülkelerle ortak kazanımları güçlendirmeye ve herkesin ortak çıkarına hizmet eden bir denge sağlamaya dayalı 21. yüzyıl stratejik ortaklıkları için yol çizen ve uygulayan bir liderliğin çabaları sonucunda çeşitli küresel güçlerle ilişkilerini dikkate değer bir şekilde güçlendirmeyi başardı. Bugün herhangi bir ülkenin ilke ve rotada tutarlı kalarak ABD, Rusya ve Çin ile etkili stratejik ilişkilere sahip olması kolay değildir. Suudi Arabistan’ın çabaları sadece dünya liderleri tarafından değil halklar tarafından da takdir edilmektedir.

Veliaht Prens, Kral'ın vizyonlarını tercüme etti ve bugünkü Suudi Arabistan'ı farklı kılacak şekilde yaşayan bir gerçeğe dönüştürdü.

Kral Selman bin Abdulaziz, ABD ziyareti sırasında Başkan Obama ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmede şu ifadeleri kullanmıştı: “ABD ile olan ilişkimizi dünya ve bölgemiz için faydalı bir ilişki olarak görüyoruz... İlişkimizin tüm dünya için küresel barışa fayda sağlamaya devam etmesini umuyoruz... Biz hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bir ülkeyiz, ancak bölge halklarına hizmet eden bir istikrar olmasını önemsiyoruz.”

Tüm bunlara Suudilerin son birkaç yılda elde ettiği siyasi başarıları da eklersek, bunların Suudilerin ABD ve Rusya arasındaki arabuluculuğunun canlı bir örneği olduğu müstakil bir siyasi vizyona işaret ettiğini görürüz.

Suudi Arabistan geçtiğimiz on yıllar boyunca Arap ve İslam coğrafyasındaki taraflar arasında bir barış arabulucusu olarak kayda değer bir rol oynamış ve son birkaç yıldır da ABD ve Çin, Avrupa ülkeleri, Rusya ve Ukrayna, İran, Hindistan ve Pakistan ile mevcut bölgesel ve uluslararası sorunları ele almak için çaba sarf etmiştir. Veliaht Prens ve Başbakan bu çabalara her yönden öncülük etmiştir, ancak bu konudaki rolü bugün dünyadaki en önde gelen ‘arabulucu’ olarak yeni bir ivme kazanmıştır. Suudi Arabistan’ın bu yeni modeli, sadece ülkeler arasındaki savaş ve siyaset ateşini söndürme çabalarına öncülük etmekle kalmayıp, aynı zamanda içinde bulunduğumuz yüzyılı bir önceki yirminci yüzyıl gibi savaşlar ve kutup çatışmaları yüzyılı değil, küresel bir insan rönesansı yüzyılı olarak değerlendirmeyi amaçlayan ilham verici bir Suudi ulusal modelidir.

Liderlik verimliliği

Vizyon 2030'un gerek Kamu Yatırım Fonu'nun etkisinin azami düzeye çıkarılması gerekse kamu maliyesindeki harcamaların verimliliğinin arttırılması konusundaki ekonomik başarıları, referans alınacak ve taklit edilecek bir örnek oluşturmuştur. Tarih, ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD'de bir egemen varlık fonu kurulmasına ilişkin başkanlık emrini imzalarken Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'nun başarılarına atıfta bulunduğunu kaydedecektir.

Dünya, Suudi gücünün petrol varilinden ya da şu veya bu ülkedeki yatırım ve mevduatlarının büyüklüğünden değil, Suudi liderliğinin ulusal ekonomik ve ekonomi dışı bileşenleri desteklemede elde ettiği verimlilikten kaynaklandığını fark etti.

Uluslararası kutupların Suudi liderliğine duyduğu güvenin nedenleri arasında devletlerin itici güçlerini, çıkarlarını ve kesişme noktalarını derinlemesine anlaması, barış müzakerelerinde ve taraflar arasında uzlaşmada sorumlu bir tarafsızlık sergilemesi ve sınırları dışındaki kazanımlar için hiçbir zaman açgözlü olmayan Suudi ulusal çıkarları temelinde etkili ülkelerle stratejik ilişkilere yatırım yapması ya da olay sona erdiğinde ortadan kaybolan bir medya rolü oynaması yer alıyor.

Bugün Suudiler Veliaht Prens'in bağlılık yemininin yıldönümünü yaşıyor, birçoğu gerçekleşmiş olan umutlarını ve hayallerini yaşıyorlar. Muhammed bin Selman'ın Suudi Arabistan Krallığı'nı ve halkını ön planda tutmak için gece gündüz demeden gösterdiği gayreti hatırlıyor ve tüm zorlukların üstesinden gelen hırslı bir liderlik altında geleceğe doğru ilerlerken başarılarla dolu bir yıla daha başlıyorlar.



Suudi Arabistan, G20 ile daha kapsayıcı ve adil bir ekonomik sistem için çalışmaya kararlı

Prens Faysal bin Ferhan, hayati kaynaklara erişimde adalet ve hakkaniyetin sağlanmasının gerekliliğine dikkat çekti (SPA)
Prens Faysal bin Ferhan, hayati kaynaklara erişimde adalet ve hakkaniyetin sağlanmasının gerekliliğine dikkat çekti (SPA)
TT

Suudi Arabistan, G20 ile daha kapsayıcı ve adil bir ekonomik sistem için çalışmaya kararlı

Prens Faysal bin Ferhan, hayati kaynaklara erişimde adalet ve hakkaniyetin sağlanmasının gerekliliğine dikkat çekti (SPA)
Prens Faysal bin Ferhan, hayati kaynaklara erişimde adalet ve hakkaniyetin sağlanmasının gerekliliğine dikkat çekti (SPA)

Suudi Arabistan, Pazar günü, daha kapsayıcı, adil ve sürdürülebilir bir ekonomik sistemin güçlendirilmesi amacıyla G20 ülkeleriyle iş birliğine devam etme taahhüdünü yineledi. Açıklamada, bu sistemin iş birliği, yenilik ve fırsat eşitliğine dayalı olacağı, ortak refahı artıracağı ve gelecek nesillerin geleceğini koruyacağı vurgulandı.

Suudi Arabistan adına Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman’ın temsilcisi olarak Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, G20 liderleri zirvesinin ikinci gün oturumuna katıldı. Prens Faysal, yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan’ın G20’nin bu yılki stratejik çıktılarının geliştirilmesindeki üstün çabalarından dolayı Güney Afrika Başkanlığı’nı takdir ettiğini ifade etti. Bu çabaların, üye ülkelerin karşılaştığı zorlukların üstesinden gelinmesine katkı sağladığını belirtti.

rtgyh
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, G20 Liderler Zirvesi'nin ikinci gününde konuştu (SPA)

Prens Faysal, kritik kaynaklara erişim ve bunların kullanımı konusunda adalet ve eşitliğin sağlanmasının gerekliliğini vurguladı. Bunun, ekonomik büyümeyi destekleyeceğini ve kalkınma ile çevre koruma arasında denge sağlayacağını söyledi. Ayrıca, dünya genelinde yaşanan hızlı geçişlere dikkat çekerek, yeşil ekonomi ve temiz teknolojiler konusundaki gelişmelerin önemine işaret etti.

Prens Faysal, yapay zekânın yeniliği hızlandırmada, kaynak kullanım verimliliğini artırmada ve farklı sektörlerde sürdürülebilirliği teşvik etmede kilit rol oynadığını belirtti. Bu alanda, diyalog, iş birliği, uluslararası hukuka saygı, tüketici haklarının korunması ve fikri mülkiyet haklarının gözetilmesi temelli bir yaklaşımın gerekli olduğunu, böylece adil ve kapsayıcı bir yönetişim sisteminin geliştirilebileceğini ifade etti.

Zirvenin ikinci günü, Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde “Tüm kritik metaller için adil bir gelecek: İnsana yakışır iş ve yapay zekâ” temasıyla düzenlendi. Suudi tarafında Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan ve Maliye Bakan Yardımcısı Abdulmuhsin el-Halef de hazır bulundu.

drgt
Prens Faysal bin Farhan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb’la görüştü  (SPA

Ayrıca Prens Faysal bin Ferhan, Pazar günü birçok ülkenin lider ve dışişleri bakanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Suudi Dışişleri Bakanı, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile yaptığı görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri ve iş birliği alanlarını ele aldı, ortak ilgi konularındaki gelişmeleri değerlendirdi.

tghy
Suudi Dışişleri Bakanı ve İspanyol mevkidaşı José Manuel Álvarez (SPA)

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares ile yapılan görüşmede ise iki ülke ilişkileri ve bölgesel ile uluslararası gelişmeler ele alındı. Görüşmelere Suudi tarafından Johannesburg Büyükelçisi Faysal el-Harbi ve Bakanlık müşteşarı Velid İsmail eşlik etti.


İtalya Suudi Arabistan ile savunma alanında iş birliğini artırmaya hazır

Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
TT

İtalya Suudi Arabistan ile savunma alanında iş birliğini artırmaya hazır

Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)

İtalya'nın Riyad Büyükelçisi Carlo Baldocci, ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma alanındaki iş birliğini derinleştirmeye hazır olduğunu ve bu hayati alanda yerelleştirme, endüstriyel kapasite geliştirme ve beceri geliştirme konularında Vizyon 2030 hedefleriyle tam uyum içinde olduğunu söyledi.

Büyükelçi Baldocci, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, şu an çeşitli İtalyan şirketlerin Suudi ortaklarıyla deniz platformları, helikopterler, elektronik savunma ve gelişmiş gözetleme teknolojileri dahil olmak üzere çok çeşitli sistemler üzerinde iş birliği yaptığını açıkladı.

Büyükelçi Baldocci, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin geçtiğimiz yıl el-Ula'da gerçekleştirdiği görüşme ve stratejik ortaklık anlaşmasının imzalanmasının enerji, altyapı, kültür, inovasyon ve savunma sektörlerinde iş birliğinin hızla genişlemesine yol açtığını açıkça ifade etti.

Büyükelçinin açıklamaları, Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu'nun salı günü başkent Riyad'da 500'den fazla İtalyan şirketin katılımıyla iki ülke arasında sürdürülebilir endüstriyel ortaklıklar kurmak amacıyla başlamasına eşlik etti.

El-Ula toplantısının meyveleri

İtalya’nın Riyad Büyükelçisi Baldocci, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin katılımıyla el-Ula'da imzalanan stratejik ortaklık anlaşmasının rekor sürede somut ilerlemeler sağladığını açıkladı.

Büyükelçi Baldocci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji, altyapı, kültür, inovasyon ve savunma alanlarında iş birliğinin hızla genişlediğini gördük. 10 milyar avronun üzerinde değere sahip anlaşmaların imzalanması, bu yeni aşamanın derinliğini ve ciddiyetini yansıtıyor. Daha da önemlisi, kurumlarımız arasındaki diyalog daha düzenli, yapılandırılmış ve ileriye dönük hale gelerek, uzun vadeli planlamaya imkan veren bir güven ortamı yarattı.”

cvf
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, İtalya Başbakanı'nı geçtiğimiz yıl el-Ula'da ağırladı (SPA)

Savunma iş birliğinin derinleştirilmesi

Ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma alanındaki iş birliğini, yerelleştirme, endüstriyel kapasite geliştirme ve beceri geliştirme konularında Vizyon 2030 hedeflerine tam olarak uygun şekilde artırmaya hazır olduğunu vurgulayan İtalya Büyükelçisi Baldocci, İtalyan şirketlerinin, İtalya'nın uluslararası alanda tanınan uzmanlığa sahip olduğu çok çeşitli sistemlerde Suudi Arabistan’dan muadilleriyle ortaklık kurduğunu belirtti. Söz konusu sistemler arasında deniz platformları, helikopterler, elektronik savunma ve ileri gözetleme teknolojileri yer alıyor.

Bu bağlamda, iki ülkenin savunma bakanlıklarının iş birliğiyle Riyad'da düzenlenen İtalyan Sanayi Günleri, İtalyan yeteneklerini sergilemek ve pratik iş birliği biçimlerini tartışmak için önemli bir platform sağlayan Büyükelçi Baldocci, “Bu etkinlik, İtalyan şirketlerinin Krallık'taki kurumlar ve endüstri ile doğrudan iletişim kurmasına ve yerelleştirme, ortak eğitim ve endüstriyel gelişme gibi alanlarda fırsatları keşfetmesine olanak tanıdı. Temeller sağlam ve her iki taraf da bu iş birliğini zaman içinde güçlendirmeye kararlı” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan-İtalya Yatırım Forumu

İki ülke arasındaki ortaklığın güçlendirilmesinde bir sonraki adımın bu iş birliğinin sürekliliğini sağlamak olduğunu vurgulayan Büyükelçi Baldocci, her iki tarafın da şu anda bakanlıklar, kurumlar ve özel sektör arasındaki koordinasyonu güçlendirmek için çalıştığını ve böylece büyük projelerin net yol haritaları ve ortak öncelikler doğrultusunda ilerlemesini sağlamak için çaba gösterdiğini belirtti.

sdfgt
Suudi Arabistan-İtalya Yatırım Forumu, İtalya’dan 500'den fazla şirketin katılımıyla önümüzdeki salı günü başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)

İtalyan Büyükelçiye göre, Riyad'da 25 ve 26 Kasım tarihlerinde 500'den fazla İtalyan şirketini bir araya getirecek olan Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu, stratejik ortaklık hedefini sürdürülebilir endüstriyel ortaklıklara, ortak yatırımlara ve daha derin kurumsal diyaloga dönüştürmeye yardımcı olacak önemli bir dönüm noktası olacak. Büyükelçi Baldocci, Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu'nun özel oturumlar ve doğrudan iş toplantıları aracılığıyla bu sektörlerin çoğuna odaklanarak somut ortaklıkları keşfetmek için benzeri görülmemiş bir platform sağlayacağını belirtti.

Vizyon 2030 fırsatları

Suudi Arabistan Vizyon 2030 projesinin İtalya’nın endüstriyel güçleriyle son derece uyumlu bir yatırım ortamı yarattığını belirten Büyükelçi Baldocci, altyapı ve mobilitenin en cazip sektörler arasında yer almaya devam ettiğini, İtalyan şirketlerinin şu anda büyük ölçekli kentsel gelişim projelerine, sürdürülebilir ulaşım çözümlerine ve inşaat işlerine katkıda bulunduğunu ve Vizyon ile bağlantılı stratejik projelerde ek fırsatların ortaya çıkacağını ifade etti.

Büyükelçi Baldocci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji sektöründe, İtalyan grupların yenilenebilir enerji, hidrojen, şebeke modernizasyonu ve enerji verimliliği teknolojileri alanlarında faaliyet göstermesi ile iş birliği hızla genişliyor. Bu alanlar, Suudi Arabistan’ın temiz enerji gündemini hızlandırması açısından öncelikli. Suudi Arabistan’ın yeşil hidrojen konusunda küresel bir merkez olma hedefi, özellikle Avrupa pazarlarına tedarik sağlamak açısından ortak yatırımlar için en umut verici alanlardan birini oluşturuyor.”

xscdfrg
Suudi Arabistan ve İtalya hükümetleri arasında Stratejik Ortaklık Konseyi'nin kurulmasına ilişkin imza töreninden bir kare (SPA)

Suudi Arabistan’ın yapay zeka, siber güvenlik, yarı iletkenler, veri merkezleri ve akıllı şehir uygulamalarına yoğun yatırım yaptığı ileri teknolojilerden de bahseden İtalyan Büyükelçi, ülkesinin endüstriyel otomasyon, özel yazılım, ileri üretim ve dijital çözümler alanlarında bu öncelikleri tamamlayan rekabetçi yeteneklere sahip olduğunu belirtti.

İki ülke arasındaki ticaret hacminin büyümesi

İki ülke arasındaki ticarette görülen güçlü artışın, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programı kapsamında geçirdiği dönüşüm ile İtalya’nın sanayisinin kapasiteleri arasındaki yapısal uyumu yansıttığını ifade eden Büyükelçi Baldocci, “İtalya'nın ihracatı, altyapı, enerji dönüşümü ve ileri teknolojiler alanındaki büyük yatırım döngüsünün etkisiyle, makine, ilaç, elektrikli ekipman ve özel endüstriyel bileşenler gibi neredeyse tüm başlıca kalemlerde büyüme kaydetti” dedi.

İtalyan Büyükelçi, ikinci faktörün İtalya'nın Ulusal İhracat Planı’nda Suudi Arabistan’ın öncelikli ülkeler arasında yer alması ve bu sayede İtalyan şirketlerinin Suudi pazarına daha verimli bir şekilde girmesine yardımcı olan tanıtım programları, kurumsal destek araçları ve ticari düzenlemeler başlatması olduğunu söyledi. Büyükelçi Baldocci, İtalyan ihracatının yüzde 28 gibi dikkat çekici bir artışla 6,2 milyar euroya ulaştığını hatırlattı.

Üçüncü faktörün ise iki ülke arasındaki iş ortamının iyileşmesi olduğunu ifade eden Büyükelçi Baldocci, “Kurumsal misyonların yoğunluğu, yatırımı kolaylaştırmak için yeni kanalların etkinleştirilmesi ve ekonomik kurumlar arasındaki yakın diyalog, engellerin azaltılmasına ve ticaret alışverişinin hızlanmasına katkıda bulundu” diye ekledi.


Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, G20 zirvesinde ülkesinin heyetine başkanlık ediyor

Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan başkanlığındaki Suudi Arabistan heyeti, dün Johannesburg'a geldi (SPA)
Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan başkanlığındaki Suudi Arabistan heyeti, dün Johannesburg'a geldi (SPA)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, G20 zirvesinde ülkesinin heyetine başkanlık ediyor

Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan başkanlığındaki Suudi Arabistan heyeti, dün Johannesburg'a geldi (SPA)
Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan başkanlığındaki Suudi Arabistan heyeti, dün Johannesburg'a geldi (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz adına Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, G20 Liderler Zirvesi'ne katılacak ülkesinin heyetine başkanlık etmek üzere dün Güney Afrika'nın Johannesburg kentine geldi.

Suudi Arabistan heyetinde Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan ve yardımcısı Suudi Şerpa Abdul Muhsin el-Halef de yer alıyor.

G20 zirvesine katılan Suudi Arabistan heyeti dün Johannesburg'a ulaştı (SPA)G20 zirvesine katılan Suudi Arabistan heyeti dün Johannesburg'a ulaştı (SPA)

Zirvede, küresel ekonomi ve kalkınmanın en önemli zorlukları ele alınacak. Jeopolitik krizler, ekonomik kalkınma, borç hafifletme, iklim değişikliği gibi küresel sorunların ele alınması için grup ülkeleri arasında diyalog ve iş birliğinin güçlendirilmesinin önemi ve kapsamlı ve sürdürülebilir çözümlere ulaşmak için uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi gerekliliği gibi konular görüşülecek.